Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/805 E. 2023/339 K. 10.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/805 Esas
KARAR NO : 2023/339

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. ……
DAVALI : … – …….

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/12/2022
KARAR TARİHİ : 10/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 12/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle;
Çek İptali ve menfi tespit taleplerine havi dava ve tedbir taleplerinden ve müvekkil tarafından davalı …. Akaryakıt Enerji Nakliyat İnşaat San. Tic Ltd. şirketine keşide edilen; … Bankası, Ambaryolu Şubesi, 0021081 No’ lu, 08.12.2022 tarihli, 100.000,00- TL bedelli; çekin, taraflar arasındaki ticari ilişki dolayısıyla davalı tarafından müvekkile teslim edilecek ürünlere ilişkin verildiğini; ancak davalı şirketin ürünleri müvekkile zamanında teslim etmediğini bu nedenle davalı tarafından teslim edimi ve yükümlülüğü yerine getirilmediğinden ve dolayısıyla müvekkilin de bu durumda borçlu olması gibi bir durum söz konusu olmadığını müvekkilin borçlu olmadığının tespitine ve çeklerin iptaline karar verilmesini yargılama müddetince çekler üzerine tedbiren ödeme yasağı konulmasını talep etmişlerdir.
SAVUNMA
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle;
Davacının Davasını ve ödeme yasağı için talep ettiği tedbir talebini kabul ettiklerini bu doğrultuda işlem yapılmasını talep etmişlerdir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava; kambiyo senetlerinden kaynaklı menfi tespite ilişkindir.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu “Menfi tesbit ve istirdat davaları:
Madde 72 – (Değişik: 18/2/1965-538/43 md.)
Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir.
İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir.
İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini istiyebilir.
(Değişik: 9/11/1988-3494/6 md.) Dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararı kalkar. Buna dair hükmün kesinleşmesi halinde alacaklı ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almış bulunmaktan doğan zararlarını gösterilen teminattan alır. Alacaklının uğradığı zarar aynı davada takdir olunarak karara bağlanır. Bu zarar herhalde yüzde yirmiden aşağı tayin edilemez. (1)
(Değişik: 9/11/1988-3494/6 md.) Dava borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur. İlamın kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırşa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz. (1)
Borçlu, menfi tesbit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir.
Takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını istiyebilir.
Menfi tesbit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir. Davacı istirdat davasında yalnız paranın verilmesi lazımgelmediğini ispata mecburdur.” hükümlerini haizdir.
Dosyamız arasına dava konusu çeklerin davalı tarafından İş Bankasına teslim edildiğine dair çek tevdii formu alınıp, incelenmiştir.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 10.02.2022 tarih ve 2020/7782 E. Ve 2022/1000 K. Sayılı kararı ile onanan yerel mahkeme kararında “Bozma sonrası yapılan yargılamada usul ve yasaya uygun bulunan Yargıtay bozma ilamına uyularak, Yargıtay bozma ilamında da vurgulandığı üzere davalı tarafın söz konusu çekin hatır çeki olarak kendilerine verildiği, bu çekin bankaya ibraz edildiği ve bilahare alınan kredilerin davacı tarafa ödedikleri kredi ödemelerinin zamanı geldiğinde ise yine davacı tarafından kendilerine verilen paralarla bankaya ödeme yapıldığı savunmasını ispatla yükümlü olduğu kanaatine varılmış, ancak davalı tarafça dava konusu 50.000,00 TL bedelli çekin teminat olarak verilerek 06/06/2011 tarihinde Türk Ekonomi Bankası A.Ş.Çınar Şubesi’nden kullanılan kredi bedelinin davacıya verildiğini davalı tarafın ispat edemediği kanaatine varılmış olup,”şeklinde değerlendirmede bulunulmuştur.
Dava konusu çekler taraflar arasında malzeme temini için avans olarak verildiği, malların temin edilememesi nedeniyle çeklerin bedelsiz kaldığı iddiası ile eldeki dava açılmışsa da, bankadan gelen cevabı yazıda çeklerin hangi ciro ile teslim alındığına dair açıklama bulunmadığı, çeklerin iade edilmemesinden kredi teminatı olarak alındığının anlaşıldığı, yukarıdaki Yargıtay onama kararına ekli kararda da vurgulandığı şekilde kullanılan kredinin davacıya verildiğine dair herhangi bir belgenin dosyaya ibraz edilmediği, bu haliyle davalı tarafından kullanılan kredilerin tahsili amaçlı çekin bankaca alındığı, kullanılan kredinin davacıya verilmediği anlaşıldığından davanın reddi gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 179,90-TL harcın mahsubu ile fazladan alınan 1.527,85-TL’nin yatıran tarafa iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 16.000,00-TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6- Fazla yatan gider avansı ile delil avansı var ise 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Adalet Bakanlığı Hukuk Muhakemeleri Gider Avansı Tarifesinin 5.maddesine göre karar kesinleştikten sonra istek halinde taraflara İADESİNE,
7-HUAK 18A/13 maddesi ile HUAK yönetmeliği 26/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinden sayılan 1.360,00-TL zorunlu arabuluculuk giderinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, davacı vekilinin yokluğunda, davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır