Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/76 E. 2022/103 K. 04.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/30 Esas – 2022/114
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
ESAS NO : 2022/30 Esas
KARAR NO : 2022/114

HAKİM : …..
KATİP : ….

DAVACI : …..
VEKİLİ : …..
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 31/05/2021
KARAR TARİHİ : 08/02/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 14/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı dava dilekçesinde özetle: Davalı … Bankası A.Ş.’nin, davacıya karşı Ankara ….. İcra Müdürlüğünün 2020/6323 E. sayılı kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlattığını, bu takibin dayanağının; davacı tarafından düzenlenen, diğer davalı … Mühendislik Ltd. Şti.’nin lehtar olduğu, 11.09.2013 düzenleme, 15.11.2017 vade tarihli 13.250,00 TL meblağlı bono olduğunu, söz konusu bononun, davacı tarafından, davalılardan … Mühendislik Ltd. Şti. ile davacı arasında düzenlenen ve 18.08.2013 tarihli Devremülk Satış Vaadi Sözleşmesine istinaden verilen nama yazılı bir bono olduğunu, söz konusu sözleşmenin, geçerlilik şartı gereğince, noterde yapılmadığından geçersiz bir sözleşme olduğunu, Noterde yapılmadığı için şekil şartı noksanlığından hukuken geçersiz olan bir sözleşmeye istinaden davacı tarafından uzunca bir süre ödeme yapılmış ise de, bu konuda karşılıklı ibralaşma söz konusu olduğundan, davacının daha önce ödediği meblağlar açısından geriye dönük herhangi bir taleplerinin bulunmadığını, işbu davanın, yalnızca karşılıklı fesih ve ibralaşmadan sonra bedelsiz kalan işbu davaya konu 13.250,00 TL’ lik bono için davacının borcunun bulunmadığı iddialarına dayandığını, davanın kabulünü, tensiple birlikte davanın devamı süresince Ankara 9. İcra Müdürlüğü’ nün 2020/6323 E. sayılı icra takibinin teminatsız tedbiren durdurulmasını, davacının borçlu olmadığının tespiti ile Ankara 9. İcra Müdürlüğü’nün 2020/6323 E. sayılı icra takibinin tüm fer’ileri ile birlikte iptaline, davacı lehine %20’ den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Bankası vekilinin Mahkememize vermiş olduğu cevap dilekçesi ile müvekkili bankanın tüm iş ve işlemleri ticari iş niteliğinde olduğundan, işbu dava ticaret mahkemelerinde görülmelidir. müvekkil alacaklı banka, dava ve takip konusu bonoları, kredi borçlusu … Mühendislik … Ltd.Şti.’den ciro yoluyla alacağını teminen devir ve teslim aldığını, davacı borçlunun iddiasının aksine, dava ve takip konusu bonolar nama yazılı olmadığı gibi menfi emre kaydı da içermediğinden, kanunen emre yazılı kabul edildiğini, davalı alacaklı banka, bonoları iktisap ederken bile bile davacı borçlunun zararına hareket etmemiş olup, davacı borçlunun şahsi defileri senedi ciro yoluyla devralmış iyiniyetli hamile karşı ileri süremeyeceği Yargıtay İçtihatlarında kabul edildiğini, davacı borçlunun kötüniyet tazminatı talebi de hukuki dayanaktan yoksun olup, işbu talebin de reddi gerektiğini beyanla, davacının takibin durdurulması yönündeki talebinin reddine, davanın esastan reddine, davacı/ Borçlunun kötüniyet tazminatı talebinin reddine, İ.İ.K. md.72/4 de anılan koşulların gerçekleşmesi halinde davacı tarafın % 20 den aşağı olmayan oranda tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 2021/330 esas ve 2021/438 kararı ile görevsizlik kararı verildiği, Ankara BAM ….. Hukuk Dairesince 2021/1291 esas ve 2021/2090 kararı ile Mahkememiz kararı kaldırılarak yukarıda belirtilen esas numarasına kaydedilmiştir.
Davalı … Mühendislik Proje İnşaat Ve Turizm Sanayi Ticaret Limited Şirketi’ne usulüne uygun davetiye tebliğ edilmiş davalı davaya cevap vermemiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava, takibe konu bono nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin menfi tespit davasıdır. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un 3/1-k maddesinde “tüketici”, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi olarak, 3/1-l maddesinde ise “tüketici işlemi”, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem olarak ifade edilmiştir. Aynı kanunun temel ilkeler başlıklı 4/5 maddesinde ise tüketicinin yapmış olduğu işlemler nedeniyle kıymetli evrak niteliğinde sadece nama yazılı ve her bir taksit ödemesi için ayrı ayrı olacak şekilde senet düzenlenebileceği, bu fıkra hükümlerine aykırı olarak düzenlenen senetlerin tüketici yönünden geçersiz olacağı, aynı kanunun 73/1 maddesinde ” tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda” tüketici mahkemelerinin görevli olduğu, 83/2.maddesinde de “taraflardan birinin tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.” hükmüne yer verildiği, somut olayda; davacı vekilinin dava dilekçesindeki beyanlarında davacının davalı … …. Ltd. Şti.’ye devremülk sözleşmesine istinaden verdiği senede yönelik menfi tespit talebinde bulunduğu, nama yazılı senet üzerinde yapılan cironun alacağın temliki sonucunu doğuracağı, davalı bankanın benzer senetlere ilişkin olarak açtığı Mahmemiz 2016/783 Esas, 2017/556 Karar sayılı kararının Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi’ nin 29/05/2019 tarih, 2017/3376 Esas, 2019/926 Karar sayılı ilamında Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğundan bahisle kaldırılarak Mahkememize gönderildiği, Ankara BAM 21. HD. 16/07/2019 tarih, 2019/500 Esas, 2019/939 Karar sayılı ilamının da benzer şekilde olduğu, senedin tarafları arasındaki hukuki ilişkinin tüketici işlemi olduğu, davacı tarafın ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket ettiği ve tacir olmadığı, tüketici konumunda olduğu, uyuşmazlığın Tüketici Mahkemelerinde görülmesi gerektiği anlaşılmakla göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle
1-Görevli Mahkeme Ankara Tüketici Mahkemesi olduğundan Mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava şartı noksanlığından davanın HMK 114. ve 115. maddesi gereğince usulden reddine,
2-HMK’nun 20. maddesi gereği, Mahkememiz kararının kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulması halinde ise bu başvurunun reddi kararının tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde taraflardan birinin mahkememize başvurması halinde dosyanın kesinleştirilerek görevli mahkemeye gönderilmesine,
3-Yargılama giderlerinin HMK331/2 maddesi gereğince görevli mahkemesince değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekili ile davalı Banka vekilinin yüzüne karşı, diğer davalının yokluğunda kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/02/2022

Katip…..
e-imza

Hakim …..
e-imza