Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/731 E. 2023/191 K. 14.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. …6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/731 Esas – 2023/191
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
ESAS NO : 2022/731 Esas
KARAR NO : 2023/191

HAKİM : …
KATİP :….

DAVACI….
DAVALI :….
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 03/11/2022
KARAR TARİHİ : 14/03/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 06/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı arasında Kurumsal Abonelik Sözleşmesi akdedildiğini, davalı borçlu adına düzenlenen Nisan-Mayıs-Haziran 2021 tarihli faturaların ödenmemesi sebebiyle davalı aleyhine ferileri ile birlikte takip çıkışı toplamda 9.263,03 TL olan borca ilişkin Merkezi Takip sistemi üzerinden yasal takip yoluna başvurulduğunu, Vodafone tarafından başlatılan yasal takibi muhtevasında barındıran …Abonelik Sözleşmeleri İcra Müdürlüğü 2021/1260697 MTS numaralı Merkezi Takip Sisteminden açılan takibe borçlunun 15.11.2021 tarihinde itirazda bulunduğunu ve takibin durduğunu belirterek haklı davalarının kabulüne, …Abonelik Sözleşmeleri İcra Müdürlüğü 2021/1260697 MTS dosyasına vakii İtirazın iptaline ve takibin devamına, davalı aleyhine yüzde yirmiden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, dava yargılama giderleri ve sair tüm masrafların borçlu davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Usulüne uygun tebliğe rağmen davalı taraf cevap dilekçesi sunmamıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, davacı tarafından davalı aleyhine abonelik sözleşmesine istinaden ödenmeyen fatura bedeline ilişkin başlatılan takipte davalının yaptığı itirazın iptaline ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
…Abonelik Sözleşmeleri İcra Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak 2021/126097 MTS numaralı dosyası Uyap sistemi üzerinden çıkarılarak dosya arasına alınmıştır.
Dosyanın konusunda uzman mali müşavir bilirkişiye tevdi ile tarafların iddia ve savunmalarını karşılar, mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık noktaları ile sınırlı olmak üzere var ise takip tarihi itibariyle davacı asıl alacağının ve ferilerinin tespitinin yapılması istenilmiş gelen bilirkişi raporu dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişi raporunda özetle; takibe ve davaya konu faturaların; davacı şirket tarafından davalı yana sunulan “Mobil Telefon Kurumsal Abonelik Hizmeti” kapsamında davalı yan adına kayıtlı “55495805890, 5495805891, 5495805892, 5495805893, 5495805894, 5495805895, 5495805896 5495805897” no.lu 8 adet telefon hattına ait toplam 7.775,80 TL bedelli tanzim edilen faturalara ilişkin olduğu, davalı yan tarafından anılan fatura bedellerinin ödendiğine ilişkin ödeme belgesine ya da davalı yanın anılan faturalara karşı itirazına ilişkin bildirimine dava dosyası kapsamında rastlanamadığı, davacı yan tarafından davalı yan ödemelerinin gecikmesi halinde bir sonraki dönem faturasına gecikme bedelinin yansıtıldığının görüldüğü, davacı yanın takip talebinde faiz talebinin bulunduğu görülmekle birlikte davalı yanın temerrütüne ilişkin belgenin dosyada mevcut olmadığı, tarafların, inkâr tazminatı ve diğer benzeri taleplerinin Mahkemenin takdirinde olduğu şeklinde kanaatlerini bildirmişlerdir.
2004 sayılı İİK 67. Maddesinde; takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebileceği, bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlunun; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklının; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edileceği hüküm altına alınmıştır. İş bu davanın süresinde açıldığı görülmüştür.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri müddeasını ispata mecburdur. Bu hüküm,“bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır.
İspat yükünü düzenleyen 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 190. maddesine göre;
“(1) İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.
(2) Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.”
Faturanın, onu teslim alan muhatabı borç altına sokabilmesi için her şeyden evvel borç doğurucu bir hukuki ilişkinin mevcudiyeti ve faturanın da bu ilişki nedeni ile düzenlenmiş olması gerekir ve öncelikle taraflar arasında böyle bir hukuki ilişkinin var olup olmadığının gözönünde tutulması zorunludur.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan tüm deliller ve alınan bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde; davalı borçlunun takip dosyasında borca ve ferilerine yönelik itirazda bulunduğu görülmüştür. Uyuşmazlığın, davacının fatura alacağına dayalı başlattığı icra takibinin davalının yaptığı itirazın yerinde olup olmadığı, taraflar arasında mobil telefon kurumsal abonelik sözleşmesi akdedilip akdedilmediği, davacının davalıdan alacağının bulunup bulunmadığı hususlarına ilişkindir. Somut olayımızda davaya ve takibe dayanak hizmetin ifa edildiği davacının sunmuş olduğu belge içeriğinden anlaşıldığından tarafların arasındaki hukuki ilişkinin varlığı ve hizmetin ifa edildiği, davacı tarafından ispat edilmiştir. Ödemeye yönelik ispat külfeti kendisinde olan davalı/borçlu borcun ödendiğine dair belge ibraz etmemiştir. Sunulan bilirkişi raporunun denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olduğu kanaatiyle söz konusu rapor hükme esas alınmıştır. Davacı tarafından faturaya dayalı başlatılan takipte, takibe konu bedelin davalı tarafından ödenmediği ve sözleşmedeki muacceliyet şartı uyarınca alacağın takipten önce muaccel olduğu anlaşılmakla, davanın kabulüne, takibin aynı şartlarla devamına, davalı tarafça yapılan itirazın haksız ve alacak miktarının likid olduğu anlaşılmakla davacının tazminat talebinin yerinde olduğu görülerek hükmedilen alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle
1-Davanın KABULÜ ile; Davalının “…Abonelik Sözleşmeleri İcra Müdürlüğü’nün” 2021/1260697 Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin aynı şartlarla devamına,
2-Hükmolunan 9.263,03-TL’nin %20’si olan 1.852,61-TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Harçlar kanunu gereğince dava değeri üzerinden alınması gereken toplam 632,76-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 158,19-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 474,57-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T’ye göre hesaplanan 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan; 80,70-TL Başvuru Harcı, 158,19-TL Peşin/nisbi Harcı, 1.700,00-TL Bilirkişi ücreti, 52,50-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 1.991,39TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-HUAK 18A/13 maddesi ile HUAK yönetmeliği 26/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinden sayılan 1.560,00-TL zorunlu arabuluculuk giderinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
-Fazla yatan gider avansı ile delil avansı var ise 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Adalet Bakanlığı Hukuk Muhakemeleri Gider Avansı Tarifesinin 5.maddesine göre karar kesinleştikten sonra istek halinde taraflara İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda dava konusu miktarı itibariyle kesin olmak üzere karar verildi. 14/03/2023

Katip …
e-imza

Hakim…
e-imza