Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/634 E. 2023/358 K. 17.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/634 Esas
KARAR NO : 2023/358

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLLERİ …
VEKİLLERİ :…

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/09/2022
KARAR TARİHİ : 17/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 17/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Müvekkili … Ltd. Sti.23.05.2022 tarihinde davalı …San.Tic. A.Ş. firmasına GIB2022000000036 seri numaralı 171.370,60 USD (3.227.055,34 tutarlı fatura kesmiş tebliğ etmiş davalı da bu faturayı kabul ederek defterlerine işlendiğini, ancak davalı bu zamana kadar müvekkiline bir kısım ödemeler yaptığını bakiye alacakları kayıtlarında ödenmediğini, bu nedenle ticari alım satımdan kaynaklanan alacak için taraflarına Ankara 3. İcra Dairesi 2022/11041 e. sayılı dosyasında icra takibine başlandığını, ilgili icra takibine 30.06.2022 tarihinde borçlu tarafça itiraz edildiğini, işbu itiraz sonucunda İcra takibinin durdurulmasına karar verildiğini, itiraz dilekçesinin taraflarına tebliğ edilmiş olduğunu süresi içinde tarafimızca arabuluculuk başvurusu yapıldığını, 3. Arabuluculuk sürecinde davalı taraf ile görüşmeler yapılmış ancak anlaşma sağlanamadığını, görüşme sonucu anlaşmama olduğundan itirazın iptali davası açma zarureti hasıl olduğunu, davalının borca ilişkin itirazlarının tamamen soyut ve süreci uzatmaya yönelik olduğunu, taraflar asındaki ticari ilişkiden kaynaklı müvekkil şirket tarafından fatura düzenlenmiş davalı tarafa da gönderilmiş ve kabul edildiğini, ancak bu fatura konusu alacağın bir kısmı ödenmediğini, yargılama giderleri, vekalet ücreti ve alacak miktarı üzerinden %20 oranında inkar tazminatının ve temerrüt tarihinden itibaren işlemiş ve işleyecek ticari temerrüt faizinin davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep etmişlerdir.
SAVUNMA
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili Şirket, bir takım elektronik ürünlerin tedariki amacıyla davacı şirkete sipariş verdiğini ve davacı şirket ile aralarında 132200284 numaralı sipariş emrinin imzalandığını, sipariş emri’nin tutarının, sipariş şartlarının 1. Maddesinde belirtildiği üzere 171.730,60 USD olduğunu, aynı şartların 7. Maddesinde; ilgili siparişin verilmesiyle sipariş tutarının %50’sinin avans olarak ödeneceğini, kalan %50’nin ise siparişin tamamlanarak davacı şirket tarafindan kesilecek faturanın müvekkili şirket tarafindan kabul edilmesiyle yapılacağının öngörüldüğünü, sipariş şartları doğrultusunda, avans ödemesinin yapılması için o tarihteki güncel kur üzerinden davacı şirketin fatura düzenleyerek müvekkili şirkete gönderdiğini, fazla ödenen 253,72 USD’lik tutar için de sebepsiz zenginleşme kapsamında talep haklarını saklı tuttuklarını, sipariş emrine uygun olarak USD bazında davacı şirkete tüm alacaklarının ödendiği gibi üzerine sehven de fazladan ödeme yapıldığını, davacı şirketin bakiye alacağı olduğunu iddia etmesinin dayanağının; sipariş emri hükümlerine aykırı olarak tüm sipariş tutarına ait ödemenin 23.05.2022 fatura tanzim tarihindeki TCMB kuru üzerinden hesap yapılması gerektiği iddiası ve damga vergisini de TCMB alış kuru üzerinden hatalı olarak hesaplamasından olduğunu, davacı şirketin kendisine tüm ödemeleri yapılmış olmasına rağmen ticari etiğe ve müvekkili şirket ile aralarında olan sözleşmeye aykırı bir şekilde icra takibine giriştiğini, davaci şirketin kendisine tüm alacakları yapılmış olmasına rağmen kötüniyetli şekilde icra takibine giriştiğini, davacı şirket aleyhine dava konusu tutarının %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatina hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmişlerdir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava; faturaya dayalı alacak sebebi ile itirazın iptali olduğuna ilişkindir. Dava 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmıştır.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu “Madde 67 – (Değişik madde: 18/02/1965 – 538/37 md.)
(Değişik fıkra: 17/07/2003 – 4949 S.K./15. md.) Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
(Değişik fıkra: 09/11/1988 – 3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.
İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminata hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.
Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.” hükümlerini haizdir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 14.05.2019 tarih ve 2017/19-823 Esas, 2019/553 E. Sayılı kararında ” faturayı alan kişi 8 gün içinde faturaya itiraz etmezse, faturanın dayandığı temel borç ilişkisinin bulunmadığının faturayı alan kişi tarafından ispat edilmesi gerekir. Ancak, faturayı alan kişi, öngörülen süre içinde faturaya ve bununla birlikte temel borç ilişkisine de itiraz ederse, genel hükümler çerçevesinde ispat yükü faturayı düzenleyen tacire ait olacaktır.” şeklinde karar verilmiştir.

Dosyamız arasına, sözleşme, icra dosyası, BA ve BS formları, ödemelere ilişkin dekontlar dosyamız arasına alınarak, bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılmıştır.
Bilirkişi raporunda özetle; Taraflar arasında yapılan sözleşmenin EK-B Sipariş Şartlarının 7.1 maddesi gereği siparişle birlikte sipariş bedelinin %50’si siparişin onaylanmasından 7 gün sonra ödeme tarihindeki kur üzerinden TL ödenir demektedir. Şayet bu peşinat ve fatura düzenteme tarihinden önce hiçbir ödeme yapılmayıp fatura tarihindeki kur esas alınarak ödeme yapılmış olsaydı davacının alacağı tutar fatura TL bedeline eşit olacaktı. Oysaki henüz iş başlamadan ve fatura tanzim edilmeden ödenen 4650 sipariş avansı ile Fatura tarihindeki kurun farklı olması nedeniyle ortaya kur farkının doğmasına neden olmuştur, bu da Davalı Firma …’nin Davacı Firma … Elektrik Elektronik İnşaat Taah. Turizm Bilgisayar Organizasyon İth. İhr. San. ve Tic. Limited Şirketi’ne 209.995,68 TL Kur Farkı faturası düzenlemesi gerektiği ve bu faturanın da Davalı firma açısından Kur Farkı Karı, Davacı firma açısından ise Kur Farkı Zararı olarak kayıtlara alınarak cari bakiyeler hesaben kapatılması gerektiği, davacı ve davalının defter kayıtlarında 209,995,68 TL cari bakiyelerin olduğu, bu bakiyenin kur farkından kaynaklandığı, dolar olarak herhangi bir borç/alacak bakiyenin kalmadığı, ödenmesi gereken bir borç ve alacağın olmadığı görülmüştür. TL olarak görünen bu cari bakiyelerin kapatılması için davalı Firma …San. Tic. AŞ.’nin, davacı firmaya Kur farkı faturası düzenlemesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Taraflar arasında düzenlenen 21.02.2022 tarihli sözleşme/sipariş şartları incelenmiş, 1. Maddede, 171.730,60.$+KDV üzerinden davalı tarafından davacıya elektronik eşya siparişi verildiği, sözleşme damga vergisi ve diğer tüm ergi resim ve harçlar ile sözleşme giderlerinin satıcı (davacı) ya ait olduğu, damga vergisi tutarının satıcıya ödenecek bedelden mahsup edileceği,
6. Maddesinde, gecikme, sipariş konusu malzemenin belirtilen tarihte teslim edilmemesi durumunda tesliminde gecikilen her bir kalem malzeme üzerinden günlük % 0,2 (binde iki) oranında gecikme cezası uygulanır. Gecikme 20 işgününü geçmesi halinde Havelsan cezalı süreyi uzatmakta veya siparişi iptal etmekte serbesttir.
sözleşmenin, 7.1. Maddesinde, siparişle birlikte %50 ve kalan tutar Havelsan tarafından kabulü yapılan malzeme/hizmete ait faturanın onaylanmasından 7 gün sonraki ilk Perşembe günü satıcı tarafından banka hesabına Türk Lirası olarak ödenecektir.
7.3. Maddesinde, döviz cinsinden verilen siparişlerde fatura, fatura tanzim tarihindeki TCMB döviz alış kuru üzerinden Türk Lirası olarak hazırlanır, ödeme 7.1. Maddesinde belirtildiği gibi yapılır.
Sipariş emri incelenmiş, dava konusu elektronik eşyanın 28.02.2022 tarihinde teslim edilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Dosyada bulunan ödeme belgeleri incelenmiş, davalı tarafından sözleşme kapsamında sipariş tutarının %50’sini peşinat olarak davalının hesabına 27.01.2022 tarihinde eft yoluyla göndermiştir. Kalan tutarın malzeme ve fatura tesliminde yapılacağı kararlaştırıldığından fatura 23.05.2022 tarihinde düzenlenmiştir. 23.05.2022 tarihli faturadan anlaşıldığı kadarıyla 28.02.2022 tarihinde teslim edilmesi gereken elektronik eşya malzemenin ikibuçuk aylık gecikmeli olarak teslim edildiği anlaşılmıştır. Sözleşme kapsamında davalının malzeme bedeli başı binde 2 oranında gecikme cezası hakkı olduğu halde bu tutarı uygulamadığı anlaşılmıştır. %50 peşinat ödemesinin ödemenin yapıldığı tarihteki sözleşme kapsamında Merkez bankası döviz alış kuru üzerinden hesaplanarak yapıldığı, kalan tutarın da faturanın düzenlendiği tarihteki Merkez Bankası döviz alış kuru üzerinden hesaplandığı, damga vergisinin sözleşme gereğince mahsup edildiği, davalının gecikme cezası da uygulamadığı, bilirkişi raporuyla da sabit olduğu üzere davacının herhangi bir alacağının kalmadığı, kur farkı faturası düzenlemesi gerektiği belirtildiğinden açık ve ayrıntılı bilirkişi kök ve ek raporu hükme esas alınarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 99,20-TL eksik harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 32.404,92-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5- Fazla yatan gider avansı ile delil avansı var ise 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Adalet Bakanlığı Hukuk Muhakemeleri Gider Avansı Tarifesinin 5.maddesine göre karar kesinleştikten sonra istek halinde taraflara İADESİNE,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır