Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/624 E. 2023/177 K. 08.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. … 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/624 Esas – 2023/177
T.C.
… TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/624 Esas
KARAR NO : 2023/177

HAKİM :…
KATİP :….

DAVACI :….

DAVALI :…
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/09/2022
KARAR TARİHİ : 08/03/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 10/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekili tarafından verilen 15.09.2022 tarihli dava dilekçesinde özetle: müvekkili ile davalı şirket arasında ticari alım-satım ilişkisinin olduğunu, Müvekkilinin davalıya verilmiş olan mallara istinaden ekteki faturalardan da anlaşılacağı üzere 11 adet fatura ikame ettiğini, davalı /borçlu tarafından ise herhangi bir itirazda bulunulmadığını, davalı şirketin anılan fatura bedellerini ödemediğini, faturaların ücretlerinin ödenmemesi üzerine cari hesap ekstresindeki borç bakiyesi olan 269.308,80 TL alacağın tahsili için … 14. İcra Müdürlüğü 2022/13822 esas sayılı dosyası ile ilamsız takip başlatıldığını, davalının itiraz ettiğini ve takibin durdurulduğunu, takip konusu alacağın likit fatura alacağı olduğunu, dava şartı arabuluculuk görüşmelerinin anlaşmama ile sonuçlandığını, açıklanan nedenlerle; davanın kabulüne, itirazın iptaline, takibin devamına, davalı borçlunun %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına, yargılama masrafları ile ücreti vekaletin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesi talebi ile iş bu davanın açıldığı görülmüştür.
SAVUNMA
Davalı vekili tarafından verilen 04.12.2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle: Davayı kabul etmediklerini, kabul anlamına gelmemek kaydı ile; davacının iddia etmiş olduğu tüm alacak kalemlerinin zaman aşımına uğradığını, davanın itirazın iptali davası olduğu gözetilerek davacının davasını | yıllık hak düşürücü süre içinde açıp açmadığının tespiti talep ettiklerini, süresinde açılmamış ise davanın reddini talep ettiklerini, yetki itirazının olduğunu, müvekkili şirketin işlem merkezinin Kütahya ili olduğunu, — Kütahya Asliye Hukuk (ticaret) mahkemelerinin yetkili olduğunu, tarafların tacir olması nedeniyle aralarında yetki sözleşmesi olması halinde bu sözleşme ile belirlenen mahkemede davaya bakmaya yetkili olduğunu, davacının bu türden bir sözleşmeyi ibraz etmediğini, davaya konu faturaların ve faturada bahsi geçen mal ve/veya hizmetlerin ifasına teslimine dair dava dilekçesi ekinde herhangi bir belge sunulmadığını, bu tip bir belge dosyaya girmiş ise ve teslim alan kısmında bir imza yada kayıt var ise de bu kişinin müvekkili şirkette çalışıp çalışmadığının ve imza /mal teslimi yetkisi olup olmadığının tetkikini talep ettiklerini, faturanın tebliği bilindiği gibi alacağın varlığını ispata yeterli olmadığını, bu hususta da tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılacak bilirkişi incelemesi ve tanık beyanları ile dava konusu alacağın mevcudiyeti ile tutarının kesinlik kazanacağını, dava dilekçesindeki fatura içeriğindeki malın teslimi veya hizmetlerin ifa edildiğinin iddiasının ispatının gerektiğini(T.C. Yargıtay … .Hukuk Dairesi E 2007/2029- Karar:2008/14837) Yargıtay kararlarında belirtildiği gibi salt faturanın varlığı bir ticari ilişkinin ve alacak hakkının göstergesi olmadığını, kanuni olarak mal ve hizmetin tesliminden tamamlanmasından önce de fatura düzenlenmesinin mümkün olduğunu, kaldı ki davacının karşılıklı olarak yapıldığını belirttiği anlaşma neticesinde işin eksiksiz bir biçimde ve usulüne uygun olarak yerine getirildiğini yazılı delille ispatlaması gerektiğini, salt fatura tanzimi malın teslim edildiğini veya hizmetin yerine getirildiğini ortaya koymayacağını, dolayısı ile faturayı düzenleyen tarafın aradaki ilişkiyi ve hizmetin eksiksiz ifa edildiğini ispat yükümlülüğünün bulunduğunu, huzurdaki davada müvekkili şirketçe yapılan ödemelerin iddia edilen alacaktan mahsup edilip edilmediği, edildi ise hangi koşullarda bu mahsupluğun uygulandığının açıkça belli edilmediğini, davadaki icra inkar tazminatı talebinin reddini talep ettiklerini, davacının talep etmiş olduğu işlemiş ve işleyecek faize, faiz oranına ve faizin başlamış olduğu tarihlere itiraz ettiklerini, açıklanan sebeplerle; davacı tarafından faturaya dayandırılan mal ve hizmetlerin verildiğinin davacı tarafından kanıtlanmasına, bilirkişi incelemesi ile varsa borç bakiyesinin belirlenmesine, davanın reddine, takibin iptaline, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesi talep edilmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava; faturaya dayalı alacak nedeniyle itirazın iptalidir. Dava 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmıştır.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu “Madde 67 – (Değişik madde: 18/02/1965 – 538/37 md.)
(Değişik fıkra: 17/07/2003 – 4949 S.K./15. md.) Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
(Değişik fıkra: 09/11/1988 – 3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.
İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminata hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.
Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.” hükümlerini haizdir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 14.05.2019 tarih ve 2017/19-823 Esas, 2019/553 E. Sayılı kararında ” faturayı alan kişi 8 gün içinde faturaya itiraz etmezse, faturanın dayandığı temel borç ilişkisinin bulunmadığının faturayı alan kişi tarafından ispat edilmesi gerekir. Ancak, faturayı alan kişi, öngörülen süre içinde faturaya ve bununla birlikte temel borç ilişkisine de itiraz ederse, genel hükümler çerçevesinde ispat yükü faturayı düzenleyen tacire ait olacaktır.” şeklinde karar verilmiştir.

Davalı tarafından yetki itirazında bulunulmuşsa da dava konusu alacak para alacağından kaynaklandığından götürülmesi gereken borç niteliğinde bulunması nedeniyle alacaklının ikametinde ifa edilmesi gerekmektedir. Yetkili yer mahkemesi … mahkemeleridir.
Dosyamız arasına icra dosyası, faturalar ve tarafların BA ve BS formları alınıp, bilirkişi marifetiyle incelenmiştir.
13/01/2023 tarihli bilirkişi raporundan özetle, taraflara ait ticari defterlerin usulüne uygun tasdik ettirilip, işlendiği, birbiri ile uyumlu olduğu, HMK, TTK ve VUK’na uygun olduğu, taraflar arasında yazılı bir sözleşmenin dosyasında mevcut olmadığı, davaya konu e-fatura ve fatura içeriklerine davalı şirketin 8 günlük yasal süresi içerisinde bir itirazının olduğunu gösterir herhangi bir belgeye dosyasında rastlanmadığı gibi yukarıda 9/a maddesi ile 14 üncü maddede ayrıntılı olarak arz ve izah edildiği üzere davalı tarafça ilgili vergi dairesine Form/Ba alış beyanlarının verildiği ve dahi yevmiye defterine de alacak kaydının yapılmış olduğu, tarafların yevmiye defterinde kayıtlı, bir sonraki aya/yıla devir borç alacak miktarı ile … 14. İcra Müdürlüğü’nün 2022/13822 esas sayılı dosyasında kayıtlı 11 adet e-faturaya bağlı/bakiyeli 269.308,80 TL bedelli asıl alacak miktarının (269.308,80 TL – 269.308,79 TL — 0,01 TL farkın yuvarlamadan kaynaklandığı) birbiri ile uyumlu olduğu sabit olduğundan, davacı şirketin; davalı şirketten, muavin defter cari hesap bakiyesine / e-faturalara bağlı olarak 269.308,80 TL tutarında alacaklı olduğu ve ayrıca da, takdir Sayın Mahkemeye ait olmak üzere; asıl alacağa temerrüt tarihinden itibaren fiili tahsil tarihi itibariyle hesaplanabilecek değişen oranlarda işleyecek faiz alacağının da oluşmuş olduğu ” şeklinde kanaat bildirmiştir.
Davacı ile davalı arasında iş makinalarına ait parça satışından kaynaklı anlaşma yapılmış, faturaların ödenmemesi üzerine davacı tarafından eldeki davaya konu takip açılmış, takibe davalı tarafından itiraz edilmiş, davacı tarafından iş bu itirazın iptali davası açılmıştır. Davalı tarafından süresinde dava açılmadığı iddia edilmişse de 29.08.2022 tarihinde yapılan itiraz için 15.09.2022 tarihinde dava ikame edilmiş, bu haliyle dava süresinde açılmakla davalının itirazının reddi gerekmiştir.
Tarafların BA ve BS formları dosyaya kazandırılmış, bilirkişi marifetiyle yapılan incelemede davalının davacı tarafından düzenlenen faturalara 8 gün içinde itiraz etmediği ve BA formlarında gösterdiği, defterlerine itirazsız işlediği, fatura içeriğinin bu haliyle kesinleştiği ve teslim alındığı anlaşılmıştır. Bu haliyle fatura tutarlarının davacının iddiasıyla uyumlu olduğu ve faturaların teslim alınması nedeniyle faiz talebinin de yerinde olduğu anlaşılmakla açık ve ayrıntılı bilirkişi raporu hükme esas alınarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Takibe konu borç faturadan kaynaklanmakla likit olup, icra inkar tazminatına da hükmetmek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE, … 14. İcra Müdürlüğünün 2022/13822 esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin 269.308,80-TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygunlanmasına,
Takip çıkışının %20’si olan 53.861,75-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar kanunu gereğince dava değeri üzerinden alınması gereken toplam 18.396,48-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 3.175,09-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 15.221,39-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (madde-13 Üçüncü Kısım) göre hesaplanan 40.703,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan; 80,70-TL Başvuru Harcı, 3.175,09-TL Peşin/nisbi Harcı, 1.500,00-TL Bilirkişi ücreti, 61,50-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 4.817,29TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ,
-Fazla yatan gider avansı ile delil avansı var ise 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Adalet Bakanlığı Hukuk Muhakemeleri Gider Avansı Tarifesinin 5.maddesine göre karar kesinleştikten sonra istek halinde taraflara İADESİNE,
-HUAK 18A/13 maddesi ile HUAK yönetmeliği 26/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinden sayılan 1.560,00-TL zorunlu arabuluculuk giderinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde … Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/03/2023

Katip …

Hakim ….

BU BELGE, GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞTIR