Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/6 E. 2022/410 K. 01.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/6 Esas – 2022/410
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/6 Esas
KARAR NO : 2022/410

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI :…
DAVALI : …
DAVA : 5464 S.K. Uy.Tacirlere Verilen Kurumsal Banka Ve K.Kartlarından Kaynaklanan (5411 S.K. 142/1 Hariç) (Menfi Tespit)
DAVA TARİHİ : 04/01/2022
KARAR TARİHİ : 01/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 01/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan 5464 S.K. Uy.Tacirlere Verilen Kurumsal Banka Ve K.Kartlarından Kaynaklanan (5411 S.K. 142/1 Hariç) (Menfi Tespit) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekilinin Mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile Müvekkili ile Türkiye Halk Bankası arasında 13/03/2008 tarih ve 22/08/2008 tarihli kredi sözleşmesi akdetmiş olup, kredinin teminat olarak da ipotekler tesis edildiğini ve krediler kullandırıldığını, Bahsi geçen kredinin ödenememesi üzerine; -24/06/2009 tarihinde … İcra Müdürlüğünün 2016/2026 E. sayılı dosyası ile 95.147,17 TL asıl alacak bedeli olan icra takibi başlatıldığını, -… 2. İcra Müdürlüğünün 2009/2425 E. sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi için icra takibi başlatıldığını ve bu dosyadan Yenikent Atatürk Mah. 386 Ada 2 Parsel sayılı taşınmazın alacağa mahsuben 54.500,00 TL bedelle alacaklı bankaya satıldığını, … 2. İcra Müdürlüğünün 2009/2426 E. sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi için icra takibi başlatıldığını ve bu dosyadan … ilçesi Cumhuriyet Mah. 394 ada 58 parsel sayılı taşınmazın alacağa mahsuben alacaklı bankaya satıldığını, 2011 yılı içerisinde kredi borcunun yapılandırılarak bir kısım taksitlerin bankaya ödendiğini, kalan taksitlerin ise ödenemediğini, İpotekli taşınmazlar satıldıktan sonra kredi kefilleri banka ile görüşmüş banka tarafından kendilerine herhangi bir borcun kalmadığını ipoteklerin paraya çevrilmesi sonucu borcun ödendiği bildirildiğini, 9 yıldan sonra banka alacağının tahsili için kefilin taşınmazına haciz konulup kıymet takdiri için aile konutuna gelindiğinde borcun devam ettiği ve 900.000,00 TL gibi rakamları bulduğu ifade edildiğini, Davaya konu kredinin tamamı olmasa dahi büyük bir kısmı satılan iki taşınmaz ve yapılandırma neticesinde ödenen taksitler ile ifa edildiğini, bu belgeler ve kayıtlar bankada olduğundan ve banka tarafından “bilgimiz yok” denildiğinden müvekkil tam olarak ne kadar ödeme yaptığını ya da ödemelerin neye mahsup edildiğini tespit edilemediğini, Davalı tarafın bilgi vermediğini, borcun varlığı ve miktarının şaibeli olduğunu, borcunu asli ve ferileriyle birlikte ödemiş olup müvekkile karşı yeniden işleme alınan takibin kötü niyetli olduğunu,
Ayrıca … İcra Müdürlüğü 2016/2026 E sayılı takibe konu borç işletilmiş olan % 72 temerrüt faizini kabul etmediklerini, takip dosyasına tahsil edilen bedeller de bildirilmemiş olup davalı bankanın kötü niyetli olduğunu, davaya konu sözleşme sebebiyle her türlü tazminat ve fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla, müvekkilinin dava sonuçlanıncaya kadar daha büyük mağduriyetler yaşamaması için ihtiyati tedbir kararı verilerek takip ve satış işlemlerinin durdurulmasına, davalılar aleyhine açılan menfi tespit davasının kabulü ile müvekkilin davalıya borçlu olmadığı miktarın tespitine, davalının icra takibine devam ederken haksız ve kötüniyetli olmasından dolayı davalılar aleyhine takip konusu alacağın %40’ından aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmişlerdir.
SAVUNMA
Davalı vekilinin 21.01.2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle, Dava dilekçesinde 2008 yılına ait kredi sözleşmesine konu borcun esas alındığını, zamanaşımı süresinin dolduğunu, Dava dilekçesinde de 900.000,00-TL gibi bir borç ifadesini iddia edilirken; dava değerini 30.000-TL olarak bildirdiklerini, yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılamayacağından davanın reddi gerektiğini, Banka alacağının tamamı ödenmemiş olup; borçlar hitama ermediğini, Kefillerden Halit TURAÇ adına kayıtlı ve Nihat KONUK adına kayıtlı ipotekli iki taşınmaz; … 2. İcra Müdürlüğünün 2009/2425 – 2426 E. sayılı dosyaları kapsamında satılmış olup bu dosyaların kapalı olduğunu, Gordion Madencilik … Ltd. Şti. adına kayıtlı Cumhuriyet Mah. 166/28 ada/parsel 29.11.2007 tarih ve 15683 yevmiye numaralı taşınmaz banka lehine ipotekli olup; … İcra Müdürlüğünün 2021/3075 E. Sayılı dosyası kapsamında olup; satış işlemleri henüz sonuçlanmadığını, bu dosyanın dava ve delil dilekçesinde gösterilmediğini, … 2. İcra Müdürlüğünün 2009/2423 E. Sayılı ilamsız dosyasından bahsedilmediğini bu dosyanın 2016/2026 E. sayılı dosyanın önceki hali olduğunu ve bu dosyanın halen derdest olduğunu, Davacının hiçbir borcunun kalmadığına yönelik olarak ispatı bulunmadığını, sözleşmelere konu kredi bedellerinin tamamını ödediğini ispatlayamadığını; zira ispata kabil ödeme yapılmadığını, bu sebeplerle davanın haksız şekilde açıldığını , Fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla aleyhe olan hiçbir hususu kabul etmeyerek; yukarıda bahsedilen ve re’sen belirlenecek nedenlerle; kötü niyetli ve haksız olarak açılmış olan davanın öncelikle usulden reddine, usulden red mümkün olmaz ise esastan reddine, davacının, alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, ihtiyati tedbir karar talebinin reddine, delillerin merciinden celbine, fazlaya ilişkin talep ve dava hakkının saklı tutulmasına, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini arz ve talep etmişlerdir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava; bankacılık işlemlerinden kaynaklanan menfi tespit davasıdır.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu ” Madde 72 – (Değişik madde: 18/02/1965 – 538/43 md.) Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir.
İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir.
İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini istiyebilir.
(Değişik fıkra: 09/11/1988 – 3494/6 md.) Dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararı kalkar. Buna dair hükmün kesinleşmesi halinde alacaklı ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almış bulunmaktan doğan zararlarını gösterilen teminattan alır. Alacaklının uğradığı zarar aynı davada takdir olunarak karara bağlanır. Bu zarar herhalde (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./15.md.) yüzde yirmiden aşağı tayin edilemez.
(Değişik fıkra: 09/11/1988 – 3494/6 md.) Dava borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur. İlamın kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./15.md.) yüzde yirmisinden aşağı olamaz.
Borçlu, menfi tesbit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir.
Takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını istiyebilir.
Menfi tesbit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir. Davacı istirdat davasında yalnız paranın verilmesi lazım gelmediğini ispata mecburdur.” hükümlerini haizdir.
Dosyamız arasına kredi sözleşmeleri, ihtarname ve ipotek belgeleri ile icra dosyaları alınıp, incelenmiştir.
Taraflar arasında 19.03.2008 tarihli 200.000.TL bedelli genel kredi sözleşmesi imzalanmış, davacıya 48.841.TL tutarlı toplam 63.309,39.TL ödemeli 24 aylık aylık eşit taksitli 2.636,41.TL taksitli kredi kullandırılmıştır. Kredinin teminatına 3 müteselsil kefil ve 3 adet taşınmaz ipoteği alınmıştır. Kredinin ödenmemesi üzerine … 2. Noterliği’nin 11.06.2009 tarih ve 4602 yevmiye nolu ihtarı ile 90.430,06.TL kredi borcunun 5 gün içinde ödenmesi ile 13.000.TL tutarlı teminat mektubu bedelinin depo edilmesi, ödenmemesi halinde %72 temerrüt faizi uygulanacağı ihtar edilmiştir. İhtarname asıl borçlu davacı ve müteselsil kefillere tebliğ edilerek kesinleşmiştir.
Borcun ihtara rağmen ödenmemesi üzerine ipoteğin paraya çevrilmesi ve kefiller aleyhine genel haciz yolu ile … İcra Müdürlüğü’nde takip işlemlerine başlanmıştır. Kredini teminatını teşkil eden Halil Turaç’a ait taşınmaz 13.07.2012 tarihinde 40.000.TL bedelle satıldığı, ihalenin feshi davası açıldığı, davanın reddedildiği, ihale konusu taşınmaz bedeli olarak 40.000.TL’nin 06.06.2013 tarihinde kredi hesaplarından mahsubunun yapıldığı, Nihat Konuk’a ait taşınmazın 08.02.2013 tarihinde 54.500.TL’ye satıldığı ve mahsubunun yapıldığı, anlaşılmıştır. Taşınmazlar satılmadan önce de davacı veya kefilleri tarafından muhtelif tarihlerde ödemelerin yapıldığı anlaşılmıştır. Yapılan ödemeler TBK 100 gereğince öncelikle faiz ve masraflardan mahsup edilerek kalan tutara ulaşılır. Buna göre,
İhtar tarihi temerrüt tr süre anapara faiz oranı işlemiş faiz
10.06.2009 23.06.2009 13 90.430,06 36 1.175,59
BSMV Asıl Alacak
58,78 91.664,43
Temerrüt tr hesap tr süre Asıl alacak faiz oranı İşlemiş faiz
23.06.2009 04.01.2022 4578 91.664,43 72 749.963,76
BSMV TOPLAM
35.712,56 841.628,20.TL
Borca ulaştığı anlaşılmıştır. Bilirkişi raporu bu yönden hükme esas alınmıştır.
Kredi ilişkisi 2008 yılında başlamış bulunduğundan kefalete ilişkin 818 sayılı mülga Borçlar Kanunu hükümleri uygulama alanı bulacaktır. Buna göre kefaletin yazılı yapılması ve miktarının belirli ya da belirlenebilir olması kefalet sözleşmesinin kurulması için yeterlidir. Kefalet süresizdir.
Kredinin kullandırıldığı tarih itibariyle bankalar kullandırdıkları kredilere ilişkin akti ve temerrüt faizlerini Merkez Bankası’na bildirmekle mükelleftirler. Davalı bankaca ticari krediler için akti %36, temerrüt faizi olarak %72 oranında faiz bildirimi yapılmıştır. Bu oranlar aşılmadan ihtarname keşide edilmiştir. İhtarnamede istenilen oran o günün mevzuatına uygundur. İhtarname itiraz edilmeden kesinleşmiştir. İhtarname ile icra takipleri başlatılmıştır. İcra takipleri de itiraz edilmeden kesinleşmiştir. Ayrıca icra takibinden sonra davacılar tarafından icra müdürlüğünden icra taahhüdü verilmek suretiyle takipte uygulanan faiz ve ferileri kabul edilerek Banka alacağı ve faizi, ferileri bir kez daha kesinleştirilmiştir. Taahhütnamede belirtilen tutarlar kısmen ödenmiştir. Taahhüt süresinde icra takipleri durur. Bu nedenle kefiller aleyhine de takip işlemlerine de devam edilmediği anlaşılmıştır. Taahhütnameye uyulmaması halinde takibin sözleşme şartlarına göre devam edeceği taahhütnamede belirtilmiştir. Bu durumda davalı bankanın sözleşmeye, ihtarnameye göre alacağını talep etme hakkı bulunmaktadır. Borcun tamamen ödenmediği davacının da kabulündedir. Bu nedenle kesinleşen borçlar nedeniyle ihtarnameye göre hesaplama yapılıp, borcun talep edilmesinde herhangi bir sakınca yoktur. Bankanın rızai olarak alacakta indirim yapma hakkı saklıdır. Davacının davasının reddi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 80,70-TL harcın mahsubu ile fazladan alınan 431,63-TL’nin yatıran tarafa iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
-Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
-HUAK 18A/13 maddesi ile HUAK yönetmeliği 26/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinden sayılan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk giderinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, tarafların yokluğunda, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde…Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/06/2022

Katip …

Hakim …

BU BELGE, GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞTIR