Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/53 E. 2022/826 K. 25.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/53 Esas – 2022/826
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
ESAS NO : 2022/53 Esas
KARAR NO : 2022/826

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av….
DAVALI :…
VEKİLİ : Av. ..
İHBAR OLUNAN : …..
VEKİLİ : Av. …
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 24/01/2022
KARAR TARİHİ : 25/11/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 12/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı borçlu firma aleyhine 24.08.2021 tarihinde … Esas sayılı dosyasında takip başlatıldığını, borçlunun 27.08.2021 tarihli itiraz dilekçesi ile borca itiraz ettiğini, icra takibinin durduğunu, borçlunun icra müdürlüğüne yapmış olduğu itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu, davalı firma ile davacı müvekkili arasında uzun yıllardır devam eden bir ticari ilişki bulunduğunu, bu ilişki nedeniyle doğmuş olan cari hesap ekstresinde de açıkça görüldüğü üzere 121.488,11 TL tutarlı borcun davalı firmadan talep edilmiş olmasına rağmen ödenmediğinden icra takibi başlatıldığı, öte yandan İcra İflas Kanunu 67/11 gereğince icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için likit bir alacaktan söz edilmesi gerektiği, dava konusu olayda davalı borçlunun cari hesap ekstreleri ve kesilen faturalar ışığında ne kadar borçlu olduğunun bilindiğini, bu sebeple de icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği, belirtilmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı ile davacı arasında Bilkent şehir Hastanesi’nin yapım işine yönelik 19.12.2017 tarihli taşeronluk sözleşmesi imzalandığını, davacı tarafça dava dilekçesinde taraflar arasında imzalanan taşeronluk sözleşmesinden hiç bahsedilmediğini, icraya konu alacağın sadece cari hesap alacağı olduğundan bahsedildiğini, taraflar arasında imzalanmış bir cari hesap sözleşmesini bulunmadığını,… Kanunu anlamında cari hesap ilişkisi olabilmesi için taraflar arasında kabul edilmiş veya imza altına alınmış bir sözleşme olmasının zorunlu olduğunu, taraflarca imzalanan sözleşmenin 14. maddesi ile ödemelerin hangi koşulda ve şartlarda yapılacağının açıkça yazıldığını, davacı tarafa ait olan … ve vergi ödemelerinin davacı tarafça yapılmadığını yine ilgili ödemelerin yapılması sonrası işin kabulünün yapılacağının da açıkça sözleşmede belirtildiği, davacı tarafça ilgili borçlar ödenmeden sadece kendi taraflarınca düzenlenen cari hesap ilişkisine dayanılarak icra takibi yapılmasının haksız olduğunu, vekil şirket ile hastane projesinin asıl işvereni olan ….. arasında imzalanan sözleşme çerçevesinde müvekkili şirkete ait tüm … vergi borçlarının … inşaat tarafından karşılanacağının belirtildiği bu sözleşmeye istinaden davacı ve davalı arasında 15.01.2020 tarihli protokolün imzalanarak davalıya ait tüm borcunun … tarafından ödeneceğinin belirtildiği ve taraflarca imza altına alındığını, yine ilgili protokole göre taraflar arasında borç alacak ilişkisinin de 180.000 TL. ödenmiş olarak kalmadığının taraflarca kabul edildiğini, hiçbir alacağı kalmaması lazımken …’ya ödemesi gereken borcu kendi cari hesabına işleyerek kendi tarafından müvekkiline borç çıkartıldığını, halbuki … ödemesi zaten davacı tarafına ait olan bir borç olduğunun taraftar arasında yapılan protokole göre … ödemesinin de … şirketi tarafından yapılacağını, buna ilişkin bir ödemenin de müvekkile … tarafından yapılmadığını, yine ilgili protokolde borcun artması ve azalması ile ilgili durumun net olarak yazıldığını, buna ilişkin faiz talebinde bulunma hakkının davacının olmadığını ayrıca davacı adına …’ya yapılan var ise ödemeler … şirketi tarafından yapıldığından veya yapılacağında iş bu ödemelerin yapılıp yapılmadığı, yapıldıysa ne kadar ödeme yapıldığının da kendilerince bilinmediğini, davacı adına ödeme yapılıp yapılmadığının …’ne sorulması gerektiğini, taraflarca imzalanan protokolde ayrıca davacının … borcunu yapılandırılması sonucunda ödenen bedellerin … borcundan mahsup edildikten sonra … firması tarafından müvekkili bir ödeme olması durumunda iş bu bedelin davacıya ödeneceğinin kayıt altına alındığı, ancak … firması tarafından müvekkile davacıya ait hiçbir ödeme yapılmadığı de alacaklarını alamamış olması sebebiyle … firması ile aralarındaki davanın ini, yapılan protokolde taraflar arasında herhangi bir borç alacak ilişkisi kalmadığının da açıkça yazıldığını, davacının var ise … borcu da davacının kendine ait olup eğer buna ilişkin … firmasından bir ödeme yapılır ise davacıya ödeneceğinin belirtildiğini ancak buna ilişkin hiçbir ödeme olmadan davacı tarafça icra takibi başlatılmasının kötü niyetli olduğunu, … firması tarafından … yapılandırılmasına yönelik ödemelerin bitiş tarihinin 31.12.2021 olduğunu, davacı tarafın iş bu tarih beklenmeden de icra takibine başlanılmasının icra takibinin de haksızlığını ortaya koyduğunu, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 11 ve 14. maddesinde teminatların ve ödemelerin hangi koşullarda yapılacağının da açıkça yazıldığını, davacı tarafça öncelikle işin teslim edildiği … ve vergi borcunun olmadığı yönünde yazı sunulması gerektiğini, sözleşme hükümlerine göre edimini yerine getirmeyen davacının yapmış olduğu icra takibinin de haksız olduğunu, kaldı ki taraflar arasında imzalanan sözleşme ile birlikte tarafların birbirinden alacak ve borçlarının olmadığını imza altına alındığını, bu belgenin basiretli tacir olan taraftarca imzalandığını, iş bu belgeye rağmen davacının alacak yönünde neden icra takibi yaptığının anlaşılamadığını, taraflar arasında icra inkar tazminatı talebinin de yerinde olmadığını, taraftar arasında kabul edilmiş bir cari hesap ilişkisinin de mevcut olmadığını davacı tarafça talep edilen alacak bedelinin somut ve maddi delile dayanmamış olması taraflar arasında imzalanan ve davacı tarafça hiç bahsedilmeyen sözleşme ve protokoller incelendiğinde müvekkilin herhangi bir borcunun olmadığının tespit edileceğini, belirtmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkin olup, uyuşmazlığın, davacının cari hesap alacağı iddiasına dayalı başlattığı takipte davalının itirazının yerinde olup olmadığı, taraflar arasında taşeronluk sözleşmesi bulunup bulunmadığı, takibe dayanak alacağın sözleşmeden kaynaklanıp kaynaklanmadığı, taraflar arasında mahsup edilecek bir alacak bulunup bulunmadığı, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan alacaklı bulunup bulunmadığı hususlarına ilişkindir.
Yargılama devam ederken davacı vekili 23/11/2022 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiklerini, vekalet ücreti talebinin olmaması sebebiyle karşılıklı vekalet ücretine hükmolunmamasını talep ettikleri görülmüştür.
Davalı … 23/11/2022 tarihli dilekçesi ile davadan feragat edildiğinden, vekalet ücreti, yargılama gideri taleplerinin bulunmadığını billdirmişlerdir.
Davacı vekilinin vekaletnamesi incelendiğinde; davadan feragat yetkisinin olduğu görülmüştür.
HMK.nın 311. maddesi gereğince davadan feragat, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurmakta olup, davacının davadan feragatinin, aynı Kanunun 309. maddesine uygun olduğu anlaşılmakla, davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiş, Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabulucuk Yönetmeliği 26.madde uyarınca; Bakanlık Bütçesinden ödenecek Arabuluculuk ücretinin Yargılama giderlerinden sayılacağı hususunun açıkça belirtilmiş olduğu, arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsiline karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle
1-Davanın Feragat Nedeniyle Reddine,
2-Harçlar kanunu gereğince Davadan feragat veya davayı kabul veya sulh, muhakemenin ilk celsesinden sonra vuku bulduğundan, maktu karar ve ilam harcının üçte ikisi olan 53,80-TL harcın mahsubu ile fazladan alınan 1.413,48 TL’nin yatıran tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-6235 sayılı Arabuluculuk Kanunu 18/A maddesi 13. bendi gereği Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
5- Fazla yatan gider avansı ile delil avansı var ise 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı … Hukuk Muhakemeleri Gider Avansı Tarifesinin 5.maddesine göre karar kesinleştikten sonra istek halinde ve taraflar hesap numarası bildirilmiş ise iade elektronik ortamda hesaba aktarılmasına, hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak taraflara İADESİNE,
Dair, tarafların yokluğunda kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde …Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/11/2022

Katip …
e-imza

Hakim…
e-imza