Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/521 E. 2022/849 K. 01.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C. TÜRK MİLLETİ ADINA VERİLEN
… GEREKÇELİ KARAR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/521
KARAR NO : 2022/849

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLLERİ…

DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … ….

DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
DAVA TARİHİ : 17/04/2018
KARAR TARİHİ : 01/12/2022
G. K.YAZILDIĞI TARİH : 30/12/2022

Mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

1.DAVACI VEKİLİ İDDİASINDA ÖZETLE;
Müvekkilinin 2012 yılına kadar davalı şirkette öğrencilik yaptığını, 2013-2017 yılları arasında personel olarak çalıştığını, 27/10/2015 tarihinde davalı şirkete 40.000 TL karşılığında sermayenin %20’lik kısmına tekabül eden 12.000 TL sermaye payını satın alarak şirkete ortak olduğunu, ortaklığı döneminde eğitici kimliği ile kurs verdiğini, turnelerde, projelerde çalıştığını, diğer ortakların davranışları sebebiyle şirkette çalışmasının çekilmez hale geldiğini, davacının emeklerinin hiçe sayılarak, diğer ortakların baskısına maruz kaldığını, şirketten uzaklaştırmaya çalıştıklarını, davacının yanında çalışanların ise işten çıkartıldığını, sonradan davacının yeniden çalışmasını istediklerini, hissesini devretmesini talep ettiklerini, hakaret ve tehdite uğradığını, şirkette kalmasının kendisi için çekilmez hale geldiğini, şirketin ekonomik durumu hakkında davacıya bilgi verilmediğini, iki defa kâr payı ödendiğini, çıkılan turneden hak kazandığın ücretin ödenmediğini, davacının bu kapsamda 5.000 TL alacağının bulunduğunu belirterek haklı sebeplerle şirket ortaklığından ayrılmasına, ayrılma akçesi olarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 12.000 TL ödenmesine, turne ve sergilediği oyunlar için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000 TL ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
2.DAVALI VEKİLİ SAVUNMASINDA ÖZETLE:
Taraflar arasında işçi işveren ilişkisi kurulmadığını, davacının buna dayalı ücret talep edemeyeceğini, bugüne kadar davacının şirketten bilgi ve belge istemediğini, yaptığı başvurunun bulunmadığını, ortaklıktan çıkması için haklı bir sebep olmadığını, bu sebeple ayrılma akçesi isteyemeyeceğini, iddialarının soyut olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir.

3.MAHKEMEMİZİN 2018/295 E. SAYILI DOSYASINDA VERİLEN 22/01/2020 TARİHLİ KARAR:
“Davacı ortak, diğer ortakların kendisine baskı ve tehditte bulunduğunu, şirketin mali durumu hakkında bilgi vermediklerini iddia etmişse de, bu iddiasını destekler tanık beyanları dışında somut delil sunamamış, tanık beyanlarının bir kısmının ise görgüye dayalı olmayıp, davacıdan duyuma dayalı olduğu, davacının şirketin mali durumuna ilişkin bilgi istediğine dair delilin de dosyaya sunulamadığı görülmüştür. Buna göre ispat külfeti üzerinde olan davacı, şirketten ayrılmasını gerektirecek haklı sebeplerin varlığını ispatlayamamıştır. Davacı bu davada ayrıca davacı şirkette yaptığı çalışmalardan dolayı ücretinin ödenmediğini iddia etmişse de, davalı şirketin taraflar arasında işçi işveren ilişkisi iddiasını kabul etmemesi göz önüne alındığında, ücret alacağına yönelik davanın da miktar itibarı ile yazılı delille ispatlanamadığı kanaatine varılmıştır” gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

4. İSTİNAF BAŞVURUSU SONUCU VERİLEN KARAR VE SONRASI YAPILAN İŞLEMLER :
Davacı vekilinin istinaf başvurusu sonucu, … BAM 21. Hukuk Dairesinin 16/06/2022 tarihli, 2020/848-2022/836 sayılı kararı ile; “Somut olayda; davacının, davalı şirkette tiyatro sanatçısı olarak çalıştığının iddia edilmiştir. Her ne kadar davalı yan taraflar arasında işçi işveren ilişkisi bulunmadığını ileri sürmüş ise de, dosya içerisinde yer alan davacının davalı şirkette işe giriş ve çıkışına ilişkin SGK belgeleri karşısında uyuşmazlığın çözümünde iş kanunu hükümlerinin uygulanmasını gerektireceğinden 6102 sayılı TTK’nın 5/1. maddesi yollaması ile 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 1. maddesi uyarınca iş mahkemesinde görülmesi gerekir. Hal böyle olunca, mahkemece davacının tiyatro sanatçısı olarak sergilediği oyunlar ve katıldığı turneden kaynaklı alacağına ilişkin davada görevli mahkemenin iş mahkemesi olduğu gözetilerek anılan kısım yönünden davanın tefrik edilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken bu husus gözetilmeden anılan talep yönünden de işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir” gerekçesi ile Mahkememiz kararı kaldırılmıştır.

BAM kararı sonrası, dosya yeniden esasa kaydedilmiş, taraf vekilleri dinlendikten sonra, BAM kararı uyarınca işçi alacağına yönelik talep yönünden dosya tefrik edilmiş, haklı sebeple ortaklıktan çıkma ve ayrılma akçesi yönünden yargılamaya devam olunmuştur.

5.İDDİA, SAVUNMA VE DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HÜKME ESAS GEREKÇE:
Dava, TTK 638/2 maddesine dayalı limited şirket ortaklığından mahkeme kararı ile haklı sebeple çıkma, ayrılma akçesi alacağının tahsili davasıdır.

Tarafların dayandıkları tüm deliller getirtilmiş, tarafların tanıkları dinlenmiş, dosya ve şirket kayıtları üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi sonunda düzenlenen rapor dosyaya celbedilmiştir.

Duruşmada dinlenen davacı tanıkları beyanlarında özetle; Davacının 2016 yılında şirkete ortak olduğunu, ders verdiğini, oyunlarda oynadığını, geç saatlere kadar çalıştığını, buna karşılık ücretinin ödenip ödenmediğini bilmediklerini, şirket yöneticisinin tehdit ettiğini davacıdan duyduklarını, diğer çalışanlara olduğu gibi davacıya da psikolojik baskı ve tüm yükü üzerine yıkar davranışlar sergilediğini, 2017 yılı Kasım ayında davacının davalı şirketten ayrıldığını, turneden dolayı olan alacağının ödenmediğini, davacı ile şirket ortağı olan Bahadır’ın özel yaşamından kaynaklanan sıkıntılar yaşaması nedeni ile bu şahsın diğer çalışanlara karşı da mobbing uyguladığını, davacıya bağırarak, küfür ederek konuştuğunu yeminli ifadelerinde beyan etmişlerdir.

Davalı tanığı ise beyanında özetle; 2017 yılı Aralık ayına kadar şirket ortağı da olan davacının şirkette çalıştığını, yaptığı işlerden dolayı kendisine aylık ödeme yapıldığını, turneden dolayı da ödeme yapıldığını, şirket ortağı Bahadır ile davacının duygusal ilişki yaşadığını, arkadaşlıkları bitince davacının şirketten ayrıldığını, davalı şirketin ortağı olan Bahadır’ın davacıyı rahatsız eden davranışı görmediğini yeminli ifadesinde beyan etmiştir.

Bilirkişi raporunda özetle; davacının davalı şirketin %20 hissesine sahip ortağı olduğunu, davalı şirketten, turne ve oyunlara ilişkin ücret alacağının ispatlanamadığını, davacının ortaklıktan ayrılmasını haklı kılacak tanık beyanları dışında somut bir bilgi veya belgeye ulaşılamadığını, davalı şirketten bilgi ve talep ettiğine dair de bulguya rastlanmadığını, geçmiş yıllar zararları nedeni ile özvarlığını yitiren davalı şirkete zarar katılım payının 15.171,27 TL olarak hesaplandığı bildirilmiştir.

Açılan davada taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının, davalı şirketin ortaklığından çıkmasına ilişkin haklı sebeplerin bulunup bulunmadığı, haklı sebep varsa ayrılma akçesinin miktarı olduğu tespit edilmiştir.

Dava konusuna ilişkin yasal düzenlemede; Her ortak, haklı sebeplerin varlığında şirketten çıkmasına karar verilmesi için dava açabilir. Mahkeme istem üzerine, dava süresince, davacının ortaklıktan doğan hak ve borçlarından bazılarının veya tümünün dondurulmasına veya davacı ortağın durumunun teminat altına alınması amacıyla diğer önlemlere karar verebilir (TTK m.638/2).

Ortak şirketten ayrıldığı takdirde, esas sermaye payının gerçek değerine uyan ayrılma akçesini istem hakkını haizdir (TTK641/1). Düzenlemesi yer almaktadır.

Kanun koyucu TTK 638/2 maddesinde limited şirket ortaklarına haklı sebeplerin varlığı halinde mahkeme kararı ile ortaklıktan çıkma hakkı tanımıştır. Mahkeme tarafından haklı sebeple çıkma kararı verilirken bütün ortakları menfaatlerinin dikkate alınması gerekmektedir. Haklı sebebin varlığını ispat yükü davacı ortaktadır.

Somut olayda yukarıdaki deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı ortak, diğer ortakların kendisine baskı ve tehditte bulunduğunu, şirketin mali durumu hakkında bilgi vermediklerini iddia etmişse de, bu iddiasını destekler tanık beyanları dışında somut delil sunamamış, tanık beyanlarının bir kısmının ise görgüye dayalı olmayıp, davacıdan duyuma dayalı olduğu, davacının şirketin mali durumuna ilişkin bilgi istediğine dair delilin de dosyaya sunulamadığı görülmüştür. Buna göre ispat külfeti üzerinde olan davacı, şirketten ayrılmasını gerektirecek haklı sebeplerin varlığını ispatlayamamıştır. Bu sebeple açılan davanın reddine karar verilmiştir.

HÜKÜM: Açıklanan gerekçeye ve dosya kapsamına göre;
1-Davacının haklı sebep ile şirketten ayrılma ve ayrılma akçesi ödenmesine yönelik davasının REDDİNE,
2- Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının dava dosyasında peşin alınan 204,93TL harçtan mahsubu ile artan 124,23‬ TL nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Dava sırasında kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına takdir edilen 9.200 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya ödenmesine,
5-HMK 333. Maddesi gereğince mahkemece yatırılan avansın kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesine müteakip yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde … Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Başkan …
(E-imzalıdır)
Üye …
(E-imzalıdır)
Üye …
(E-imzalıdır)
Katip …
(E-imzalıdır)