Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/517 E. 2023/110 K. 20.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/517 Esas – 2023/110
T.C. TÜRK MİLLETİ ADINA
… GEREKÇELİ KARAR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/517 Esas
KARAR NO : 2023/110

HAKİM : …
KATİP : ….

DAVACI ….
DAVALI :….
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/07/2022
KARAR TARİHİ : 20/02/2023
G.K.YAZILDIĞI TARİH : 23.02.2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkil şirket tarafından 5 adet fatura ve cari hesaptan kaynaklı ana para ve faiz alacaklarının tahsili için … 10. İcra Müdürlüğünün E:2022/5395 sayılı dosyası ile toplam 199.357,28 TL’lik icra takibi başlatıldığını ancak davalı şirketin takip alacaklısına herhangi bir borcumuz yoktur, borca itiraz ediyoruz, icra takibine işletilen faizi de itiraz ediyoruz diyerek borca itiraz ettiğini ve bunun üzerine verilen karar gereği takibin durdurulduğunu, müvekkil şirket ile borçlu şirket arasında ticari alım satım ilişkisi mevcut olduğunu, ve ticari ilişkiye istinaden borçlu şirket tarafından muhtelif aralıklarla mal alımı yapıldığını, bunun karşılığında kısmi ödemeler yapıldığını ancak davalı borçlu şirketin 199.357,28 TL bakiyesi kaldığını, taraflar arasındaki ticari ilişki çerçevesinde; 27.08.2021 tarih ve DRS2021000000228 401.554,00 TL bedelli fatura, 14.10.2021 tarih ve DRS2021000000294 1.857,60 TL bedelli fatura, 20.10.2021 tarih ve DRS2021000000304 53.996,80 TL, bedelli fatura, 07.12.2021 tarih ve DRS2021000000025 4.063,33 TL bedelli fatura, 20.12.2021 tarih ve DRS2021000000038 187.885,55 TL bedelli fatura tanzim edildiğini, borçlu şirket tarafından; 27.08.2021 tarihinde 130.000,00 TL, 05.11.2021 tarihinde 75.000,00 TL 23.11.2021 tarihinde 75.,000,00 TL, 20.12.2021 tarihinde 100.000,00 TL, 04.03.2022 tarihinde 170.000,00 TL ödeme yapıldığını, fatura bedellerinin ödenmesi hususunda davalı borçlunun hangi faturaya tekabül ettiği belli olmayan kısmi ödemeler yaptığını ileri sürerek, davalı şirketin 10. İcra Müdürlüğü’nün E:2022/5395 sayılı dosyasına itirazlarının iptali ile takibin devamını, dava değerinin 9620 ‘sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin borçlu şirkete tahmiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketin davacı şirkete borcu olmadığını, taraflar arasında uzun süreden beri ticari ilişki olduğunu, bu ticari ilişki kapsamında icra ve dava konusu yapılan faturalardan doğan borç ödendiğini, bu hususun tacir olan her iki taraf defterleri bilirkişi marifetiyle incelendiğinde görülebileceğini, icra takibinden önce müvekkil şirketin temerrüde düşürülmediğini, bu nedenle takipten önce işletilen ve talep edilen faiz haksız olduğunu, alacağın likit olmadığını, haksız icra takibi nedeniyle davacı şirketin %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesi gerektiğini savunarak davanın reddini ve yargılama giderlerinin davacı şirket üzerine bırakılmasına karar verilmesini dilemiştir.
DELİLLER
Takip Dosyası: … 10. İcra müdürlüğünün 2022/5395 E Sayı!ı dosyasında; Davacının, davalı aleyhine icra takibinde bulunduğu; borcun sebebi olarak 199.357,28 TL cari hesaptan kaynaklanan bakiye 199.357.28 TL alacak gösterildiği, işlemiş faiz talebi bulunmadığı, davalının 23.03.2022 tarihinde borca itiraz ederek takip alacaklısına karşı borcunun olmadığını belirttiği, itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmaktadır.
-Ticari defter ve kayıtlar
-Mali Müşavir Bilirkişi Raporu: Davalı ile davacı tarafların ticari defterleri incelenmek suretiyle tanzim edilen raporda özetle; defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, noter onaylarının kanuni süreler içerisinde yaptırıldığı görülmüş olup TTK gereği defterlerin kendileri lehinde delil teşkil edeceği tarafların arasındaki ticari ilişkinin yazılı bir sözleşme bulunmamasına rağmen sözlü olarak Alım-Satım sözleşmesine istinaden var olduğu, ticari defter kayıtlarının birbirleri ile uyumlu olduğu ve davacının davalıdan 199.357,28 TL bakiye alacaklı bulunduğu, dava tarihinden sonra ise tarafların alışverişe devam ettiği ve davalı tarafça dava tarihinden sonra 395.000 TL tutarında yeniden mal alımı ve karşılığında ödeme yapıldığı belirtilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, ödenmeyen cari alacaktan kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkindir.
Mahkememizce taraf delilleri toplanmış, Mali Müşavir bilirkişi aracılığı ile tarafların ticari defterleri incelenmek suretiyle rapor alınmıştır.
Bilirkişi raporu dosya kapsamına ve denetime elverişli olmakla hükmün tesisinde esas alınmıştır.
Tüm dosya kapsamına göre,
Taraflar arasında tacirler arası hizmet sözleşmesinden kaynaklanan cari hesap ilişkisi bulunduğu, davacı tarafından başlatılan ilamsız takibe davalı tarafından itiraz edilmesi üzerine eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Hemen belirtmek gerekir ki, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 27.06.2003 tarih ve 2001/1 E., 2003/1 K. sayılı ilamında da açıklandığı üzere; bir alacak için fatura düzenlenmiş olması, alacağın varlığını ispata yeterli bulunmayıp, fatura, tek başına akdi ilişkinin kanıtı niteliğinde bulunmamaktadır.
Davalı vekili tarafından mahkememize sunulan cevap dilekçesinde, davacı tarafa borcun mevcut olmadığı, ödeme yapılmış olduğu, bu hususun tacir olan her iki taraf defterleri bilirkişi marifetiyle incelendiğinde görülebileceği savunulmuş olmasına göre, davacının kural olarak akdi ilişkinin varlığını ve malın teslim edildiğini kanıtlama mükellefiyeti bulunmakta ise de, davalı vekilinin savunma içeriğine göre davacı tarafça akti ilişkinin varlığının ve malların da usulüne uygun olarak davalı tarafa teslim edilmiş olduğu hususunun ispatlandığının kabulü gerektiği, bu hale göre, eldeki davada ispat yükünin davalı-alıcı tarafa ait olup, davalı tarafın malların/hizmetin bedelinin ödendiği yazılı delille ispatlamak durumunda olduğu kanaatine varılmıştır.
Mali Müşavir bilirkişi tarafından tanzim edilen raporda belirtildiği üzere, davalının, davacı tarafından düzenlenen faturaları ticari defterlerine kaydettiği, bu faturalara süresinde itiraz ve iade ettiğine ilişkin savunma ve delil ileri sürülmediği davacının akti ilişkiyi ve fatura bedelinin ödenmediği iddiasını HMK 222 maddesi uyarınca ticari defter delili ile kanıtlamış olduğu ne var ki davalı tarafça ödeme iddiasının ispatlanamadığı buna göre davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 199.357,28 TL alacaklı bulunduğu anlaşılmakla, davanın kabulüne dair karar vermek gerekmiştir.
Dosya kapsamına konu alacağın likit olduğu, yine davalı vekilince tarafların tacir olup, borcun ödendiğinin yapılacak bilirkişi incelemesine göre ortaya çıkabileceği yönündeki savunması dikkate alınarak yaptırılan inceleme neticesinde her iki tarafın ticari defterlerinin birbiri ile uyumlu olduğunun tespit edilmiş olduğu, buna göre alacağın yargılamayı dahi gerektirmeyecek şekilde tespitinin belirgin olduğu hal böyle olunca davalı tarafça yapılan itirazın haksız olduğu anlaşılmakla, İİK 67/2 maddesi uyarınca davanın ve hükmolunan tutarın miktarı nazara alınarak 199.357,28 TL’nin takdiren %30’u oranında (alt sınırdan uzaklaşılarak) icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hükmün tesisi yoluna gidilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın kabulüne, davalının … 10.İcra Dairesinin 2022/5395 E sayılı takip dosyasına vaki itirazın iptaline, takibin 199.357,28 TL asıl alacak üzerinden aynı koşullarla devamına,
2-Alacağın likit olduğu, her iki tarafın ticari defterlerinin birbiri ile uyumlu olduğu, alacağın yargılamayı dahi gerektirmeyecek şekilde belirgin olduğu, buna göre itirazın haksız olduğu anlaşılmakla, İİK 67/2 maddesi uyarınca davanın ve hükmolunan tutarın miktarı nazara alınarak 199.357,28 TL’nin takdiren %30’u oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Davalının kötüniyet tazminatı talebinin yasal koşullar oluşmadığından REDDİNE,
4-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 13.698,10 TL harçtan, davacı tarafça peşin yatırılan 2.407,76 TL’nin mahsubu ile bakiye 11.210,34 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden AAÜT’ye göre hesaplanan 30.903,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan; 80,70 TL Başvuru Harcı, 2.407,76 TL Peşin harç gideri, Bilirkişi ücreti, Tebligat, Posta ve diğer masraflar toplamı 1.567,00 olmak üzere toplam 4.055,46 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Arabuluculuk ücreti olarak, dava dosyasında ve arabuluculuk dosyasında sarf kararı bulunmamakla birlikte tek oturumda anlaşamama tutanağının düzenlenmiş olmasına ve 2022 yılı Arabuluculuk Ücret tarifesi 1.kısmına göre (taraf sayısı 2 olması gözetilerek) belirlenen 780,00 TL ücretin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
8-HMK’nun 333.maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde … Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/02/2023

Katip…
E-imzalıdır

Hakim…
E-imzalıdır