Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/486 E. 2022/631 K. 29.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. … 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C. TÜRK MİLLETİ ADINA VERİLEN
… GEREKÇELİ KARAR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/486
KARAR NO : 2022/631

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : … –
VEKİLLERİ : Av. … – …
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … -…
DAVA : Men’i Müdahale
DAVA TARİHİ : 07/01/2019
KARAR TARİHİ : 29/09/2022
G. K.YAZILDIĞI TARİH : 24/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Men’i Müdahale davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
1.DAVACI VEKİLİ İDDİASINDA ÖZETLE;
Finans Şehir Projesi ile ilgili taraflar arasında 30.07.2018 tarihli mali işler sorumluluk sözleşmesinin düzenlendiğini, bu sözleşme kapsamında yine taraflar arasındaki … 12. Noterliğinin 24.08.2016 tarihli ve 30137 yevmiye nolu düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine konu … parselde kayıtlı 5. Etap K3 Blok 1+1 tipi 101 nolu bağımsız bölümün müvekkili şirket tarafından davalı şirkete fiilen teslim edildiğini, sözleşmelere aykırı hareket edilmesi nedeniyle davalı ile akdedilen tüm sözleşmelerin …13. Noterliğinin 31.10.2018 tarihli ve 25679 yevmiye nolu ihtarnamesi ile feshedildiğini, yine …13. Noterliğinin 28.11.2018 tarihli ve 28772 yevmiye nolu ihtarnamesi ile de … 12. Noterliğinin 24.08.2016 tarihli ve 30137 yevmiye nolu düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin de feshedildiğini, sözleşmelerden kaynaklı yükümlülükleri yerine getirilmemesi üzerine davalıya fesih ihbarnamesinin gönderildiğini, sözleşmenin feshedildiği, konutun tahliyesi ve müvekkili şirkete tesliminin, aksi halde fuzuli işgal nedeni ile meni müdahale ve tahliye talepli dava açılacağının ihtar edildiğini belirtilerek, davalının taşınmazı teslim etmediğini belirterek, davalının fuzuli olarak işgal ettiği müvekkil şirkete ait … ili, Çankaya ilçesi, İlkbahar mahallesi tapunun 29634 ada, 10 parselinde kayıtlı 5. Etap K3 Blok 1+1 tipi 101 nolu bağımsız bölüme müdahalenin men’i ile tahliyesini talep etmiştir.

2.DAVALI VEKİLİ SAVUNMASINDA ÖZETLE;
Müvekkili şirketçe Finans Şehir Projesine ilişkin sözleşmelerde tüm edimlerini yerine getirildiğini, 30.07.2018 tarihli sözleşmenin resmi şekilde noterde düzenlenmemiş olmasına karşın hukuka aykırı biçimde feshedilmek istenildiğini, bu nedenle müvekkil şirkete fesih için gönderilen ihtarnamenin hukuken hükmünün bulunmadığını, müvekkilinin sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmesine rağmen, hak ediş bedellerinin sözleşmede belirtilen usullerle yapılmadığını, müvekkili şirketin mali anlamda zor durumda bırakıldığını, davacı yanın sözleşmeye aykırılık iddiasının gerçek dışı olduğunu, davacı yanın müvekkil şirkete tescil etmekten imtina ettiği davaya konu taşınmaza ilişkin sözleşme kapsamında 5.000,00 TL’nin nakit ödendiğini, kalan miktar için 24.08.2016 düzenleme tarihli 12 adet bononun davacı şirkete verildiğini, vade tarihlerinde tümünün ödendiğini, öte yandan davacı şirketle akdetmiş olduğu sözleşmeler dâhilinde kesilen nakit teminat tutarı olan 331.306,35 TL’nin mahsup edildiğini, bunun yanında Yapı Kredi Bankası Kozyatağı Şubesi 13.07.2017 tarihli ve 12173000055 nolu avans teminat mektubunun ve Yapı Kredi Bankası 505.000,00 TL bedelli 20.07.2017 tarihli ve 121710000164 nolu kesin teminat mektubunun hiçbir gerekçe göstermeksizin davacı yanca nakde çevrildiğini, sözleşme çerçevesinde iki hak ediş tutarının müvekkiline ödenmediğini, bunun yanı sıra işin kabul tutanağının herhangi bir ihtirazı kayıt konulmaksızın davacı yanca imzalandığını, bu bağlamda işin kabul edilmiş olduğu savunularak, davanın reddini talep etmiştir.

3.MAHKEMEMİZİN 2019/207 ESAS SAYILI DOSYASINDA YAPILAN YARGILAMA SONUCUNDA VERİLEN 07/07/2021 TARİHLİ, 2021/541 SAYILI KARARDA;
“Taraflar arasında 15/07/2017 tarihli satış vaadi sözleşmesi dışında 15/07/2017 tarihli Queen Central Park Projesi, Seramik Cephe İşleri Sözleşmesinin bulunduğu, davacının bu sözleşmede iş sahibi, davalının ise yüklenici olduğu, dava konusu taşınmazın bu eser sözleşmesine istinaden, hak ediş ödemesi kapsamında davalıya satışının vaad edildiği ve fiilen teslim edildiği, delil tespiti dosyasındaki hesaplamaya göre davalı yüklecinin yaptığı işlerin tüm işe oranının %70,71 olduğu, bu sözleşmeye istinaden düzenlenen 15/08/2018 tarihli (9) nolu hakedişe göre%36,82 oranında işler yapıldığı, buna göre davalı yüklenicinin yüklendiği işleri noksansız ve süresinde yerine getiremediği, buna göre davacı iş sahibinin her iki sözleşmeyi feshetmekte haklı olduğu kanaatine varılarak, davanın kabulü ile; davalının, taşınmaza haksız müdahelesinin men’ine, taşınmazın, maliki olan davacıya teslimine” karar verilmiştir.

4.DAVALI VEKİLİNİN İSTİNAF BAŞVURUSU SONUCU … BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ’NİN 24/06/2022 TARİH 2022/764 E. 2022/954 K. SAYILI KARARINDA;
“Somut olaya bakıldığında, davacının 4721 sayılı TMK.nin 683. Maddesinden kaynaklanan mülkiyet hakkına dayalı olarak elatmanın önlenmesi isteğinde bulunduğu, her ne kadar davacı ve davalı tacir olsa dahi uyuşmazlığın tarafların ticari işletmesiyle ilgisinin bulunmadığı, esasen dava dilekçesinde de bu yönde bir iddiaya yer verilmediği, davanın bu özelliği itibariyle mutlak ve nispi ticari dava olarak nitelendirilemeyeceği ve TTK hükümlerinin veya özel kanun hükümlerinin uygulanmasını gerektirir ticari bir uyuşmazlıktan söz edilemeyeceği, uyuşmazlığın çözümünün genel mahkemelerin görev kapsamında kaldığı sonucuna ulaşılmaktadır. Aksi uygulamanın, asliye ticaret mahkemelerinin kuruluş amacına ve niteliğine aykırı düşeceği açıktır. O halde davacı, mülkiyet hakkına dayalı olarak elatmanın önlenmesi isteği ile eldeki davayı açtığına göre taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözüm yerinin 6100 sayılı HMK’nin 2. maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemesi olduğu, … 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin görevsizlik kararının istinaf edilmeden kesinleştiği, başka bir deyişle derecattan geçmeden kesinleştiği dikkate alınarak Mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile işin esasının incelenmesi doğru olmadığı gibi malvarlığına ilişkin eldeki davada mahallinde uzman bilirkişiler marifetiyle keşif yapılarak elatmaya konu taşınmazın dava tarihi değeri belirlenip tespit edilen değer üzerinden 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 16., 27/3., 30. ve 32. maddeleri uyarınca harcın ikmalinin sağlanması gerekirken yazılı şekilde satış vaadi sözleşmesine konu değer üzerinden harcın tamamlatılması suretiyle sonuca gidilmiş olması da isabetsizdir. Hal böyle olunca, açıklanan nedenlerle davalının istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, elatmanın önlenmesi istemine yönelik eldeki davada asliye mahkemesinin görevli olduğu dikkate alınarak usul hükümleri doğrultusunda gerekli kararın verilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesi yönünde karar vermek gerekmiştir. ” şeklinde kesin olarak karar verilmiş, Mahkememiz kararı kaldırılmıştır.

5.İSTİNAF İNCELEMESİ SONRASI YAPILAN YARGILAMA VE HÜKME ESAS GEREKÇE;
İstinaf incelemesi sonrası verilen karar ile Mahkememiz kararı, Mahkememizin görevli olmadığı, asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğundan bahisle kaldırılmış ve gerekli kararın verilmesi için gönderilmiştir. BAM kararı sonrası duruşma açılmış, taraf vekilleri usulüne uygun olarak duruşmaya davet edilmiş ve beyanları alınmıştır.

… Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi’nin 24/06/2022 tarihli, 2022/764 E. 2022/954 K. Sayılı ilâmında da belirtildiği üzere, açılan davada davacı taraf 4721 sayılı TMK.nin 683. Maddesi kapsamında mülkiyet hakkına dayalı olarak elatmanın önlenmesi isteğinde bulunmuştur.

6102 sayılı TTK’nın 4/1 maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alınmıştır. Buna göre bir uyuşmazlığın ticari nitelikte olabilmesi için her iki tarafın da ticari işletmesini ilgilendirmesi yahut aynı maddenin alt bendlerinde düzenlenen istisnalardan birine dahil olması gerekmektedir.

Somut olayda, her ne kadar taraflar tacir olsa dahi uyuşmazlığın tarafların ticari işletmesiyle ilgisi bulunmadığından, davanın bu özelliği itibariyle mutlak ve nispi ticari dava olarak nitelendirilemeyeceği ve TTK hükümlerinin veya özel kanun hükümlerinin uygulanmasını gerektirir ticari bir uyuşmazlıktan söz edilemeyeceğinden, uyuşmazlığın çözümünün genel mahkemelerin görev kapsamında kaldığı kanaatine varılmıştır. Mahkememize görevsizlik kararı ile gelen iş bu dosyada … 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 11/01/2019 tarihli, 2019/10-5 sayılı görevsizlik kararı istinaf edilmeden kesinleşmiştir. Buna göre açılan davada görevli mahkeme … 5. Asliye Hukuk Mahkemesidir.

Bu sebeple, HMK 114/1-c maddesinde düzenlenen “mahkemenin görevli olması” dava şartı bulunmadığından aynı Yasanın 115/2 maddesi uyarınca davanın usulden reddine ve dosyanın ilk görevsizlik kararı veren … 5. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
1-Açılan davada HMK 114/1-c maddesinde düzenlenen “Mahkemenin görevli olması” dava şartı bulunmadığından HMK 115/2 maddesi uyarınca DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-Süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak kararın kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulması halinde bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde taraflardan birinin başvurusu halinde dosyanın önceki görevsizlik kararı veren … 5. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-Yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,

Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde … Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/09/2022

Başkan …
(E-imzalıdır)
Üye …
(E-imzalıdır)
Üye …
(E-imzalıdır)
Katip …
(E-imzalıdır)