Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/453 E. 2022/807 K. 22.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. … 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/453 Esas – 2022/807
T.C.
… TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
ESAS NO : 2022/453 Esas
KARAR NO : 2022/807

HAKİM :…
KATİP :….
DAVACI : …..
DAVALI : ….
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/06/2022
KARAR TARİHİ : 22/11/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 25/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili davacının 2012 yılı içerisinde cüzdanını ve cüzdan içerisinde ehliyetini kaybedip ve gazeteye ilan vermek sureti ehliyetini yenilemiş olduğunu, Müvekkilinin sanık sıfatı ile yargılanmış olduğu … 37. Asliye Ceza Mahkemesi’nin E:2018/957 sayılı dosyasında, … Emniyet Müdürlüğü’nden gelen müzekkere cevaplarında aracın karşı taraf şirket adına kayıtlı olduğu araç ruhsat bilgilerinden anlaşıldığını, alkollü yakalanan kişinin olay sonrasında kullanmakta olduğu aracın trafikten men tutanağında ilgili kişinin telefon bilgisinin… olarak yer almasına rağmen ifade zaptında müvekkiline ait telefon bilgisinin 0 532 491 02 48 olarak ifade edildiğini, Ceza dosyası içerisindeki bilgilerden, Trafik Güvenliğini Tehlikeye Düşürmek suçunun gerçek failine ait ifade tutanağında, akollü araç kullanmak sureti ile trafik güvenliğini tehlikeye düşürme suçunu işleyen kişinin …plakalı aracı kullanmakta olduğu ve ceza dosyasında bulunan ruhsat bilgisinden de aracın … Akaryakıt Otomotiv Tic. San. A.ş. adlı şirkete ait olduğunun anlaşıldığını belirtmiştir. Davalı şirket adına kayıtlı …plakalı araç kimliği bilinmeyen araç sürücüsünün/davalı şirket çalışanının alkollü şekilde araç kullanmakta iken görevli trafik polislerine müvekkilinin kayıp ehliyetini sunmak sureti ile müvekkilinin … 37. Asliye Ceza Mahkemesi’nin E:2018/957 sayılı dosyasında sanık sıfatı ile yargılanmasına ve ehliyetine elkonulmasına sebebiyet veren / aynı zamanda suç oluşturan eylemleri nedeni ile davalı şirketin adam çalıştıran ve işleten sorumluluğu nedeni ile müvekkilinin uğramış olduğu zararlarına karşılık 1.000,00.-TL maddi zararının belirlenerek tespit edilecek maddi tazminatın ve 100.000,00.-TL manevi tazminatın olay tarihi olan 12/04/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı şirket üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Huzurdaki uyuşmazlıkta görevli mahkemenin, Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, uyuşmazlığa sebep olan olay ve olgular, müvekkilinin şirket ve ticari işletmesi ile ilgili olmadığını belirtmiştir. Davacının belirsiz alacak davası açmakta hukuki yararı bulunmadığından dolayı huzurdaki davanın usulden reddi gerektiğini, davacının iddialarının aksine, somut olayda adam çalıştıranın sorumluluğunun şartları oluşmamış olduğunu, davacının iddia ettiği zarar kalemleri fahiş olduğundan ve sebepsiz olarak zenginleşme amacı taşımakta olduğunu, Sayın Mahkemece resen nazara alınacak sair sebepler ile haksız ve hukuka aykırı davanın reddine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup, uyuşmazlığın davalıya ait araç sürücüsünün davacının kimlik ve ehliyet bilgilerini kullanmak suretiyle haksız fiil işlediği ve davalının adam çalıştıran olarak sorumlu bulunduğu iddiasının yerinde olup olmadığı, Mahkememizin davaya bakmakta görevli bulunup bulunmadığı hususlarına ilişkindir.
… Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak davacının tacir olup olmadığı hakkında Mahkememize bilgi verilmesi istenilmiş gelen müzekkere cevabı dosyamız arasına alınmıştır.

6100 sayılı HMK’nın 2. maddesi “dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça Asliye Hukuk Mahkemesidir. Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, Asliye Hukuk Mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir” şeklindedir.
6102 sayılı TTK’nın 5/1. maddesinde “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.”, aynı Kanunun 4/1. maddesinde “her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı”düzenlemesi yer almaktadır. Bir davanın nispi ticari dava sayılması için TTK’nın 4/1. maddesi birinci fıkrasında belirtildiği gibi her iki tarafın da tacir olduğu ve her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili bir dava olması gerekmektedir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girmesi ile birlikte 5/3. maddesi gereği asliye hukuk mahkemeleri ile ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki iş bölümü ilişkisinden çıkarak görev ilişkisi haline gelmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesi gereği göreve ilişkin kurallar kamu düzeni ile ilgili olup hakim tarafından kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı vekili davalıya ait araç sürücüsünün haksız fiili sebebiyle müvekkilinin uğramış olduğu zararların tazmini için dava açmıştır. Tazminat davası genel hükümlere göre genel mahkemelerde görülmesi gereken bir davadır. Dava konusu uyuşmazlık 6102 sayılı TTK’nın 4. maddesinde tahdidi olarak sayılan ticari davalardan olmadığı gibi, taraflardan davacı tacir değildir. Bu durumda dava konusu uyuşmazlığın çözümünde Asliye Hukuk Mahkemeleri görevli olduğundan dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle
1- Görevli mahkeme … Asliye Hukuk Mahkemesi olduğundan Mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava şartı noksanlığından davanın HMK 114. ve 115. maddesi gereğince usulden reddine,
2-HMK’nun 20. maddesi gereği, Mahkememiz kararının kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulması halinde ise bu başvurunun reddi kararının tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde taraflardan birinin mahkememize başvurması halinde dosyanın kesinleştirilerek görevli mahkemeye gönderilmesine,
3-Yargılama giderlerinin HMK331/2 maddesi gereğince görevli mahkemesince değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/11/2022

Katip…
e-imza

Hakim ….
e-imza