Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/432 E. 2023/538 K. 25.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/432 Esas – 2023/538
T.C.
… TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
ESAS NO : 2022/432 Esas
KARAR NO : 2023/538

HAKİM :…
KATİP …

DAVACI :….
DAVALILAR….

DAVA : Bankalarca Kullandırılan Ticari Kredilerden Ve Ticari Kredili Mevduatlardan Kaynaklanan Davalar (Alacak)
DAVA TARİHİ : 16/06/2022
KARAR TARİHİ : 25/07/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 27/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Bankalarca Kullandırılan Ticari Kredilerden Ve Ticari Kredili Mevduatlardan Kaynaklanan Davalar (Alacak) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava dışı … Lojistik Uluslararası Taşımacılık San. ve Tic. A.Ş. tarafından çeşitli dönemlerde kullanılmış olan kredi ve diğer ürünlere müşterek ve müteselsil kefil olan davalılar hakkında başlatılan icra takipleri sonuçsuz kalmış olup işbu huzurdaki davayı açma zorunluluğunun hasıl olduğunu, dava dışı … Bankası A.Ş. tarafından yine dava dışı … Lojistik Uluslararası Taşımacılık San. ve Tic. A.Ş.ye kullandırılmış olan rotatif kredilerin ödenmemiş olması sebebiyle banka döneminde … 3. İcra Müd.nün 2017/20200 E. (eski esası 2014/137) ve … 23. İcra Müdürlüğünün 2020/10778 E. (eski esas 2016/2727) sayılı dosyaları üzerinden icra takipleri başlatıldığını, dosyalar halen derdest olup takibine devam edilmekte olduğunu, bahse konu dosyalardan davalılar hakkında takip başlatılamadığı için bu dosyaları mesnet tutmak ve tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile davalılar hakkında … 26. İcra Müd.nün 2019/1135 E. Ve 2019/1137 E. sayılı dosyaları üzerinden takip başlatıldığı, davalılarca itiraz edilmesi nedeniyle takiplerin durduğunu, alacağın tahsiline yönelik olarak işlemlere devam edildiğini ve dava açılmadan önce dava şartı kapsamında arabuluculuk müessesesine başvuruda bulunulduğunu, ancak anlaşma sağlanamadığını, belirterek; fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 18.500 TL’nin takip tarihi olan 25.01.2019 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davalılar hakkında %20’den aşağı olmamak kaydı ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin davaya cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinin HMK. M. 119’a uygun olarak tanzim edilmediğini, davacı tarafın davayı hangi sıfatına binaen açtığının anlaşılamadığını, bu nedenle davanın aktif husumet ehliyetinin yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, huzurdaki dava bir alacak davası olmasına karşın davacı tarafın itirazın iptali davalarının hukuki sonuçlarından faydalanma çabası içinde olduğunu, davacı tarafın iddia ettiği alacağın dayanağı ile miktarının sunulan deliller ile ortaya konulamadığını, aksine iddie edilen hususlarla sunulan delillerin açıkça çelişki barındırdığını, davacı tarafın taleplerinin dava dışı … Lojistik A.Ş. ile … Bankası A.Ş. arasında münakid …/…’lere dayandırdığını, yine davacı tarafın söz konusu …’ler doğrultusunda dört farlı icra takibi başlatıldığını belirttiğini, dava dışı borçlu şirket aleyhine başlatılan … 3. İcra Müdürlüğünün 2017/2000 ve … 23. İcra Müdürlüğünün 2020/10778 E. sayılı dosyaları ile müvekkilleri aleyhine başlatılan … 26. İcra Müdürlüğünün 2019/1135 E. ve 2019/1137 E. sayılı dosyalarına delil olarak dayandığını, ancak, … 47. Noterliğinin 07.11.2013 tarihli 37547 yevmiye numaralı ihtarnamesinde dava dışı … Lojistik A.Ş. ile müvekkillerinin dava dışı şirketin kartlarından dolayı toplam 22.411,63 TL borçlu olduğu iddia edildiğini, görüleceği üzere davacı tarafın delil olarak sunduğu ihtarname ile iddia edilen alacak tutarının işbu dava kapsamında iddia ettiği alacak tutarı ile örtüşmediğini, dava dilekçesinin 1 numaralı ekinin devamındaki GK$’lerin işbu iddia edilen dava konusuyla bağlantısının da kurulamadığını, nitekim, …’lerin sayfa numaralarının karışık ve mükerrer olması yanı sıra çoğu sayfanın herhangi bir imza ihtiva etmediğini, davacı tarafın ne olduğu dahi anlaşılamayan bu …’lerden hangi sonucu elde etmeye çalıştığını anlamanın güç olduğunu, dava dilekçesinin 1 numaralı ekinin 33., 44 ve 51. Sayfalarında yer alan … Lojistik A:ş. ile müvekkilleri adına imza atılan sayfaların önceki sayfalardaki bir …’ye veyahut çeşitli …’lere istinaden atılıp atılmadığının dahi anlaşılamadığını, dolayısıyla müvekkillerinin imzalarını havi sayfalarla sair … sayfaları arasında bir bağlantı kurulamadığını, davacı tarafın dava dilekçesinde bildirdiği icra takiplerinin miktarları ile takip dayanakları değerlendirildiğinde de bu dava ile icra takipleri arasında bağlantı kurmanın mümkün olmadığını, davacı tarafın delil olarak dayandığı ihtamamede iddia edilen alacak tutarı 22.411,63 TL ve dayanılan icra takip tutarlarının ayrı ayrı toplamı 22.028,51 TL iken huzurdaki davanın değerinin 18.500,00 TL olduğunu, diğer yandan yine davacı tarafın işu dayaya 1 numaralı delil olarak sunduğu …’lerin tarihleri 12.07.2011 ve 17.06.2013 iken icra takiplerindeki … tarihlerinin ise 02.01.2014, 05.12.2019 ve 25.01.2019 olduğunu, sonuç olarak müvekkillerinin gerek … Bankası A.Ş. gerekse de davacı tarafa herhangi bir borcu bulunmadığı gibi davacı tarafın iddia ettiği alacağın varlığını ve miktarını ortaya koyan herhangi bir delil de sunmadığını, bu sebeplerle davacının iddia ettiği alacağın varlığına yönelik ispat külfetini yerine getirmediğini, dava konusu ettiği alacağı ve miktarını ortaya koyamadığını, alacağın varlığı kabul edilecek olsa dahi, dava dilekçesinin 1 numaralı ekinde yer alan belgelerin 33, 44 ve 52. Sayfalarında yer alan kefil imza sayfalarına bakıldığında, bunların TBK. m. 583’de yer alan kefalet sözleşmesinin şekil şartlarına uymadığının anlaşıldığını, bir an için müvekkillerinin kefil sıfatını hazi olduğu kabul edilecek olsa dahi, 2013 yılında 3. Fıkra ile getirilen istsnadan önce tesis edilen kefaletin eşin rızası hilafına gerçekleştirildiğini ve bu sebeple geçerli olmadığını, kredi kartlarından kaynaklı alacaklar için öncelikle asıl borçluya müracaat edilip tüm yollar denenmeden müvekkillerine başvurulmasının hukuka aykırı olduğunu, alacak davası kapsamında kötüniyet tazminatı talep edilmesinin hukuki temelden yoksun olduğunu, belirterek; davacı tarafça dava dilekçesindeki eksikliklerin tamamlanması adına HMK. M. 119 uyarınca bir haftalık kesin süre verilmesine, verilecek süre dahilinde eksiklikler tamamlanmadığı takdirde davanın açılmamış sayılmasına, davacı tarafça davayı açma konusunda ehliyeti olduğuna dair herhangi bir açıklama ve delil sunmadığından davanın aktif husumet ehliyeti yokluğu sebebiyle reddine, somut ve hukuki dayanaktan yoksun davanın esastan reddine, hukuki dayanaktan yoksun kötüniyet tazminatı talebinin reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına, karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, alacak davası olup uyuşmazlığın, dava dışı Banka ile dava dışı Şirket arasında akdedilen kredi sözleşmesinde davalıların kefil sıfatıyla sorumlu olduğu iddiasının yerinde olup olmadığı, dava tarihi itibariyle davacının davalılardan alacağının bulunup bulunmadığı hususlarına ilişkindir.
Davacı vekili 17.07.2023 tarihli dilekçesinde; karşılıklı sulh olunduğunu, davadan feragat ettiklerini, davalılardan herhangi bir yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını beyan etmiştir.
Davalı vekili 17.07.2023 tarihli dilekçesinde; davacı ile sulh olunduğunu vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin olmadığını ve feragat kapsamında karar verilmesini talep etmiştir.
HMK.nın 311. maddesi gereğince davadan feragat, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurmakta olup, davacının davadan feragatinin, aynı Kanunun 309. maddesine uygun olduğu anlaşılmakla, davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir. Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabulucuk Yönetmeliği 26.madde uyarınca; Bakanlık Bütçesinden ödenecek Arabuluculuk ücretinin Yargılama giderlerinden sayılacağı hususunun açıkça belirtilmiş olduğu, arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsiline karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle
1-Davanın Feragat Nedeniyle Reddine,
2-Harçlar kanunu gereğince Davadan feragat veya davayı kabul veya sulh, muhakemenin ilk celsesinden sonra vuku bulduğundan, maktu karar ve ilam harcının üçte ikisi olan harçtan 179,90-TL eksik harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-HUAK 18/A-13 maddesi ile HUAK yönetmeliği 26/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinden sayılan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk giderinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Fazla yatan gider avansı ile delil avansı var ise 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Adalet Bakanlığı Hukuk Muhakemeleri Gider Avansı Tarifesinin 5.maddesine göre karar kesinleştikten sonra istek halinde taraflara İADESİNE,
Dair, tarafların yokluğunda kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 25/07/2023

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza