Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/393 E. 2022/872 K. 09.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. …6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
ESAS NO : 2022/393 Esas
KARAR NO : 2022/872

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … – … …
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 02/06/2022
KARAR TARİHİ : 09/12/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 09/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili davacı ile davalı arasında mal satımına ilişkin olarak ticari ilişki kurulmuş olduğunu, mal satımına yönelik faturaların düzenlenilerek davalıya tebliğ edildiğini, davalının söz konusu faturalara ilişkin kısmi ödemelerde bulunduğunu, 9.407,10 TL bakiye cari alacak için …22. İcra Müdürlüğü’nün 2021/6136 E sayılı dosyası üzerinden takip başlatıldığını, borçlunun haksız itirazı üzerine takibin durdurulduğu belirterek, toplam 10.621,46 TL alacağın ve asıl alacağa ticari temerrüt faizi oranı üzerinden işleyecek faizi, masrafları ve tüm ferileriyle davalıdan tahsiline, davalı kötüniyetli olarak icra takibine itiraz ederek icra işlemlerini durdurduğundan, İcra İflas Kanunu 67. madde hükümleri uyarınca alacağın % 20 sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine, AAÜT 16/2-c hükmü uyarınca yargılama giderleri arasında arabuluculuk süreci için davacı vekili olarak leyhlerine ayrıca vekalet ücretine hükmedilmesine, işbu davaya ilişkin yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Usulüne uygun tebliğe rağmen davalı taraf cevap dilekçesi sunmamıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, davacı tarafından fatura dayanak gösterilerek başlatılan takipte davalının yaptığı itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
2004 sayılı İİK 67. Maddesinde; takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebileceği, bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlunun; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklının; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edileceği hüküm altına alınmıştır. İş bu davanın süresinde açıldığı görülmüştür.
Somut olayda, davalı borçlu, dava konusu takip dosyasında ödeme emrine itiraz dilekçesinde, icra dairesinin yetkisine de itiraz etmiştir. Yargıtay’ın kararlılık kazanmış uygulamasına göre, İtirazın iptali davalarında, hem icra dairesinin hem de mahkemenin yetkisine itiraz edilmesi durumunda İİK.nun 50.maddesi uyarınca öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın, HMK’nın 164. maddesi hükmü uyarınca ön sorun olarak incelenmesi gerekir. Mahkemenin yetkisine yönelik bir itirazın var olup olmaması, bu sonuca etkili değildir. Eş söyleyişle, itirazın iptali davasında, mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olsun veya olmasın, mahkeme öncelikle, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyerek kesin olarak sonuçlandırmalıdır(HGK’nın 28.03.2001 gün ve 2001/19-267 E. 2001/311 K.;20.03.2002 gün ve 2002/13-241 E.,2002/208 K.).
İİK’nın 50. maddesi; “(Değişik: 3/7/1940-3890/1 md.) Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur. Şu kadar ki, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesi de takibe yetkilidir. Yetki itirazı esas hakkındaki itirazla birlikte yapılır. İcra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati surette karara raptolunur. İki icra mahkemesi arasında yetki noktasından ihtilaf çıkarsa Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 25 inci maddesi hükmü tatbik olunur.” şeklindedir.
Dava konusu uyuşmaşlık davacı tarafından davalı aleyhine fatura dayanak gösterilerek başlatılan takipte davalının yaptığı itirazın yerinde olup olmadığı, icra dairesinin yetkili bulunup bulunmadığı davacının takip tarihi itibariyle davalıdan alacağının bulunup bulunmadığı hususlarına ilişkindir. Yetkili icra dairesi ya da dairelerinin tespitiyle takibin yetkili icra dairesinde başlatılıp başlatılmadığı hususunun öncelikle belirlenmesi gerekmektedir, Somut uyuşmazlığa konu ilamsız icra takibinde genel yetkili icra dairesi, borçlunun ikametgahındaki icra dairesidir. TBK’ nın 89. Maddesi uyarınca alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yeri, sözleşmenin kurulduğu sırada borç konusunun olduğu yer ve borcun doğumu sırasında borçlunun yerleşim yerindeki icra dairesi de yetkilidir. Davalı borçlunun yerleşim yeri …olmadığı, alacaklının yerleşim yeri …Batı Adliyesi/İcra Daireleri sınırları içerisinde kaldığı, İİK’nun 50. maddesi ve HMK yetki hükümleri çerçevesinde yetkisiz İcra Dairesinde takibin başlatılmış olduğu anlaşıldığından davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle
1-Takibin Yetkisiz İcra Dairesinde Başlatılmış Olduğu Anlaşıldığından DAVANIN DAVA ŞARTI YOKLUĞUNDAN USULDEN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70 TL harcın, peşin alınan 128,28-TL’den mahsubu ile 47,58-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde iadesine,
6-Arabuluculuk ücreti olarak suç üstü ödeneğinden karşılanan 1.560,00 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde …Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/12/2022
Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza