Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/385 E. 2023/400 K. 31.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. …6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/385 Esas – 2023/400
T.C.
ANKARA
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/385 Esas
KARAR NO : 2023/400

HAKİM …
KATİP : ….

DAVACI ….
DAVALI :….

DAVA : Ticari Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan Davalar (İtirazın İptali)
DAVA TARİHİ : 31/05/2022
KARAR TARİHİ : 31/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 01/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan Davalar (İtirazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; İtirazın iptaline konu edilen icra dosyasının ilk esas numarasının 2005/743 Esas olduğunu, davalıların ayrı ayrı 16/02/2005 tarihli itirazı bulunduğunu, söz konusu dosyanın günümüze kadar devam ettiğini, 2018 yılında yenilendiğini, icra dosyasının eski olması sebebiyle İcra Müdürlüğü’ne icra dosyasında bulunan fiziki belgelerin taranması için talep göndermeleri neticesinde dosyada itiraz olduğunu, itirazın bankamıza tebliğ edilmediğinin ortaya çıktığını, 16/11/2021 tarihinde davacı banka vekili Av. …’e tebliğ edildiğini, bu sebeple itirazın iptali davasının açılması için sürenin bu tarih itibariyle başladığını, konuyla ilgili olarak Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 18.06.2019 tarihli 2017/1651 Esas, 2019/707 Karar numaralı ilamında, bir yıllık itirazın iptali davası açma süresi ve altı aylık icra mahkemesine başvurma süresi, itirazın alacaklıya tebliğ edildiği tarihten itibaren işlemeye başladığının belirtildiği, YHGK kararından da anlaşılacağı üzere borçlu şirketin ve yetkilisinin veya vekiline tebliğ edilmediğinden işbu davanın açılmasında hak düşürücü sürenin başlangıç tarihi 16/11/2021 olarak esas alınması gerektiğini, davalıların, davacı bankaya üye iş yeri sözleşmesinin ihlalinden kaynaklı borcu bulunduğunu, taraflar arasında 15/10/2001 tarihli Üye İşyeri Sözleşmesi imzalandığını, sözleşme kapsamında davacı bankanın pos cihazını kullandığını, davacının davalı tarafa ” Üye İşyeri Sözleşmesi’ ne aykırı işlem ve davranışları nedeniyle anılan sözleşmenin feshedildiğini ihbar ile muhatabın sözleşme konusu işlemlerinden toplam 8.550,26 TL’lik alacağının, faizi ve ihtarnamenin Noter masrafı ile birlikte derhal ödenmesi istemiyle …4. Noterliği 52504 Yevmiye numaralı ihtarname gönderildiğini, davalılar tarafından bankaya herhangi bir ödeme yapılmadığını, …5. İcra Müdürlüğü’nün 2005/473 Esas sayılı dosya ile icra takibi başlatılmış olup, davalı hem kendi adına hem de şirketi adına icra dosyasına itiraz ettiğini, itirazın 16/11/2021 tarihinde tebliğ edildiğini, itirazın iptali dava şartı arabuluculuk müessesesine başvurulduğunu, anlaşmama tutanağı düzenlendiğini, bu nedenlerle de, davanın kabulüne, …5. İcra Dairesinde başlatılan 2018/6813 Esas sayılı takibe karşı gerçekleştirilen itirazın iptali ile takibin faizleriyle birlikte kaldığı yerden devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla, davacı tarafın işbu dava ile hangi icra takibine karşı yapılan itirazın iptalini istediği hususunun davacı tarafa açıklattırılması gerektiğini, …5. İcra Dairesinde 2018/6813 Esas sayılı dosya ile yapılan ilamsız icra takibine karşı yapılan itirazın iptali istemli dava dilekçesi sunulmakla birlikte 2005 yılındaki icra takibinden, 2018 yılında bu takibin yenilendiğinden, itirazdan, itirazın 16/11/2021 tarihinde tebliğ edildiğinden gibi bir çok olay birlikte anlatılmakta olup, aradan geçen 21 yıl gibi bir süre dikkate alındığında müvekkilin hangi takibe itirazı nedeniyle huzurdaki davanın ikame edildiğinin anlaşılabilir şekilde açıklanması gerektiği: Davacı beyanlarına göre davalılar aleyhine …5. İcra Müdürlüğü’nün 2005/473 Esas sayılı dosya ile davacı tarafından icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin tebliğ edilmesi üzerine 16/02/2005 tarihinde itiraz edildiği, itiraz üzerine takibin durduğunu, haliyle duran takiple ilgili | yıl içerisinde işlem yapılmaması üzerine takip dosyası İİK 78/2 gereği takipsizlik nedeniyle işlemden kaldırıldığını, takip dosyasının 2018 yılında yani aradan 13 yıl geçtikten sonra yenilendiğini, bu durumun kabul edilemeyeceğini, İcra Dairesince takibin durdurulmasına karar verilmesi üzerine bu kararın davacı alacaklı vekiline tebliğ edilmese dahi davacı alacaklı vekilinin | yıllık süre içerisinde icra takip dosyasında işlem yapma zorunluluğu bulunduğunu, İcra Müdürlüğünün takibin durdurulmasına ilişkin kararı incelendiğinde alacaklı vekilinin müracaatında tebliği şerhi bulunduğunu, bir yıllık süre içerisinde takip dosyasında işlem yapılmaması halinde davacı tarafından takibin durdurulmasına ilişkin İcra Dairesi kararından haberdar olunmadığına ilişkin beyan hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, …5. İcra Müdürlüğü – 2018/6813 Esas sayılı dosyası ile 2005/473 E sayılı dosyayı yenileyen davacı tarafın yapılan itirazdan haberdar olmadıklarının davacı tarafça ispatı gerektiğini, davacının 2005/473 E sayılı dosyasına yapılan itirazdan davacının haberdar olmadıkları bir an düşünülse dahi davacı tarafın 2006 yılına kadar dosyadan işlem yapması gerektiğini, 13 yıl beklediğini, 2018 yılında yenilendiğini, Borçlar Kanununa göre zaman aşımı söz konusu olduğunu, 2018 yılında takibin yenilenmesini de kabul etmediklerini, 2018 yılında takip yenilendiğine göre dava açma süresi 2019 yılında son bulduğunu, davanın ikamesinde bu nedenle de zaman aşımı söz konusu olduğunu, ayrıca borca itirazı nedeniyle takibin durması, aradan uzun zaman geçmesine rağmen icra dosyasında işlem yapılmaması, itirazın iptalinin istenmemesi, takibin yenilenmemesi, 2018 yılında yenilenen takibin devamına ilişkin işlemlerin yapılmamış olması davacının kötü niyetle hareket ettiğini gösterdiğini, kimsenin kendi eylemine ve tamamen kendi kusuruna dayanarak bir hak elde edemeyeceği yönündeki temel hukuk ilkesine aykırı düşeceğini belirterek zaman aşımı talebimizin kabulü ile haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddi ile takibin iptalini, kötü niyetle hareket eden davacının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava; bankacılık işlemlerinden kaynaklanan itirazın iptaline ilişkindir.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu “Madde 67 – (Değişik madde: 18/02/1965 – 538/37 md.)
(Değişik fıkra: 17/07/2003 – 4949 S.K./15. md.) Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
(Değişik fıkra: 09/11/1988 – 3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.
İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminata hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.
Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.” hükümlerini haizdir.
Bilirkişi raporunda özetle; Görevlendirme kapsamında, aşağıda yapılan değerlendirmeler, hukuki görüş ve mütalaa bildirimi olmayıp, 6754 Sy. Bilirkişilik Kanunu’nun getirdiği sınırlamalar içerisine hesaplamalara dayanak teşkil eden ve belirtilmesi zorunlu olan mevzuat ve sözleşme hükümleridir. Davacının, icra dosyasında dayanak olarak gösterilen ihtarname ve ihtarnamenin tebliğ şerhleri, Üye İşyeri Sözleşmesi (okunaklı bir sureti), hesap ekstresi, faiz dayanağı belgelerinin de dosyada olmadığı görülmüştür. Bu eksiklikler tamamlanmadan dosyada hesap yapılması mümkün görülmediği kanaatine varılmıştır.
Dosyamız arasına icra dosyası alınıp, incelenmiştir. …5. İcra Müdürlüğü’nün 2005/743 E. Sayılı dosyası ile davalılar aleyhine 03.02.2005 tarihinde12.463.TL alacağın ödenmesi için icra takibine girişildiği, davalıların 16.02.2005 tarihinde borca itiraz ettikleri anlaşılmıştır. Bu talepten sonra dosya işlemden kaldırılmış, Davacı vekili 29.05.2018 tarihinde icra dosyasının yenilenmesi talebinde bulunmuş, icra müdürlüğünce yenilenmesine karar verilmiştir. Dosyada son işlem tarihi 16.02.2005 olup, 10 yıllık yenileme süresi 16.02.2015 tarihinde dolmuştur. Bu haliyle dosya 10 yıllık zamanaşımına uğramıştır. İcra müdürlüğünün 10 yıldan sonraki yenileme işlemi yerinde değildir. Konu hakkında tarafların da cevap dilekçesi ile itiraz/defileri bulunmaktadır. Davalıların itirazları yerinde bulunarak 10 yıllık zamanaşımı süresi içinde yenilenmeyen icra takibinin devamı talebinin reddi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın zamanaşımı nedeniyle REDDİNE,
2-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 179,90-TL harcın mahsubu ile fazladan alınan 32,94-TL’nin yatıran tarafa iadesine,
3-Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-HUAK 18A/13 maddesi ile HUAK yönetmeliği 26/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinden sayılan 1.600,00-TL zorunlu arabuluculuk giderinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Fazla yatan gider avansı ile delil avansı var ise 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Adalet Bakanlığı Hukuk Muhakemeleri Gider Avansı Tarifesinin 5.maddesine göre karar kesinleştikten sonra istek halinde taraflara İADESİNE,
Dair, davacı vekili yüzüne karşı davalının yokluğunda, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde …Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır