Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/375 E. 2022/648 K. 06.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/375 Esas – 2022/648
T.C. TÜRK MİLLETİ ADINA VERİLEN
… GEREKÇELİ KARAR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/375
KARAR NO : 2022/648

BAŞKAN : …
KATİP : …

DAVACILAR : 1…
DAVALILAR …

DAVA : Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/04/2014
KARAR TARİHİ : 06/10/2022
G.K.YAZILDIĞI TARİH : 01/11/2022

Mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
1.DAVACI VEKİLİ İDDİASINDA ÖZETLE;
Davalı …’ün, müvekkili ile birlikte hissedarı olduğu, … Grup Gıda…Ltd. Şti.’nin kuruluşundan itibaren şirket müdürü olduğunu, bu şirketin Rusya’ya gıda ihracatına yönelik ticari faaliyette bulunduğunu, davacının, işlerin büyümesi ve ticari bağlantıların kurulması için sürekli yurt dışında olduğunu, davalı…’ın davacının imzasını taklit ederek, habersiz şekilde 09/12/2009 tarihinde şirketin adresini değiştirdiğini ve şirketi bu yeni adrese taşıdığını, şirketin işlerinin artmasına ve önemli bağlantılar içine girmesine rağmen bu durumun şirket hesaplarına ve ortaklara maddi bir yarar olarak yansımadığını, müvekkilinin bunun sebebini öğrenmek amacı ile şirket hesaplarını incelemek istemesine rağmen, davalı…’tan bilgi alamadığını, noterden ihtar çekmesine rağmen davalının cevap vermediğini, davalı…’ın 02/04/2013 tarihinde bir yazı göndererek şirketi tasfiye edeceğini, ancak istenirse üçüncü bir şahsa devretmek sureti ile ortaklığı sona erdirmek istediğini belirttiğini, bu amaçla 15/04/2013 tarihinde toplantı yapılmasının istenilmesi üzerine davalının gösterdiği adrese gidildiğinde, … şirketi yerine…Grup Gıda…Ltd. Şti. adlı firmanın olduğunun görüldüğünü, davalı…’ın toplantıda ortaklık ilişkisini sürdürmek istemediğini, tüm müşteri ilişkilerini sonradan ortağı ve müdürü olduğu…Grup’a aktardığını, ihracat belgesi olmadığı için bugüne kadar beklediğini, ihracat belgesi aldıktan sonra … firmasına ihtiyacının kalmadığını, bu sebeple firmayı tasfiye ya da devretmek istediğini bildirdiğini, müvekkilinin, ticari defterleri ve muhasebe kayıtlarını incelemesine izin vermediğini, davalı…’ın …’in müdürlüğünü yaptığı sırada aynı adreste ve aynı iş kolunda başka şirkete ortak ve müdür olduğunu, ticari ilişkilerini ve müşteri portföyü ile piyasa bağlantılarını bu şirkete aktararak … firması ile haksız rekabet içerisine girdiğini, bu sebeple oluşan maddi ve manevi zararın tazmini için bu davayı açtıklarını, buna göre haksız rekabet teşkil eden tüm ticari faaliyetlerin … Grup Ltd. Şti. hesabına sayılarak şimdilik 10.000 TL maddi, 50.000 TL manevi tazminatın, ihlalin başladığı tarihten işleyecek ticari reeskont faizi ile davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacı yana ödenmesinin talep etmiş, 20/04/2017 tarihinde maddi tazminata yönelik davasını ıslah ederek maddi tazminat talebini 376.993,49 TL’ye yükseltmiş, ıslah harcını yatırmıştır.

Davacı vekilinin, yargılama sırasında 27/03/2019 tarihli celse tazminat taleplerini kimin adına istediğine yönelik açıklamada bulunmak istemi üzere verilen ara kararına istinaden dosyaya sunduğu 18/06/2019 tarihli beyan dilekçesinde; davada … Grup Ltd.Şti.’nin davada taraf olmadığını, şirket adına dava açma haklarını saklı tuttuklarını beyan etmiştir.

2.DAVALI VEKİLİ SAVUNMASINDA ÖZETLE:
Davacının kendi fast-food işleri için yurt dışına gittiğini, şirket işleri ile ilgilenmediğini, 09/12/2009 tarihinde şirketin yeni adresine taşındığını, bu işlemin taraflarca kararlaştırıldığını, kararlar için imzaların önceden alınıp işlemin sonradan yapıldığını, davacının Türkiye’ye gelişinde şirket hakkında bilgi verildiğini, davacının şirket hakkında herhangi bir faaliyet yapmaksızın, gönderdiği ihtarnameler ile davalıyı zan altında bıraktığını, şirketin gayrifaal durumda olduğunu, defter ve kayıtları incelemesi için şirkete davet edilmesine rağmen gelmediğini, kayıtların kendisine verilmesini istediğini, bunun yasal olarak mümkün olmadığını, davacıya buna yönelik şirket merkezinde inceleme yapması için noterden ihtar çekildiğini, davacının incelemeye gelmediğini, KOZA Grup ile … şirketinin kuruluş ve faaliyet tarihlerinin birbirine yakın olduğunu, davacının…Grubun faaliyetinden haberdar olduğunu, … şirketinin ihracata yönelik işlemler yapmasına rağmen, KOZA Grubun ihracat yapmadığını, birbirinin alanına girmediğini, rekabette bulunmasının söz konusu olmadığını, bu sebep ile haksız rekabetin oluşmayacağını, davacının ortak oldukları şirkete katkı sağlamadığını, başından yana kendi fast-food işleri ile uğraştığını, şirketin ilk kuruluşundan bu yana mal varlığının bulunmadığını, bu sebeple davanın reddini istemiştir.

3.MAHKEMEMİZİN 2014/1253 E. SAYILI DOSYASINDA VERİLEN 04/12/2019 TARİHLİ KARAR;
” Davanın başından bu yana davanın davacı ortak adına açıldığı, dava dilekçesinde şirketi temsilen açıldığı ibaresi yazılmışsa da, davacının şirketi temsil yetkisinin bulunmadığı anlaşılmıştır. Somut uyuşmazlığa uygulanması gereken 6102 sayılı TTK’nin 613/2. maddesinde ortakların, şirketin çıkarlarını zedeleyebilecek davranışlarda bulunamayacakları ve özellikle, kendilerine özel bir menfaat sağlayan ve şirketin amacına zarar veren işlemler yapamayacakları; 626/2. maddesinde de müdürlerin şirketle rekabet oluşturan bir faaliyette bulunamayacakları düzenlenmiştir. Rekabet yasağı nedeniyle oluşan zarar, doğrudan zarar niteliğinde olmayıp, dolaylı zarardır. Zararın tazmini için dava dışı şirketin talepte bulunabileceği, davacı ortağın doğrudan tazminatın kendisine ödenmesi istemli dava açamayacağı (… 11. HD, 2016/7949 E., 2018/1472, 27/02/2018 T. Kararı) gerekçesi ile davanın reddine” karar verilmiştir.

4. İSTİNAF BAŞVURUSU SONUCU VERİLEN KARAR:
Taraf vekillerinin istinaf başvurusu sonucu verilen … Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi’nin 11/04/2022 tarihli, 2020/667 Esas, 2022/451 Karar Sayılı ilamında; “Davada, tarafların ortak oldukları dava dışı limited şirketin müdürlüğünü yürüten davalının haksız rekabet yasağına aykırı davranışı suretiyle şirkete verdiği zararların tahsili yanında ayrıca manevi tazminat da talep edildiği, ilk derece mahkemesince ise, davacı yanın manevi tazminat talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiştir. Öte yandan, dava dilekçesinde davacı yanca kendi adına asaleten şirket adına davanın temsilen açıldığı belirtilmiştir. Vekil ile takip edilen davalarda vekaletnamenin ibrazını düzenleyen 6100 sayılı HMK’nun 76. vekaletnamesiz dava açılması ve işlem yapılması halini düzenleyen HMK’nun 77. ve dava şartlarını düzenleyen HMK’nun 114/f maddeleri uyarınca usulüne uygun düzenlenmiş vekaletnamenin dosya içerisinde bulunması zorunludur. Davacı yan, her ne kadar 18/06/2019 tarihli beyan dilekçesi ile şirket adına alınan vekaletnameyi dosyaya sunmuş ise de, beyan dilekçesinde şirketin davada taraf olmadığını ve şirket açısından hakların saklı tutulduğunu belirtmiş olmakla şirket yönünden açılan dava yönünden ilk derece mahkemesince HMK’nın 77 ve devamı maddeleri gereğince olumlu olumsuz bir karar verilmemesi de usul ve yasaya aykırıdır.

Kabule göre de, davacı yanın açılan davada hem maddi ve hem de manevi tazminat talebi bulunmakla davanın kabulü halinde davacı yararına hem maddi tazminat hem de manevi tazminat yönünden vekalet ücretine hükmedilmesi, reddi halinde ise, ayrı ayrı davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken ilk derece mahkemesince bu yönde değerlendirme yapılmaması da isabetli değildir.

Hal böyle olunca, 6100 Sayılı HMK’nın 22/07/2020 tarih ve 7751 Sayılı Yasa’nın 35.maddesi ile değişik 353/(1)-a.6.maddesi gereğince taraf vekillerinin diğer istinaf sebepleri incelenmeksizin istinaf başvurularının kamu düzeni gözetilerek kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına” karar verilmiştir.

Mahkememiz kararının, istinaf incelemesi sonucunda kaldırılması üzerine yeniden esasa kaydı yapılarak, tahkikara devam olunmuş, taraf vekillerinin beyanları alınmıştır.

5.İDDİA, SAVUNMA, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HÜKME ESAS GEREKÇE:
Dava, TTK 626/2 maddesi uyarınca, şirket yöneticisinin rekabet yasağına aykırı davranışı sebebi ile şirket yöneticisinin sorumluluğuna dayalı maddi ve manevi tazminat davasıdır.

Tarafların dayandığı tüm deliller, ticaret sicil kayıtları getirtilmiş, şirketlerin ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.

Yargılama sırasında aldırılan son bilirkişi raporlarında özetle; “davalı gerçek kişinin faaliyet konuları benzer iki şirketin aynı zamanda müdürü olması, kendisine bu konuda TTK 626/2 maddesi gereğince yazılı olarak izin verilmemiş olduğundan, davalının rekabet yasağını ihlal ettiği, her iki şirketinde yurt dışına gıda maddesi satma ehliyetine sahip olması nedeni ile pazarı bölmenin rekabet yasağına aykırı davranmama kuralını ortadan kaldırmayacağı, davacı … şirketinin 2009 ve 2013 yılında zarar ettiği, cirosunun 2010, 2011 ve 2012 yılında azaldığı, davalı firmanın ise cirosunun sürekli arttığı, KOZA Grubun yaptığı ciroyu … Grup yapmış olsaydı yaklaşık karı hesaplandığında …’in elde edebileceği maddi tazminat tutarının 352.710,62 TL olacağı” belirtilmiştir.

… Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi’nin yukarıda özetlenen kararında; davacı yanın manevi tazminat talebi ve davacının ortağı olduğu şirket hakkında karar verilmediği, kabule göre de, davacının maddi ve manevi tazminat taleplerine yönelik ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinden bahisle mahkememiz kararı kaldırılmıştır.

Somut olayda tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; Davacı, davalı…’ın, ortak oldukları … Grup..Ltd Şirketinin müdürüyken, davalı şirketi kurarak ve bu şirkete müdür olarak rekabet yasağına aykırı davrandığını iddia etmiştir. Davacı ortağın dava dilekçesinde, davacı olarak kendisini gösterdiği, parantez içerisinde “asaleten ve … şirketini temsilen” ibaresinin yazıldığı, dava dilekçesine vekaletname olarak, davacı Murat’ın vekaletnamesinin ekli olduğu, 27/03/2019 tarihli celse davacı vekiline, tazminatları kimin adına talep ettiği konusunda açıklama yapmak üzere mehil verildiği, davacı vekilinin 18/06/2019 tarihli dilekçesi ile “tazminatların davacıya ödenmesini talep ettiğini, davada … Grup Ltd.Şti.’nin taraf olmaması sebebi ile bu husustaki takdiri mahkemeye bıraktığını, şirket adına dava haklarını saklı tuttuklarını” belirtmiştir. Davacı vekili, 19/06/2019 tarihli celse, tazminatın şirkete ödenmesini istemiş, tasfiye aşamasına giren şirkette tasfiye memurlarınca verilen vekaletnameyi sunmuştur. Dosyada bulunan sicil kayıtlarına göre de, tarafların ortağı olduğu … şirketini temsil yetkisinin 07/07/2008 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlanan 23/06/2008 tarihli Ortaklar Kurulu Kararına göre 10 yıllığına Davalı …’e ait olduğu, davacının şirketi temsil yetkisinin de bulunmadığı görülmüştür.

Buna göre, davanın başından bu yana davanın davacı ortak adına açıldığı, dava dilekçesinde şirketi temsilen açıldığı ibaresi yazılmışsa da, davacının şirketi temsil yetkisinin bulunmadığı, 18/06/2019 tarihli dilekçesinde de açıkça şirketin davada taraf olmadığını belirttiği görülmüştür. Buna göre davada Tasfiye Halinde … Grup.. Ltd. Şti. adına usulüne uygun açılmış dava olmadığından, şirketin maddi ve manevi tazminat talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Somut uyuşmazlığa uygulanması gereken 6102 sayılı TTK’nin 613/2. maddesinde ortakların, şirketin çıkarlarını zedeleyebilecek davranışlarda bulunamayacakları ve özellikle, kendilerine özel bir menfaat sağlayan ve şirketin amacına zarar veren işlemler yapamayacakları; 626/2. maddesinde de müdürlerin şirketle rekabet oluşturan bir faaliyette bulunamayacakları düzenlenmiştir. Rekabet yasağı nedeniyle oluşan zarar, doğrudan zarar niteliğinde olmayıp, dolaylı zarardır. Zararın tazmini için dava dışı şirket talepte bulunabileceği, davacı ortağın doğrudan tazminatın kendisine ödenmesi istemli dava açamayacağı (… … HD, 2016/7949 E., 2018/1472, 27/02/2018 T. Kararı) gözetilerek, davacı ortağın maddi ve manevi tazminat davasınının reddine karar verilmiştir.

Bu gerekçelerle aşağıdaki hüküm verilmiştir.

HÜKÜM: Açıklanan gerekçeye ve dosya kapsamına göre;
1-Davacı tasfiye halinde … Grup Gıda…Ltd. Şti. adına usulüne uygun açılmış dava olmadığından maddi ve manevi tazminat talepleri hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Davacı Murat Uğur adına açılmış maddi tazminat talepli davanın REDDİNE,
3-Davacı Murat Uğur adına açılmış manevi tazminat talepli davanın REDDİNE,
4- Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının dava dosyasında alınan 6.438,13 TL peşin ve tamamlama harçtan mahsubu ile artan 6.357,43 TL nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
5-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Dava sırasında kendisini vekille temsil ettiren davalılar yararına maddi tazminat yönünden takdir edilen 55.779,09 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalılara ödenmesine,
7-Dava sırasında kendisini vekille temsil ettiren davalılar yararına manevi tazminat yönünden takdir edilen 9.200 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalılara ödenmesine,
8-HMK 333. Maddesi gereğince mahkemece yatırılan avansın kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesine müteakip iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, davalı … )’in yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde … Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Başkan …
(E-imzalıdır)
Katip …
(E-imzalıdır)