Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/371 E. 2023/192 K. 17.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. …6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
ESAS NO : 2022/371 Esas
KARAR NO : 2023/192

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
Av. …
Av. … –
Av. … – …
Av. …
DAVALILAR : 1- … – … …
2- … – … …,
3- … – … …,
4- … – … …,
5- … – … …,
6- … – … …,
7- … – … …,
8- … – … …,
VEKİLİ : Av. …
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/08/2017
KARAR TARİHİ : 17/03/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 05/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Davacı … İnş. Malz. San. Ve Tic. A.Ş nin davalılar murisi … Yapı Malzemelerinden olan alacağı sebebi ile mirasçıları davalılar aleyhine …6. İcra Müdürlüğünün 2017/12422 Esas sayılı dosya numarası ile icra takibine geçildiğini, ancak davalılar tarafından icra müdürlüğünün yetkisine ve borca itirazda bulunduğunu, davalılarca muris … ile davacı şirket arasında ticari ilişki bulunduğunu inkar etmediğini, davalılar tarafından ileri sürülen yetki itirazının geçerli olmadığını, davalılar tarafından ileri sürülen zamanaşımı def’inin geçerli olmadığını, davalıların …6. İcra Müdürlüğünün 2017/12422 esas sayılı icra takibinde yer alan yetkiye itirazın reddi ile borca yönelik itirazın iptalini, davalıların %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalılar murisi … ile davacı şirket çalışanları arasında Diyarbakır ili Bismil ilçesinde davacı şirketten mal alışverişi konusunda 2012 yılının başlarından itibaren anlaşmaya vardığını, davacı şirket tarafından …yapı malzemeleri işletmesine mal gönderdiğini,çeki muris tarafından , … İnş Malz. San ve Tic. A.Ş firmasına gönderildiğini, o dönem şirkette çalışan … tarafından çeklerin şirkete geldiğini ve çekleri tahsil edildiğini beyan ettiğini, aradan uzun bir süre geçmesine rağmen şirketin davalılar lehine cari hesap dökümünü öne sürerek tekrardan ikinci kez tahsile gitmeye çalıştığını, borcun ödendiği şirketin kendi bünyesindeki faturasız mal kaynaklı hesap hataları sebebiyle o dönem şirkette yetkili şahıs olarak görev aldığını, davacı şirket ile davalıların murisinin işletmesi arasında sözleşme ifa yerinin Bismil olduğunu, yetkili kuralı gereği Bismil İcra Daireleri olduğunu ve alacağın zamanaşımına uğradığını, yetki itirazının kabulünü, itirazın iptali davasının reddini ve takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, mahkememizin ve icra dairesinin yetkili olup olmadığı, mahkememizin görevi, zamanaşımı, var ise davacının bakiye alacak miktarı, davalıların murisince borcun ödenip ödenmediği hususlarına ilişkindir.
Mahkememizce verilen 16/04/2019 tarih ve 2017/570 Esas 2019/332 sayılı kararı …BAM 22. Hukuk Dairesi’nin 21/04/2022 tarih ve 2019/2336 Esas 2022/564 Karar sayılı ilamıyla; “Uyuşmazlığın çözümünde davalının tacir olup olmamasına göre davaya bakma konusunda mahkemenin görevli olup olmadığının belirlenmesi gerekmektedir. Zira tarafların tacir olup olmamasına göre görevli mahkeme ile birlikte uygulanacak hükümler farklılık göstermektedir. Somut uyuşmazlıkta mahkemece kök ve ek bilirkişi raporu alınmış ise de anılan raporlarda davalı yanın gerçek kişi olmasına rağmen, esnaf sınırını aşan faaliyette bulunup, tacir olup olmadığı konusunda herhangi bir araştırma yapılmadığı görülmüştür… mahkemece değinilen hususlarla ilgili inceleme ve değerlendirme yapılıp, gerekirse davalının tacir – esnaf olup olmadığı yönünde rapor alınması, davada tamamen farklı bir sonuca ulaşılabilecek ise delillerin ve taleplerin buna göre değerlendirilerek hüküm kurulması gerekmektedir.” gerekçesiyle kaldırılmakla, mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılmıştır.
Diyarbakır/ Bismil Mal Müdürlüğüne müzekkere yazılarak müteveffa …’in tacir olup olmadığı hakkında Mahkememize bilgi verilmesi istenilmiştir. Müzekkere cevabında ilgilinin esnaf olduğu belirtilmiştir.
Dosyanın mali müşavir bilirikşiye tevdii ile dosya kapsamında daha önce alınan bilgi-belge ile bilirkişi raporunu irdeler, bozma ilamı doğrultusunda davalıların esnaf ya da tacir olduğuna yönelik tespitte bulunarak rapor tanzim edilmesinin istenilmesine karar verilmiştir. Bilirkişi raporunda özetle; muris …’in 2012 yılında esnaf mı yoksa tacir mi olduğu yönünde yapılan araştırmalarda dava dosyasında …’in Vergi Dairesi’nden gelen bilgi ve belgelerinin bulunmamış olması nedeniyle tespit yapılamadığı belirtilmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 2. maddesi “dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça Asliye Hukuk Mahkemesidir. Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, Asliye Hukuk Mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir” şeklindedir.
6102 sayılı TTK’nın 5/1. maddesinde “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.”, aynı Kanunun 4/1. maddesinde “her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı”düzenlemesi yer almaktadır. Bir davanın nispi ticari dava sayılması için TTK’nın 4/1. maddesi birinci fıkrasında belirtildiği gibi her iki tarafın da tacir olduğu ve her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili bir dava olması gerekmektedir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girmesi ile birlikte 5/3. maddesi gereği asliye hukuk mahkemeleri ile ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki iş bölümü ilişkisinden çıkarak görev ilişkisi haline gelmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesi gereği göreve ilişkin kurallar kamu düzeni ile ilgili olup hakim tarafından kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir.

Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava konusu uyuşmazlık 6102 sayılı TTK’nın 4. maddesinde tahdidi olarak sayılan ticari davalardan olmadığı gibi, mirasçı davacılar murisi borçlu … tacir değildir. Dava her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan bir dava da değildir. Bu durumda dava konusu uyuşmazlığın çözümünde Asliye Hukuk Mahkemeleri görevli olduğundan dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle
1- Görevli mahkeme …Asliye Hukuk Mahkemesi olduğundan Mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava şartı noksanlığından davanın HMK 114. ve 115. maddesi gereğince usulden reddine,
2-HMK’nun 20. maddesi gereği, Mahkememiz kararının kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulması halinde ise bu başvurunun reddi kararının tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde taraflardan birinin mahkememize başvurması halinde dosyanın kesinleştirilerek görevli mahkemeye gönderilmesine,
Yargılama giderlerinin HMK331/2 maddesi gereğince görevli mahkemesince değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/03/2023

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza