Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/323 E. 2023/335 K. 09.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/323 Esas – 2023/335
T.C.
… TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
ESAS NO : 2022/323 Esas
KARAR NO : 2023/335

HAKİM …
KATİP….

DAVACI….
DAVALI….
DAVA : Banka Teminat Mektubundan Kaynaklanan Davalar (Finans İhtisas) (Banka Teminat Mektubunun İadesi)
DAVA TARİHİ : 23/04/2022
KARAR TARİHİ : 09/05/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 24/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Banka Teminat Mektubundan Kaynaklanan Davalar (Finans İhtisas) (Banka Teminat Mektubunun İadesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin … Barosu’na kayıtlı olarak avukatlık yapmakta olduğunu, mesleğe başladığından bu yana UYAP sistemine kayıtlı Vakıfbank şubesi nezdinde bulunan TR 46 0001 5001 5800 7281 2199 18 nolu hesabı kullandığını, söz konusu hesaba muhtelif tarihlerde davacı asilin müvekkillerine ait kamulaştırma bedeli, harç iadesi gibi çeşitli adlar altında bir takım paraların geldiğini, davalı banka tarafından hesabın kendi bünyesinde olmasının avantajını kullanarak herhangi bir bildirimde yahut ihtarda bulunmaksızın hissedarı olduğu şirketin bankaya olan kredi borcu nedeniyle hesaba bloke koyduğunu, bloke işleminin hukuk ve yasaya aykırı olduğunu, 22.03.2022 tarihli dilekçe ile söz konusu hesabın UYAP sistemine tanımlı Avukatlık hesabı olduğunu, gelen paraların tümünün göndericisi ve açıklama kısmında anlaşılacağı üzere takip ettiği dava ve icra dosyalarında Müvekkilleri adına yatan paralar olduğu bildirerek blokenin kaldırılmasını talep ettiğini fakat blokenin kaldırılmadığını, görevini özenle yapmakla yükümlü olan avukatın müvekkilleri adına tahsil ettiği paraları gecikmeksizin müvekkillerine göndermekle yükümlü olduğunu, bloke işleminin açıkça hakkın kötüye kullanımı olduğunu, kesinleşmiş bir alacağın da söz konusu olmadığını, Avukatlık Kanunu 164. Maddesi gereğince vekalet ücreti olarak gelen paranın haczedilmesinin mümkün olmadığını belirterek davanın kabulü ile hesaba konulan blokenin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Kredi genel sözleşmesine göre dava dışı… Elektrik Üretim A.Ş.nin müvekkili bankaya borcu bulunduğu, hesapların katledilerek Üsküdar 23. Noterliği’nin 20.08.2022 tarih ve 11940 yevmiye no’lu ihtarname ile dava dışı borçlu şirkete ve kefillerine ihtar çekildiği ve henüz borcun ödenmediği, dava dışı… Elektrik Üretim A.Ş.ye KGS’lerden ve çekilen ihtarnameden görüleceği üzere …’in müşterek ve müteselsil kefil olduğu ve tüm borçtan sorumlu olduğu, yine davacı …’in ilgili firmanın hissedarı olduğu, bu nedenle müvekkili bankanın …’in rehin, takas, mahsup hakkına dayalı olarak hesaba bloke koyduğu, davacı bloke konulan hesabın avukatlık hesabı olduğunu beyan etmekte ise de hesabın iş dışı şahsi işlemlerinde de kullanıldığı, buna göre ilgili hesap avukat adına UYAP sistemine kayıtlı ve müvekkilleri adına tahsil ettiği paraların icra müdürlüklerince yatırıldığı bir hesap olsa dahi ilgili hesap sahiplerinin müvekkili banka nezdindeki hesaplarına gelen paranın kaynağı ne olursa olsun söz konusu paranın hesaba gelmesiyle birlikte hesap bakiyesinin artık hesap sahibinin tasarrufunda olacağı hususu gözetildiğinde müvekkili bankanın rehin hakkına dayalı olarak ilgili bedelleri bloke tutabileceği ve muaccel alacaklarına mahsup edebileceğinin açık olduğu, rehin hakkının yasadan ve sözleşmeden kaynaklandığı, davacının iddiasının aksine haciz işlemi olmadığı, hesaba gelen paraların tasarruf hakkının hesap sahibinde bulunduğu, davacı borçlunun müvekkilleriyle arasındaki hukuki İlişkilerin ve hesapta bulunan mevcut paranın gerçek mahiyetinin müvekkili bankaca bilinemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, davacının davalı Banka nezdinde bulunan hesabı üzerindeki blokenin kaldırılması suretiyle muarazanın giderilmesi istemine ilişkindir.
… 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/288 Esas, 2022/310 Karar sayılı gönderme Kararı ile dosya Mahkememize tevzii olmuştur.
… 9. İcra Müdürlüğü’nün 2022/17230 numaralı takip dosyanın Uyap üzerinden Mahkememize gönderilmesi istenilmiş gelen yazı cevabi geldikten sonra ilgili müzekkere cevabının bilirkişiye teslimine karar verilmiştir.
Dosyanın konusunda uzman bankacı ve hukukçu bilirkişiye tevdi ile tarafların iddia ve savunmalarını karşılar, mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık noktaları ile sınırlı olmak üzere rapor tanzim edilmesi istenilmiş gelen bilirkişi raporu dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişi raporunda özetle: Davacı …’in davalı Banka ile dava dışı… Elektrik Üretim Anonim Şirketi arasında akdedilen 10.03.2017 tarihli 10.000.000,00 TL ve 02.06.2015 tarihli 40.000.000,00 TL tutarlı iki adet Kredi Genel Sözleşmesinde müteselsil kefaletinin mevcut olduğunu, kefalet akdinin 8. Maddesinde; “ Banka ve kefil, kefilin Banka’nın merkez ve tüm şubelerinde her ne şekil ve mahiyette olursa olsun mevcut ve ileride doğabilecek bütün borçlarına karşılık Banka’nın merkez ve tüm şubelerinde ve muhabirlerinde kendilerine ait bulunan ve ileride bulunabilecek tüm altın, alacak, hak, mevduat, nakit , hisse senedi, gelir ortaklığı senetleri, varlığa dayalı menkul kıymetler, yatırım fonu katılma belgeleri, tahviller, senetler, konşimentolar, kıymetli evraklar, havale tutarları ve benzer hak ve alacakları üzerinde rehin, hapis, takas ve mahsup hakkı olduğu hususunda mutabık kalmışlardır.” şeklinde düzenleme yapıldığı, davacının bu hükümle hesapları üzerinde (ve arasında) herhangi bir ayrım yapmaksızın tüm hesapları üzerinde bankanın rehin hakkını kabul ettiği, davalı Banka tarafından dava dışı asıl borçlu… ELEKTRİK ÜRETİM A.Ş, ve dava dışı sözleşme kefilleri ile davacı …’e keşide edilen 28.02.2020 tarih 11940 yevmiye nolu ihtarnamede, toplam 167.552.334,09 TL alacağın muaccel hale geldiği belirtilerek, söz konusu alacağın 1 gün içinde ödenmesi ihtar edildiğini, kefil açsından borcun muaccel hale geldiği, davacı ait 007281519918 nolu vadesiz mevduat hesabı hareketleri incelendiğinde, davacının davaya konu vadesiz mevduat hesabının mesleki faaliyetleri için kullanılan, bu harcaması, ATM’den nakit çekim yapılması, kredi kartı ödemesi yapılması, muhtelif şahıslara havaleler yapılması gibi …’in mesleki faaliyetleri ile ilgisi bulunmayan, kendi kişisel harcamaları ve parasal transferleri için de kullanıldığı, hususları birlikte değerlendirildiğinde Davalı Banka ile Davacı arasındaki kefalet sözleşmesi kapsamında; rehin sözleşmesinin Davacının kefalet borcunu kapsadığı, kefalet borcunun muaccel olduğu (davacının kefalet limitinin bloke hesaptaki tutardan daha yüksek olduğu) da dikkate alındığında blokenin kaldırılması talebinin taraflar arasındaki sözleşmeye aykırı olduğu, Mahkemece davacı avukatın hesabının avukatlık mesleği için gerçekleşecek parasal işlemlerde kullanılmak üzere UYAP’a tanimlı olan hesabında mevcut paraların ayrıştırılması ve ancak şahsi parası olan tutarlar üzerine bloke konulabileceğini ve bu talebin asıl hak sahipleri adına Davacı tarafça yapılabileceğinin kabul edilmesi halinde, davalı Bankanın, halihazırda blokeli olan hesaptaki paraların kaynağını belirlemesi ve bu suretle davacının şahsi parası olduğu tespit edilen tutarlar üzerine bloke konulması gerektiği hususunun Mahkemenin takdirinde olduğu kanaatine varılmıştır.
YARGITAY 12. Hukuk Dairesi 2019/14206 Esas, 2020/23Karar sayılı ilamı; “… haczedilmezlik için “fiilen mesleği için kullanılma” koşullarının kabul edilmesi karşısında, avukatın mesleğinde kullandığı bir hesabın haczedilmezliği ancak fiili durumunun tespiti ile belirlenmelidir. Bu konuda ispat yükü ise borçluya düşmektedir. Bir diğer anlatımla, haczedilen hesabın mesleğinden kaynaklı harcamalar için kullanıldığını borçlu ispatlamalıdır. Aksi halde şikâyetin reddi gerekecektir. Haczi kabil olmayan paralar ile haczi mümkün olan paraları karıştırmak suretiyle havuz hesabı oluşturan borçlunun iyi niyetle bağdaşmayacağı tartışmasızdır. Böyle bir davranış AİHM’nin AİHS’nin 6 § 1. ve Ek 1 no’lu Protokol’ün 1. maddelerinin ihlali sonucunu doğuracağı gibi, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde de bulunmakla, hukukça korunamayacağı muhakkaktır. Bu durumda, borçlu haczi kabil olmayan paralar ile haczi mümkün olan paraların aynı hesapta toplanması ve birbirine karıştırılması, haczedilmezlik hakkından feragat olarak kabul edilmelidir.” şeklindedir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Uyuşmazlık davalı banka ile dava dışı şirketle akdedilen kredi sözleşmesinde kefil sıfatıyla imzası bulunan davacının sözleşmeye konu borcunu ödemediği iddiasına dayalı olarak davalı Bankanın davacıya ait hesaptaki paraya bloke koymasının haklı olup olmadığı, hesabın Avukatlık mesleğine ait olup olmadığı hususlarına ilişkindir. Usul ve yasaya uygun bilirkişi raporu hükme esas alınmıştır. Davacı bloke konulan hesaptaki paranın 3. Kişilere ait olduğunu ve hesabın Avukatlık Mesleğine ilişkin iş ve işlemler için kullanıldığını iddia etmiş ise de; bloke konulan hesabın havuz hesabı olduğu, sadece mesleğin lüzumu için gerekli şekilde kullanılmadığı, yukarıda değinilen içtihat uyarınca da borçlunun mesleği dışındaki işlemler için de hesabı kullandığı bu durumda haczedilmezlik/bloke konulması hakkından feragat ettiği, davalının kredi sözleşmesi kapsamında kefil sıfatıyla borçlu bulunduğu anlaşıldığından davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 9,12-TL eksik harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
– Fazla yatan gider avansı ile delil avansı var ise 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Adalet Bakanlığı Hukuk Muhakemeleri Gider Avansı Tarifesinin 5.maddesine göre karar kesinleştikten sonra istek halinde taraflara İADESİNE,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/05/2023

Katip …
e-imza

Hakim ….
e-imza