Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/320 E. 2023/303 K. 18.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/320 Esas – 2023/303
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
ESAS NO : 2022/320 Esas
KARAR NO : 2023/303

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI :….
DAVALI : ….
DAVA : İtirazın İptali(Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/04/2022
KARAR TARİHİ : 18/04/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 28/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava dışı asıl borçlu …Onkoloji Genetik Med. Biotek San. Tic. Ltd. Şti. İle Banka arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesine istinaden Çek Karnesi tahsis edildiğini, davalının Genel Kredi Sözleşmesi kapsamında doğmuş/doğacak borçların teminatını teşkil etmek üzere 500.000,00-TL ile sınırlı olarak müteselsil kefil sıfatı ile kefaletname imzaladığı, kefaletname ve davalının şirket yetkilisi olduğuna ilişkin evrağın dilekçe ekinde sundukları, dosyaya sunulan hesap hareketlerinden görüleceği üzere asıl borçlu şirkete tahsis edilen çeklerden; 1680473 El No’lu çekin karşılıksız çıkması nedeniyle müvekkili şirket tarafından çek taahhüt bedeli ödendiği, karşılıksız çek bedelinin ödenmesinin ardından; Ankara 16. İcra Dairesinin 2019/7849 E. Sayılı dosyası ile takip başlatıldığı ancak borçlunun itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, beyan ederek davanın kabulüyle borçlunun Ankara 16. İcra Müdürlüğü 2019/7849 E. Sayılı dosyasına vaki itirazın iptalini, takibin devamını, borca haksız itiraz eden borçlu aleyhine alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere, her bir icra dosyası için inkâr tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleriyle vekâlet ücretinin davalı-borçlu üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinde de belirtildiği üzere asıl borçlu …Onkoloji … Ltd Şti’dir. Bahse konu şirket ile davacı banka arasında yapılan kredi sözleşmesi gereği işlemleri şirket yetkilisi olarak müvekkili yaptığı, ancak daha sonra şirketi bütün hak ve borçları ile birlikte devrettiği, şirketin devri ile müvekkilinin herhangi bir sorumluluğu kalmadığı, ancak şirketi devralan şahıslar borçları ödemeyince hem devir için kararlaştırılan alacaklarını alamadığı, hem de bankaya olan borçlar ödenmediği için müvekkili borçlu imiş gibi işlem yapılması ile ayrı bir mağduriyet yaşadığı, müvekkilinin dava konusu kredi sözleşmesine şahsi kefil olarak imza attığı, ancak banka ile sürekli çalıştıkları için banka sanki müvekkili kefilmiş gibi hareket ettiğini ve iptali istenen icra takibini açtığını beyan ederek haksız davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, davacı banka tarafından genel kredi sözleşmesiyle verilen çek karnesine istinaden çekin karşılıksız çıkması üzerine ödenen bedel dayanak gösterilerek başlatılan takibe yönelik yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Ankara 29. İcra Dairesi’nin 2021/16547 sayılı takip dosyasının celbi sağlanmış olup gelen takip dosyası Mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
Dosyanın konusunda uzman bankacı bilirkişiye tevdi ile tarafların iddia ve savunmalarını karşılar Mahkememiz 2022/279 Esas sayılı dosyasını irdeler, mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık noktaları ile sınırlı olmak üzere var ise takip tarihi itibariyle davacı alacağının tespitinin yapılması istenilmiş gelen bilirkişi raporu dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişi raporunda özetle; T.C. Ankara 16. İcra Müdürlüğü’nün 2019/7849 E, sayılı dosyası alacağına ilişkin, davacı banka alacağının; 1.600,00 TL Asıl Alacak , 959,00 TL İşlemiş Faiz ve 47,95 TL BSMV Toplamı 2.606,95 TL hesaplandığı kanaatine varılmıştır.
Dava dışı asıl borçlu …Onkoloji Genetik Med. Biotek San. ve Tic. Ltd. Şti. ile davacı banka
arasında; K2-709485 sözleşme numarası ile 09/01/2018 tarihli 500.000,00 TL limitli Genel Kredi
Sözleşmesi akdedildiği, davalı ile 01/08/2014 tarihli 250.000,00 TL limitli ve
09/01/2018 tarihli 500.000,00 TL limitli Kefalet Sözleşmeleri akdedildiği, davalının asıl borçlu şirketin kurucu ortaklarından olduğu, davacı bankanın dava dışı asıl borçlu adına
düzenlenen 1680473 seri no 21/03/2018 basım tarihli çeke yönelik 11/09/2018 tarihinde 1.600,00 TL
karşılıksız çek bedeli ödediği ve ihtarnemeye rağmen borcun, asıl borçlu şirket veya kefil tarafından ödenmediği görülmüştür.
2004 sayılı İİK 67. Maddesinde; takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebileceği, bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlunun; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklının; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edileceği hüküm altına alınmıştır. İş bu davanın süresinde açıldığı görülmüştür.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan tüm deliller ve alınan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; davacı, davalı kefil ile sözleşme akdedildiği, borçlunun sözleşmeden kaynaklanan borcunu ödemediğini, alacaklarının tahsili için başlattıkları icra takibine davalının itirazının iptali istemiyle eldeki davayı açmıştır. Uyuşmazlık, kredi alacağına istinaden verilen çeklerin karşılıksız çıkması sonucunda ödendiği iddia edilen “çek taahhüt bedelinden” davalının sorumluğunun olup olmadığı, davalının takip dosyasına itirazının haklı bulunup bulunmadığı, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı hususlarına ilişkindir.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporunun denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olduğu kanaatiyle söz konusu rapor hükme esas alınmıştır. Davalı kefil, asıl borçlu şirketin devredildiğini ve borçlu bulunmadığını iddia etmiş ise de; dava konusu borca ilişkin kefaletten dönme söz konusu olmadığı ve davalının kefil sıfatıyla sorumluluğunun devam ettiği, akdedilen sözleşmede kefilin gayrinakit krediler/borçlardan sorumluluğunun bulunduğu düzenlemesi de yer aldığı anlaşıldığından davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle
1-Davanın KABULÜ ile;
-Davalının Ankara 16. İcra Müdürlüğü’nün 2019/7849 Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin aynı şartlarla devamına,
2-Hükmolunan 2.606,95-TL’nin %20’si olan 521,39-TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Harçlar kanunu gereğince dava değeri üzerinden alınması gereken toplam 179,90-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 80,70-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 99,20-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 2.606,95-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan; 80,70-TL Başvuru Harcı, 80,70-TL Peşin/nisbi Harcı, 1.300,00-TL Bilirkişi ücreti, 402,50-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 1.863,90TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Arabuluculuk ücreti olarak suç üstü ödeneğinden karşılanan 1.560,00 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,

-Fazla yatan gider avansı ile delil avansı var ise 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Adalet Bakanlığı Hukuk Muhakemeleri Gider Avansı Tarifesinin 5.maddesine göre karar kesinleştikten sonra istek halinde taraflara İADESİNE,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, dava konusu miktarı itibariyle kesin olmak üzere karar verildi. 18/04/2023

Katip…
e-imza

Hakim ….
e-imza