Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/300 E. 2022/502 K. 23.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. …6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C. TÜRK MİLLETİ ADINA VERİLEN
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/300
KARAR NO : 2022/502

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. … -…

DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … – …

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 02/05/2014
KARAR TARİHİ : 23/06/2022
G. K.YAZILDIĞI TARİH : 28/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
1.Davacı vekili iddiasında özetle; Davalıyla müvekkili arasında müvekkilinin yetkilisi/müdürü olduğu …Emlak İnşaat Ltd. Şti.’nin yüklenici olarak yapımını üstlendiği … parsel üzerinde inşa edilmekte olan binanın 18 numaralı dairesinin satışıyla ilgili daire satış protokolü imzalandığını, müvekkilinin davalıya sözleşmeye konu daireyi teslim yükümlülüğü altına girdiğini, bunun karşılığında ise davalının müvekkiline inşaat malzemesiyle ödeme yapmak taahhüdünde bulunduğunu, taraflar arasında akdedilen 12/04/2010 tarihli sözleşme uyarınca satış bedeli 160.000,00 TL olan taşınmaz bedeli olarak borçlu …’un inşaat malzemesi teslim ve teminiyle yükümlü olduğunu, tapu devri yapıldığı halde davalının edimini yerine getirmediğini, alacağın tahsili için…Müdürlüğü’nün 2013/13711 sayılı dosyasında yapılan takibin, davalının itirazı ile durduğunu belirterek, davalının takibe itirazının iptali ile takibin devamına, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.

2.Davalı vekili savunmasında özetle; Davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, taraflar arasında akdedilen 12/04/2010 tarihli daire satış protokolüne dayalı olarak müvekkilinin tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, hatta bu protokol ve ödemelerden sonra taraflar arasında birçok kere yeni alışverişler yapıldığını, ancak davacının üzerine düşen hiçbir yükümlülüğü yerine getirmediğini, müvekkilinin mağdur olduğunu, haksız açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.

3.Mahkememizin 2014/388 Esas sayılı dosyasında yapılan yargılama sonucunda verilen 28/11/2017 tarihli, 2017/953 sayılı kararda; “Dosya içerisinde mevcut tüm bilgi ve belgelerden taraflar arasında 12/04/2010 tarihli daire satış protokolü tanzim edildiği, davacının protokol çerçevesinde alıcı Zamir Vuralok’a 18 numaralı meskeni devretmeyi taahhüt ettiği, her ne kadar davacı protokol gereğini yerine getirdiğini, daire devrini davalı adına üçüncü kişiye gerçekleştirdiği iddiasında bulunmuş ise de davacının edimini ifa ettiğine dair dosyaya yazılı delil sunamadığı gibi, davalının davacının edimini yerine getirmediğine dair yemin davetiyesine icabet edip usulune uygun yemini eda ettiğinden, ispat edilemeyen davanın reddine,davacının kötü niyetle takip başlattığına dair delil de mevcut olmadığından davalının kötü niyet tazminatı talebinin de reddine” karar verilmiştir.

4.Davacı vekilinin İstinaf başvurusu sonucu …Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi’nin 23/03/2022 tarih 2020/1108 E. 2022/386 K. Sayılı kararında; “Dosya kapsamından, davacının davalı aleyhine sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre alacağının tahsili için icra takibi başlattığı anlaşılmıştır. Görev kamu düzeni ile ilgili olup yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen dikkate alınması gerekir. Bu durumda, uyuşmazlığın; çözümünde Asliye Ticaret Mahkemesinin değil Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu anlaşıldığına göre, mahkemece; görevsizlik kararı verilerek dosyanın Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesi gerekirken davanın esastan reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Belirtilen nedenlerle, mahkemece; davada Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olması nedeniyle görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun (esasa ilişkin hususlar incelenmeksizin) kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a.3. maddesi gereğince kaldırılmasına” karar verilmiştir.

5. İstinaf başvurusu sonucu …Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi’nin kaldırma kararı sonrası yapılan yargılama ve hükme esas gerekçe;

Dava, davacının, davalı aleyhine sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre alacağının tahsili için yaptığı icra takibine yönelik itirazın iptali davasıdır.

6102 sayılı TTK’nın 4.maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için ya tarafların her ikisinin de tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğması, yada tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın TTK veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bakacağı yönünden düzenleme olması gerekmektedir. Anılan Kanunun 5.maddesinde ise, aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunun şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın Asliye Ticaret Mahkemesi, tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevli olup, Asliye Ticaret Mahkemeleri ile Asliye Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu düzenlenmiştir.

Somut olayda uyuşmazlık 6102 sayılı TTK’nın 4. maddesinde tahdidi olarak sayılan mutlak ticari davalardan değildir. Davalı SGK tacir olmadığından, tarafların her ikisinin de tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğması şartını taşımayan bu dava nispi ticari davada değildir. Buna göre …Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi’nin 23/03/2022 tarihli, 2020/1108 E. 2022/386 K. sayılı kararında de belirtildiği üzere, mahkememiz bu dava yönünden görevli mahkeme olmayıp, açılan bu davada görevli mahkeme HMK 2. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesidir. Buna göre HMK 114/1-c maddesinde düzenlenen “mahkemenin görevli olması” dava şartı bulunmadığından aynı yasanın 115/2 maddesi uyarınca davanın usulden reddine karar verilmiştir.

HÜKÜM: Açıklanan gerekçeye ve dosya kapsamına göre;
1-Açılan davada HMK 114/1-c maddesinde düzenlenen “Mahkemenin görevli olması” dava şartı bulunmadığından HMK 115/2 maddesi uyarınca DAVANIN USULDEN REDDİNE,

2-Süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak kararın kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulması halinde bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde taraflardan birinin başvurusu halinde dosyanın görevli …ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,

Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde …Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
(E-imzalıdır)

Hakim …
(E-imzalıdır)