Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/293 E. 2022/551 K. 19.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
ESAS NO : 2022/293 Esas
KARAR NO : 2022/551

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 19/04/2022
KARAR TARİHİ : 19/07/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 25/07/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin …isimli şahıstan bedelini ödeyerek 12.09.2020 tarih ve GIB20200000000147 no.lu ve 14.09.2020 tarih ve GIB20200000000149 no.lu faturalar ile 2 adet S kolonlu hidrolik 4 ton 2 kolonlu sıfır lift satın aldığını, taraflar arasındaki güven ilişkisi nedeniyle faturanın şirket adına düzenlendiğini, faturaya konu menkullerin satıcı tarafından davalı şirkete teslim edildiğini, davalı şirketin söz konusu liftleri bugüne kadar herhangi bir bedel ödemeksizin kullandığını ve halihazırda kullanmaya devam ettiğini, davalı, ödenen fatura bedellerini davacıya ödeyeceğini şifahen söylemiş ise de, bugüne kadar herhangi bir ödeme yapmadığını, davalının ödeme yapmaması üzerine arabulucuya başvurduklarını, taraflar arasında anlaşma sağlanamadığını, mevcut durum karşısında, davalı şirketin 2 adet lifti davacıya teslim etmediği gibi bedelini de ödemediğini, belirterek, müvekkili tarafından satıcıya davalı adına ödenen toplam 31.000,00-TLnin ödeme tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının, davacı …’nun ismini söz konusu davanın açılması sürecinde öğrendiğini, daha önceden davacıyı tanımadığını, aynı şekilde davacı … ile müvekkilinin herhangi bir alacak verecek ilişkisi olmadığını, ticaret yapmadığını, müvekkilinin davacıdan bugüne kadar herhangi bir mal alıp vermesinin söz konusu olmadığını, davaya konu edilen faturalardan dahi yeni haberdar olduklarında dikkate alınarak ve bu sebepten dolayı açılan dava kötü niyetli olduğunu, 3. Kişilerce satın alındığı iddia edilen liftlerin bedeli müvekkilinden istendiğini, davalı tarafından satın alınmayan ve davalının zilyedinde bulunmayan liftlerin bedelinin müvekkilinden istenmesinin hukuken mümkün olmadığını belirterek, davanın reddine, davacı aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, davalı adına ödeme yapıldığı iddiasına dayalı alacak davası olup uyuşmazlığın, davacının davalı adına dava dışı Hüsnü Çinici’den dayanak faturadaki menkullerin satın alınıp alınmadığı, davacının davalı adına işlem yapıp yapmadığı, hususlarına ilişkindir.

6100 sayılı HMK’nın 2. maddesi “dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça Asliye Hukuk Mahkemesidir. Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, Asliye Hukuk Mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir” şeklindedir.
6102 sayılı TTK’nın 5/1. maddesinde “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.”, aynı Kanunun 4/1. maddesinde “her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı”düzenlemesi yer almaktadır. Bir davanın nispi ticari dava sayılması için TTK’nın 4/1. maddesi birinci fıkrasında belirtildiği gibi her iki tarafın da tacir olduğu ve her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili bir dava olması gerekmektedir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girmesi ile birlikte 5/3. maddesi gereği asliye hukuk mahkemeleri ile ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki iş bölümü ilişkisinden çıkarak görev ilişkisi haline gelmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesi gereği göreve ilişkin kurallar kamu düzeni ile ilgili olup hakim tarafından kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir.
Davacı vekili; 19/07/2022 tarihli celsede müvekkilinin tacir olmadığını beyan etmiştir.
Dava, itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. Dava konusu uyuşmazlık 6102 sayılı TTK’nın 4. maddesinde tahdidi olarak sayılan ticari davalardan olmadığı gibi, taraflardan davacı tacir değildir. Bu durumda dava konusu uyuşmazlığın çözümünde Asliye Hukuk Mahkemeleri görevli olduğundan dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle
1- Görevli mahkeme Ankara Asliye Hukuk Mahkemesi olduğundan Mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava şartı noksanlığından davanın HMK 114. ve 115. maddesi gereğince usulden reddine,
2-HMK’nun 20. maddesi gereği, Mahkememiz kararının kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulması halinde ise bu başvurunun reddi kararının tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde taraflardan birinin mahkememize başvurması halinde dosyanın kesinleştirilerek görevli mahkemeye gönderilmesine,
3-Yargılama giderlerinin HMK331/2 maddesi gereğince görevli mahkemesince değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/07/2022

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza