Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/284 E. 2022/540 K. 06.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
… TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/284 Esas
KARAR NO : 2022/540

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … …
DAVALI : … –

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20.01.2017
KARAR TARİHİ : 06/07/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 19/07/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Borçlu … İnş. Yatırım San. ve Tic A.Ş. ile davacı arasında yapılan … Kahramanmaraş Klavuzlu Sulaması LKısım projesinin inşaatı nedeniyle yapılan sözleşme gereği 9.517.829,92.-TL değişik tarihlerde hakkediş yapıldığı, davalı, davacı tarafından yapılan hakkediş karşılığında 8.913.880,27.-TL yi çeşitli bankalar aracılığı ile ödediği, 388.121,02.TL karşılığında da yakıt verdiği, bakiye 215.000,00 TL alacağı ise tüm girişimlerimize rağmen ödenmediği, Davalı … İhş.Yat.San.ve Tic A.Ş. ye … 26.1cra Müdürlüğü1 nün 2016/1025 (2014/11673) sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığı, borçlunun yapılan icra takibine itiraz ettiği, itiraz nedeniyle icra takibi durdurulduğu, borçlu şirket, böyle bir borçlarının olmadığını iddia etmekte ise de; borçlu firma ile davacı firma arasında yapılan sözleşme gereği davacı firma tarafından sulama İşi inşaatı nedeniyle ek1 de sunulan faturalarla alacaklı olduğu sabit olan miktarlara ilişkin ödeme yapmadığı, bu durum davalı tarafın ticari defterleriyle sabit olup, davalı davacı tarafından yapılan hakkediş karşılığı ekte bulunan faturaları davalı firmaya kestiği, davalı firmada kesilen fatura miktarı kadar borçlu olduğunu kabul etmekte ancak fatura miktarı kadar ödeme yaptığını İddia ettiği, davalı ekte sunulan ödeme çizelgesi dışında herhangi bir ödeme yapmadığı, davalı firma davalıya ait ticari defterler incelendiğinde yapılan iş karşılığı davacı firmanın alacağının 9.517.829,92.-TL alacaklı olduğu, davalının ise 8.913.880,27 ödeme yaptığı, 388.121,02 TL yakıt verdiği ve davacı firmanın İcra takibi başlattığı 10.06.2014 tarihinde 215.000,00.-TL Asıl Alacak ve 11.235,96 TL işlemiş faiz (ticari) alacağı olduğu ortaya çıkacağı, davalı davacı firmaya takip miktarı kadar borçlu olmasına rağmen kötü niyetli çeşitli bahanelerle ekte sunulan fatura ve ödeme çizelgesinden anlaşıldığı üzere borçlu olup, kötü niyetli olarak borcunu ödemeyip icra takibine itiraz ettiği, borçlu kötü niyetli olarak icra takip dosyasına itiraz ettiğinden borçlunun asıl atacak ve faiziyle birlikte borcu ödemesine ve kötü niyetli itirazından dolayı % 20 ‘den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminata mahkum edilmesi gerektiği, sözü edilen nedenlerle davalı borçlunun itirazının iptalini sağlamak için mahkemeye başvurmak zorunluluğu doğduğu belirtilerek, borçlunun icra takibine yaptığı itirazının iptaline, borçlunun takip konusu borcu takip dosyasında belirtilen ticari faiziyle ödemeye ve takip konusu alacağın % 20‘sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep edilmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinde taraflar arasında detaylandırılmadan anlatılan ticari ilişkinin 2008 yılından bu yana devam ettiği, davacı bu ticari ilişki çerçevesinde 4 adet sözleşme olduğunu ifade ettiği, fakat alacağı olduğunu iddia ettiği bedelin hangi işe ve hakedişe ilişkin olarak doğduğunun ifade edilmediği, dava dilekçesinden anlaşılan sadece taraflara ticari defterlerine dayanılarak bir alacak iddia edildiği, davacı tarafından 25.03.2014 tarihinde Kahramanmaraş 1. Noterliği kanalı ile 3627 yevmiye numaralı ihtarname davalı şirkete gönderildiği, bu ihtarname içeriğinde davacı taraf davalı şirketten talepte bulunduğu, bunların mesnetsiz olduğu davalı şirket tarafından gönderilen … 41. Noterliğinin 10.04.2014 tarih ve 11642 yevmiye numaralı İhtarnamesi çerçevesinde açıkça izah edildiği, taraflar orasında imzalanan 25.04.2012 tarihli ve Kılavuz Sulaması l.kısım Projesi İnşaatının kazı, dolgu İşleri konulu sözleşmenin 19.4.maddesi uyarınca davalı şirketin hatalı hakkedişleri düzeltme hakkı çerçevesinde birisi 12.525 TL diğeri 28.602.-TL bedelli İki adet iade faturası davacı şirkete gönderildiği, bunlara ilişkin herhangi bir itirazda da bulunulmadığı, bunun dışında davalı şirket tarafından davacı şirkete taraflar arasındaki cari ilişki İçerisinde ödenen bedel dava dilekçesinde anıldığı gibi 9.302.000TL ( dava dilekçesinde 8.913.880,27.-TL + 388.121,02 TL olarak anılmaktadır.) değil 9.359.914.-TL olup, tarafların ticari defterleri incelemesinde bu durumun ortaya çıkacağı, gerek icra takibinde gerek dava dilekçesinde var olduğu İddia edilen 215.000.-TL alacağın 41.127 TL’ si iade faturalara konu olduğu, 57.913 TL’ lik kısmı da ticari defterlerden anlaşılacağı üzere ödendiği, bakiye 116.873.-TL alacak iddiası ise davalı şirket tarafından davacı şirketin SGK ödemeleri, stopaj ödemeleri, davacı şirketin sözleşme konusu işi ifa etmesi için 3. Şahıs Hikmet Güner ‘den kiralanan iş makine bedelleri olup, bunların kesintisi karşılığı bedel olduğu, davacı tarafın tüm alacak iddiaları asılsız olup, davanın reddi talebinde bulunma zorunluluğu doğduğu belirtilerek, davanın reddine, davacı aleyhine icra İnkar tazminatına, dava masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesi talep edilmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava; davacı tarafından davalı hakkında aralarındaki eser sözleşmesi kapsamında ödenmediği iddia edilen bakiye alacak için ilamsız icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce 2017/49 esas sayılı dosyasında kısmen kabulüne dair karar verildiği, … BAM 27. Hukuk Dairesi tarafından Mahkememiz kararının kaldırılarak yukarıda belirtilen esas numarasına kaydı yapılmıştır. Mahkememizce daha önce verilen karar işlemiş faiz yönünden harç yatırılmadığından kaldırılarak mahkememize geri gönderilmiştir. Davacı vekili tarafından işlemiş faize ilişkin harç ikmal edilmiş olup, yeniden değerlendirme yapılmıştır.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu “Madde 67 – (Değişik madde: 18/02/1965 – 538/37 md.)
(Değişik fıkra: 17/07/2003 – 4949 S.K./15. md.) Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
(Değişik fıkra: 09/11/1988 – 3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.
İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminata hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.
Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.” hükümlerini haizdir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 14.05.2019 tarih ve 2017/19-823 Esas, 2019/553 E. Sayılı kararında ” faturayı alan kişi 8 gün içinde faturaya itiraz etmezse, faturanın dayandığı temel borç ilişkisinin bulunmadığının faturayı alan kişi tarafından ispat edilmesi gerekir. Ancak, faturayı alan kişi, öngörülen süre içinde faturaya ve bununla birlikte temel borç ilişkisine de itiraz ederse, genel hükümler çerçevesinde ispat yükü faturayı düzenleyen tacire ait olacaktır.” şeklinde karar verilmiştir.

Dosyamız arasına icra dosyası, faturalar, tarafların defter ve kayıtları alınarak, sözleşme bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılmıştır.
Mali müşavir ve eser sözleşmesinde uzman hesap bilirkişi heyetinden alınan raporda özetle; Davalı tarafından davacı alacağından düşülen toplamı 343.444,66 TL olan kayıtların davacı ticari defterlerinde yer almadığı, öte yandan, davalı defterlerinde yer almayan toplamı 127.158,22 TL olan kayıtların ise davacının kabulünde olduğu, bu durumda, taraflar arasındaki uyuşmayan kayıtların toplamının (343.444,66 – 127.158,22=) 216.286,44 TL olduğu, taraf defterleri arasındaki farkın 12.163,61 TL’sinin davalı şirket tarafından davacı adına yapılan SSK ödemelerine ilişkin olduğu ve bu tutarın davacı defterlerine kaydedilmediği, bu durumda 12.163,61 TL’nin davacı alacağından tenzilinin gerektiği, buna göre davacının davalıdan alacak tutarının (216.286,44 TL – 12.163,61 TL =) 204.122,83 TL olduğu, bununla birlikte, 424,08 TLTik tutarın davacının davalıdan yapılan motorin alımının taraf defterlerinde farklı kaydedilmesinden kaynaklanması nedeniyle tenzilinin gerektiği, bu durumda davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 203.698,75 TL alacağının bulunduğu, hal böyle olmakla, davalı şirket defterlerinde yer alan ve davacı şirket alacağından tenzil edilen 203.698,75 TL’nin davacı alacağından tenzilinin yasal dayanağının bulunmadığı, bu çerçevede, davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 203.698,75 TL tutarında anapara ve 3.656,68 TL tutarında işlemiş faiz olmak üzere toplam 207.355,43 TL alacaklı bulunduğu, davacının 203.698,75 TL asıl alacağını takip tarihinden itibaren avans faiz oranları üzerinden işleyecek faiz tutan ile birlikte talep edebileceği, davalının takibe yaptığı itirazın yerinde bulunmadığı, bu çerçevede, takibin devamının gerektiği bildirilmiştir.
Mahkememizce 2017/49 esas sayılı dosyasında kısmen kabulüne dair karar verildiği, … BAM 27. Hukuk Dairesi tarafından Mahkememiz kararının kaldırılarak yukarıda belirtilen esas numarasına kaydı yapılmıştır.
Tek başına fatura düzenlenmesi akdi ilişkinin varlığını ispat etmeye yeterli değilse de, satıcı tarafından gönderilen faturanın alıcı tarafından ticari defterlerine kaydedilmesi durumunda, alıcı ile satıcı arasındaki akdi ilişkinin var olduğu kabul edilebilir. Ancak, eğer fatura, alıcının ticari defterlerinde kayıtlı değilse, satıcı alacak iddiasını diğer delillerle ispat etmelidir (Yücesoy Yılmaz, s:73,74).” şeklinde değerlendirme yapılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık bilirkişi raporunda da tespit edilmiş, davacı ve davalı defterleri borcun kaynaklandığı yıllarda düzgün tutulmamış olup, bu nedenle taraflar lehine delil niteliğinde bulunmamaktadır.
Eldeki diğer deliller olan fatura ve fişler ile sgk ve motorin ödemeleri davacının kabulünde bulunması nedeniyle mahsup edilerek değerlendirme yapılmış, ayrıntılı ve açık olan bilirkişi raporu hükme esas alınabilecek nitelikte kabul edilerek, davacının davalıdan 203.698,75.TL asıl alacak, 3.656,68.TL işlemiş faiz alacağı bulunduğu anlaşılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
İcra inkar tazminatı yönünden alacağın yargılama neticesinde ortaya çıkmış olması, likit olmaması, davalının da itirazında haklılık payının olması nedenleriyle reddedilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, … 26. İcra müdürlüğünün 2016/10125 esas sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen iptaline, takibin 203.698,75 TL asıl alacak, 3.656,68 TL işlenmiş faiz olmak üzere toplam 207.355,43 TL üzerinden devamına, asıl alacak takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, icra inkar tazminatının alacağın yargılama gerektirmesi sebebiyle reddine,
2-Harçlar kanunu gereğince kabul edilen değer üzerinden alınması gereken toplam 14.164,45-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 2.788,56-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 11.375,89-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (madde-13 Üçüncü Kısım) göre hesaplanan 22.965,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan; 31,40-TL Başvuru Harcı, 2.788,56-TL Peşin/nisbi Harcı, olmak üzere toplam 2.819,96TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ,
6-Davacı tarafından yapılan; 1.000,00-TL Bilirkişi ücreti, 217,00-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 1.217,00-TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak 1.173,73-TL lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise Davacı üzerinde bırakılmasına,
-Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde … Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/07/2022

Katip …

Hakim …

BU BELGE, GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞTIR