Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/179 E. 2023/570 K. 18.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C. TÜRK MİLLETİ ADINA
… GEREKÇELİ KARAR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/179 Esas
KARAR NO : 2023/570

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … –
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : … – … …

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/01/2021
KARAR TARİHİ : 18/09/2023
G.K. YAZILDIĞI TARİH : 21.09.2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı arasında yapılan görüşme sonucunda 6 adet bilgisayar temini için müvekkili tarafından davalı şirkete 26.12.2019 tarihinde 30.000,00-TL para gönderildiğini ancak davalı tarafın bilgisayarları teslim etmediğini, müvekkili tarafından yapılan görüşmelerden de olumlu sonuç alınamadığını beyanla; Fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydı ile şimdilik müvekkilince ödenen fakat karşılık gelen emtiası alınamayan 30.000,00-TL ‘nin müvekkilime 26.12.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine , vekalet ücretleri ve yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; Dava dosyasının taraflarından davacı tarafın bir şirket olması, müvekkilim Erikrende Bilişim …’nın da ticari bir faaliyet gösteren firma oluşu ve nihayetinde taraflar arasındaki ilişkinin bir ticari iş ilişkisi olarak dava dilekçesinde tanımlanmış olması sebebiyle öncelikle görev itirazının kabulü ile davaya bakmakla görevli … Ticaret Mahkemesine dosyanın gönderilmesini talep ettiklerini, davayı kabul etmediğini, müvekkil firmaya gönderilen 30.000.00 TL’nin müvekkiline avans olarak gönderilen para olduğunu, bu gönderi ile yalnızca 6 adet bilgisayar değil 6 adet bilgisayar yanısıra 6 adet Iphone Plus 256 Gb markalı yüksek çözünülürlüklü telefon cihazı için belirlenen toplam alışveriş bedelinin sadece bir kısmı olarak 30.000.00 TL gönderilmiş olduğunu, müvekkil firmanın ticari ilişki kapsamında kendisi de geri kalan tutarları yatırmak suretiyle dava dışı üretici firmadan telefonların siparişlerini verdiğini, ancak davacı tarafça kalan satış bedelinin ödenmediğini, bu nedenle de ürünlerin davacıya teslim edilmediğini, her bir telefon cihazının bedeli tarih itibariyle 11.000.00 Tl olarak belirlenmiş olduğundan 88.000+30.000=128.000.- TL tutarında sipariş verildiğini, ancak yalnızca 30.000.- Tl ödeme yapılmış olması karşısında 88.000.00 TL daha ödeme yapması gereken davacı taraf bu ödemeyi zamanında gerçekleştirmediği için sipariş verilen ürünlerin teslim tarihindeki bedellerinin daha da yüksek meblağa ulaştığını ve bu noktada davacı tarafla anlaşma sağlanamadığını, çünkü davacı tarafın yeni fiyat ile ürünü almak istemediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davanın açıldığı … 4.Tüketici Mahkemesi tarafından verilen görevsizlik kararı sonrası dosyanın tevzi edildiği … 39.Asliye Mahkemesince de görevsizlik kararı verilmesi neticesinde dosyanın bu kez mahkememize tevzi edildiği anlaşılmakta olup, dosya kapsamına ve tarafların sıfatına göre (davalının Bilanço usulüne göre defter tuttuğuna dair Vergi dairesi yazı cevabı) mahkememizin görevli olduğu anlaşılmakla işin esasının incelenmesine geçilmiştir.
DELİLLER
-Davacıya ait ticari defter ve belgeler,
-Banka kaydı, ödeme makbuzu
-Vergi dairesi yazı cevabı
-Mali Müşavir Bilirkişi Raporu
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, davacı ile davalı arasında varılan anlaşma uyarınca, satış sözlemesi kapsamında avans olarak verildiği belirlenen paranın iadesine ilişkin alacak davasıdır.
Davacı vekili eldeki dava ile, taraflar arasında varılan anlaşma uyarınca 6 adet bilgisayar temini için müvekkili tarafından davalı şirkete 26.12.2019 tarihinde 30.000,00-TL para gönderildiğini ancak davalı tarafın bilgisayarları teslim etmediğini ileri sürerek ödenen 30.000,00-TL ‘nin davalıdan tahsilini istemekte, davalı ise taraflar arasındaki akti ilişkiyi doğrulayarak, paranın kendisine avans olarak ödendiği kabul etmekle birlikte, davacı taraf ile 6 adet bilgisayar yanı sıra 6 adet Iphone marka telefon cihazı için de anlaşma sağlandığınıd avacı tarafça kalan satış bedelinin ödenmediğini, bu nedenle de ürünlerin davacıya teslim edilmediğini savunmaktadır.
Mahkememizce taraf delileri toplanmış. İbraz emrinin gereğini yerine getiren davacı defterleri üzerinde Mali müşavir bilirkişi aracılığı ile inceleme yapılarak rapor aldırılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun ( TMK ) 6. maddesi, “ Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür. ” HMK.’nın “İspat yükü” başlığını taşıyan 190’ıncı maddesi: ”İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir, Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.” hükmünü içermektedir.
Yukarıda belirtilen maddenin birinci fıkrasında, ispat yükünün belirlenmesine ilişkin temel kural vurgulanmıştır. Buna göre, bir vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran taraf ispat yükünü taşıyacaktır. İspat yükünün belirlenebilmesi için önce ilgili maddi hukuk kuralındaki koşul vakıaların doğru bir şekilde tespit edilmiş olması ve buna uygun somut vakıaların ortaya konulmuş olması gerekir. Her bir vakıa bakımından lehine hak çıkarma çerçevesinde ispat yükü kuralları belirlenir. Ancak kanunda özel olarak ispat yükünün belirlendiği hâllerde, genel kurala göre değil, kanunda belirtilen şekilde ispat yükü belirlenecektir.
Dava, taraflarca varılan satış sözleşmesi kapsamında davalıya verilen avansın tahsiline ilişkin alacak istemine ilişkin olup, gerek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 6 ve gerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 190’ıncı maddeleri uyarınca akti ilişkinin varlığını, bu kapsamda alacağın varlığı ve istenebilir hâle geldiğini ispat yükü, davacının üzerinde olmakla birlikte, davacının ileri sürdüğü akti ilişki ve bu kapsamda ödenen avans iddiası, davalının ikrarı ile ispat edilmiş durumdadır.
Davalı cevap dilekçesinde, akti ilişkiyi ve davacı tarafından yapılan ödemeyi kabul etmiş, ne var ki verilen sipariş adedinin fazla olmasına rağmen eksik ödeme yapıldığını bu nedenle de avansın iade edilmediğini savunmuştur. Bu durumda verilen sipariş adedinin fazla olduğu ve eksik ödeme yapıldığını ispat yükü ise davalı tarafın üzerindedir.
Mali Müşavir bilirkişi tarafından tanzim edilen raporda belirtildiği üzere; davacı tarafından dava konusu 30.000,00TL ödemenin, davacının ticari defterlerinde kayıtlı bulunup, dönem sonu hesabı ile verilen sipariş avanları hesabı’na devir/virman edildiğinin anlaşıldığı ne var ki davacının ticari defterlerinde 14/03/2022 dava tarihi itibariyle davalıdan 27.416,71TL alacaklı olduğunun belirlenmiş olduğu, davalının ise üzerine düşen ispat yükümlülüğünü yerine getirmemiş olduğu anlaşılmakla, belirlenen tutar üzerinden davanın kısmen kabulüne dair karar verilmiştir.
Davalının HMK’nın 220 ve 222. maddelerine uygun ihtarlı tebligata rağmen ticari defterlerini mahkememize sunmadığı gibi bulunduğu yer adres bilgilerini de belirtmediği, buna göre HMK’nın 220/(3) maddesi uyarınca davacının usulüne uygun tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtları kabul etmiş sayılacağı, davalı tarafça, davacının usulüne uygun tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların aksini kanıtlar nitelikte herhangi bir delilin de dosya içerisine sunulmadığı, buna göre davacının ödediği avansı talep edebileceği kanaatine varılmış olmakla birlikte, davalının dava öncesi usulüne uygun olarak temerrüde düşürülmemiş olması nedeni ile dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerektiği anlaşılmakla, aşağıdaki şekilde hükmün tesisi yoluna gidilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, 27.416,71 TL’nin dava tarihi olan 06.01.2021 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
-Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.872,84 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan bilirkişi, tebligat ücretleri toplamı 1.846,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Dava sırasında kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına takdir edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-HMK 333. Maddesi gereğince mahkemece yatırılan avansın kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesine müteakip iadesine, iadesi yönünde başvurunun olmaması halinde arta kalan giderin iade edileceğinin davacıya meşruhatlı davetiye ile bildirilmesine,
6-HUAK 18A/13 maddesi ile HUAK yönetmeliği 26/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinden sayılan 680,00 TL zorunlu arabuluculuk giderinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde … Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/09/2023

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır