Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/146 E. 2022/672 K. 12.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/146 Esas – 2022/672
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/146 Esas
KARAR NO : 2022/672

HAKİM : ….
KATİP : …

DAVACI …
VEKİLİ : Av….
DAVALI : … -..
….
VEKİLİ : Av. …
DAVA : 5464 S.K. Uy.Tacirlere Verilen Kurumsal Banka Ve K.Kartlarından Kaynaklanan (5411 S.K. 142/1 Hariç) (İtirazın İptali)
DAVA TARİHİ : 01/03/2022
KARAR TARİHİ : 12/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 13/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan 5464 S.K. Uy.Tacirlere Verilen Kurumsal Banka Ve K.Kartlarından Kaynaklanan (5411 S.K. 142/1 Hariç) (İtirazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekili, 01.03.2022 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ….ile …numaralı müşterisi … arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmesi ve Genel Kredi Sözleşmesinin 16. sayfasında 2.4 maddesinde belirtildiği üzere, söz konusu sözleşmenin ayrılmaz parçası ve eki olan Şirket Kredi Kartı Üyelik Sözleşmesi çerçevesinde davalı/borçluya talebi uyarınca 5400370192824011 numaralı ticari kredi kartı kullandırıldığını, davalı …’in, aynı zamanda sözleşmelere şirket yetkilisi olarak imza atmış olup hem kefil hem şirket yetkilisi olarak bu borçtan sorumlu olduğunu, kullandırılan kredi kartına ilişkin borcun ödenmemesi üzerine asıl borçlu şirkete müvekkili banka tarafından 02.11.2020 tarihli ihbarname ile 27.02.2021 tarihli ihtarname keşide edilerek … numaralı kredi kartına ilişkin 55.364,24 TL borcun ödenmesi, aksi takdirde yasal yollara başvurulacağının ihtar edildiğini, söz konusu İhbarnamenin davalıya tebliğ edildiğini, borçluların borçlarını ödememe yönündeki iradesinin devam etmesi nedeniyle asıl borçlu ve kefiller hakkında ödenmeyen borcun tahsili için…E. sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, fakat borçluların konkordato talep etmesi üzerine borçlulara ödeme emri gönderilmediğini, konkordato süreci boyunca icra işlemlerinin yürütülmediğini, … K. sayılı, 02.12.2021 tarihli kararı ile davalı borçlu/kefil … hakkında konkordato tastik talebinin reddine, kesin mühlet kararının ve kararla birlikte verilen tedbirlerin kaldırılmasına karar verildiğini ve söz konusu karar sonrasında icra takip dosyası üzerinden borçluya ödeme emri gönderildiğini, ancak davalı tarafından, borcun tamamına itiraz edildiğini ve İcra Müdürlüğü tarafından, icra takibinin durdurulmasına karar verildiğini, yapılan arabuluculuk görüşmelerinde anlaşma sağlanamadığını, davalının itirazının iptalinin sağlanabilmesi için Sayın Mahkemenize başvurma zorunluluğu doğduğunu, arz ve izah edilenlerle birlikte mahkemenizce re’sen gözetilecek hususlar bir arada değerlendirilerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalması kaydıyla; davalının,… E. sayılı icra dosyasına yapmış olduğu haksız ve dayanaksız itirazın iptaline ve icra takibinin devamına, davalının, İ.İ.K.’nun 67.maddesinin ikinci fıkrası uyarınca %20 oranından aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, kötü niyet sahibi davalıların, HMK 329. maddesi gereği 5.000 TL disiplin cezasına mahkum edilmesine, dava harç ve masrafları ile yargılama giderlerinin ve H.M.K.’nun 323 ve 326. maddeleri uyarınca tespit edilecek vekalet ücretinin, davalı üzerine yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili, 28.03.2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; vekili eden … ve dava dışı diğer vekil eden …’un, … Şirketi’nin, 07.09.2020 tarihinde … Esas sayılı dosyası uyarınca konkordato talebinde bulunduklarını, işbu konkordato talebi doğrultusunda ise öncelikle 09.09.2020 tarihinde 3 aylık geçici mühlet kararı, 09.12.2020 tarihinde ise 1 yıllık kesin mühlet kararı verildiğini, her ne kadar vekil edenin kötü niyet ile hareket ettiği ifade edilmiş ise de, Sayın Mahkemenizce de görüleceği üzere, esasen davacı banka tarafından, vekil edenin konkordato mühletinde olduğu dönemde, 23.10.2020 tarihli ekstrenin 5.163,00-TL asgari ödeme tutarının ödenmediği gerekçesiyle 02.11.2020 tarihinde ihbarname gönderildiğini, devamında ise söz konusu borcun ödenmediğinden bahisle 27.02.2021 tarihinde dava dilekçesinde belirtilmiş olan kredi kartına ilişkin 55.364,24-TL borcun ihtarnamenin tebliğinden itibaren 24 saat içerisinde işlemiş temerrüt faizi ve ihtarname masrafları ile ödenmesinin talep edildiğini, bununla birlikte davacı banka tarafından, vekil eden ve ilgili şirketlerin konkordato sürecinde olduğu bilindiği halde, 19.05.2021 tarihinde…E. sayılı dosyası ile vekil eden aleyhine ve vekil eden ile birlikte…aleyhine icra takibi başlatıldığını, dava dilekçesindeki ifade ile, vekil edenin icra takibinin başlatıldığı tarihlerde konkordato ilan etmesi ve bunun üzerine ödeme emrinin gönderilmediği gibi bir algı oluştuğunu, oysa gerek ihtarnamelerin gönderilmiş olduğu, gerek ise icra takibinin başlatıldığı tarihte vekil edenin zaten konkordato mühleti içerisinde olduğunu, konkordato sürecinde olmasının bir sonucu olarak ise komiser onayı olmaksızın herhangi bir borçlandırıcı işlemde de bulunulamadığını, her ne kadar, davacı tarafından vekil edenin herhangi bir gerekçe göstermeksizin kötü niyetli olarak borca itiraz ettiği beyan edilmiş ise de konkordato sürecinde olan şirketin devamlılığı için zorunlu sayılabilecek faaliyetlerde bulunması mümkün olduğundan, davacının belirtmiş olduğu tarihlerde vekil edenin ödeme yapması mümkün olmadığını, bu süreçte vekil eden ve diğer şirketler aleyhine takip başlatılması mümkün olmadığı halde, kanunun emredici hükmüne rağmen davacı banka tarafından ilamsız icra takibi başlatıldığını, bu doğrultuda, ilamsız bir şekilde takibe başlayan bankanın, gelinen aşamada takibin itiraza uğraması akabinde itirazın iptali davası açması ve itiraz gerekçesi olarak mahkeme kararına dayanmasının hatalı olduğunu, zira … sayılı dosyasının henüz kesinleşmediğini, istinaf aşamasında olduğunu, bu doğrultuda vekil eden tarafından takibin durdurulması talebinin olağan ve beklenilen bir durum olduğunu, Sayın Mahkemenizce, somut uyuşmazlık bakımından konkordato sürecinin dikkate alınmasını talep ettiklerini; işbu uyuşmazlıkta vekil eden aleyhine alınacak bir kararın, henüz istinaf sürecinde olan vekil edeni telafisi mümkün olmayan bir ekonomik çöküntüye sürükleyeceğini, bu durumdan dolaylı olarak dava dışı şirketler ve işbu şirketlerin tasdik edilmiş olan konkordato projelerinin de olumsuz olarak etkileneceğini, dava dilekçesinde işbu kredi kartından kaynaklanan borca istinaden zaten konkordato dosyası kapsamında davacı tarafından alacak bildiriminde bulunulduğu hususuna yer verilmediğini, somut uyuşmazlıktaki işbu alacağın, dava dışı…nin adi alacakları arasında yer aldığını, zira dava dışı şirketler hakkında, konkordatonun adi alacaklar bakımından tasdikine karar verildiğini ve ödemelerin bu doğrultuda zaten yapılacağını, dolayısıyla, zaten alacağına kavuşacak olan davacı bankanın, vekil eden aleyhinde takip başlatmasında hukuki yarar bulunmadığını, görüleceği üzere esasen takibinde haksız ve kötü niyetli olan ve işbu davanın açılmasına sebebiyet verenin davacı banka olduğunu, dolayısıyla davacı banka tarafından kötü niyetli olarak İİK 67 uyarınca talep ettiği tazminat ile HMK 329 uyarınca ileri sürülen disiplin cezası taleplerinin reddi gerektiğini, arz ve izah olunan nedenlerle, itirazlarının kabulü ile, açılan haksız davanın reddine, davacının takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, Mahkemeniz aksi kanaatte ise, … E.sayılı dosyasının kesinleşmediği dikkate alınarak, dosyanın bekletici mesele yapılmasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava; bankacılık işlemlerinden kaynaklanan itirazın iptaline ilişkindir. Dava 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmıştır.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu “Madde 67 – (Değişik madde: 18/02/1965 – 538/37 md.)
(Değişik fıkra: 17/07/2003 – 4949 S.K./15. md.) Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
(Değişik fıkra: 09/11/1988 – 3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.
İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminata hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.
Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.” hükümlerini haizdir.
Dosyamız arasına icra dosyası, kredi sözleşmesi, ihtarname alınıp, incelenmiştir. Davacı ile dava dışı asıl borçlu …. Arasında, 20.07.2020 tarihinde 5.000.000.TL tutarında genel kredi sözleşmesi ve 50.000.TL limitli şirket kredi kartı üyelik sözleşmesi imzalandığı, davalının ilgili sözleşmeyi, müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı anlaşılmıştır. Borcun gönderilen hesap ekstrelerine rağmen süresinde ödenmemesi üzerine davacı banka tarafından asıl borçluya 02.11.2020 tarihinde ve 27.02.2021 tarihinde 55.364,24.TL’lik kredi kartı borcunun 24 saat içinde ödenmesi için ihtarname gönderildiği, ihtarnamenin 02.03.2021 tarihinde tebliğ edildiği, asıl borçlunun 04.03.2021 tarihi itibariyle temerrüde düştüğü anlaşılmıştır. Genel kredi sözleşmesi incelenmiş, sözleşmenin 2.4. Maddesinde, müşterinin bankaya yapmış olduğu talep doğrultusunda iş bu sözleşme limiti tahtında kendisine veya belirlediği çalışanlarına kredi kartı verilmesi halinde işbu sözleşme hükümleri yanında, işbu sözleşmenin eki ve ayrılmaz parçası olan ilgili kredi kartı üyelik sözleşmesi hükümleri de uygulanacaktır, hükümlerinin mevcut olduğu anlaşılmıştır. Borcun takip ve dava tarihi itibariyle mevcut olup olmadığı, tutarı ve faiz oranları yönünden bilirkişi incelemesi yapılmış olup,
01/09/2022 tarihli bilirkişi raporundan özetle, Takip konusu edilen nakdi alacağın, dava dış… adına, davacı banka tarafından taraflar arasında 20.07.2020 tarihinde imzalanan 5.000.000,00 TL limitli Genel Kredi Sözleşmesi ve Ticari Kredi Kartı Başvuru Talimatı ve Şirket Kredi Kartı Üyelik Sözleşmesi tahtında tahsis edilen … numaralı 50.000,00 TL limitli, kullanıcısı ekstreler üzerind… olarak görülen ticari kredi kartı olduğu, söz konusu şirket kredi kartının 21.09.2020, 23.10.2020, 23.11.2020, 22.12.2020, 20.01.2021, 19.02.2021 hesap kesim tarihli ekstrelerinin asgari ödeme/dönem borçlarının ödenmediğinin tespit edildiği, davacı banka tarafından dava dışı kredi borçlusu … aleyhine 02.11.2020 tarihli “Temerrüt ve Muacceliyet İhbarı” ve 27.02.2021 tarihli İhtarname’nin keşide edilerek bakiye borcun ödenmesinin talep edildiği, ancak kat tarihinden sonra yapılmış ödeme olmadığı, 20.07.2020 tarihli 5.000.000,00 TL tutarlı Genel Kredi Sözleşmesi’nin, davalı … tarafından tarafından toplam 6.250.000,00 TL kefalet tutarı üzerinden, kefalet limiti, kefalet tarihi ve kefaletin müteselsil olduğu hususlarının kabul edilerek kefilin el yazısı ile yazılmak sureti ile imza tarihindeki 6098 sy. Borçlar Kanunu hükümlerine uygun olarak tesis edildiğinin görüldüğü, takdirinin Sayın Mahkeme’nizde olduğu, diğer taraftan 20.07.2020 tarihli Ticari Kredi Kartı Başvuru Talimatı ve Şirket Kredi Kartı Üyelik Sözleşmesi üzerinde borçlunun dava dışı … ve şirket yetkilisinin de davalı … olduğu ancak sözleşme üzerinde şirket, şirket yetkilisi ve müteselsil kefillerin imzalarının bulunmadığının görüldüğü, bununla beraber Genel Kredi Sözleşmesi’nin 2.4. Şirket Kredi Kartı başlıklı maddesi altında; “Müşteri’nin Bankaya yapmış olduğu talep doğrultusunda, işbu Sözleşme limiti tahtında kendisine veya belirlediği çalışanlarına kredi kartı verilmesi halinde işbu Sözleşme hükümleri yanında, işbu Sözleşme’nin eki ve ayrılmaz parçası olan ilgili kredi kartı üyelik sözleşmesi hükümleri de uygulanacaktır.”
düzenlemeleri ile ticari/şirket kredi kartı kullanımına davalı…’in kefaletinin yer aldığı Genel Kredi Sözleşmesinde yer verildiğinin anlaşıldığı, davalı tarafından verilen kefaletin geçerli ve takip konusu alacağı kapsadığı Sayın Mahkeme tarafından takdir edilecek olur ise; davacı bankanın… Esas sayılı dosyasından;
….nolu Ticari Kredi Kartından 19.05.2021 takip tarihi itibariyle olan alacağı;
Davalı kefil …adına keşide edilmiş kat ihtarnamesi bulunmadığından, davalının temerrütünün takip tarihi itibariyle oluştuğu kanaatine varılarak Merkez Bankası tarafından açıklanan akdi faiz oranları üzerinden yapılan hesaplama sonucunda,
50.255,39 TL Asıl Alacak
7.980,56 TL İşlemiş Faiz
+ 143,64 TL BSMV
58.379,59 TL olarak tespit edildiği, Sayın Mahkeme tarafından takibin devamına karar verilmesi halinde, toplam alacağın 50.255,39 TL’lik asıl alacak kısmının 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’nun 26/3. Maddesi uyarınca TCMB tarafından açıklanacak kredi kartı işlemlerinde uygulanacak azami gecikme (temerrüt) faiz oranı %27,36 üzerinden (değişen oranların uygulanması kaydıyla) işleyecek faiz ve faizin %5 gider vergisi (BSMV) birlikte ödenmesi gerektiğinin değerlendirildiği, takip tarihinden sonra yapılmış tahsilat olmadığı, ….. sayılı, 02.12.2021 tarihli kararı ile “Davacılar …’un konkordato talebinin İİK’nun 305/c ve 308.maddeleri gereğince reddine,….davacılar yönünden kesin mühletin kaldırılması nedeni ile İİK’nun 294, 295, 296 ve 297 maddesinde düzenlenen sonuçların kalkmış olduğunun tespitine,..davacılar ….nin konkordato projesinin tasdik talebinin adi alacaklar yönünden kabulü ile,..” şeklinde hüküm kurduğunun görüldüğü, tarafların icra takibinin tarihi, konkordato süreci ile ilgili itirazlarının takdirinin Sayın Mahkeme’ye ait olduğu, ” şeklinde kanaat bildirmiştir.
Davacı ile dava dışı asıl borçlu arasında 5.000.000.TL tutarında genel kredi sözleşmesi imzalandığı, sözleşmenin davalı tarafından da müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalandığı, sözleşme ve eki kredi kartı üyelik sözleşmesine istinaden dava dışı asıl borçlunun yetkilisine kredi kartı kullandırıldığı, genel kredi sözleşmesinin 2.4. Maddesi gereğince şirket ortakları ve çalışanlarına kullandırılan kredi kartlarından müşterek borçlu ve müteselsil kefillerin de sorumlu bulunduğunun anlaşıldığı, borcun ödenmemesi üzerine dava dışı asıl borçlu yetkilisine ihtarname gönderildiği, ihtarnamenin tebliği ile asıl borçlunun temerrüde düştüğü, davalının temerrüdüne dair dosyada ihtar bulunmadığından takip tarihi itibariyle temerrüde düştüğünün anlaşıldığı, asıl borçlu …akkında konkordato kararı verilmişse de konkordato teklifinin mahkemece reddedildiği, davalının müşterek borçlu müteselsil kefil olması nedeniyle kefiller yönünden konkordatonun etkisinin bulunmadığı, konkordatonun sadece asıl borçlu yönünden takibe engel olduğu, müteselsil kefil yönünden dava açılmasına engel olmadığı anlaşılmakla, açık ve ayrıntılı bilirkişi raporu hükme esas alınarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Alacak likit olmakla icra inkar tazminatına da hükmetmek gerekmiştir. Davalının itirazının yargılamayı gerektirdiğinden kötüniyet tazminatı ve disiplin cezasının gerektirmediğinden bu yönündeki talebin reddi gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, …. esas sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen iptaline, takibin 50.255,39-TL asıl alacak, 7.980,56-TL işlemiş faiz, 143,64-TL BSMV olmak üzere toplam 58.379,59-Tl üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren TCMB tarafından kredi kartlarına uygulanan değişen oranlarda yıllık %27,36 temerrüt faizi, faizin %5’i BSMV uygulanmasına,
Takip çıkışının %20’si olan 11.675,92-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar kanunu gereğince kabul edilen değer üzerinden alınması gereken toplam 3.987,91-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 999,35-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 2.988,56-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (madde-13 Üçüncü Kısım) göre hesaplanan 9.341,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre vekalet ücreti red edilen miktarı geçemeyeceğinden 138,38-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan; 80,70-TL Başvuru Harcı, 999,35-TL Peşin/nisbi Harcı, olmak üzere toplam 1.080,05TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan; 1.000,00-TL Bilirkişi ücreti, 129,50-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 1.129,50-TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak 1.126,83-TL lik kısmanın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise Davacı üzerinde bırakılmasına,
-Fazla yatan gider avansı ile delil avansı var ise 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı …Hukuk Muhakemeleri Gider Avansı Tarifesinin 5.maddesine göre karar kesinleştikten sonra istek halinde ve taraflar hesap numarası bildirilmiş ise iade elektronik ortamda hesaba aktarılmasına, hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle … merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak taraflara İADESİNE,
-HUAK 18A/13 maddesi ile HUAK yönetmeliği 26/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinden sayılan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk giderinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,

Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde … Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/10/2022

Katip …

Hakim ….

BU BELGE, GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞTIR