Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. …6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/130 Esas – 2022/731
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
ESAS NO : 2022/130 Esas
KARAR NO : 2022/731
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 23/02/2022
KARAR TARİHİ : 01/11/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 15/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında ticari ilişki bulunduğunu, yapılan hizmetin karşılığı düzenlenen fatura bedelinin ödenmesinin borçludan talep edildiğini, ihtarnameyi tebliğ alan borçlunun, fatura bedelini ödemeyeceğini taraflarına bildirdiğini, ardından ödenmemiş fatura bedeline istinaden, … Sayılı dosyası üzerinden, borçlu şirket aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığını, haksız itiraz sonucu takibin durduğunu, fatura konusu malların tesliminin sağlandığı gibi montajının da müvekkili şirket tarafından yapıldığını, belirterek davanın kabulüne, … Esas sayılı icra takibinin devamına, haksız ve kötü niyetle itiraz eden borçlu aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, vekâlet ücreti ve yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı firmanın müvekkil firmanın eski kiracısı olduğunu, davacı firmanın kira bedellerini ödemediği için davacının mecurdan tahliyesinin talep edildiğini, davacı firma aleyhine icra takibi yapıldığını, sonrasında tahliye talepli dava açıldığını, kiralayan bölümünde davacı firma yetkililerinin imzası olduğu için davanın usulden reddedildiğini, davacı firmanın hem mecuru kullanması hem de kira ödememesi nedeniyle her geçen gün zararı arttığından davacı firmanın mecuru tahliyesi karşılığında alacağından vazgeçtiğini, bu konuda 20.02.2020 tarihli protokol yaptıklarını, GİB ve e-fatura sistemini o tarihlerde çok bilgisi olmayan müvekkili firmanın, davacı firma tarafından düzenlenen faturadan itiraz süresi geçtikten sonra bilgisi olduğundan, süresinde itiraz edemediğini, dava konusu faturadaki malzemelerin müvekkili firmaya teslim edilmediğini, malların teslimini yazılı olarak ispat etmek zorunda olduğunu, uyuşmazlık satış bedelinin miktarı itibariyle, yazılı delille kanıtlaması gerektiğini, açıklanan nedenlerle diğer yasal hakları saklı kalmak kaydıyla; davacının haksız ve hukuka aykırı olan davasının reddine, alacak yargılamayı gerektirdiğinden, alacak likit olmadığından davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine, müvekkili firma aleyhine yapılan icra takibi kötü niyetli olduğundan davacı aleyhine itiraz edilen kısım üzerinden %20’sinden az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, davacı tarafça faturaya dayalı olarak başlatılan icra takibine karşı davalı tarafça yapılan itirazın iptali ile icra inkar istemine ilişkindir.
… sayılı takip dosyasının celbi sağlanmış olup Mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.Takip dosyasının incelenmesinde, davacı tarafından davalı aleyhine takip başlatıldığı, borçlunun borca itirazı üzerine takibin durdurulduğu görülmüştür.
Davaya ve takibe konu faturalara yönelik BA-BS formlarının gönderilmesi için tarafların bağlı bulunduğu Vergi Dairelerine müzekkere yazılmış gelen müzekkere cevapları dosyamız arasına alınmıştır.
Taraf vekillerine HMK’nın 222. Maddesi uyarınca defter ibrazına yönelik süre verilmiş, taraf vekillerinin beyan dilekçesi sunduğu görülmüştür.
Dosyanın Mali Müşavir bilirkişiye tevdi ile tarafların ticari defter ve kayıtlarında akdi ilişkinin ne şekilde yer aldığı, ticari defterlerin usulüne uygun tutulup tutulmadığı, ticari defterlerinde uyuşan ve uyuşmayan kayıtların neler olduğu, Vergi Dairesi’nden gelen müzekkere cevapları da değerlendirilerek ve mahkemece yapılan uyuşmazlık tespiti çerçevesinde rapor tanzim edilmesi istenilmiş gelen bilirkişi raporu dosyamız arasına alınmıştır.
09/08/2022 Tarihli Bilirkişi Raporunda Özetle; Davalı yanın incelemeye sunulan 2020 yılına ait ticari defterlerinin 6102 sayılı TIK. İlgili hükümleri yönünden; sahibi lehine delil vasfının bulunduğu, tarafların incelenen defter kayıtlarında davacı yan tarafından tanzim edilen 1 adet 26.609,00 TL bedelli faturanın kayıtlı olduğunun ve ilgili dönem BA-BS bildirim formları ile bağlı oldukları vergi dairelerine bildirimlerinin yapıldığı, dolayısıyla davacı yanın ticari defter kayıtlarına göre davalı yandan takip ve dava tarihi itibarıyla 26.609,00 TL alacaklı olduğu, davalı yanın ise davacı yan ile olan ticari ilişki bakiyesinin dava dışı şahıslara ait hesaplara virmanlayarak sıfırladığı, davalı yan vekilinin davaya kapsamındaki 26.609,00 TL tutarındaki alacak cevap dilekçesindeki beyanlarından işbu virmanlama işleminin taraflar arasındaki işyeri kira bedeline ait borç alacak bakiyesinin kapatılmasına ilişkin olduğunun, anlaşıldığı, davalı yan tarafından yapılan bu hesap kapama işleminin yerinde olup olmadığı, hususundaki takdirin Mahkemeye ait olduğu kanaatine varılmıştır.
2004 sayılı İİK 67. Maddesinde; takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebileceği, bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlunun; takibinde haksız ve kötü niyetli olduğu görülürse alacaklının; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edileceği hüküm altına alınmıştır. İş bu davanın süresinde açıldığı görülmüştür.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri müddeasını ispata mecburdur. Bu hüküm,“bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır.
İspat yükünü düzenleyen 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 190. maddesine göre;
“(1) İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.
(2) Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.”
6100 sayılı HMK’nın 222.maddesi gereğince usulüne uygun olarak tutulan ticari defter kayıtları sahibi lehine delil teşkil edebileceği gibi, aleyhine de delil teşkil edebilir. Buna göre davacı yan kendi iddiasını ispatlamak için kendi ticari defterlerine dayanmış olmasına rağmen, ticari defterlerindeki kayıtlar kendisi aleyhine delil oluşturacak nitelikte olabilir.
Faturanın, onu teslim alan muhatabı borç altına sokabilmesi için her şeyden evvel borç doğurucu bir hukuki ilişkinin mevcudiyeti ve faturanın da bu ilişki nedeni ile düzenlenmiş olması gerekir ve öncelikle taraflar arasında böyle bir hukuki ilişkinin var olup olmadığının gözönünde tutulması zorunludur.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan tüm deliller ve alınan bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı, davalı ile ticari ilişkiye yönelik alacaklarının tahsili için başlattığı icra takibine davalının yaptığı itirazının iptali istemiyle eldeki davayı açmıştır. Davalı borçlunun takip dosyasında borca ve ferilerine itiraz ettiği görülmüştür. Somut olayımızda davaya ve takibe dayanak hizmetin ifa edildiği taraf defterleri, Vergi Dairelerinden gelen BA/BS formlarından ve fatura içeriğinden görüldüğü, davalı taraf fatura konusu bedelin aralarındaki kira sözleşmesi çerçevesinde ödendiğini iddia etmiş ise de bu hususta ispata elverişli belge sunulmadığı anlaşıldığından tarafların arasındaki hukuki ilişkinin varlığı ve hizmetin ifa edildiği, davacı tarafından ispat edilmiştir. Ödemeye yönelik ispat külfeti kendisinde olan davalı/borçlu borcun ödendiğine dair belge ibraz etmemiştir. Davalı vekilinin 01/11/2022 tarihli celsede yemin deliline dayanmayacaklarını bildirdiği görülmüştür. Sunulan bilirkişi raporunun denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olduğu kanaatiyle söz konusu rapor hükme esas alınmıştır. Davacı tarafından alacağa dayalı başlatılan takipte, takibe konu bedelin davalı tarafından ödenmediği anlaşılmakla, davalının …27. İcra Müdürlüğü’nün 2021/18445 Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin aynı şartlarla devamına,davalı tarafça yapılan itirazın haksız ve alacak miktarının likid olduğu anlaşılmakla davacının tazminat talebinin yerinde olduğu görülerek hükmedilen alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle
1-Davanın KABULÜ İLE davalının …27. İcra Müdürlüğünün 2021/18445 Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin aynı şartlarla devamına,
2-Hükmolunan 26.609,00-TL’nin %20’si olan 5.321,80 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Harçlar kanunu gereğince dava değeri üzerinden alınması gereken toplam 1.817,66-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 454,42-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 1.363,24-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T’ye göre hesaplanan 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan; 80,70-TL Başvuru Harcı, 454,42-TL Peşin/nisbi Harcı, 1.500,00-TL Bilirkişi ücreti, 60,50-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 2.095,62TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Arabuluculuk ücreti olarak suç üstü ödeneğinden karşılanan 1.320, TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Fazla yatan gider avansı ile delil avansı var ise 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Adalet Bakanlığı Hukuk Muhakemeleri Gider Avansı Tarifesinin 5.maddesine göre karar kesinleştikten sonra istek halinde İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde …Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/11/2022