Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. … 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/101 Esas – 2022/866
T.C.
… TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
ESAS NO : 2022/101 Esas
KARAR NO : 2022/866
HAKİM :…
KATİP :….
DAVACI :….
DAVALILAR : ….
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 14/02/2022
KARAR TARİHİ : 09/12/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 09/01/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin 233 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname kapsamında iktisadi devlet teşekkülü olduğunu, Müvekkilin …Tarım İşletmesi Müdürlüğü önündeki hayvancılık hizmet alım işlerinin 2015- 2021 döneminde imzalanan sözleşmelerle davalılara verildiğini, bu yıllarda davalıların işçisi olarak çalışan dava dışı işçi …’in emeklilik nedeniyle 31.03.2021 tarihi itibariyle işten ayrılması üzerine 4857 sayılı yasanın 112. maddesi gereğince müvekkili idare tarafından kıdem tazminatı ödendiğini, yükleniciler ile idare arasında imzalanan sözleşmeler ve eklerine göre dava dışı işçiye müvekkili İdare tarafından yapılan ödemelerden davalı yüklenici firmaların sorumlu bulunduğunu, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakların saklı kalmak kaydıyla davalılar nezdinde yüklenici işçisi olarak çalışan …’e idare tarafından 14.04.2021 tarihinde ödenen 21.719.46 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte bilirkişi incelemesi neticesinde açığa çıkacak sorumluluk oranında davalılardan rücuen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Usulüne uygun tebliğe rağmen davalı taraf cevap dilekçesi sunmamıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, dava dışı işçiye ödenen işçilik bedelinin taraflar arasında akdedilen hizmet sözleşmesi uyarınca rücuen tazmini istemine ilişkindir.
İşçi …’in hizmet dökümü Uyap üzerinden çıkarılarak dosya arasına alınmıştır.
Dosyanın iş ve güvenlik uzmanı bilirkişiye tevdii ile tarafların beyanlarını karşılar Mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık çerçevesinde var ise dava tarihi itibariyle davacı alacağını tespit eder rapor tanzim edilmesi istenilmiş, gelen bilirkişi raporu dosyamız arasına alınmıştır.
01/07/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü … ile davalı şirketler arasında Personel hizmet alımına ait sözleşmeler imzalandığı, imzalanan sözleşmelerde işçi alacaklarından yüklenicilerin sorumluluğuna ilişkin düzenlemelerin yer aldığı, davacı işverenin ise işçi alacaklarından sorumlu olacağına dair hüküm bulunmadığı, dava dışı işçi …’in hizmet ilişkisinin 1475 Sayılı İş Kanunun yürürlükte bulunan 14.maddesine göre kıdem tazminatının ödenmesini gerektirecek şekilde sona erdiği, Mahkemenin dava dışı işçinin kıdem tazminatından davalı şirketin kendi dönemi ile sorumlu olduğu kanaatine varılması durumunda;14.04.2021 tarihinde toplam 25.185,46 TL kıdem tazminatı ödemesinin (3.781,32 TL. si dava dışı şirketler dönemine ait olduğundan) : 21.404,14 TL, TL’sini Davalı Remzi Sol ‘den 4.20147 TL’nin, davalı…Nakliyat Temizlik İnşaat Tarım Hayvancılık Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi ‘den – 8.414.60 TL’nin, davalı … Mermer İnşaat Nakliye Turizm Petrol Ürünleri ve Motorlu Araçlar Dorse ve Damper Kasa Üretimi Ticaret ve Sanayi Limited Şirketi ‘den 4.901,71 TL’nin, davalı …Orman Ürünleri Nakliyat Gıda Tekstil Besicilik Tarım İnşaat Petrol Turizm Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi ‘den 3.886,36 TL’nin, rücuan tazminini talep edebileceği kanaatine varılmıştır.
11.09.2014 gün ve 29116 sayılı mükerrer Resmi Gazetede yayımlanan 6552 sayılı Kanun’un 8.maddesi ile bazı kamu kurum ve kuruluşlarında çalışanların kıdem tazminatını düzenleyen 4857 sayılı İş Kanunu’nun 112.maddesinde; “…4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 62 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi kapsamında alt işverenler tarafından çalıştırılan işçilerin kıdem tazminatları;
a) Alt işverenlerinin değişip değişmediğine bakılmaksızın aralıksız olarak aynı kamu kurum veya kuruluşuna ait işyerlerinde çalışmış olanların bu şekilde çalışmış oldukları sürelere ilişkin kıdem tazminatına esas hizmet süreleri, aynı kamu kurum veya kuruluşuna ait işyerlerinde geçen toplam çalışma süreleri esas alınarak tespit olunur. Bunlardan son alt işverenleri ile yapılmış olan iş sözleşmeleri 1475 sayılı İş Kanununun 14 üncü maddesine göre kıdem tazminatı ödenmesini gerektirecek şekilde sona ermiş olanların kıdem tazminatları ilgili kamu kurum veya kuruluşları tarafından,
b) Aynı alt işveren tarafından ve aynı iş sözleşmesi çerçevesinde farklı kamu kurum veya kuruluşlarında çalıştırılmış olan işçilerden iş sözleşmeleri 1475 sayılı İş Kanununun 14 üncü maddesine göre kıdem tazminatı ödenmesini gerektirecek şekilde sona ermiş olanlara, 4734 sayılı Kanunun 62 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi kapsamında farklı kamu kurum ve kuruluşuna ait işyerlerinde geçen hizmet sürelerinin toplamı esas alınarak çalıştırıldığı son kamu kurum veya kuruluşu tarafından, işçinin banka hesabına yatırılmak suretiyle ödenir…” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 2/6. maddesinde, “Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur.” hükmü bulunmaktadır. Dava konusu olayda da davacı ile davalı arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi mevcut olup, davacı asıl işveren, alt işverenlerin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak İş Kanunu’ndan kaynaklanan yükümlülükler nedeniyle, alt işverenlerle birlikte müteselsilen sorumludur. Burada kanundan kaynaklanan bir teselsül hali söz konusu olup, asıl ve alt işverenler, dava dışı işçiye karşı müteselsilen sorumludurlar. Asıl ve alt işveren arasındaki ilişkide Borçlar Kanunu ve sözleşme hukuku esas alınacağından, uyuşmazlığın taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine göre çözümlenmesi gereklidir.
Alacaklıya karşı müteselsilen sorumlu olan borçlular, kendi aralarındaki iç ilişkide, bu husustaki nihai sorumluluğun hangi tarafa ait olduğu konusunda bir anlaşma yapabilirler. Nitekim 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 167.maddesinde düzenlenen, “Aksi kararlaştırılmadıkça veya borçlular arasındaki hukuki ilişkinin niteliğinden anlaşılmadıkça, borçlulardan her biri, alacaklıya yapılan ifadan, birbirlerine karşı eşit paylarla sorumludurlar. Kendisine düşen paydan fazla ifada bulunan borçlunun, ödediği fazla miktarı diğer borçlulardan isteme hakkı vardır.” şeklindeki hükümde de, müteselsil borçlulardan her birinin alacaklıya yapılan ifadan birbirlerine karşı genel olarak eşit paylarla sorumlu oldukları, ancak bunun aksinin kararlaştırılabileceği de açıkça belirtilmiştir. Somut olayda, taraflar arasında akdedilen sözleşme ve eklerinde sorumluluğun yükleniciye ait olduğuna ilişkin açık hüküm bulunmaktadır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının hizmet alım işi için davalılar ile sözleşme imzaladığı, dava dışı işçinin hizmet alımına ilişkin davalı şirketler nezdinde belirli bir dönem içinde çalıştığı görülmüştür. Alınan bilirkişi raporu denetime elverişli, usul ve yasaya uygun olduğundan hükme esas alınmıştır. Yukarıda açıklanan nedenlerle, taraflar arasında akdedilen sözleşmede işçilik ödemesi bakımından alt işverenin sorumluluğu konusunda açık hüküm bulunduğu, davalıların işçinin çalıştığı dönemler sınırlı olmak üzere tam sorumluluğunun bulunduğu anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne, asıl alacağa ödeme tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle
1-Davanın KABULÜ ile;
-4.201,47-TL’nin davalı …dan 14/04/2021 tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline,
-8.414,60-TL’nin davalı…Nakliyat.. AŞ.’den 14/04/2021 tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline,
-4.901,71-TL’nin davalı … Mermer… Limited Şirketi’nden 14/04/2021 tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline,
-3.886,36-TL’nin davalı …Orman Ürünleri…Limited Şirketi’nden 14/04/2021 tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Harçlar kanunu gereğince dava değeri üzerinden alınması gereken toplam 1.462,12-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 370,92-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 1.091,20-TL harcın; 214,19-TL’sinin …den, 428,98-TL’sinin…Nakliyat.. AŞ.’den, 249,89-TL’sinin … Mermer… Limited Şirketi’den, 198,13-TL’sinin …Orman Ürünleri…Limited Şirketi’den, alınarak hazineye irad kaydına.
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T’ye göre hesaplanan 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin 1.805,89-TL’sinin …den, 3.616,79-TL’sinin…Nakliyat.. AŞ.’den, 2.106,87-TL’sinin … Mermer… Limited Şirketi’den, 1.670,45-TL’sinin …Orman Ürünleri…Limited Şirketi’den, alınarak kendisini vekil ile temsil ettiren davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan; 80,70-TL Başvuru Harcı, 370,92-TL Peşin/nisbi Harcı, 1.700,00-TL Bilirkişi ücreti, 274,00-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 2.425,62TL’nin; 476,13-TL’sinin …den, 953,58-TL’sinin…Nakliyat.. AŞ.’den, 555,49-TL’sinin … Mermer… Limited Şirketi’den, 440,42-TL’sinin …Orman Ürünleri…Limited Şirketi’den, alınarak davacıya verilmesine.
5-HUAK 18A/13 maddesi ile HUAK yönetmeliği 26/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinden sayılan 1.320-TL zorunlu arabuluculuk giderinin;259,11-TL’sinin …den, 518,93-TL’sinin…Nakliyat.. AŞ.’den, 302,29-TL’sinin … Mermer… Limited Şirketi’den, 239,67-TL’sinin …Orman Ürünleri…Limited Şirketi’den, tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Fazla yatan gider avansı ile delil avansı var ise 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Adalet Bakanlığı Hukuk Muhakemeleri Gider Avansı Tarifesinin 5.maddesine göre karar kesinleştikten sonra istek halinde ve taraflar hesap numarası bildirilmiş ise iade elektronik ortamda hesaba aktarılmasına, hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak taraflara İADESİNE,,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde … Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/12/2022
Katip…
e-imza
Hakim ….
e-imza