Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/88 E. 2022/180 K. 10.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C. TÜRK MİLLETİ ADINA VERİLEN
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/88
KARAR NO : 2022/180

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLLERİ : Av. … -…
Av. … – …
Av. … -….
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … -…

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 30/07/2013
KARAR TARİHİ : 10/03/2022
G.K.YAZILDIĞI TARİH : 10/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
1.Davacı vekili iddiasında özetle; Müvekkili ile davalı arasında mal alımından kaynaklanan bir ticari ilişki söz konusu olduğunu, taraflar arasındaki ticari ilişkinin, faturalar, cari hesap ekstresi ve irsaliyelerle sabit olduğunu, davalıya gönderilen faturalara süresinde itiraz edilmediğini, mal bedellerinin ödenmesi üzerine davalı aleyhine Ankara …İcra Müdürlüğünün 2013/8572 Esas sayılı dosya üzerinden başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı ile durduğunu belirterek, davalının itirazının iptali ile icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı vekili savunmasında özetle; davalının ikametgahının İstanbul olduğunu, mahkemenin ve icra dairesinin yetkisiz bulunduğunu, müvekkilinin taraflar arasında mevcut ticari ilişkisi içinde davacı yana ait fatura karşılığında 31/12/2012 tarihli 559,01-TL tutarlı fiyat farkı faturası tanzim ettiğini, iade faturasının davacı firmaya gönderildiğini, davacı tarafça cari hesap ilişkisi sona erdirilmeksizin takibe geçildiğini, henüz borçlu sıfatı bulunmayan müvekkili açısından icra takibinin geçerliliği bulunmadığından davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.

3.Mahkememizin 2013/516 Esas sayılı dosyasında yapılan yargılama sonucunda verilen 30/12/2014 tarihli, 2014/752 sayılı kararda; “Dava; itirazın iptali davası olup yasal 1 yıllık süre içerisinde açılmıştır. Davalı mahkeme ve icra dairesinin yetkisine itiraz etmiş ise de davalı akdi ilişkiye itiraz etmediği gibi para alacağı götürülecek borçlardan olduğundan İİK. 50., BK. 89. ve HMK. 10. maddeleri gereği icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın kaldırılmasına, mahkememizin yetkisine yönelik itirazın reddine karar verilmiştir. Davalı defter ve kayıtları üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi neticesi alınan raporda; davacı alacaklı tarafın kestiği iki adet faturanın davalı kayıtlarında yer aldığı, davalı tarafın düzenlediği 31/12/2012 tarihli 559,01-TL tutarlı faturanın davacı tarafın borcuna işlendiği, bakiye davacı alacağının 5.041,88-TL olduğu, davalının düzenlediği fatura aslının ibraz edilemediği bildirilmiştir. Toplanan delil ve belgelere göre taraflar arasında akdi ilişkinin mevcut olduğu, alacağa dayanak iki adet faturanın davalı kayıtlarında yer aldığı, her ne kadar davalı yanca 31/12/2012 tarihli iade faturası düzenlenmiş ise de fatura aslını dosyaya sunamadığı gibi iş bu belgenin davacıya tebliğ edildiği de davacı yanca ispatlanamadığı, fiyat farkı faturasının dayanağı delilde sunulamadığından davacının bakiye 5.600,88-TL alacağı bulunduğu, alacağın tahsili yönünde davalının 07/05/2013 tarihinde temerrüde düşürüldüğü, mahkemece yapılan hesap neticesinde takip tarihi itibari ile davacının 64,17-TL faiz alacağı bulunduğu anlaşıldığından bu kabul çerçevesinde davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, alacağın faturaya dayalı ve likit bulunması nedeniyle takip tarihi de gözetilerek %20 icra inkar tazminatı istemi de yerinde görülerek davanın kısmen kabulüne ” karar verilmiştir.

4.Davalı vekilinin temyiz başvurusu sonucu Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 18/11/2020 tarih 2020/4674 E. 2020/5151 K. Sayılı kararında; “Mahkemece davalıya ticari defter ve belgelerini ibraz etmesi için süre verilmiş, davalı kayıtları üzerinde inceleme yapılmış ise de davacının delil olarak dayanmış olduğu kendi kayıt ve belgeleri üzerinde herhangi bir inceleme yapılmamıştır. Nitekim davalı karşı tarafın defter ve belgelerinin de incelenmesi istemi ile itirazdada bulunmuştur. Mahkemece, her iki tarafın kayıt ve belgeleri karşılaştırmalı olarak incelettirilmek suretiyle uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru olmamıştır.” gerekçesi ile Mahkememiz kararının bozulmasına karar verilmiştir.

5.Bozma ilamı sonrası yapılan yargılama, tarafların iddia ve savunmaları ile dosyaya sunulan deliller birlikte değerlendirildiğinde; Yargıtay bozma ilamı sonrası Mahkememizde yapılan yargılamada, bozma ilamı taraf vekillerine tebliğ edilmiş, beyanları alındıktan sonra bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş, davacı vekiline bozma ilamı doğrultusunda ticari defter ve kayıtlarını sunması veya bulunduğu yeri bildirmesi için HMK.’nin 222. Maddesi uyarınca kesin süre verilmiş, ayrıca bilirkişi incelemesi yaptırılması için gerekli olan delil avansını yatırması için davacı vekiline kesin süre verilmiş, yasal ihtarat yapılmasına rağmen verilen kesin sürede delil avansı yatırılmamıştır.

HMK.’nin 324. maddesine göre; Taraflardan her biri ikamesini talep ettiği delil için mahkemece belirlenen avansı, verilen kesin süre içinde yatırmak zorundadır. Aksi hâlde talep olunan delilin ikamesinden vazgeçilmiş sayılır.

Somut olayda; davacı tarafça Yargıtay ilamı doğrultusunda yapılması gereken bilirkişi incelemesi için gerekli olan delil avansını verilen kesin sürede yatırmadığından, dosyada bulunan mevcut delillerle de haklılığını ispatlayamadığından, açılan davanın reddine karar verilmiştir.

HÜKÜM:Açıklanan gerekçeye ve dosya kapsamına göre;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcından, dava dosyasında peşin alınan 68,95 TL harcın mahsubu ile bakiye 11,75 TL’nin davacıdan tahsil edilerek, Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Dava sırasında kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına takdir edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalılara ödenmesine,

5-HMK 333. maddesi gereğince mahkemece yatırılan avansın kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesine müteakip iadesine,

Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 15 gün içerisinde Temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
(E-imzalıdır)

Hakim …
(E-imzalıdır)