Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/788 E. 2022/657 K. 10.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C. TÜRK MİLLETİ ADINA
… GEREKÇELİ KARAR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/788 Esas
KARAR NO : 2022/657

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. … …
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … …

DAVA : 5464 S.K. Uy.Tacirlere Verilen Kurumsal Banka Ve K.Kartlarından Kaynaklanan (5411 S.K. 142/1 Hariç) (Alacak)
DAVA TARİHİ : 30/12/2021
KARAR TARİHİ : 10/10/2022
G. K.YAZILDIĞI TARİH : 12.10.2022

Mahkememizde görülmekte olan 5464 S.K. Uy.Tacirlere Verilen Kurumsal Banka Ve K.Kartlarından Kaynaklanan (5411 S.K. 142/1 Hariç) (Alacak) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı Banka ile… Turizm Oto Alım Satım Taş. İnş. Tem. Hiz. Tic. Ltd. Şti arasında imzalanan kredi sözleşmesiyle, kredi kullandırıldığını ve müvekkilinin de 34.500,00 TL limitle kefil olarak imza atmak durumunda kaldığını, bankanın kullandırdığı kredi taksitlerinin ödenmemesi üzerine, davacıya gönderilen ihtarnameler nedeniyle kefalet sözleşmesinden kaynaklı olarak 32.850,00 TL ödeme yaptığını ancak, Banka ile imzalanan kefalet sözleşmesinin Türk Borçlar Kanununda belirtilen şekil şartına ve eş rızasına aykırı yapıldığından geçersiz olduğunu, kefilin kredi sözleşmesi imzalanırken gerekli bilgilendirmelerin yapılmadığını, ne tür bir yükümlülük altına gireceği hususunda da yazılı şekilde onay alınmadığını, kefalet süresinin de belirtilmediğini iddia etmiş ve bankaya yapmış olduğu ödemelerin, bütün ihtarname noter masraflarının fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL’nın bankaya yapılan ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Dava şartı arabuluculuk koşulunun yerine getirilmemiş olması ve zamanaşımı yönünden usule ilişkin itirazların kabulüne karar verilmesini, dava dışı kredi müşterisi… …Ltd. …Şti. ile üç ayrı kredi sözleşmesi imzalandığını, 04.04.2014 tarihli 34.500,00 TL limitli sözleşmeyi Davacının kefil olarak imzaladığını, davacı tarafın dava dilekçesinin 1 ve 2 bentlerinde yer verdiği iddiaların gerçeği yansıtmadığını, davacı tarafın kendi rızasıyla kefalet sözleşmesini imzaladığını ve sorumlu olduğu kefalet tutarını Bankaya kendi kabulü ile ve ödemelere ilişkin ihtirazi kayıt koymadan yaptığını, kredi ve kefalet sözleşmesinin gerekli geçerlilik şartlarına haiz olduğunu belirterek davanın tüm ferileriyle birlikte usul ve esas yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER
-… 28.İcra Md. 2018/7592 sayılı dosya örneği
-Kredi sözleşme örnekleri
-Ticaret Sicil gazetesi örneği
-Bilirkişi Raporu
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, davalı banka ile imzalanan kredi sözleşmesinde yer alan kefaletin geçersizliği iddiasına dayalı menfi tespit talebine ilişkindir.
Davacı eldeki davada; davalı banka ile imzalanan kefalet sözleşmesinin Türk Borçlar Kanununda belirtilen şekil şartına ve eş rızasına aykırı yapıldığından geçersiz olduğunu ileri sürerek eldeki davayı açmıştır.
6098 sayılı TBK’nın “Eş Rızası” başlıklı 584/1.maddesinde; “Eşlerden biri mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı bulunmadıkça yasal olmayan ayrı yaşama hakkı doğmadıkça ancak diğerinin yazılı rızasına kefil olan olabilir, bu rızanın sözleşmenin kurulmasından önce ya da en geç kurulması anında verilmiş olması şarttır” hükmü düzenlenmiştir.
Aynı maddeye 28/03/2013 tarihli 6455 sayılı yasanın 77.maddesi ile eklenen 3.fıkrasında ise “ticaret siciline kayıtlı ticari işletmenin sahibi veya ticaret şirketinin ortak yada yöneticisi tarafından işletme veya şirketle ilgili olarak verilecek kefaletler, mesleki faaliyetleri ile ilgili olarak esnaf ve sanatkarlar siciline kayıtlı esnaf veya sanatkarlar tarafından verilecek kefaletler, 27/12/2006 tarihli ve 5570 sayılı Kamu Sermayeli Bankalar Tarafından Yürütülen Faiz Destekli Kredi Kullandırılmasına Dair Kanun kapsamında kullanılacak kredilerde verilecek kefaletler ile tarım kredi, tarım satış ve esnaf ve sanatkarlar kredi ve kefalet kooperatifleri ile kamu kurum ve kuruluşlarınca kooperatif ortaklarına kullandırılacak kredilerde verilecek kefaletler için eşin rızası aranmaz”, hükmü eklenmiştir.
Somut olayda, takip konusu genel kredi sözleşmesi 04.04.2014 tarihli olup, imza tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK’nun 584/1.maddesi gereğince davacının kefil olabilmeleri için eşlerinin rızasının alınması gereklidir. Takip konusu sözleşmeye istinaden düzenlenen ve davacının eşinin imzalanan genel kredi sözleşmesinde kefalete rızasını gösteren herhangi bir belge sunulmadığı gibi sözleşmede de bu yönde bir imza mevcut olmadığı gibi davacının dava dışı asıl borçlu… ….Ltd.Şti’nin sözleşme tarihi itibariyle ortağı ve yöneticisi olduğuna dair bir belge de bulunmamaktadır.
Her ne kadar kredi sözleşmesinde kefaletin müteselsil kefalet olduğuna dair bir ibare olmadığı anlaşılmakta ise de; 6102 Sayılı TTK’nun 7. maddesinde teselsül karinesi düzenlenmiş olup, anılan madde “İki veya daha fazla kişi, içlerinden yalnız biri veya hepsi için ticari niteliği haiz bir iş dolayısıyla, diğer bir kimseye karşı birlikte borç altına girerse, kanunda veya sözleşmede aksi öngörülmemişse müteselsilen sorumlu olurlar. Ancak, kefil ve kefillere, taahhüt veya ödemenin yapılmadığı veya yerine getirilmediği ihbar edilmeden temerrüt faizi yürütülemez. Ticari borçlara kefalet hâlinde, hem asıl borçlu ile kefil, hem de kefiller arasındaki ilişkilerde de birinci fıkra hükmü geçerli olur.” hükmünü içermektedir.
Somut olayda ticari borca ilişkin kefalet söz konusu olup, ticari borçlardaki teselsül karinesinin sonucu olarak yasa gereğince davacı kefil, müteselsil kefil kabul edileceğinden kefalet sözleşmesinde ayrıca kendi el yazısı ile müteselsil kefil veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini yazmasına da gerek bulunmamaktadır.(… BAM 21. HD. 21.04.2022 T.,2020/140 Esas, 2022/562 Karar)
Kefalet sözleşmesinin şeklen geçersizliği ileri sürüldüğünde ve şeklen geçersizliğin de sabit olduğu hallerde, Yerleşik Yargısal uygulamaya göre; ”TBK’nun 584. maddesindeki geçerlilik şartına rağmen davalı eşinin yazılı muvafakatına gerek görmeden kredi kullandıran bankanın daha sonra şekil şartı eksikliğinin ileri sürülmesinin hakkın kötüye kullanılması olduğunu açıkça ortaya koyması gerektiği, aksi takdirde kanunun aradığı şekil şartının hiç bir önemi kalmayacağı” gerekçesiyle ispat yükü bakımından değerlendirme yapılmak suretiyle kararlar tesis edildiği anlaşılmakta ise de (… BAM 21 HD. 11.06.2020 Tarih ve 2019/15 Esas ve 2020/526 Karar , 2019/1124 Esas ve 2020/1255 Karar), hakkın kötüye kullanılması kurumunun kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece re’sen değerlendirilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Buna göre gerçekleşen somut olayda, davacı tarafça eldeki davaya konu kredi sözleşmesi imzalandıktan ve sözleşmeden doğan yükümlülükler ifa edilmeye başlandıktan sonra (davacı tarafından muhtelif tarihlerde davalı bankaya yapılan ödemeler toplamının 32.850,00 TL olduğu) 4721 sayılı TMK 2.maddesinde anlamını bulan, herkesin haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uygun davranması ilkesine aykırı olarak, kredi sözleşmesinin imzalanmasından sonra aradan geçen 7 yılllık süre sonrasında dava açmak suretiyle şeklen geçersizliği ileri sürmenin hakkın kötüye kullanımı kapsamında değerlendirilmesi gerektiği(Yargıtay Kapatılan 19.H.D. 02.03.2017 Tarih ve 2016/5618 Esas ve 2017/1675 Karar) kanaatine varılmakla, aşağıdaki şekilde davanın reddine dair karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:
1-Davanın REDDİNE,

2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcından, dava dosyasında peşin alınan 59,30 TL’nin mahsubu ile bakiye 21,40 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,

3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Dava sırasında kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına AAÜT 13 maddesi uyarınca takdir edilen 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya ödenmesine,
5-HMK’nun 333.maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde … Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/10/2022

Katip …
E imzalıdır

Hakim …
E imzalıdır