Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/78 E. 2021/634 K. 20.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/78 Esas – 2021/634
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/78 Esas
KARAR NO : 2021/634

HAKİM : ….
KATİP : ….

DAVACI : ….
VEKİLİ : ….
VEKİLİ : Av…..
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 05/02/2021
KARAR TARİHİ : 20/09/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 22.09.2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı tarafından davacı şirket aleyhine Ankara … Müdürlüğü’nün 2020/12035 sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davacının takibe konu herhangi bir borcu bulunmadığını ancak dava dışı …’ın telefonundaki teknik bir arıza nedeniyle itiraz edemediklerini bu sebeple takibin kesinleştiğini beyanla Ankara … Müdürlüğü’nün 2020/12035 esas sayılı takip dosyasında borçlu olunmadığının tespiti ile %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Elde ki davanın; davalı gerçek kişinin davacı yana verdiği borç nedeniyle davacı yanın aleyhine başlatılan ve kesinleşen icra takibine ilişkin olduğunu, somut olayın ticari iş niteliği niteliğinde olmadığını bu sebeple Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğunu beyanla davanın görevsizlik nedeniyle usulden reddini talep etmiş sonrasında esasa dair itirazlarını sıralamıştır.
DELİLLER
-09.09.2011 tarihli Banka Eft dekontu
-Ankara … Müdürlüğü’nün 2020/12035 esas sayılı takip dosyası
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, davalı tarafça başlatılan icra takibi nedeni ile borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
6102 Sayılı TTK’nın Ticari Davaların Görüleceği Mahkemeler başlıklı 5/1 maddesinde, aksine hüküm bulunmadıkça dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın Asliye Ticaret Mahkemesinin tüm ticari davalara bakmakla görevli olduğu düzenlemesi yer almaktadır.
Türk Ticaret Kanununun 4. maddesinde, bu Kanundan doğan hukuk davalarının ticari dava sayıldığı, aynı Kanunun 5. maddesinin ikinci fıkrasında, bir yerde ticaret mahkemesi varsa asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu Kanunun 4. maddesi hükmünce ticari sayılan davalara ticaret mahkemesinde bakılacağı hususları düzenlenmiştir.
Türk Ticaret Kanununun 3. maddesinde, ”Bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir.” düzenlenmesi getirilmiştir. Bir hukukî işlemin veya fiilin TTK’nın kapsamında kaldığının kabul edilmesi için kanunun amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren hukukî bir işlemin veya fiilin olması gerekir.
Somut olayda; davacı tarafça, davacı şirketin ticari kayıtlarına göre davalıya bir borçları bulunmadığı ileri sürülerek eldeki davanın açıldığı, davalı tarafça mahkememize sunulan cevap dilekçesi ile de; davacı şirkete davalı gerçek kişi tarafından verilen ve ödenmediği belirtilen şahsi borç nedeni ile icra takibi başlatıldığı belirtilmektedir.
Davalı tarafça cevap dilekçesi ekinde sunulan banka dekont içeriğine göre, davalı tarafından davacı banka hesabına 09.09.2011 tarihli Banka Eft işlemi ile ve açıklama kısmına ”borç” ibaresi yazılarak 11.000,00 TL gönderilmiş olduğu, yine eldeki davaya esas Ankara … Müdürlüğü’nün 2020/12035 esas sayılı takip dosyasında bulunan 28.12.2020 tarihli Takip talebinde de, borcun nedeni olarak, alacağın davalı /alacaklının Şahsi alacağından kaynaklandığının belirtilmiş olduğu anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca, eldeki davanın konusunun hisse devir sözleşmesinden kaynaklanmadığı gibi bankacılık işleminden de kaynaklanmadığı, davanın karz akti kapsamında verilen borcun ödenmediği belirtilerek başlatılan icra takibine karşı açılan menfi tespit davası olduğu, davalının tacir olmadığı gibi, uyuşmazlığın temelinde ticari bir ilişkinin de bulunmadığı, hal böyle olunca uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemeleri tarafından görülüp sonuçlandırılması gerektiği anlaşılmakla, davanın görev dava şartı yokluğundan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:
1-Mahkememizin görevsizliği nedeni ile HMK nın 114/c ve 115/2 maddeleri gereğince davanın usulden reddine,
2-Tarafların görevsizlik kararı kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulması halinde ise bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde mahkememize müracaatı halinde dava dosyasının görevli ANKARA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine, aksi durumda davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
3-Yargılama giderlerinin HMK’nun 331/2 maddesi gereğince görevli mahkemece nazara alınmasına,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.20/09/2021

Katip ….

Hakim ….

Bu belge 5070 sayılı yasa hükümlerine göre Elektronik olarak imzalanmıştır.