Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/766 E. 2022/198 K. 23.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/766 Esas
KARAR NO : 2022/198

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …..
VEKİLİ : Av. … -…
DAVALI : … – …

VEKİLİ : Av. … …
DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/12/2021
KARAR TARİHİ : 23/03/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 24/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekilinin Mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile müvekkili tarafından kendisine ciro edilen 18.10.2019 keşide tarihli 30.12.2020 vade tarihli 20.000,00.TL bedelli ve …Gayrimenkul İnşaat Gıda Tekstil Sanayi ve Ticaret A.Ş tarafından müvekkilim …’a keşide edilen bonoyu Ankara …. İcra Dairesinin 2021/ 1750 Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibine koyması üzerine, söz konusu icra takibinin yetkisine itiraz edilmiş ve Ankara … İcra Hukuk Mahkemesinini 13.04.2021 Tarihli ve 2021/314-2021/538E/K sayılı kararı(EK-3) ile yetkisizlik itirazının kabulüne karar verilmiş ve bu karar 08.06.2021 tarihinde kesinleştiğini beyanla, fazlaya yönelik dava ve talep hakkımız saklı kalmak kaydıyla Ankara … İcra Dairesinin 2021/ 30210 Esas sayılı dosyasına ödenen 25.445,17 TL’nin ödeme tarihinden (06.10.2021) itibaren avans faizi ile birlikte tahsiline, kötüniyetli davalının müvekkil tarafından ödenen 6.500,00TL vekalet ücretinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 329. maddesi uyarınca tamamından sorumlu tutulmasına, yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalıya usulüne uygun davetiye tebliğ edilmiş davalı davaya cevap vermemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava; fazla ödenen bedelin istirdadına yönelik davadır. Dava 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmıştır.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu “MENFİ TESBİT VE İSTİRDAT DAVALARI:
Madde 72 – (Değişik madde: 18/02/1965 – 538/43 md.)
Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir.

İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir.
İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini istiyebilir.
(Değişik fıkra: 09/11/1988 – 3494/6 md.) Dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararı kalkar. Buna dair hükmün kesinleşmesi halinde alacaklı ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almış bulunmaktan doğan zararlarını gösterilen teminattan alır. Alacaklının uğradığı zarar aynı davada takdir olunarak karara bağlanır. Bu zarar herhalde (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./15.md.) yüzde yirmiden aşağı tayin edilemez.
(Değişik fıkra: 09/11/1988 – 3494/6 md.) Dava borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur. İlamın kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./15.md.) yüzde yirmisinden aşağı olamaz.
Borçlu, menfi tesbit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir.
Takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını istiyebilir.
Menfi tesbit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir. Davacı istirdat davasında yalnız paranın verilmesi lazım gelmediğini ispata mecburdur.” hükümlerini haizdir.
Dosyamız arasına icra dosyaları ile İcra Hukuk Mahkemesi kararı ve davalıya ait banka hesap hareketleri alınmıştır.
Davalı tarafından Ankara … Dairesi’nde dava konusu bonoya ilişkin icra takibi başlatılmış, davacının Ankara … Hukuk Mahkemesi’nde açtığı yetkisizlik itirazı mahkemece kabul edilerek takibin Ankara … İcra Daireleri’nde açılması gerektiğine hükmedilmiştir.
Davacı kararın kesinleşmesinden 2 haftalık süre içinde dosyayı Ankara … Adliyesi icra dairelerine gönderme talebinde bulunmaması nedeniyle Ankara … dairesi dosyası düşmüştür.
Davacı dosya düştükten sonra, 09.08.2021 tarihinde davalı …’in …Şubesi’ndeki hesabına takibe konu bono bedeli olarak 21.915,89.TL para göndermiştir.
Gönderilen bedelin bonoyu faiziyle birlikte kapatıp kapatmadığı hususu mahkememizce hesaplanmıştır. Buna göre, 30.12.2020 vadeli bonoya ödeme tarihi 09.08.2021 tarihine kadar Merkez Bankasınca 2021 yılı için belirlenen yıllık %16,75 faiz oranı üzerinde faiz hesaplanmış, 2.065,83.TL faiz işlemiştir. Bono bedeli 20.000.TL’dir. Toplam 22.065,83.TL tutarında ödeme yapılması gerekmektedir. Davacı tarafından 21.915,89.TL ödeme yapılmıştır. Davacı 149,94.TL eksik ödeme yapmıştır.
Davalı dava konusu bonoyu Ankara … İcra Müdürlüğü’nün 2021/30210 E. Sayılı dosyası üzerinden 04.10.2021 tarihinde yeniden takibe konu etmiştir.
Davacı bono bedelinin tamamını ödemediğinden bono kalan tutar üzerinden takibe konu edilmesi gerektiği halde tamamı üzerinden takibe konulması doğru olmamış, 149,94.TL takibe konu edilmesi halinde alacak tutarı hesaplanmıştır. 149,94.TL asıl alacak, 18,00.TL vekalet ücreti, 67,80.TL masraf olmak üzere 235,74.TL borç tespiti yapılmıştır.
Davacı tarafından 06.10.2021 tarihinde yeni açılan takip nedeniyle 25.445,17.TL ödeme yapılmıştır. 235,73.TL ödenmesi gereken tutar 25.445,17.TL’den mahsup edilmiş, (25.445,17-235,74=25.209,43.TL) buna göre 25.209,43.TL davacının davalıya fazla ödeme yaptığı anlaşılmıştır. Davacının davasında bu yönüyle haklı olduğu anlaşılmakla, fazla ödenen tutarın istirdadına karar vermek gerekmiştir.
Davacı tarafından HMK 329. Madde kapsamında kötüniyetli davacıya uygulanan hükümelerin uygulanması istenilmişse de davacının bono bedelinin işlemiş faiziyle birlikte ödeme tarihinde tamamının ifa edilmemesi nedeniyle talebi yerinde görülmemiştir. Dava kısmen kabul edilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, 25.209,43-TL fazla ödenen alacağın ödeme tarihi olan 06/10/2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Harçlar kanunu gereğince kabul edilen değer üzerinden alınması gereken toplam 1.722,06-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 545,56-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 1.176,50-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (madde-13 İkinci Kısım İkinci Bülüm) göre hesaplanan 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan; 59,30-TL Başvuru Harcı, 545,56-TL Peşin/nisbi Harcı, olmak üzere toplam 604,86TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ,
6-Davacı tarafından yapılan; 35,00-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 35,00-TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak 27,62-TL lik kısmanın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise Davacı üzerinde bırakılmasına,
-Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
-HUAK 18A/13 maddesi ile HUAK yönetmeliği 26/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinden sayılan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk giderinin 1.042.TLsinin davalıdan, 278.TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/03/2022

Katip …

Hakim …

BU BELGE, GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞTIR