Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/710 E. 2023/78 K. 07.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
… TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
ESAS NO : 2021/710 Esas
KARAR NO : 2023/78

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … – …-…
VEKİLİ : Av. …
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 03/12/2021
KARAR TARİHİ : 07/02/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 17/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında mal alım satımına dayalı bir ticari ilişki bulunduğunu, bu ticari ilişkiye istinaden davacı tarafından davalı şirkete bir çok defa ürün satımı yapıldığını, bu alım satım nedeniyle davalı şirketin müvekkili şirkete 12.412,88-TL borçlu olduğunu ve söz konusu borcun ödenmediğini, bu nedenle davalı aleyhine … 32. İcra Müdürlüğü’nün 2021/8899 Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, borçlunun itirazı üzerine takibin durdurulduğunu belirterek, davalı borçlu şirketin takip dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, davalı borçlu şirket aleyhine alacağın yüzde yirmisinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketten teslim alınan malların ayıplı olduğu ve davacı tarafça sözleşmeye uygun ifanın gerçekleşmediğini, ticari ilişkiye konu malların Elazığ’da 275 konutun elektrik panoları (sayaç) ve Konya Hükümet Konağı için AG Trafosu olduğu, satılan malların ayıplı olduğunu, panolarda anlaşılan malzemenin kullanılmadığı ve arızalı ürün teslim edildiği, trafonun ise defalarca arıza verdiği, arıza durumu davacı şirkete bildirilmiş ise de; davacı şirket tarafından bakım ve onarımı yapılmadığı veya yenisi ile değiştirilmediğini, ayıbın giderilmediğini, taraflar arasındaki alım-satım anlaşmasına rağmen davacı şirketçe bakım, onarım, ayıplı malın yenisi ile değiştirilmesine dair yükümlülüklerden hiçbirini yerine getirilmediğini, müvekkilinin zarara uğradığını, müvekkilinin TBK uyarınca satış bedelinde indirim hakkı olduğu ve genel hükümler kapsamında ayıptan kaynaklı zararlarının tazminini talep etme hakkı olduğunun açık olduğunu, borcu kabul etmemekle birlikte; meğer ki bir borcun varlığından söz ediliyorsa davalı müvekkilin ayıplı maldan kaynaklı zararının öncelikle iddia edilen borçtan mahsubu gerektiğini, belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, taraflar arasındaki ticari mal alım satım ilişkisine istinaden düzenlenen faturaya dayalı davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan icra takibine karşı yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
… 32. İcra Müdürlüğü’nün 2021/8899 Esas sayılı takip dosyasının celbi sağlanmış ve takip dosyası dosyamız arasına alınmıştır. Takip dosyasının incelenmesinde davacı/alacaklı tarafından davalı/borçlu aleyhine 12.412,88 TL yönünden takip başlatıldığı, borçlunun itiraz dilekçesi ile takibin durdurulduğu görülmüştür.
Davaya konu faturaya ilişkin BA-BS formlarının Mahkememize gönderilmesi için tarafların bağlı bulundukları Vergi Dairelerine müzekkere yazılmış gelen cevabi yazı dosyamız arasına alınmıştır.
Taraf vekillerine HMK’nın 222. Maddesi uyarınca defter ibrazına yönelik süre verilmiştir. Taraf vekillerinin müvekkileri şirketlerin ticari defterlerinin bulunduğu adrese yönelik beyan dilekçesi sunduğu görülmüştür.
Taraf vekillerinin beyan ve itirazlarını karşılar, mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık çerçevesinde, rapor tanzimi için, dosyanın mali müşavir bilirkişiye tevdiine, bilirkişiye ticari defterlerin bulunduğu yerde inceleme yetkisi verilmesine karar verilmiş gelen bilirkişi raporu dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişi raporunda özetle; davacı tarafından muhasebe kayıtlarında; satışa konu olan faturaların muhasebe kayıtlarına ve cari hesap dökümüne işlenildiği, Elekon Mühendislik(Alıcılar) hesabının hesap bakiyesinin 173.818,41 TL, Elekon Mühendislik(Alınan Avanslar) hesabının hesap bakiyesinin 131.405,53 TL. olduğu ve davacının alacak bakiyesinin 22.412,88 TL. olduğu, davacı ve davalı tarafından 2020 ve 2021 yıllarında 6 adet bildirimin BA/BS bildirimlerinde yer aldığı, faturalara TTK’nın m.21/f.2 hükmü kapsamında herhangi bir itirazın olmadığı, davalı tarafın muhasebe kayıtlarında satışa konu olan faturaların muhasebe kayıtlarına ve cari hesap dökümüne işlenildiği, davalı taraf kayıtlarında 300.000,-TL.lik iki adet çekin hem Anka Pano Elektrik, satıcılar Hesabına 01.12.2020 tarihinde, hem de Anka Pano Elektrik. Verilen Avanslar Hesabına 20.12.2020 tarihinde mükerrer kaydedildiği, ayrıca davacı taraf kayıtlarında yer alan ve tahsilat makbuzları ile banka tahsilat işlemleri, görülen 28.04.2021 tarihli 40.000-TL’lik çek girişi ve 31.08.2021 tarihli kayıt ile 13.08.2021 tarihli YKB gelen 40.000-TL’lik EFT’nin davalı taraf kayıtlarında yer almadığı, davalı tarafından – Verilen Sipariş Avansları hesabında takip edilen 159.58- Anka Pano Elektrik. Hesabının 197.587,12 TL. alacağından mükerrer kaydedilen 300.000,-TL.lık çekler düşüldüğünde ve kayıtlarda yer almayan 40.000,-TL.lık çek girişi ile 40.000,-TL.lık banka havalesi ilave edildiğinde davalı tarafın borcunun 22.412,88 TL olduğu, davalı tarafından teslimat tarihindeki malların ayıplı olduğu ve eksik imalat yapıldığına ilişkin bir bilgi ve belgenin gerek dosya kapsamında olmadığı ve ibraz edilemediği, kanaatine varılmıştır.
2004 sayılı İİK 67. Maddesinde; takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebileceği, bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlunun; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklının; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edileceği hüküm altına alınmıştır. İş bu davanın süresinde açıldığı görülmüştür.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri müddeasını ispata mecburdur. Bu hüküm,“bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır.
İspat yükünü düzenleyen 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 190. maddesine göre;
“(1) İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.
(2) Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.”
6100 sayılı HMK’nın 222.maddesi gereğince usulüne uygun olarak tutulan ticari defter kayıtları sahibi lehine delil teşkil edebileceği gibi, aleyhine de delil teşkil edebilir. Buna göre davacı yan kendi iddiasını ispatlamak için kendi ticari defterlerine dayanmış olmasına rağmen, ticari defterlerindeki kayıtlar kendisi aleyhine delil oluşturacak nitelikte olabilir.
Faturanın, onu teslim alan muhatabı borç altına sokabilmesi için her şeyden evvel borç doğurucu bir hukuki ilişkinin mevcudiyeti ve faturanın da bu ilişki nedeni ile düzenlenmiş olması gerekir ve öncelikle taraflar arasında böyle bir hukuki ilişkinin var olup olmadığının gözönünde tutulması zorunludur.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan tüm deliller ve alınan bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı, davalı ile ticari mal alım satımına ilişkin alacaklarının tahsili için başlattığı icra takibine davalının yaptığı itirazının iptali istemiyle eldeki davayı açmıştır. Davalı borçlunun takip dosyasında borca ve ferilerine yönelik itirazda bulunduğu görülmüştür. Taraflar arasında geçmişte ticari ilişki bulunduğu hususunda ihtilaf bulunmamakla birlikte uyuşmazlık, davacının fatura dayanak göstererek başlattığı takipte, davalının yaptığı itirazın yerinde olup olmadığı, faturaya konu ürün ve malzemenin ayıplı olup olmadığı, ayıp ihbarının yapılıp yapılmadığı, hususlarına ilişkindir. Somut olayımızda davaya ve takibe dayanak ürün ve malzemenin davalıya teslim edildiği fatura içeriğinden, taraf ticari defterlerinde ve vergi dairesinden gelen BA/BS formundan görüldüğünden hukuki ilişkinin varlığı ve hizmetin ifa edildiği, davacı tarafından ispat edilmiştir. Her ne kadar davalı teslim edilen ürünler konusunda ayıp iddiasında bulunmuş ise de takip ve dava öncesinde ayıp ihbarına yönelik herhangi bir bilgi ve belge dosyaya ibraz edilmediğinden ayıp yönündeki iddiaya itibar edilmemiştir. Ödemeye yönelik ispat külfeti kendisinde olan davalı/borçlu borcun ödendiğine dair belge ibraz etmemiştir. Sunulan bilirkişi raporunun denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olduğu kanaatiyle söz konusu rapor hükme esas alınmıştır. Davacı tarafından faturaya dayalı başlatılan takipte, takibe konu bedelin davalı tarafından ödenmediği anlaşılmakla, davanın kabulüne, davalının … 32. İcra Müdürlüğü’nün 2021/8899 Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin aynı şartlarla devamına, davalı tarafça yapılan itirazın haksız ve alacak miktarının likid olduğu anlaşılmakla davacının tazminat talebinin yerinde olduğu görülerek hükmedilen alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle
Davanın KABULÜ ile;
1-Davalının … 32. İcra Müdürlüğü’nün 2021/8899 Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin aynı şartlarla devamına,
2-Hükmolunan 12.412,88-TL’nin %20’si olan 2.482,58-TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Harçlar kanunu gereğince dava değeri üzerinden alınması gereken toplam 847,92-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 149,93-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 697,99-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T’ye göre hesaplanan 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan; 59,30-TL Başvuru Harcı, 149,93-TL Peşin/nisbi Harcı, 1.250,00-TL Bilirkişi ücreti, 86,00-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 1.545,23TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Arabuluculuk ücreti olarak suç üstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Fazla yatan gider avansı ile delil avansı var ise 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Adalet Bakanlığı Hukuk Muhakemeleri Gider Avansı Tarifesinin 5.maddesine göre karar kesinleştikten sonra istek halinde taraflara İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde … Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/02/2023

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza