Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/681 E. 2022/665 K. 11.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. … 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/681 Esas – 2022/665
T.C.
… TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
ESAS NO : 2021/681 Esas
KARAR NO : 2022/665

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 23/11/2021
KARAR TARİHİ : 11/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 20/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı Vekili Dava Dilekçesinde Özetle: davacı ile davalılar arasında yardımcı işler konusunda hizmet sözleşmesi imzalandığını, imzalanan ihale sözleşmeleri ile hizmet alımı gerçekleştirilen idarenin kendisine yüklediği sorumluluklar nedeniyle işçilik alacaklarından müteselsilen sorumlu tutulduğunu, alacaklardan gerçekte davalıların sorumlu bulunduğunu, dava dışı işçi … dava dışı işçinin kıdem tazminatı için davacı kuruma 26.11.2021 tarihinde 12.620 TL ödediğini, dava dışı işçinin hak etmiş olduğu kıdem tazminatına istinaden 27.11.2019 tarihinde toplam 17.407,39 TL (133,13 TL damga vergisi düşülerek) ödeme yapıldığını, davalı firmaların müvekkil idareden ihale ile aldıkları Hizmet Alımına İlişkin Sözleşmelerde, yüklenicinin, çalıştırdığı personelin işçilik alacaklarından sorumlu olduğu açıkça düzenlendiğini belirterek, bu nedenlerle …’e ödenen 17.540,52-TL’nin mevduata uygulanacak en yüksek faizi ile davalılardan sorumlulukları oranında tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
… Tem. Yem. İnş. Taş. Danş. San. Ve Tic. A.Ş… Vekili Cevap Dilekçesinde Özetle: görev, husumet ve zamanaşımı yönünden itiraz ettiklerini, taraflar arasında akdedilen sözleşmede, kıdem tazminatından müvekkili şirketin sorumlu olacağına dair hiçbir hüküm bulunmadığını, dava dışı işçinin müvekkili şirkette 1 yıl çalışması bulunmadığını, kıdem tazminatına hak kazanacak kadar çalışmadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte, müvekkili şirketin de sorumlu olduğu kabul edilse dahi, işçinin şirket nezdindeki çalışma sürelerine göre bir belirleme yapılması ve bu doğrultuda hüküm kurulması, sorumluluğun müvekkili şirketin ihale tarihleri arası dönem ile sınırlı olması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, davacı asıl işveren tarafından dava dışı işçiye ödenen işçilik alacağının taraflar arasındaki sözleşme hükümleri gereğince davalı alt işverenlerden rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Dava dışı işçinin hizmet dökümünü Uyap üzerinden çıkartılarak dosyamız arasına alınmıştır.
Dosyanın iş ve güvenlik uzmanı bilirkişiye tevdii ile tarafların beyanlarını karşılar Mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık çerçevesinde var ise dava tarihi itibariyle davacı alacağını tespit eder rapor tanzim edilmesi istenilmiş gelen bilirkişi raporu dosyamız arasına alınmıştır.
12/05/2022 Tarihli Bilirkişi Raporunda Özetle; davacı…Genel Müdürlüğü ile davalı şirketler arasında Personel hizmet alımına ait sözleşmeler imzalandığı, imzalanan sözleşmelerde işçi alacaklarından yüklenicilerin sorumluluğuna ilişkin düzenlemelerin yer aldığı, davacı işverenin ise işçi alacaklarından sorumlu olacağına dair hüküm bulunmadığı, dava dışı işçi …’in hizmet ilişkisinin 1475 Sayılı İş Kanunun yürürlükte bulunan 14. maddesine göre kıdem tazminatının ödenmesini gerektirecek şekilde sona erdiği, Mahkemenin dava dışı işçinin kıdem tazminatından davalı şirketin kendi dönemi ile sorumlu olduğu kanaatine varılması durumunda dava dışı işçinin kıdem tazminatı için davalı …Taşımacılık İnşaat Tem. İth. İhr. San. Ve Tic. Ltd. Şti’nin 26.11.2021 tarihinde davacı kuruma 12.620 TL ödediği, kıdem tazminatından sorumluluğu kalmadığı, davacı…Genel Müdürlüğünün 27.11.2019 tarihinde dava dışı işçiye ödemiş olduğu toplam 17540,52 TL kıdem tazminatı ödemesinin 4.921.16 TL sini – Davalı … Tem. Yem. İnş. Taş. Danş. San. ve Tic. A.Ş.’den rücuan tazminini talep edebileceği kanaatine varılmıştır.
11.09.2014 gün ve 29116 sayılı mükerrer Resmi Gazetede yayımlanan 6552 sayılı Kanun’un 8.maddesi ile bazı kamu kurum ve kuruluşlarında çalışanların kıdem tazminatını düzenleyen 4857 sayılı İş Kanunu’nun 112.maddesinde; “…4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 62 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi kapsamında alt işverenler tarafından çalıştırılan işçilerin kıdem tazminatları;
a) Alt işverenlerinin değişip değişmediğine bakılmaksızın aralıksız olarak aynı kamu kurum veya kuruluşuna ait işyerlerinde çalışmış olanların bu şekilde çalışmış oldukları sürelere ilişkin kıdem tazminatına esas hizmet süreleri, aynı kamu kurum veya kuruluşuna ait işyerlerinde geçen toplam çalışma süreleri esas alınarak tespit olunur. Bunlardan son alt işverenleri ile yapılmış olan iş sözleşmeleri 1475 sayılı İş Kanununun 14 üncü maddesine göre kıdem tazminatı ödenmesini gerektirecek şekilde sona ermiş olanların kıdem tazminatları ilgili kamu kurum veya kuruluşları tarafından,
b) Aynı alt işveren tarafından ve aynı iş sözleşmesi çerçevesinde farklı kamu kurum veya kuruluşlarında çalıştırılmış olan işçilerden iş sözleşmeleri 1475 sayılı İş Kanununun 14 üncü maddesine göre kıdem tazminatı ödenmesini gerektirecek şekilde sona ermiş olanlara, 4734 sayılı Kanunun 62 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi kapsamında farklı kamu kurum ve kuruluşuna ait işyerlerinde geçen hizmet sürelerinin toplamı esas alınarak çalıştırıldığı son kamu kurum veya kuruluşu tarafından, işçinin banka hesabına yatırılmak suretiyle ödenir…” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 2/6. maddesinde, “Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur.” hükmü bulunmaktadır. Dava konusu olayda da davacı Kurum ile davalılar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi mevcut olup, davacı asıl işveren, alt işverenlerin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak İş Kanunu’ndan kaynaklanan yükümlülükler nedeniyle, alt işverenlerle birlikte müteselsilen sorumludur. Burada kanundan kaynaklanan bir teselsül hali söz konusu olup, asıl ve alt işverenler, dava dışı işçiye karşı müteselsilen sorumludurlar. Asıl ve alt işveren arasındaki ilişkide Borçlar Kanunu ve sözleşme hukuku esas alınacağından, uyuşmazlığın taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine göre çözümlenmesi gereklidir.
Alacaklıya karşı müteselsilen sorumlu olan borçlular, kendi aralarındaki iç ilişkide, bu husustaki nihai sorumluluğun hangi tarafa ait olduğu konusunda bir anlaşma yapabilirler. Nitekim 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 167.maddesinde düzenlenen, “Aksi kararlaştırılmadıkça veya borçlular arasındaki hukuki ilişkinin niteliğinden anlaşılmadıkça, borçlulardan her biri, alacaklıya yapılan ifadan, birbirlerine karşı eşit paylarla sorumludurlar. Kendisine düşen paydan fazla ifada bulunan borçlunun, ödediği fazla miktarı diğer borçlulardan isteme hakkı vardır.” şeklindeki hükümde de, müteselsil borçlulardan her birinin alacaklıya yapılan ifadan birbirlerine karşı genel olarak eşit paylarla sorumlu oldukları, ancak bunun aksinin kararlaştırılabileceği de açıkça belirtilmiştir. Sözleşme ve eki şartnamelerde sorumluluğa ilişkin bir düzenleme bulunmadığı hallerde, doğan zararlardan tarafların yarı yarıya sorumlu olduğunun kabulü gerekir. Somut olayda, taraflar arasındaki sözleşmenin eki niteliğinde bulunan teknik şartnamede sorumluluğun davalı yükleniciye ait olduğuna ilişkin açık hüküm bulunmaktadır.
Taraflar tacir olduğundan davalının görev itirazına, aradaki sözleşme ilişki çerçevesinde zamanaşımı itirazına itibar edilmemiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının hizmet alım işi için davalılar ile sözleşme imzaladığı, dava dışı işçinin hizmet alımına ilişkin davalı şirketler nezdinde belirli bir dönem içinde çalıştığı görülmüştür. Davalılardan ……Ltd. Şti.’nin dava açıldıktan sonra davaya konu alacağı ödediği anlaşıldığından ve dava konusuz kaldığından, bu davalı yönünden esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiştir. Alınan bilirkişi raporu denetime elverişli, usul ve yasaya uygun olduğundan hükme esas alınmıştır. Yukarıda açıklanan nedenlerle, taraflar arasında akdedilen sözleşmede işçilik ödemesi bakımından alt işverenin sorumluluğu konusunda açık hüküm bulunduğu, davalı ….AŞ.’nin işçinin çalıştığı dönemle sınırlı olmak üzere tam sorumluluğunun bulunduğu, anlaşıldığından ….AŞ.’ye karşı açılan davanın kabulüne, asıl alacağa dava tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle
1-Davalı …. Limited Şirketi’ne yönelik açılan Dava Konusuz Kaldığından Esas Hakkında Karar Verilmesine Yer Olmadığına,
2-Davalı ….AŞ.’ye yönelik açılan davanın KABULÜ ile: 4.921,16-TL’nin dava tarihi olan 23/11/2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Harçlar kanunu gereğince dava değeri üzerinden alınması gereken toplam 336,16-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 299,55-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 36,61-TL harcın davalı ….AŞ.’den alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T’ye göre hesaplanan 2.581,15-TL vekalet ücretinin davalı ….AŞ’den, 6.618,85 TL’nin davalı ….Ltd. Şti.’den alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan; 59,30-TL Başvuru Harcı, 299,55-TL Peşin/nisbi Harcı, 1.000,00-TL Bilirkişi ücreti, 73,50-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 1.432,35TL’nin; 301,17-TL’nin davalı ….AŞ.’den, 1.131,18-TL’nin davalı …. Limited Şirketi’nden, alınarak davacıya verilmesine,
6-HUAK 18A/13 maddesi ile HUAK yönetmeliği 26/2.maddesi gereğince yargılama giderlerinden sayılan 1.360,00-TL zorunlu arabuluculuk giderinin; 381,55-TL’nin davalı ….AŞ.’den, 978,45-TL’nin davalı …. Limited Şirketi’nden, tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Fazla yatan gider avansı ile delil avansı var ise 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Adalet Bakanlığı Hukuk Muhakemeleri Gider Avansı Tarifesinin 5.maddesine göre karar kesinleştikten sonra istek halinde taraflara İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin ve davalı ….AŞ. yüzüne karşı, diğer davalının yokluğunda kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde … Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/10/2022