Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/625 E. 2022/512 K. 29.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
… TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/625 Esas
KARAR NO : 2022/512

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … …
DAVALI : … – …

VEKİLLERİ : Av. … –
Av. ……
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/10/2021
KARAR TARİHİ : 29/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 29/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekilinin Mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile Dava dışı … senedin düzenlendiği 26/12/2013 tarihinde ortak olarak emlak komisyonculuğu işi ile uğraşmaktadır. Bu dönemde müvekkilin … Parselde bulunan taşınmazı üzerine kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile konut yapılması için müteahhit ile anlaşılmıştır. Bu konut yapımından müvekkil payına iki tam ve bir yarım hisse daire düşmüş, müvekkil henüz inşa edilmemişi bu dairelerden birini satmak istediğini davalı ile … ye bildirmiştir. Bunun üzerine taraflar emlak komisyonculuğu işi için anlaşmışlar ve henüz ortada inşa edilmiş ve tapuda tasarrufta bulunmaya müsait bir daire olmadığı için, anlaşmayı bir senetle güvence altına almak adına icra takibine konu senedi 26/12/2013 tarihinde düzenlemişlerdir. İcra takibine konu senedin teminat senedi olduğuna dair, senedin düzenlediği gün, yani aynı gün, 26/12/2013 tarihinde ekte sunulu sözleşmeyi imza altına aldıklarını, taşınmaz tamamlandığında müvekkil payına düşen dairelerden biri 130.000,00.-TL bedel ile satılmış ve bu bedelin içinden 18.000,00.-TL davalı ile onun ortağı, dava dışı … tarafından emlak komisyonculuğu bedeli olarak alınarak kalan 112.000,00.-TL müvekkile ödenmiştir. Yani takip tarihinde senet ile teminat altına alınan borç ödenmiştir. Müvekkil senedini davalıdan talep ettiğinde, senedin yanında olmadığı, daha sonra kendisine verileceği söylenmiş, müvekkil de davalıya güvenmiştir. Ancak müvekkil senedini alamadan davalı ile … arasındaki emlakçılık ortaklığı sonlanmış ve müvekkil de borcunu ödediği halde dava konusu icra takibi ile karşı karşıya kaldığını, Söz konusu senet teminat senedi olarak düzenlendiğini beyanla, icra takip işlemlerinin teminatsız olarak durdurulmasını, mümkün olmadığı takdirde teminat karşılığında durdurulmasını, bunun da mümkün olmaması halinde icra dosyasına yatan paraların davalı alacaklıya ödenmemesi için teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini, şayet bu talebimiz de teminat karşılığında karara bağlanacaksa müvekkilin ekonomik gücü daha fazlasını karşılamaya yetmeyeceğinden belirlenecek teminatın asıl alacağın yüzde on beşi ile sınırlı tutulmasını, yargılama sonunda ise…5. İcra Müdürlüğü’nün 2015/4481 Esas sayılı takip dosyası ile başlatılan icra takibi nedeniyle müvekkilin davalı tarafa borçlu bulunmadığının tespitine, müvekkilin uğramış olduğu zarara karşılık olarak yüzde yirmiden aşağı olmamak üzere davalının müvekkile tazminat ödemesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekilinin Mahkememize vermiş olduğu yanıt dilekçesi ile Davacı vekili 28/10/2021 tarihli dilekçesiyle; müvekkili aleyhine…5. İcra Müdürlüğü’nün 2015/4481 e. sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, bu takiple 26/12/2013 tanzim ve 26/06/2014 vade tarihli senede dayanılarak 18.000,00-TL alacağın ödenmesinin talep edildiğini, tarafların 2013 yılında emlak komisyonculuğu işi için anlaştıklarını, anlaşmayı bir senetle güvence altına almak amacıyla senet tanzim edildiğini, icra takibine konu senedin teminat senedi olduğunu, senet bedelinin Zafer ESKİCİ’ye ödendiğini beyan ederek, takibin durdurulmasını, müvekkilinin borçlu olmadığının tespitini ve tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava; kambiyo senetlerinden kaynaklanan menfi tespite ilişkindir.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu “Menfi tesbit ve istirdat davaları:
Madde 72 – (Değişik: 18/2/1965-538/43 md.)
Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir.
İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir.
İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini istiyebilir.
(Değişik: 9/11/1988-3494/6 md.) Dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararı kalkar. Buna dair hükmün kesinleşmesi halinde alacaklı ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almış bulunmaktan doğan zararlarını gösterilen teminattan alır. Alacaklının uğradığı zarar aynı davada takdir olunarak karara bağlanır. Bu zarar herhalde yüzde yirmiden aşağı tayin edilemez.
(Değişik: 9/11/1988-3494/6 md.) Dava borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur. İlamın kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırşa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz.
Borçlu, menfi tesbit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir.
Takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını istiyebilir.
Menfi tesbit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir. Davacı istirdat davasında yalnız paranın verilmesi lazımgelmediğini ispata mecburdur.” hükümlerini haizdir.
Taraflar arasında 18.000.TL tutarında bono düzenlenmiştir. Bono üzerinde nakten ifadesi bulunmaktadır. Bu durum taraflar arasında nakit para ilişkisi bulunduğuna karine teşkil etmektedir.
Fakat, Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından 24.12.2015 tarih ve 29572 sayılı resmi gazetede yayımlanan 459 sıra nolu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’nin 4.1. Maddesinde, tevsik zorunluluğu kapsamında olanların kendi aralarında ve tevsik zorunluluğu kapsamında olmayanlarla yapacakları, 7.000.TL’yi aşan tutardaki her türlü tahsilat ve ödemelerini aracı finansal kurumlar kanalıyla yapmaları ve bu tahsilat ve ödemeleri söz konusu kurumlarca düzenlenen belgeler ile tevsik etmeleri zorunludur, hükümlerini haizdir.
Davacı ticari faaliyet gösteriyor olması nedeniyle 7.000.TL’yi aşan işlemlerini finansal kurumlar aracılığıyla yerine getirmek mecburiyetindedir. Oysa davacıya davacıya davalı tarafından finansal kurumlar aracılığıyla gönderilmiş 10.000.TL tutarında herhangi bir bedele ilişkin dekont dosyaya sunulmamıştır. Bu haliyle davalının davacıya herhangi bir bedel ödünç verdiği ispatlanamamıştır. Bu nedenle takibe konu bono ve icra takibinin iptali gerekmiştir.
Davalının kötüniyeti ispatlanamadığından kötüniyet tazminatının reddi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE, … 5. İcra müdürlüğünün 2015/4481E sayılı dosyası ile ve bu dosyaya konu 26/12/2013 keşide tarihli, 26/06/2014 vadeli Satı Altundağ lehtarlı, … keşideli bono ve takibin iptaline, (… z olmuştur) davacının bu bono nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, tarafların tazminat taleplerinin reddine,
2-Harçlar kanunu gereğince dava değeri üzerinden alınması gereken toplam 2.644,59-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 661,15-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 1.983,44-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (madde-13 Üçüncü Kısım) göre hesaplanan 5.807,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan; 59,30-TL Başvuru Harcı, 661,15-TL Peşin/nisbi Harcı, 41,70-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 762,15TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
-HUAK 18A/13 maddesi ile HUAK yönetmeliği 26/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinden sayılan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk giderinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde…Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/06/2022

Katip …

Hakim …

BU BELGE, GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞTIR