Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/601 E. 2022/583 K. 13.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. …6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/601 Esas – 2022/583
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
ESAS NO : 2021/601 Esas
KARAR NO : 2022/583

HAKİM : …
KATİP :….

DAVACI ….
DAVALI : …

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 19/10/2021
KARAR TARİHİ : 13/09/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 10/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı genel müdürlüğün hizmet personeli alımı işinin 2014-2020 yılları arasında imzalanan sözleşmeler ile davalılar tarafından üstlenildiği, söz konusu yıllarda davalı şirketlerin işçisi olarak çalışan … ‘ın davacı genel müdürlük aleyhine talepte bulunmaları üzerine, kendilerine 6552 sayılı 6552 sayılı Kanun hükümleri doğrultusunda kıdem tazminatı ödendiği, bu kanun hükümleri doğrultusunda kıdem tazminatı ödenmiş olmasının sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı, dava dışı işçi … için 19.357,99-TL, … için 14.691,33-TL ve … için 16.339,71-TL olmak üzere toplam 50.389,03-TL ödendiği belirtilerek, yapılan ödeme miktarının gösterilen miktarlar üzerinden davalı şirketlerden ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Usulüne uygun tebligata rağmen cevap dilekçesi sunulmadığı görülmüştür.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, taraflar arasında imzalanan hizmet alımına dair sözleşme uyarınca dava dışı işçlere yapılan işçilik alacağına ilişkin ödemenin davalı şirketlerden rücuen tazmini istemine ilişkindir.
Dava dışı işçilerin Uyap üzerinden hizmet dökümü alınmış ve dosya arasına konulmuştur.
Dosyanın iş ve güvenlik uzmanı bilirkişiye tevdii ile tarafların beyanlarını karşılar Mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık çerçevesinde var ise dava tarihi itibariyle davacı alacağını tespit eder rapor tanzim edilmesi istenilmiş gelen bilirkişi raporu dosyamız arasına alınmıştır.
30/07/2022 tarihli Bilirkişi Raporunda Özetle;

Sıra
İhale Alan Şirket



Toplu Sorumluluk Miktarı
Davadaki talep
TAlep ile Hesaplanan arasındaki
1
… Akaryakıt İnşaat Hay. Ür. Nak. Gıda Day. Tük. Zir. Orm. Ür.
1.151,02
1.552,85
286,00
2.989,87
3.040,00
50,13
2

3.472,07
2.819,86
2.747,10
9.039,03
9.176,00
132,97
3
… Nak. Temz. İnş. Tar. Hayv. San Ve Tic. Ltd. Şti.
7.220,01
5.863,75
5.712,46
18.796,22
19.201,60
405,38
4
…Mermer İnş. Nak. Turz. Pet. Ürn ve Mod. Araç Dorse ve Damper Kasa Ürt. Tic. Ve San. Ltd. Şti.
4.042,82
3.283,39
3.198,68
10.524,89
9.904,00
620,89
5
… Orman Ürünleri Nakliyat Gıda Tekstil Besicilik Tarımı İnşaat Petrol Turizm Sanayi ve Tic. Ltd. Şti.
3.472,07
2.819,86
2.747,10
9.039,03
9.067,43
28,40

TOPLAM
19.357,99
16.339,71
14.691,33
50.389,03
50.389,03

olduğu belirtilmiştir.
11.09.2014 gün ve 29116 sayılı mükerrer Resmi Gazetede yayımlanan 6552 sayılı Kanun’un 8.maddesi ile bazı kamu kurum ve kuruluşlarında çalışanların kıdem tazminatını düzenleyen 4857 sayılı İş Kanunu’nun 112.maddesinde; “…4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 62 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi kapsamında alt işverenler tarafından çalıştırılan işçilerin kıdem tazminatları;
a) Alt işverenlerinin değişip değişmediğine bakılmaksızın aralıksız olarak aynı kamu kurum veya kuruluşuna ait işyerlerinde çalışmış olanların bu şekilde çalışmış oldukları sürelere ilişkin kıdem tazminatına esas hizmet süreleri, aynı kamu kurum veya kuruluşuna ait işyerlerinde geçen toplam çalışma süreleri esas alınarak tespit olunur. Bunlardan son alt işverenleri ile yapılmış olan iş sözleşmeleri 1475 sayılı İş Kanununun 14 üncü maddesine göre kıdem tazminatı ödenmesini gerektirecek şekilde sona ermiş olanların kıdem tazminatları ilgili kamu kurum veya kuruluşları tarafından,
b) Aynı alt işveren tarafından ve aynı iş sözleşmesi çerçevesinde farklı kamu kurum veya kuruluşlarında çalıştırılmış olan işçilerden iş sözleşmeleri 1475 sayılı İş Kanununun 14 üncü maddesine göre kıdem tazminatı ödenmesini gerektirecek şekilde sona ermiş olanlara, 4734 sayılı Kanunun 62 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi kapsamında farklı kamu kurum ve kuruluşuna ait işyerlerinde geçen hizmet sürelerinin toplamı esas alınarak çalıştırıldığı son kamu kurum veya kuruluşu tarafından, işçinin banka hesabına yatırılmak suretiyle ödenir…” şeklinde düzenleme yapılmıştır.

4857 sayılı İş Kanunu’nun 2/6. maddesinde, “Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur.” hükmü bulunmaktadır. Dava konusu olayda da davacı ile davalı arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi mevcut olup, davacı asıl işveren, alt işverenlerin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak İş Kanunu’ndan kaynaklanan yükümlülükler nedeniyle, alt işverenlerle birlikte müteselsilen sorumludur. Burada kanundan kaynaklanan bir teselsül hali söz konusu olup, asıl ve alt işverenler, dava dışı işçiye karşı müteselsilen sorumludurlar. Asıl ve alt işveren arasındaki ilişkide Borçlar Kanunu ve sözleşme hukuku esas alınacağından, uyuşmazlığın taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine göre çözümlenmesi gereklidir.

Alacaklıya karşı müteselsilen sorumlu olan borçlular, kendi aralarındaki iç ilişkide, bu husustaki nihai sorumluluğun hangi tarafa ait olduğu konusunda bir anlaşma yapabilirler. Nitekim 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 167.maddesinde düzenlenen, “Aksi kararlaştırılmadıkça veya borçlular arasındaki hukuki ilişkinin niteliğinden anlaşılmadıkça, borçlulardan her biri, alacaklıya yapılan ifadan, birbirlerine karşı eşit paylarla sorumludurlar. Kendisine düşen paydan fazla ifada bulunan borçlunun, ödediği fazla miktarı diğer borçlulardan isteme hakkı vardır.” şeklindeki hükümde de, müteselsil borçlulardan her birinin alacaklıya yapılan ifadan birbirlerine karşı genel olarak eşit paylarla sorumlu oldukları, ancak bunun aksinin kararlaştırılabileceği de açıkça belirtilmiştir. Somut olayda, taraflar arasında akdedilen sözleşme ve eklerinde sorumluluğun yükleniciye ait olduğuna ilişkin açık hüküm bulunmaktadır.
YARGITAY 23. Hukuk Dairesi’nin 2019/1781 Esas, 2020/2747 Karar sayılı ilamı; “İşçiye ödenen kıdem tazminatı iş sözleşmesinin feshedildiği tarihteki giydirilmiş ücret üzerinden hesaplanmakta olup bu kıdem tazminatının tamamından işçiyi çalıştırdıkları dönemle orantılı olarak yükleniciler işverene karşı sorumludurlar. Yıllık izinler kullanılmadığı taktirde iş sözleşmesinin feshi ile ücrete dönüşmektedir. Sözleşmeyi feshedenin son yüklenici olduğu ve yıllık izinlerinde bu fesih ile ücrete dönüştüğü gözönüne alındığında yıllık izin ücretinden son yüklenici sorumlu olacaktır. İhbar tazminatından son işveren sorumludur. Bunların dışında hafta tatil ücreti, ücret alacağı, fazla mesai ücreti gibi işçiye ödenen tazminatlardan yükleniciler işverene karşı işçiyi çalıştırdıkları dönemle sınırlı olarak sorumlu olacaklardır.” şeklindedir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının hizmet alım işi için davalılar ile sözleşme imzaladığı, dava dışı işçilerin hizmet alımına ilişkin davalı şirketler nezdinde belirli bir dönem içinde çalıştığı görülmüştür. Alınan bilirkişi raporu denetime elverişli, usul ve yasaya uygun olduğundan hükme esas alınmıştır. Yukarıda açıklanan nedenlerle, taraflar arasında akdedilen sözleşmede işçilik ödemesi bakımından alt işverenin sorumluluğu konusunda açık hüküm bulunduğu, davalıların işçinin çalıştığı dönemler sınırlı olmak üzere tam sorumluluğunun bulunduğu, davacının dava dilekçesindeki talepleriyle de bağlı kalınarak davanın kısmen kabulüne, asıl alacağa ödeme tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
-2.989,87-TL’nin 24/06/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı ……. Limited Şirketi’nden,
-9.039,03-TL’nin 24/06/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı …’dan,
-18.796,22-TL’nin 24/06/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı …….AŞ.’den,
-9.904-TL’nin 24/06/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı…… Limited Şirketi’nden,
-9.039,03-TL’nin 24/06/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı ……. Limited Şirketi’nden tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
-Harçlar kanunu gereğince kabul edilen değer üzerinden alınması gereken toplam 3.399,66-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 860,52-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 2.539,14-TL harcın; 152,54-TL’sinin ……. Limited Şirketi’den, 461,17-TL’sinin …’den, 958,97-TL’sinin …….AŞ’den, 505,30-TL’sinin…… Limited Şirketi’den, 461,17-TL’sinin ……. Limited Şirketi’den, alınarak hazineye irad kaydına.
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T’ye göre hesaplanan 7.962,90-TL nisbi vekalet ücretinin; 478,38-TL’sinin ……. Limited Şirketi’den, 1.446,24-TL’sinin …’den, 3.007,39-TL’sinin …….AŞ’den, 1.584,64-TL’sinin…… Limited Şirketi’den, 1.446,24-TL’sinin ……. Limited Şirketi’den, alınarak kendisini vekil ile temsil ettiren davacıya verilmesine.
4-Davalı … … AŞ. kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre vekalet ücreti red edilen miktarı geçemeyeceğinden 1.070,88-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ……. AŞ.’ye verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan; 59,30-TL Başvuru Harcı, 860,52-TL Peşin/nisbi Harcı, olmak üzere toplam 919,82TL harcın; 55,26-TL’sinin ……. Limited Şirketi’den, 167,06-TL’sinin …’den, 347,39-TL’sinin …….AŞ’den, 183,05-TL’sinin…… Limited Şirketi’den, 167,06-TL’sinin ……. Limited Şirketi’den, alınarak hazineye irad kaydına.
6-Davacı tarafından yapılan; 2.000,00-TL Bilirkişi ücreti, 278,00-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 2.278,00-TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak 2.230,02-TL lik kısmanın; 133,97-TL’sinin ……. Limited Şirketi’den, 405,02-TL’sinin …’den, 842,22-TL’sinin …….AŞ’den, 443,78-TL’sinin…… Limited Şirketi’den, 405,02-TL’sinin ……. Limited Şirketi’den, alınarak davacıya verilmesine.
7-HUAK 18A/13 maddesi ile HUAK yönetmeliği 26/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinden sayılan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk giderinin; 84,11-TL’sinin ……. Limited Şirketi’den, 254,27-TL’sinin …’den, 528,75-TL’sinin …….AŞ’den, 278,60-TL’sinin…… Limited Şirketi’den, 254,27-TL’sinin ……. Limited Şirketi’den, alınarak hazineye irat kaydına,
8- Fazla yatan gider avansı ile delil avansı var ise 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Adalet Bakanlığı Hukuk Muhakemeleri Gider Avansı Tarifesinin 5.maddesine göre karar kesinleştikten sonra istek halinde ve taraflar hesap numarası bildirilmiş ise iade elektronik ortamda hesaba aktarılmasına, hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak taraflara İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde …Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/09/2022

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza