Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/59 E. 2021/638 K. 20.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/59 Esas
KARAR NO : 2021/638

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. …
DAVALILAR : 1- … – …
VEKİLİ : Av. …
: 2- … – … – …
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 28/01/2021
KARAR TARİHİ : 20/09/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 23.09.2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davacının 2014-2017 yılları arasında aynı zamanda bu dönemde ikamet ettiği… Apartmanının yöneticiliğini yaptığını, dvacının yöneticilik yaptığı bu süreçte binanın müteahhidinin feshedilmesinden dolayı… Apartmanının ruhsatı alınamadığını, …Apartmanı sakinleri yapmış olduğu toplantı sonucunda feshedilen müteahhit davalı … ile ruhsat alımı karşılığında da …’nin vergi ve SGK borcunun ödeneceği konusunda karar aldıklarını, …Apartmanı yöneticisi olan davacı 17/11/2014 tanzim tarihli 100.000TL senetten dolayı davalılara “senedin tanzim tarihi olmasına rağmen ödeme tarihi ve ödeme yeri olmadığı sonradan ödeme yeri ve ödeme tarihi müvekkilin rızası dışı doldurulduğu bu nedenle söz konusu senedin bono zorunlu unsurları taşımadığı ve zamanaşımına uğradığı bu nedenle Ankara 23. İcra Müdürlüğü 2019/3063 esas sayılı icra takibinin iptaline” ve davalı … ile düzenlenen senedin 17/11/2014 tarihli… Apartmanı Yöneticiliği adına yapılan protokol gereği verilen teminat senedi olduğu söz konusu protokol gereği verilen senedin 37.000 TL olan kısmın vergi yapılandırılması borcunun davacı tarafından …’ye ödendiğinin tespitine ve yine verilen senedin, 17/11/2014 tarihli protokol gereği olarak teminat senedi olarak verilmesi nedeniyle protokole göre borç ilişkisinin… Apartmanı Yönetimi tarafından imar barışına başvurunun kabul edilmesi tarihi ile sona erdiğinin kalan borç miktarı nedeniyle davacının ” 17/11/2014 tarihli teminat senedin 37.000TL nin (fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla) protokol gereği vergi yapılandırılması borcunun ödendiğini beyanla 37.000TL ile faiziyle borçlu olmadığının tespitine ve teminat senedinin gereği protokolün imar başvurusu ile sona erdiğinin ve 17/11/2014 tarihli protokol tarihinden imar başvuru-kabul tarihin aralığı için davalı … için protokolde belirtilen 31668 ada 9 parsel için sigorta primi borcundan… Apartmanı Adına borçlu olduğunun tespitine imar başvurusunun kabul tarihinden sonraki… Apartmanı adı için yapılan sigorta prim borçları vergi borçları harç ceza borcu nedeniyle sorumlu olmadığının tespitine ” ve “kambiyo senetlerine özgü takibin iptaline” davalıların haksız ve kötüniyetli olması sebebiyle %20 den aşağı olmamak üzere tazminata karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Davalı asil … cevap dilekçesinde özetle; Müteahhit olduğunu, arsa sahiplerinin kendilerine gelerek ruhsat çıkaramadıklarını kendisinin müteahhit olarak eski ruhsatı yenileyerek inşaatın devam etmesini teklif ettiklerini, yapılacak inşaatın vergi, sigorta , harç ve cezalarından da sorumlu olacaklarını, çıkacak verginin de… Apartmanı adına davacı … tarafından karşılanacağını söylediklerini, karşılıklı anlaşmaya rağmen borçlar ödenmeyince kendisine verilen 100.000,00 TL tutarlı senedi borçlarına karşılık olarak diğer davalı … Develioğluna ciro ettiğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalının 3.kişi olduğunu, davacının diğer davalı aile aralarındaki defileri kendisine karşı ileri süremeyeceğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, bono nedeni ile borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
6102 Sayılı TTK’nın Ticari Davaların Görüleceği Mahkemeler başlıklı 5/1 maddesinde, aksine hüküm bulunmadıkça dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın Asliye Ticaret Mahkemesinin tüm ticari davalara bakmakla görevli olduğu düzenlemesi yer almaktadır.
Türk Ticaret Kanununun 4. maddesinde, bu Kanundan doğan hukuk davalarının ticari dava sayıldığı, aynı Kanunun 5. maddesinin ikinci fıkrasında, bir yerde ticaret mahkemesi varsa asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu Kanunun 4. maddesi hükmünce ticari sayılan davalara ticaret mahkemesinde bakılacağı hususları düzenlenmiştir.
Türk Ticaret Kanununun 3. maddesinde, ”Bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir.” düzenlenmesi getirilmiştir. Bir hukukî işlemin veya fiilin TTK’nın kapsamında kaldığının kabul edilmesi için kanunun amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren hukukî bir işlemin veya fiilin olması gerekir.
Somut olayda; davacı ile davalı … arasındaki akti ve borç ilişkisinin varlığı konusunda bir uyuşmazlık bulunmayıp, davaya konu edilen bono’nun bina yönetimi adına davacı tarafından müteaahit olan davalı …’ye teslim edildiği anlaşılmaktadır.
Davacının tacir sıfatının bulunmadığı gibi, uyuşmazlığın temelinde ticari bir ilişkinin de bulunmadığı, hal böyle olunca uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemeleri tarafından görülüp sonuçlandırılması gerektiği anlaşılmıştır.
Diğer davalı bono’yu elinde bulunduran takip alacaklısı … yönünden yapılan değerlendirmede ise; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 30. maddesinde usul ekonomisi ilkesi düzenlenmiş, hâkimin, yargılamanın makul süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlü olduğu belirtilmiştir. Aynı Kanun’un 57. maddesinde “ihtiyari dava arkadaşlığına” yer verilmiş, 166/4. maddesinde “davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantının varsayılacağı” hükme bağlanmış olmakla, bu davalı yönünden tefrik kararı verilmeksizin dosyanın kül halinde görevsizlik kararı verilerek Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:
1-Mahkememizin görevsizliği nedeni ile HMK nın 114/c ve 115/2 maddeleri gereğince davanın usulden reddine,
2-Tarafların görevsizlik kararı kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulması halinde ise bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde mahkememize müracaatı halinde dava dosyasının görevli ANKARA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine, aksi durumda davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
3-Yargılama giderlerinin HMK’nun 331/2 maddesi gereğince görevli mahkemece nazara alınmasına,
Dair, davacı vekili ile davalı … vekilinin yüzüne karşı diğer davalının yokluğunda, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.20/09/2021

Katip …

Hakim …

Bu belge 5070 sayılı yasa hükümlerine göre Elektronik olarak imzalanmıştır.