Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/587 E. 2021/722 K. 14.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/587 Esas
KARAR NO : 2021/722

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … – … – …
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 12/10/2021
KARAR TARİHİ : 14/10/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 14.10.2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davacı ile davalı şirket arasında asıl işveren-alt işveren sözleşmesi kurulduğunu, borçlu şirketin bünyesinde çalışan dava dışı …’ın işyerinde iş kazası geçirdiğini bu nedenle rapor aldığını ve raporu uzatılmayınca iş akdini feshettiğini, Gebze… mahkemesinin 2017/193 esas 2018/375 karar sayılı dosyası ile dava açıldığını ve kararın çıkıp kesinleştiğini, alacakların müşterek ve müteselsil tahsili ile …’a ödenmesine karar verildiği ve bütün ödemelerin davacı tarafça yapıldığını ancak tazminatın her bir boçluya ancak payı oranında rücu edilebileceğinden bahisle Ankara …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/16138 Esas sayılı takip başlatıldığını, davalının haksız itirazı ile takibin durduğunu ileri sürerek, Ankara …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/16138 esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamını, %20 den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama ve vekalet ücretinin davalı yan üzerinde bırakılmasını istemiştir.
Usul ekonomisi gereğince davalı tarafa dava dilekçesi tebliğ edilmemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, Rucuen tazminatın tahsili amacı ile başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
6100 sayılı yasanın 5. Maddesine göre; Asliye Hukuk ve Asliye Ticaret Mahkemeleri arasındaki iş bölümü ayrımı kaldırılarak görev ilişkisi kurulmuştur. 6102 sayılı TTK’nın 4. maddesine göre; Ticaret Mahkemelerinin görev alanına, her iki tarafın ticaret işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile anılan maddede tahdidi olarak sayılan ihtilaflardan kaynaklanan davalar girmektedir.
Bu noktada , ticari dava ile ticari iş ayrımına dikkat çekmek gerekmektedir, zira, ticari iş kavramı ile ticari dava kavramı birbirinden farklı olmaktadır.
Ticari dava TTK 4. maddede tanımlanmıştır. Madde metninde, ticari iş değil, ticari dava kavramı kullanılmış ve tarifi yapılmıştır. Buna göre, Ticaret Mahkemelerinin görev alanına giren ticari davalar, her iki tarafın tacir olmaları koşulu ile, ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile anılan maddede tahdidi olarak sayılan ihtilaflardan oluşmak durumundadır.
TTK’nın 3.maddesinde ise “Bu kanunda düzenlenen hususlarla, bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir.” düzenlenmesi yer almakta olup, aynı yasanın 19/2 maddesinde ise, “Taraflardan biri için ticari iş niteliğinde olan sözleşmeler kanunda aksine hüküm bulunmadıkça diğeri için de ticari iş sayılır. ” hükmü bulunmaktadır. Dolayısıyla, her ticari dava, ticari iş içermekte ise de, her ticari iş, ticari dava niteliğinde değildir.
Gerçekleşen somut olayda, davalı şirketin tacir olduğu, ancak davacının tacir sıfatının bulunmadığı (Aynı yönde karar için Bkz.Yargıtay …. Hukuk Daire’sinin 18/10/2016 Tarih, 2016/7752 Esas, 2016/9304 Karar sayılı ilamı) ve davanın TTK 4. maddede sayılan mutlak ticari davalardan olmadığı, dolayısıyla mahkememizin görevi alanına girmediği, Asliye Hukuk Mahkemeleri’nin görevli olduğu ve görev hususunun kamu düzenine ilişkin olup re’sen her aşamada dikkate alınması gerektiği anlaşıldığından davanın görev nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:
1-Mahkememizin görevsizliği nedeni ile HMK nın 114/c ve 115/2 maddeleri gereğince davanın usulden reddine,
2-Tarafların görevsizlik kararı kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulması halinde ise bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde mahkememize müracaatı halinde dava dosyasının görevli ANKARA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine, aksi durumda davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
3-Yargılama giderlerinin HMK’nun 331/2 maddesi gereğince görevli mahkemece nazara alınmasına,
Dair, tarafların yokluğunda kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/10/2021

Katip …

Hakim …

Bu belge 5070 sayılı yasa hükümlerine göre Elektronik olarak imzalanmıştır.