Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/573 E. 2022/499 K. 23.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/573 Esas – 2022/499
T.C. TÜRK MİLLETİ ADINA VERİLEN
… GEREKÇELİ KARAR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/573
KARAR NO : 2022/499

BAŞKAN : …
KATİP …

DAVACI …
DAVALI : ….

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraka Yönelik)
DAVA TARİHİ : 05/10/2021
KARAR TARİHİ : 23/06/2022
G. K.YAZILDIĞI TARİH : 08/07/2022

Mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
1.Davacı vekili iddiasında özetle; Müvekkili ile davalının 08/05/2018 tarihinde imzaladığı sözleşme ile davalı tarafın, müvekkilinin işyerine kesimhane için gerekli olan makine ve ekipman imalatı ve montajı işini yapmak üzere anlaştıklarını, anlaşmayla birlikte müvekkilinin kendi adına olan 15/10/2018 keşide tarihli 0002930 seri nolu 250.000 TL bedelli çeki karşı tarafa işin başlangıcında iş karşılığı olarak verdiğini, davalının müvekkil firma ile yapılan anlaşmaya istinaden tek bir çivi bile çakmadan çeki kasıtlı olarak başka bir firmaya verdiğini, sorumluluklarını yerine getirmeden çeki kullandığını, çeki alan dava dışı firma olan Hidro Sistem Ltd.Şti.’nin çekle ilgili olarak ihtiyati haciz kararı alarak, … Batı İcra Dairesi’nin 2018/42311 Esas sayılı dosyasında takibe koyduğunu, davalı şirketçe, müvekkiline ait 500.000 TL bedelli, 20/11/2019 keşide tarihli ve 2931 seri nolu çekin ise … … Müdürlüğü’nün 2019/6130 Es. sayılı dosyası ile takibe konulduğunu, tek bir çivi çakmadan davacıya ait çeki kullanan davalıyla yapılan tüm yazışmalara ve görüşmelere rağmen bir sonuç alınamadığını, davalı firma tarafından müvekkili şirkete kesilen bir fatura olmamasının bu durumu ispatladığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte kesilen bir fatura olsa dahi davalı, malı teslim ettiğini ispatla mükellef olduğunu belirterek, … Batı İcra Dairesi’nde ve … 4. İcra Müdürlüğünde takibe konu çeklerden dolayı müvekkilimizin borcunun bulunmadığının tespitine ve davalının alacağın %40’ı oranında tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı vekili savunmasında özetle; Müvekkilin TTSG’ne bildirdiği adresin “… / …” olduğunu, dosyanın Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu’nun 26/03/2014 tarih ve 141 Karar Numaralı kararına göre yetkili mahkeme olan … Batı Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesini, ihtiyati tedbirin kaldırılmasını, davacı tarafın icra takibi başladığı süreç içerisinde herhangi bir şekilde dava açmadığını, taşınmazlar üzerinde satış işlemi başlatıldıktan sonra menfi tespit davası ile icra takibindeki olası tahsilatın önlenmesi amacıyla iş bu davayı açtığını, dava konusu çeklerle, sözleşme arasındaki bağlantı olmadığını, sözleşme kapsamında verildiğini davacının yazılı delille ispatı gerektiğini belirterek, öncelikle yetkisizlik kararı verilmesini, haksız davanın reddini, davacı borçlu şirketin %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.

3.Tarafların iddia ve savunmaları ile dosyaya sunulan deliller birlikte değerlendirildiğinde;
Dava; Bedelsiz kalan çekten dolayı menfi tespit davasıdır.

Davacı taraf, davalı ile yapılan sözleşme kapsamında avans olarak verilen çeklerin, sözleşme konusu işin yapılmaması sebebi ile bedelsiz kaldığı iddiasıyla çeklerden dolayı borçlu olmadığının tespitini istemiş, davalı ise, çeklerin sözleşme kapsamında verilmediği savunması ile davanın reddini istemiştir. Taraflar arasında, dava konusu çeklerin sözleşme kapsamında verilip verilmediği, bedelsiz kalıp kalmadığı konusunda ihtilaf bulunmaktadır.

Davalı her ne kadar Mahkememizin yetkisiz olduğunu belirtmiş ise de, davacı taraf sözleşmeye dayalı olarak davayı açtığından, sözleşmenin (8.5.) maddesindeki yetki düzenlemesine göre, … Mahkemelerinin yetkili olduğu belirtildiğinden, Mahkememizin davaya bakmaya yetkili olduğu kanaatine varılmıştır.

Davacı taraf, dava konusu çeklerin sözleşme kapsamında verildiğini iddia etmişse de, sözleşmenin ödeme bölümünde bahsi geçen çekler arasında dava konusu çeklerin yer almadığı, davacı tarafın, dava konusu çeklerin sözleşme kapsamında verildiğini ve takibe konu çeklerden dolayı davalıya borçlu olmadığını yazılı ve kesin delillerle ispat edemediği kanaatine varılarak, davanın reddine karar verilmiştir.

HÜKÜM: Açıklanan gerekçeye ve dosya kapsamına göre;
1-Davanın REDDİNE,
2-Tedbir kararı uygulanmadığından davalı tarafın tazminat talebinin reddine,
2- Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının dava dosyasında alınan 12.808,13 TL peşin ve tamamlama harçtan mahsubu ile artan 12.727,43 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Dava sırasında kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına takdir edilen 54.550 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya ödenmesine,
5-HUAK 18A/13 maddesi ile HUAK yönetmeliği 26/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinden sayılan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk giderinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,

6-HMK 333. Maddesi gereğince mahkemece yatırılan avansın kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesine müteakip iadesine,

Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde … Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Başkan …
(E-imzalıdır)
Katip …
(E-imzalıdır)