Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/551 E. 2022/492 K. 21.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/551 Esas – 2022/492
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
ESAS NO : 2021/551 Esas
KARAR NO : 2022/492

HAKİM : …
KATİP : ….

DAVACI :…
DAVALI …
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 23/09/2021
KARAR TARİHİ : 21/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 21/07/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin … İLAÇ LTD. ŞTİ. Firmasının yetkilisi olduğunu ve firmanın iş misyonunun ilaç endüstrisi olduğunu, İcra dosyasına konu, ekte sunulan ödeme dekontlarının açıklamalarında da görüleceği üzere müvekkilinin, sağlık sektöründe ilişkilerinin sağlam olduğu kişilere belirli zamanlar firma bünyesinden karşılanmak üzere EĞİTİM SETİ satın alıp, hediye ettiğini, COVID-19 salgınının olması nedeniyle müvekkilinin eğitim hizmet bedelini yatırdığı hizmetin alınamadığını, hizmet alınamadığından ötürü müvekkilinin ekte yaptığı ödemeleri borçlu şirketten istediğini, ancak borçlu şirketin yatırılan ücretin 1.900,00 TL kısmını iade ettiğini, geri kalan kısmını ise iade etmediğini, Müvekkilinin geri kalan bakiyenin tahsili amacıyla icra takibi başlattığını, borçlu vekili tarafından yetkiye ve dosyanın tüm kapsamına itiraz edildiğini, itirazdan sonra… 9. İcra Dairesi 2021/6580 E. Sayısı ile ödeme emrinin borçluya usulüne tebliğ edildiğini, davalı-borçlunun haksız ve hukuka aykırı olarak tebliğ edilen ödeme emirlerine itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, fazlaya ilişkin her türlü dava ve talep hakları saklı kalmak üzere; davalı borçlunun itirazlarının iptali ile icra takibinin devamına, davalı hakkında icra takibi bedelinin %20’si oranında icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleriyle vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili beyan dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, kurulduğu günden bu yana cinsel sağlık bilimine hizmet eden uzmanların gerek bilgi ve birikimlerini arttırmak, gerekse pratik tedavi süreçlerinde danışanı/hastası ile daha etkin bir iletişim içine girebilmesi için meslek içi eğitimlerin verildiği kongreler düzenlediğini, bu kapsamda 5. Cinsel Sağlık Kongresinin de 26-29 Mart 2020 tarihleri arasında Antalya’da düzenlenmesine karar verildiğini ve gerek İnternet sitesi üzerinden gerekse sosyal medya hesabından kongrenin yapılacağı il, kayıt ücret ve kongrenin kapsamının açıklandığını, davacı tarafın da sponsor olduğu doktorların kongreye katılması için kayıt ücretlerini ödeyerek bu doktorlar adına kayıt yaptırdığını, fakat Corona virüs adıyla bilinen solunum yolu bulaşıcı hastalığının Dünya Sağlık Örgütü tarafından “Pandemi” olarak ilan edilmesiyle birlikte ülkemizin de dâhil olduğu birçok ülkede virüsün yayılmasını engellemek ve bulaşma hızını kontrol altına almak amacıyla birçok kısıtlama ve yasak getirildiğini, dünya geneline yayılan salgınının Türkiye’deki ilk tespit edilen COVID-19 vakasının Sağlık Bakanlığı tarafından 11 Mart 2020 günü açıklanmasıyla sosyal, ekonomik, siyasi, iktisadi, idari, hukuki, askeri, dini ve kültürel alanlarda birçok önemli etkilere ve sonuçlara neden olan radikal kararlar alındığını ve birçok alanda yasaklar getirildiğini, bu yasaklardan bir tanesinin de tüm ulusal ve uluslararası kongrelerin iptal edilerek ileri bir tarihe ertelenmesi olduğunu,müvekkili şirketin, 12 Mart 2020 tarihinde Cumhurbaşkanlığınca açıklanan bu yasaklar nedeniyle 26-29 Mart 2020 tarihinde yapılması planlanan kongreyi 12-15 Kasım 2020 tarihine ertelemek zorunda kaldığını, 12-15 Kasım 2020 tarihinde ise artan vaka sayısı ve salgın koşullarının yaşanan ağır tablo nedeniyle yine Cumhurbaşkanlığı kararıyla tüm kongrelerin yapılması yasaklandığından bu kez kongrenin 1-4 Nisan 2021 tarihine ertelendiğini, buna ilişkin duyuruların tüm katılımcılara gerek sosyal medya gerekse İnternet sitesi üzerinden ekli duyurular ile açıklandığını, nihayetinde 1-4 Nisan 2021 tarihinde 5. Cinsel Sağlık Kongresi Antalya- Amara … Otel isimli Otel’de yapıldığını, 1-4 Nisan 2021 tarihleri arasında yapılan kongre sona erdikten sonra davacı tarafın kongreye sponsor olduğu doktorlardan sadece… ‘ın kongreye katıldığını belirtilerek diğer iki doktor için ödediği katılım ücretinin iadesini talep ettiğini, ancak müvekkili şirket çalışanlarının, iade talebinin kongre sona erdikten sonra yapılması nedeniyle bu talebe olumsuz yanıt verdiklerini, davacı tarafın adlarına kongre kayıt ücretini ödediği doktorlardan kongreye katılmayan DR. N… için ödediği tutarın kongre tamamlandıktan sonra talep ettiğini tarafça ispatlanması gerektiğini, davacının iade talebinin yasal herhangi bir dayanağı bulunmadığını, davacının kongre sona erdikten sonra hizmet alamadığı gerekçesiyle iade talebinde bulunmasının ise kabul edilebilir bir durum olmadığını, iade ve iptal taleplerinin kongre yapılmadan makul bir süre önce gerekçesiyle birlikte yazılı olarak bildirilmesinin hukuki bir zorunluluk olduğunu, fakat somut olayda davacı tarafın iade talebinin kongre sona erdikten sonra ve haklı bir gerekçe olmaksızın whatsapp üzerinden bildirdiğinden iade talebinin yerine getirilemediğini, çünkü müvekkil şirketin sınırlı sayıda kontenjanı bulunan kongre için kayıt ücretini ödeyen katılımcıların başvurusunu aldıktan sonra yoğun bir çalışmaya girerek, geniş kapsamlı bir hizmet verdiğini, müvekkilinin, katılımcı sayısına göre 3 gün 4 gece süren eğitimler nedeniyle konaklama, ulaşım, yemek ve sayıları yaklaşık 25 ile 30 arasında değişen Türkiye’nin farklı üniversitelerinden gelen akademik unvana sahip eğitmenler ile anlaşmalar yaptığını ve ortaya çıkan bu maliyetin de katılımcılardan aldığı ücretler ile sağlandığını, dolayısıyla davacının kongre sona erdikten sonra sponsor olduğu doktorlardan ikisinin kongreye katılmadığını, hizmet almadığını belirterek iade talebinde bulunmasının kabul edilemez olduğunu, davanın aktif husumet yokluğundan reddine, haksız ve yersiz davanın esastan reddine, %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatının davacıdan tahsiline, masraf ve avukatlık ücretinin de davacıya yükletilmesine karar verilmesini, talep etmişlerdir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, davacının taraflar arasında akdedilen sözleşme uyarınca sözleşmeye konu hizmetin kısmen alınmadığından bahisle yapıldığı iddia edilen bedelden bakiye alacağın tazmini için başlatılan takipte davalının yaptığı itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Ankara 9. İcra Dairesinin 2021/6580 esas sayılı dosyasının gönderilmesi istenilmiştir. Yazı cevabı dosyamız arasına alınmıştır.
Dosyanın mali müşavir bilirkişiye tevdii ile, defterler incelenmek suretiyle var ise takip tarihi itibariyle davacı alacağının tespitinin yapılması istenilmiş gelen bilirkişi raporu dosyamız arasına alınmıştır.
08/04/2022 Tarihli Bilirkişi Raporunda Özetle; davalı yan tarafından incelemeye sunulan 2019, 2020, 2021 yıllarına ait ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden; sahibi lehine delil vasfının bulunduğu, davalı şirket tarafından düzenlenen kongreye katılımcı göndermek üzere davacı yanın 5.10.2019 tarihinde “… ” açıklamalı 1.400,00- TL tutarlı, 09.03.2020 tarihinde “… ” açıklamalı 3.800,00-TL tutarlı olmak üzere toplam 5.200,00 TL davalı şirket hesabına ödeme yaptığı, 1-4 Nisan 2021 tarihleri arasında yapılan kongre sona erdikten sonra davacı tarafın davalı şirketten, kongreye sponsor olduğu doktorlardan sadece Bade ILGIN’ın kongreye katıldığını belirtilerek diğer iki doktor için ödediği katılım ücretinin iadesini talep ettiği, taraflar arasındaki Whatsapp yazışmalarından anlaşıldığı, davacı yan vekilinin dava dilekçesinde kabulüyle davalı yan tarafından davacı yana yalnızca 1.900,00 TL’nin iadesinin gerçekleştirildiği, davacı tarafın adlarına kongre kayıt ücretini ödediği doktorlardan kongreye katılmayan DR … için ödediği tutarın kongre tarihinden önce talep ettiğine ilişkin dosya kapsamından herhangi bir tespit yapılamadığı, Davalı yanın incelenen ticari defterlerinde davalı yan ile borç/alacak bakiyesinin bulunmadığı, görüş ve kanaatine varılmıştır.
2004 sayılı İİK 67. Maddesinde; takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebileceği, bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlunun; takibinde haksız ve kötü niyetli olduğu görülürse alacaklının; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edileceği hüküm altına alınmıştır. İş bu davanın süresinde açıldığı görülmüştür.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan tüm deliller ve alınan bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı, davalı ile akdedilen sözleşme uyarınca fazladan ödendiği iddia edilen bedelin tahsili için başlattığı icra takibine davalının yaptığı itirazının iptali istemiyle eldeki davayı açmıştır. Davalı borçlunun takip dosyasında borca ve ferilerine itiraz ettiği görülmüştür. Taraflar arasında 5. Cinsel Sağlık Kongresi kapsamında sözleşme akdedildiği hususunda ihtilaf bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, sözleme kapsamında iki doktorun hizmet almadığı iddiasıyla davalıya ödenen bedelin iade isteminin yerinde olup olmadığı hususlarından kaynaklanmaktadır. Somut olayımızda davaya ve takibe dayanak hizmetin ifa edildiği, kongrenin yapıldığı, taraf beyanları ve davalı defterleri içeriğinden görüldüğü, davacının sözleşmeye yönelik bir itirazda bulunmadığı, dava dışı Dr. Nilsem Eraslan ve Dr. Bülent Şimşek’in kongreye katılmayacağına ilişkin davalı tarafa herhangi bir bildirimde bulunmadığı, bu haliyle hizmeti sunma ediminin davalı tarafından gerçekleştirildiği, davacı vekilinin 21/06/2022 tarihindeki iddialarının iddianın genişletilmesi yasağı kapsamında olduğu, anlaşıldığından tarafların arasındaki hukuki ilişkinin varlığı ve hizmetin ifa edildiği, davalı tarafından ispat edilmiştir. Davacının kongre tarihinden önce sözleşmeden dönmeye dair bilgi/belge ibraz etmediği anlaşıldığından davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 14,99-TL eksik harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 3.847,44-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Arabuluculuk ücreti olarak suç üstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6- Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, dava konusu miktarı itibariyle kesin olmak üzere karar verildi. 21/06/2022

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza