Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/539 E. 2022/63 K. 24.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/539 Esas
KARAR NO : 2022/63

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …

DAVALILAR : 1- … – …
2- … – …
3- … – …
…, ….
DAVA : Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/09/2021
KARAR TARİHİ : 24/01/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 24/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile Müvekkili … ile davalı … Grup Oto Gayrimenkul Turz. Taah.İç ve Dış Tic ltd Şti ile aralarında varılan anlaşma uyarınca kendileri tarafından yapılacak iş(Muhtelif Dolap yapımı) karşılığında adına daire devrini taahhüt eden 23.10.2017 tarihli bir sözleşmeye imza attığını, fakat ilerleyen zamanlarda ilgili şirketin müvekkilinin adına devri yapılacağını taahhüt ettiği dairenin 3. bir şahsa satıldığını öğrendiğini, müvekkilinin davalılarla yaptığı görüşmelerde emeğinin ve kullandığı malzelerin karşılığı olan daire ya da bedeli talep ettiğinde, davalılar tarafından tehdide uğradığını bu nedenle aldatıldığını/dolandırıldığını anladığını, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na davalılar hakkında dolandırıcılık suçundan şikayette bulunduğunu, ancak savcılık 2019/206412 soruşturma numaralı dosyada uyuşmazlığın hukuki ihtilaf olduğundan bahisle kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildiğini , müvekkilinin, sözleşmede belirlenen yükümlülüklerini yerine getirmiş ve işi ilgili firmaya teslim etmiş olduğunu, lakin ilgili şirketin, işin tamamlanması aşamasında sözleşme bedeli olarak belirlenen daireyi 3. kişiye satıp tapuda devretmiş olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile, haklı davanın kabulü ile, 23.10.2017 tarihli sözleşmede müvekkiline taahhüt edilen taşınmazın, tapudan iptali ve müvekkili adına tapuya kayıt ve tescilinin yapılmasına, tapu iptali ve tescil yönündeki talep uygun görülmez ise, davaya konu satış vaadi sözleşmesindeki taşınmazın, rayiç bedel üzerinden değerinin tespit edilerek dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte, rayiç bedel belli olmadığı takdirde satış bedelinin satış vaadi sözleşmesinin düzenlenme tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte günümüz değerine güncellenerek ve değiştirilerek müvekkil tarafından yapılan tüm dairenin bedeline karşılık gelen tüm masraf/hizmet alacaklarının tespiti ile davalılardan alınarak müvekkilime verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin haksız davalılara yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.

DELİLLER
-23.10.2017 Tarihli iş sözleşmesi başlıklı belge fotokopisi
-Tapu Kayıt örnekleri
-Vergi Dairesi cevabi yazıları
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava; taraflar arasındaki eser sözleşmesi kapsamında ödenmeyen iş bedeli iddiasına dayalı Tapu iptal-Tescil olmadığı takdirde rayiç bedelin tahsiline ilişkindir.
6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesinde ticari davalar tanımlanmış ve sayılmıştır. Bu maddeye göre “her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları”, “ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleri” ve “tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın aynı maddenin (a),(b),(c),(d),(e) ve (f) bentlerinde sayılan davalar ticari dava sayılır. Bu maddeye göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için ya tarafların her ikisinin tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğması, ya ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi olması, ya da açılan davanın maddede 6 bent halinde sayılan davalardan olması gerekir. Taraflardan biri tacir değilse veya tacir olmasına rağmen uyuşmazlığın ticari işletmeyle ilgisi yoksa ticari davanın varlığından söz edilemez.
Yukarıda açıklanan yasal mevzuat ışığında gerçekleşen somut olay değerlendirildiğinde
Davacı vekilince, taraflar arasındaki Eser sözleşmesi gereğince ödenmediği ileri sürülen bedele karşılık verilmesi vaat edilen taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tescili için dava açıldığı anlaşılmakta ise de, davacı vekilince 29.11.2021 tarihli celsedeki beyan içeriği ve Vergi Daire başkanlığına ait 25.11.2021tarihli yazı cevabı ekinde yer alan gelir durumunu gösterir belgelerden anlaşıldığı üzere, davacının tacir sıfatının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Buna göre, davacının tacir sıfatı taşımadığı, dava konusu işin eser sözleşmesinden kaynaklandığı anlaşılmakta ise de; sözleşme konususun ticaret kanununda özel olarak düzenlenen sözleşmelerden olmadığı buna göre 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesi hükmünce davayı ticari dava saymak ve Asliye Ticaret Mahkemesini görevli kabul etmenin mümkün bulunmadığı anlaşılmıştır.
Davanın konusu ve tarafların sıfatına göre, görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi olup, göreve ilişkin hususların kamu düzeninden sayılıp, re’sen gözetilmesi gerektiği anlaşılmakla, mahkememizin görevsizliğine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeni ile HMK nın 114/c ve 115/2 maddeleri gereğince davanın usulden reddine,
2-Tarafların görevsizlik kararı kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulması halinde ise bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde mahkememize müracaatı halinde dava dosyasının görevli ANKARA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine, aksi durumda davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
3-Yargılama giderlerinin HMK’nun 331/2 maddesi gereğince görevli mahkemece nazara alınmasına,
Dair davacı vekilinin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 24/01/2022

Katip …

Hakim …

BU BELGE, GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞTIR