Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/530 E. 2023/442 K. 13.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
ESAS NO : 2021/530 Esas
KARAR NO : 2023/442

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …

VEKİLLERİ : Av. …
Av. … – …
DAVALILAR : 1- … – … …
2- … – … …
3- … – … ….
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 14/09/2021
KARAR TARİHİ : 13/06/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 12/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, … vergi numaralı 11482 ticaret sicil numaralı…İleri Tıp Tek. Tur. Dış Tic. Paz. (Manyetik Sağlık Gereçleri Dış. Tic. Tur. Paz.) Ltd Şti.nin diğer davalılar ile birlikte hissedarı ve şirket müdürü olarak bulunduğunu, bu şirkette, 22 Haziran 1995 tarihinden 20 Aralık 2004 tarihine kadar ve 24 Kasım 2005 tarihinden 16 haziran 2014 tarihine kadar davalılardan … ve … ile birlikte şirket müdürlüğü yaptığını, bu sürenin tamamında da, davalılarla limited şirket ortağı olarak bulunduğunu, davalı şirketin bu dönemlere ait yönetiminin esas itibari ile … ve …nın hakimiyetinde geçtiğini, Şirketin 2005 tarihinden itibaren gerek SGK gerekse Vergi Dairesinden tahakkuk etmiş borçlarını bugüne kadar hiçbir şekilde ödemediklerini, Şirketin de halen atıl durumda tuttuklarını, bu geçen süre zarfında birikmiş borçların ödenebilmesi için devletin çeşitli zamanlarda faiz affı ve taksit imkanı tanımasına rağmen, davalılar kısmen bu yasalardan yararlanmak için başvurmuş olsalar bile, ya yasanın icabı olan taksitleri ödemedikleri ya da bu yasalardan yararlanmaktan vazgeçtiklerine dair dilekçe dahi vermediklerini, davalıların son üç yıl içerisinde de, öncelikle 7143 sayılı yasadan daha sonra da 7256 sayılı yasadan yararlanmak için tam olarak herhangi bir girişimde bulunmadıkları ve yasaların tanıdığı imkanlardan yararlanmadıklarını, buna mukabil müvekkil söz konusu yasalardan yararlanmak için eski ortak ve müdür sıfatıyla başvuruda bulunduğunu, gerekli indirimleri ve ödeme planlarını aldıktan sonra davalılara ihtarname gönderdiğini, ancak kendilerinden herhangi bir cevap gelmediğini, müvekkilinin kendisinin şahsen ve zaman dilimi olarak sorumlu olduğu dönemlere ilişkin şirket borçlarını indirimli olarak ödediğini, ödemeler ilgili makbuzlar ile çekilen ihtarnamelerin sunulduğunu, müvekkilinin bu ödemelerine karşılık davalı şirkete ve hisseleri oranında gerçek şahıs davalılara karşı yasal süresi içerisinde rücu ve alacak talep hakkının bulunduğunun tartışmasız olduğunu, davalılardan bugüne karşı herhangi bir ödeme gelmediği için işbu davayı açmak ve şirket borçlarının rücuen tazminini talep etmek gerektiğini, 7143 sayılı yasaya istinaden yapılandırmada ödenen toplam 268.138,88 TL.nin ödeme günlerinden itibaren hesaplanacak faizi ile beraber, davalı … (Manyetik) Ltd. Şti.nden borcun tamamının, gerçek şahıs davalılardan hisseleri oranında müştereken ve müteselsilen tahsiline,7256 sayılı yasaya İstinaden yapılandırmada ödenen toplam 11.387,97 TL’nin ödeme günlerinden itibaren hesaplanacak faizi ile beraber, davalı … (Manyetik) Ltd. Şti.nden borcun tamamının, gerçek şahıs davalılardan hisseleri oranında müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Usulüne uygun tebligata rağmen davalı taraf cevap dilekçesi sunmamıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava; davacı tarafından davalılar ile birlikte ortak oldukları davalı şirkete ait SGK, Vergi vb. borçlarını ödediğinden bahisle, limited şirketin kamu borcunu ödeyen ortağın, davalı şirketten ödenen bedelin tamamını, payına düşen kısmı aşan miktarın diğer ortaklardan payları oranında, rücuen tahsili istemine ilişkindir.

Davalı şirketin kuruluşundan günümüze kadar yetkililerini ve pay durumunu gösterir ticaret sicil kayıtlarının ilgili ticaret sicil müdürlüğünden istenilmesine karar verilmiş gelen cevabi yazı dosyamız arasına alınmıştır.
Ankara Ankara Ticaret Odasına, Vergi Dairesine ve SGK’ya müzekkere yazılarak davacı tarafından yapılan ödemelere yönelik bilgi ve belgelerin gönderilmesi ayrıca var ise davacı tarafından yapılan ödemenin davalı …(Manyetik ) Limited Şirketi’nin toplam borcuna yönelik mi davacı hissesine düşen borç olduğuna mı yönelik Mahkememize bilgi verilmesi istenilmiş gelen müzekkere cevabı dosyamız arasına alınmıştır.
Davacının iddialarını karşılar, Mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık çerçevesinde davalı Şirket nezdinde defterlerin bulunduğu adreste yerinde inceleme yapmak suretiyle takdiri Mahkememize ait olmak üzere var ise davacı alacağını tespit eder rapor tanzim edilmesi istenilmiş gelen bilirkişi raporu dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişi ek raporunda özetle; Gerek davalı …’nin (Eski unvanı…İleri Tıp Tek. Tur. Dış Tic. Paz. Limited Şirketi) adresinde bulunamaması ve gerekse diğer davalılara ulaşılamamış olunması dolayısı ile defter kayıtlarının incelenemediği, dosyaya kazandırılan bilgi ve belgeler dikkate alındığında; davacı … tarafından hissesine düşen pay olarak yapılandırma talebinde bulunmuş olmasına karşılık gelen bilgi ve belgelerden borcun tamamının yapılandırıldığı ve ödendiği, dolayısı ile 291.747,56 TL. asıl şirket borcunun tamamına karşılık ödemelerin yapıldığının görüldüğü, davacı … tarafından ödenen 291.747,56 TL.lik asıl şirket borcunun tamamından davalı …’nin (Eski unvanı…İleri Tıp Tek. Tur. Dış Tic. Paz. Limited Şirketi) ödemesinden yükümlü olduğu, %17 hisse ile ortak …’nun 2003 yılından 2014 yılına kadar, – %8 hisse ile Ortak …’nın 2014 yılına kadar, %11 hisse ile 2014 yılına kadar, bu tarihten sonra %100 hisse ile ortak …’nın, %4 hisse ile Ortak …’ın 2003 yılından 2014 yılına kadar, şirket borçlarından hisseleri nispetinde sorumlu oldukları, Ortak …’nun %17 hisse karşılığı 49.597,-TL., ortak …’nın %68 hisse karşılığı 198.388,- TL.,ortak …’nın %11 hisse karşılığı 32.092,-TL., ortak …’ın %44 hisse karşılığı 11.670,-TL. olmak üzere toplam 291.747,- TL’nin hisse oranlarında karşılanması gerektiği, netice ve kanaatine varılmıştır.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 10. maddesinde, şirketin tahakkuk etmiş vergi borçlarının ödenmesinden kanuni temsilcilerin sorumlu olduğu, bu ödevin yerine getirilmemesi halinde borcun kanuni temsilcilerin mal varlığından tahsil edileceği, bu durumda kanuni temsilcinin asıl vergi yükümlüsü olan şirkete rücu hakkının bulunduğu düzenlemesi yer almaktadır.
6183 sayılı Kanun’un 35. maddesinde, limited şirketin kamuya olan borçlarının şirketten tahsil edilememesi veya tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması hallerinde, bu borçtan şirket ortaklarının hisse oranlarına göre doğrudan ve müteselsil sorumlu olacakları; aynı kanunun Mükerrer 35. maddesinde ise aynı koşulların varlığı halinde kamu borcunun kanuni temsilcilerin kişisel mal varlığından tahsil edileceği, kamu alacağı kendisinden tahsil olunan kanuni temsilcinin yaptığı ödemeyi tüzel kişiliğe rücu edebileceği hükmü yer almaktadır.
Kamu alacağı olan vergi borcunun limited şirketten tahsil edilememesi veya tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması halinde, 6183 sayılı Kanun’un 35. ve Mükerrer 35. maddeleri uyarınca şirket kanuni temsilcisi ile şirket ortakları, ortağın kamu alacaklısına sorumlu olduğu sermaye payına isabet eden tutarı üzerinden, TTK’nin 7. maddesi uyarınca kanundan kaynaklanan nedenlerle ilgili kamu idaresine karşı müteselsil borçlu durumundadırlar. Bu durumda, anılan yasal koşulların varlığının kanıtlanması halinde, müteselsil borçlulardan biri tarafından (kendi malvarlığından) yapılan ödeme nedeniyle bu borçlu tarafından 818 sayılı Kanun’un 146 ve 147. maddeleri gereğince, diğer borçlulara rücu imkanı ortaya çıkabilecektir. Ödemenin kanuni temsilci tarafından yapılması halinde ise, 6183 sayılı Kanun’un Mükerrer 35. maddesi ile 818 sayılı BK’nin 147/2. maddesi uyarınca, kanuni temsilcinin öncelikle şirkete rücuda bulunması gerektiği, ancak sonuç alamaması durumunda şirket ortaklarına rücu hakkını kullanabileceği, aksi takdirde ise fiilinin sonuçlarından kişisel olarak sorumlu olacağı açıktır.(Yargıtay 11. HD. 2016/12207 Esas, 2018/771 Karar)

Tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde; 6183 s. AATÜHK 35’nci maddesi uyarınca tarafların ortağı oldukları davalı şirketin bağlı bulunduğu Ankara Ticaret Odasına, vergi dairelerine ve SGK’ya borcu bulunduğu, davalı şirketin yapılan ihtarnamelere rağmen ilgili borcu ödemediği, davacının % 17 hissesi oranında, davalı …’nın %68, davalı …’nın %11 hisseleri oranında sorumluluğunun bulunduğu, ilgili yasal düzenlemeler uyarınca davacının diğer ortaklardan ortaklık payı oranında rücu talebinin mümkün olduğu, davalı şirketin ödenen bedel olan 279.526,85 TL’nin tamamından sorumlu olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle
1-Davanın KABULÜ ile;
279.526,85-TL’nin davalı …’nın 198.388-TL’si ile, davalı …’nın 32.092-TL’si ile sorumluluğu sınırlı olmak üzere davalılardan dava tarihi olan 14/09/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Harçlar kanunu gereğince dava değeri üzerinden alınması gereken toplam 19.094,48-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 4.773,62-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 14.320,86-TL harcın davalılardan müştereken müteselsilen alınarak hazineye irad kaydına, (davalı … 13.551,88-TL, davalı …’dan 2.192,20-TL’si ile sınırlı olmak üzere )
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T’ye göre hesaplanan 42.134,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalılardan müştereken müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, (davalı … 29.903,76-TL, davalı …’dan 4.837,35-TL’si ile sınırlı olmak üzere )
4-Davacı tarafından yapılan; 59,30-TL Başvuru Harcı, 4.773,62-TL Peşin/nisbi Harcı, 1.500,00-TL Bilirkişi ücreti, 706,35-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 7.039,27TL’nin davalılardan müştereken müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, (davalı … 4.995,98-TL, davalı …’dan 815,65-TL’si ile sınırlı olmak üzere )
5-HUAK 18A/13 maddesi ile HUAK yönetmeliği 26/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinden sayılan 1.560,00-TL zorunlu arabuluculuk giderinin davalılardan müştereken müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
-Fazla yatan gider avansı ile delil avansı var ise 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Adalet Bakanlığı Hukuk Muhakemeleri Gider Avansı Tarifesinin 5.maddesine göre karar kesinleştikten sonra istek halinde ve taraflar hesap numarası bildirilmiş ise iade elektronik ortamda hesaba aktarılmasına, hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak taraflara İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/06/2023

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza