Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/472 E. 2022/919 K. 20.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/472 Esas – 2022/919
T.C.
… TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
ESAS NO : 2021/472 Esas
KARAR NO : 2022/919

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 13/08/2021
KARAR TARİHİ : 20/12/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 16/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin diğer faaliyet alanlarının yanı sıra tavuk üretim ve satımıyla da iştigal etmekte olduğunu, davalı ile aralarında bir ticari ilişki bulunduğunu, davalı yanın müvekkili şirketten satın ve teslim almış olduğu emtiaya ilişkin cari hesap alacağını müvekkiline ödememesi üzerine aleyhine … 11. İcra Müdürlüğü’nün 2021/7816 E. sayılı dosyasıyla ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı yanın itirazı üzerine takibin durdurulduğunu belirterek, borçlunun icra takibine itirazının iptaline ve … 11. İcra Müdürlüğü’nün 2021/7816 E. sayılı dosyası ile yapılan takibin, takip konusu 11.289,86 TL alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte devamına, davalı tarafın kötü niyetli olarak itirazda bulunması nedeniyle takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Usulüne uygun tebliğe rağmen davalı taraf cevap dilekçesi sunmamıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, ticari ilişkiye dayalı fatura alacağına ilişkin başlatılan takibe davalının yaptığı itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Davalının tacir olup olmadığına ilişkin bilgi verilmesi için Dışkapı Vergi Dairesine, … Ticaret Sicil Müdürlüğüne müzekkere yazılmış ve gelen cevabi yazılar dosyamız arasına alınmıştır. Müzekkere cevaplarına göre davalının tacir olduğu anlaşılmıştır.
… 11. İcra Dairesi’nin 2021/7816 Esas sayılı dosyasının celbi sağlanmış olup Mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.Takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından fatura dayanak gösterilerek başlatılan takipte davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğu görülmüştür.
Tarafların bağlı bulunduğu Vergi Dairelerine müzekkere yazılarak davaya ve takibe konu faturaların BA-BS formlarının Mahkememize gönderilmesi istenilmiş gelen müzekkere cevapları dosyamız arasına alınmıştır.
Davacı vekiline Hukuk Muhakemeleri Kanununun 222. Maddesi uyarınca ticari defterlerini ibraz etmek üzere süre verilmiş, davacı vekilinin müvekkili şirketin ticari defterlerinin bulunduğu adresi ve irtibat kurulacak kişiyi bildirdiği, davalının usulüne uygun tebliğe rağmen defter ibrazına yönelik beyan dilekçesi sunmadığı görülmüştür.

Dosyanın Mali Müşavir bilirkişiye tevdi ile tarafların ticari defter ve kayıtlarında akdi ilişkinin ne şekilde yer aldığı, ticari defterlerin usulüne uygun tutulup tutulmadığı, ticari defterlerinde uyuşan ve uyuşmayan kayıtların neler olduğu, Vergi Dairesi’nden gelen müzekkere cevapları da değerlendirilerek ve mahkemece yapılan uyuşmazlık tespiti çerçevesinde var ise takip tarihi itibariyle davacı alacağını tespit eder rapor tanzim edilmesi istenilmiş gelen bilirkişi raporu dosyamız arasına alınmıştır.
31/05/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı yan tarafından incelemeye sunulan 2021 yılına ait ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden; sahibi lehine delil vasfının bulunduğu, davacı yanın incelenen defter ve kayıtlarında davalı yandan 11.289,86 TL alacaklı olduğu, tarafların ilgili dönem BA-BS bildirim formlarının tetkikinde davacı yan tarafından tanzim edilen 43 adet toplam 121.905,00 TL (KDV Hariç) bedelli faturanın davalı yan tarafından kabul edildiğinin anlaşıldığı, davacı yanın takip talebinin ise işbu faturalardan davalı yan kısmi ödemelerinin düşülmesi sonucu kalan bakiye olduğu, belirtilmiştir.
2004 sayılı İİK 67. Maddesinde; takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebileceği, bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlunun; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklının; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edileceği hüküm altına alınmıştır. İş bu davanın süresinde açıldığı görülmüştür.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri müddeasını ispata mecburdur. Bu hüküm,“bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır.
İspat yükünü düzenleyen 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 190. maddesine göre;
“(1) İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.
(2) Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.”
6100 sayılı HMK’nın 222.maddesi gereğince usulüne uygun olarak tutulan ticari defter kayıtları sahibi lehine delil teşkil edebileceği gibi, aleyhine de delil teşkil edebilir. Buna göre davacı yan kendi iddiasını ispatlamak için kendi ticari defterlerine dayanmış olmasına rağmen, ticari defterlerindeki kayıtlar kendisi aleyhine delil oluşturacak nitelikte olabilir.
Faturanın, onu teslim alan muhatabı borç altına sokabilmesi için her şeyden evvel borç doğurucu bir hukuki ilişkinin mevcudiyeti ve faturanın da bu ilişki nedeni ile düzenlenmiş olması gerekir ve öncelikle taraflar arasında böyle bir hukuki ilişkinin var olup olmadığının gözönünde tutulması zorunludur.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan tüm deliller ve alınan bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı, davalı ile ticari ilişkiye yönelik alacaklarının tahsili için başlattığı icra takibine davalının yaptığı itirazının iptali istemiyle eldeki davayı açmıştır. Davalı borçlunun takip dosyasında borca ve ferilerine yönelik itirazda bulunduğu görülmüştür. Somut olayımızda davaya ve takibe dayanak hizmetin ifa edildiği davacı defterleri, fatura içeriğinden ve vergi dairesinden gelen BA/BS formlarıyla görüldüğü, davalının ihtaratlı davetiyeye rağmen defter ibrazında bulunmadığı, 7251 sayılı yasanın 23. Maddesi ile değişen HMK 222. Maddesine göre taraflardan birinin defter ibraz etmemesi halinde karşı tarafın usulüne uygun tutulmuş defterlerin lehine delil kabul edileceği anlaşıldığından tarafların arasındaki hukuki ilişkinin varlığı ve hizmetin ifa edildiği, davacı tarafından ispat edilmiştir. Ödemeye yönelik ispat külfeti kendisinde olan davalı/borçlu borcun ödendiğine dair belge ibraz etmemiştir. Sunulan bilirkişi raporunun denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olduğu kanaatiyle söz konusu rapor hükme esas alınmıştır. Davacı tarafından faturaya dayalı başlatılan takipte, takibe konu bedelin davalı tarafından ödenmediği anlaşılmakla, davanın kabulüne, davalının … 11. İcra Müdürlüğü’nün 2021/7816 Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin aynı şartlarla devamına, davalı tarafça yapılan itirazın haksız ve alacak miktarının likid olduğu anlaşılmakla davacının tazminat talebinin yerinde olduğu görülerek hükmedilen alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle
Davanın KABULÜ ile;
1-Davalının … 11. İcra Müdürlüğü’nün 2021/7816 Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin aynı şartlarla devamına,
2-Hükmolunan 11.289,86-TL’nin %20’si olan 2.257,97-TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Harçlar kanunu gereğince dava değeri üzerinden alınması gereken toplam 771,21-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 136,36-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 634,85-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T’ye göre hesaplanan 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan; 59,30-TL Başvuru Harcı, 136,36-TL Peşin/nisbi Harcı, 1.000,00-TL Bilirkişi ücreti, 93,60-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 1.289,26TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-HUAK 18A/13 maddesi ile HUAK yönetmeliği 26/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinden sayılan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk giderinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
-Fazla yatan gider avansı ile delil avansı var ise 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Adalet Bakanlığı Hukuk Muhakemeleri Gider Avansı Tarifesinin 5.maddesine göre karar kesinleştikten sonra istek halinde taraflara İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde … Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/12/2022