Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/47 E. 2021/323 K. 05.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
ESAS NO : 2021/47 Esas
KARAR NO : 2021/323

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 10/09/2019
KARAR TARİHİ : 05/04/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 22/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı şirket ile davacı şirket arasında 26/04/2010 tarihli sözleşmenin 30/04/2011 tarihi itibariyle fesih edileceğinin bildirilmesi üzerine davalı şirket tarafından …. Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasından dava açıldığını, 9 sene süren dava sonucunda müvekkilinin davayı kazandığını, dava süreci boyunca şirket sahibi davacı … aleyhine haksız saldırılar düzenlendiğini, müvekkili hakkında haksız olarak tehdit, hakaret ve evrakta sahtecilik gibi ithamlar ile savcılığa müracaat edildiğini, yapılan yargılama sonucunda müvekkilinin beraat ettiğini, haksız olarak aleyhlerine icra takibi yapıldığını, bu süreçte sahip oldukları tüm ticari itibarlarını haksız saldırılar ve iftiralar sonucu kaybedip tüm vakitlerini ve paralarını haksız yere açılan davalara harcadıklarını, davacıya ait şirketin tasfiyeye başladığını, davacının da madden ve manen çöktüğünü, Ankara’yı terk edip hiçbir iş yapmayıp köyde yaşadığını beyanla ıslah talepleri saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL maddi manevi tazminat taleplerinin kabulünü, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı yan üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 23/09/2020 tarihli ıslah dilekçesi ile toplamda 50.000,00 TL lik maddi tazminat talep ettiklerini bunun 25.000,00 TL sinin davacı şirket adına, 25.000,00 TL sinin de davalı … adına kaydedildiğini ayrıca … adına 100.000,00 TL manevi tazminat talep ettiklerini bildirmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacıların dava ehliyeti bulunmadığını, davacı … Otomotiv’in tasfiye sürecini tamamlayarak 22/10/2012 tarihinde Ankara Ticaret Sicilinden terkin edildiğini, davacı iddialarının tamamen yersiz olduğunu, taraflar arasında imzalanan “Trafik Müşavirliği Hizmet” sözleşmesinin imzalandığını ve komisyon sözleşmelerinin 5 yıllık süreye tabi olduğunu ve eldeki davanın zamanaşımına uğradığını beyanla davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıdan tahsilini talep etmiştir.
Davanın konusu; davalı tarafından davacı Şirket aleyhine … ATM de açılıp yürütülen davada ticari ilişkiyi hukuk temel prensiplerine,genel ahlak ve adaba aykırı ithamlarda bulunulup bulunulmadığı ve söz konusu beyanların davacıların kişilik haklarını zedelip zedelemediği, davacı şirketin ekonomik varlığını etkileyip etkilemediği ve bu kapsamda maddi ve manevi tazminat koşullarının oluşup oluşmadığından ibarettir.
Başlangıçta dava mahkememizin 2019/469 esasında birlikte açılmış, davacı … Yüksek hakkındaki davanın 18/01/2021 tarihli celsede tefrikine karar verilmiş ve tefrik edilen dosya mahkememizin 2021/47 esasına kaydedilmiştir.
Dava açıldığı tarihten önce davacı şirketin 07/11/2012 tarihinde ticaret sicilinden terkin edildiği, dolayısıyla ölü kişi adına dava açıldığı ve şirket yönünden açılan davada davacı vekilinin temsil yetkisinin dahi olmadığı belirlenmiş, şirket yönünden 2019/469 esasta yürüyen dava 05/04/2021 tarihinde takipsiz bırakılmıştır.
Davacı vekili, davacı …’in emekli olduğunu, tacir olmadığını beyan etmiş olup şirket ortağı olmanın ayrıca kişiyi tacir kılmadığı gözetilerek davacı …’in tacir sıfatı olmadığı mahkememizce kabul edilmiştir. Davacı …’in talebi ortağı olduğu şirket ile davalı şirket arasındaki ticari ilişkide yaşanan olumsuzluklar sonrası açılan davalar ve yapılan şikayetlerde manevi şahsiyetine hakaret edildiği ayrıca bu süreçte maddi zarara uğradığı iddiasına dayalı tazminat talebidir.
Dava konusu itibariyle, mutlak ticari nitelikte değildir. TTK 4. Madde uyarınca eldeki davanın Ticaret Mahkemesinde görülebilmesi için davacı ve davalının tacir olması gerekmektedir. Davacının tacir olmadığı mahkememizin yukarıdaki gerekçe ile kabulündedir. Diğer davacının tacir olması her iki davanın birlikte ticaret mahkemesinde yürütülmesini gerektirmeyecektir. Çünkü davacı olarak gösterilen şirket dava tarihinden 7 yıl önce ticaret sicilden terkin edilmiş ve kişiliği ortadan kalkmıştır. Yani davacı vekili, olmayan kişi adına dava açmış olduğundan birlikte yürütülecek davanın varlığından da söz edilemeyeceğinden mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:
Görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi olduğundan Mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava şartı noksanlığından davanın HMK 114. ve 115. maddesi gereğince usulden reddine,
HMK’nun 20. maddesi gereği, Mahkememiz kararının kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulması halinde ise bu başvurunun reddi kararının tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde taraflardan birinin mahkememize başvurması halinde dosyanın kesinleştirilerek görevli mahkemeye gönderilmesine,
Yargılama giderlerinin HMK331/2 maddesi gereğince görevli mahkemesince değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.05/04/2021

Katip …

Hakim …

Bu belge 5070 sayılı yasa hükümlerine göre Elektronik olarak imzalanmıştır.