Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/465 E. 2022/132 K. 16.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/465 Esas – 2022/132
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/465 Esas
KARAR NO : 2022/132

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
DAVALI : …
DAVA : Rücuen Tazminat (İşçilik Alacaklarından Kaynaklana)
DAVA TARİHİ : 14/02/2021
KARAR TARİHİ : 16/02/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 17/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan Rücuen Tazminat (İşçilik Alacaklarından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekilinin Mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinden özetle, Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili İdare ile davalı firma arasında hizmet sözleşmesi imzalandığını, imzalanan hizmet alımı işi kapsamında çalıştırılan personellerden…’ın işten çıkarılması neticesinde hem müvekkili İdare hem de yüklenici şirketler/karşı taraf aleyhine 4857 sayılı yasadan kaynaklı alacaklar için dava açtıklarını, Bülent ARKAN’ın Ankara …. İş Mahkemesi 2018/137E. Davası ile ilgili, Müvekkili idarece Ankara …. İş Mahkemesinin 2019/137E. ve 2019/707K. Sayılı ilamın karşı istinaf kanun yoluna başvurulduğu, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 2020/1132 E. Ve 2020/2674AK.sayılı ilamı İle hükme bağlanan alacak kalemleri ile (kıdem tazminatı farkı, yıllık izin ücreti farkı .yargılama gideri farkı ile ilam vekalet ücreti farkı) Ankara …Müdürlüğünün 2020/418. sayılı dosyası üzerinden takibe konulduğu, ve takip sonrası müvekkili İdare tarafından söz konusu İcra dosyasına 6.603,63 TL yatırıldığını, davalı yüklenici şirket ile imzalanan Teknik Şartnamenin 22 maddesine göre, “Yüklenici sözleşme konusu İş ile ilgili çalıştıracağı personele ilişkin sorumlulukları ilgili mevzuatın bu konuyu düzenleyen emredici hükümleri ve Genel Şartnamenin Altıncı Bölümünde belirlenmiş olup, Yüklenici bunlara aynen uymakla yükümlüdür.” Denilmekte olduğunu, davalı şirket ile müvekkili İdare arasında İmzalan sözleşmenin ilgili maddesinin genel şartnamenin 6.Bölümüne yaptığı atıf sebebiyle ihale kapsamında çalıştırılan personellerin tüm ücret ve işçilik alacakları ile özlük haklarından doğan sorumluluğun davalı şirkete ait olduğunu, Mevzuata göre işçi alınması, işçi çıkarılması, işçi haklarının ödenmesi ve sair konularda tüm sorumluluğun yükleniciye ait olduğunu, Mahkeme kararları yürürlükte olan sair mevzuat gereğince Müvekkili İdare tarafından ödenmek zorunda kalınan alacak bedellerinin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi İle birlikte müvekkili idareye iadesi hususunda arabulucuya başvurulduğunu, davalı taraf ile anlaşmaya varılamadığını, Müvekkili İdare tarafından ödenmek zorunda kalınan bedellerden yüklenici sorumlu olduğundan ve dava dışı işçilere ödenen bedeller davalı yüklenici tarafından Müvekkili İdareye ödenmediğinden dava açma zarureti hasıl olduğunu belirtmişlerdir.
SAVUNMA
Davalı vekilinin Mahkememize vermiş olduğu cevap dilekçesi ile Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket, davacı … Genel Müdürlüğü arasında imzalanan sözleşme kapsamında, dava konusu işçilerin çalıştırılmak üzere 16.10.2014 tarihli sözleşme ile müvekkili bünyesinde çalışmaya başladıklarını, Davacı ile müvekkili arasında imzalanan sözleşmenin 5. Maddesi kapsamında müvekkilinin 218 adet personel temini için işçi alımı gerçekleştirdiğini, Müvekkilinin sözleşmenin 9. Maddesine güvenerek ihalenin geçerlilik süresi olan 36 ay üzerinden işçilerle belirli süreli iş sözleşmesi İmzaladığını, ancak devam eden süreçte sözleşme süresinin her ne kadar 11.11.2017 tarihinde sona ermesi hususunda taraflar arasında anlaşmaya varılmış olsa da ihale makamı olan … Genel Müdürlüğü’nce müvekkiline gönderilmiş olan “Fesih İhbarı ” konulu yazıdan da anlaşılacağı üzere sözleşmeyi süresinden önce feshettiğini, Sözleşme süresi 36 ay olduğu halde sözleşmenin feshi üzerine, Müvekkili şirket bünyesinde çalışan işçiler tarafından işçilik alacakları davası açılmış olup iş bu davalarda davacı … ve müvekkili aleyhine kararlar verildiğini, iş akdinin sonlanmasını isteyen, bu davaların açılmasına sebebiyet veren davacı … olduğunu, davacının dava açmasına ve bu işçilik alacağı ödemelerinin yapılmış olmasına sebep olan bizzat davacı olduğunu, Davacı tarafın, dilekçesinde taraflar arasında imzalanan Teknik Şartnamenin ilgili maddesine dayanarak müvekkili şirketin sorumlu olduğunu dile getirmekte olduğunu, müvekkili Şirket ile davacı idare arasında imzalanan Teknik Şartnamenin 22.maddesinde ‘Yüklenici sözleşme konusu işle ilgili çalıştıracağı personele ilişkin sorumlulukları ile ilgili mevzuatın konuyu düzenleyen emredici hükümleri Ve Genel Şartnamenin 6.BÖlümünde belirlenmiş olup, yüklenici bunlara aynen uymakla görevlidir” denildiğini, Bahsi geçen Genel Şartnamenin 6.Bölümünde davacının iddialarının aksine müvekkili şirketin işçilik alacaklarının tümünden sorumlu olduğu dair açık bir ibare bulunmadığını, fesih sonucunda ortaya çıkan işçilik alacaklarının tamamından müvekkili şirketin sorumlu tutulmasının hukuksal ve hakkaniyete uygun olmadığını, Aksi kanaatte düşünülürse de müvekkili şirketin davaya konu işçilik alacaklarının ancak yarısından sorumlu olabileceğini, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte davacı tarafça talep olunan faiz isteminin de haksız olduğunu, Müvekkilinin temerrüde düşürülmemiş olup, talep olunan faiz oranının da fahiş olduğunu belirtmişlerdir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava; işçilik alacakları nedeniyle rücuen tazminat davasına ilişkindir.
1475 sayılı İş Kanunu’nun “İşçilerin kıdemleri, hizmet akdinin devam etmiş veya fasılalarla yeniden akdedilmiş olmasına bakılmaksızın aynı işverenin bir veya değişik işyerlerinde çalıştıkları süreler gözönüne alınarak hesaplanır. İşyerlerinin devir veya intikali yahut herhangi bir suretle bir işverenden başka bir işverene geçmesi veya başka bir yere nakli halinde işçinin kıdemi, işyeri veya işyerlerindeki hizmet akitleri sürelerinin toplamı üzerinden hesaplanır. 12/7/1975 tarihinden, itibaren(2) işyerinin devri veya herhangi bir suretle el değiştirmesi halinde işlemiş kıdem tazminatlarından her iki işveren sorumludur. Ancak, işyerini devreden işverenlerin bu sorumlulukları işçiyi çalıştırdıkları sürelerle ve devir esnasındaki işçinin aldığı ücret seviyesiyle sınırlıdır. 12/7/1975 tarihinden evvel (3) işyeri devrolmuş veya herhangi bir suretle el değiştirmişse devir mukavelesinde aksine bir hüküm yoksa işlemiş kıdem tazminatlarından yeni işveren sorumludur.” hükümlerini haizdir.
Dosyamız arasına Ankara …. İş Mahkemesi’nin 2018/137 E. Sayılı dosyası, Ankara …Müdürlüğü’nün 2020/418 E. Sayılı takip dosyası, taraflar arasında akdedilen sözleşmeler alınıp, incelenmiştir.
Sözleşmelerde davacı idarenin işçilik ücretlerinden ve tazminatlarından sorumlu olduğuna dair açık herhangi bir hükme rastlanılmamıştır.
Yargıtay’ın son dönem içtihatlarında sözleşme hükümlerinde yüklenici tarafından ödenen işçilik alacaklarının idarenin ödeyeceğine dair özel hüküm bulunması halinde bu sözleşme hükmü esas alınır. Sözleşmede bu yönde bir hüküm bulunmaması halinde işçilik alacaklarından yüklenici firmalar sorumlu tutulmalıdır. İdarenin ödenen işçilik alacaklarından sorumluluğu bulunmamaktadır. Yine idarenin müteselsilen sorumluluğu gereği ödediği işçilik alacaklarının sorumluluğu da yine yüklenici firmalardadır.
Taraflar arasında imzalanan sözleşmeler incelenmiş, davacı idarenin işçilik alacaklarından sorumlu olduğuna dair bir madde tespit edilememiştir. Bu halde davacının ödenen işçilik alacakları nedeniyle herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır.
Dava konusu rücuya tabi işçilik alacakları incelenmiş, davacı idare tarafından dava dışı işçilerin iş akitlerinin sona erdirilmesi nedeniyle kıdem tazminatı ve diğer alacakları ödenmiştir. Davacının kontrol ve denetim yükümlülüğünün tezahürü olan sorumluluk gereği ödemeyi yükleniciler adına yapmış, dava dışı işçilerin alacağının davalı şirketlerde çalıştığı sürelerle orantılı olarak işçilik alacaklarından sorumluluklarına gidilmiştir.
İşçilerin çalıştıkları şirketlerde, çalıştıkları süreler ve ödenen tazminat ve işçilik alacakları bilirkişi marifetiyle hesaplattırılmış, buna göre, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti ve bakiye ücret alacaklarının tamamı davalılardan, kıdem tazminatı, fazla mesai ücreti ve UBGT alacağı ise davalıların işçileri çalıştırdıkları süre ile orantılı olarak hesaplanarak, davalıların sorumluluk tutarları belirlenmiştir.
Tarafların tamamın ticari şirket olup, davada mahkememiz görevlidir. Dava dışı işçinin davalı şirketler nezdinde çalıştığı süreler dikkate alınarak davalıların sorumluluk tutarları belirlenmiştir.

15/12/2021 bilirkişi raporundan özetle, Dava dışı işçilere, davacı tarafından icra dosyalarına ödenen işçilik alacakları ödemelerinin; Dava konusu ile ilgili Yargıtay kararları, Hizmet alımı tip sözleşmelerinde işverenin, yüklenici tarafından çalıştırılan işçinin ücretinin ödenmesi, sosyal haklarının takibi gibi denetim dışında işçiye karşı bir sorumluluğu yoktur İşçilik alacakları işveren tarafından ödenen işçinin; yüklenici işçisi olması, sözleşme ücretine işçinin ücret ve sosyal haklarının dahil olması, işverenin işçilik alacaklarından sorumlu olacağına dair sözleşmede bir hüküm bulunmaması hususları nazara alındığında davacı işverenin işçiyi çalıştıran yüklenicilerden ödediği bedeli ve fer’ilerinin tamamını talep etme hakkı bulunduğunun kabulü gerekir kapsamında ve detayları raporun inceleme ve hesaplamalar kısmında verildiği üzere, Davacı ile Davalı arasında imzalanan sözleşme doğrultusunda, tüm sorumluluğun davalıya devredildiği değerlendirildiği takdirde, rücu edilebilecek sorumluluk tutarlarının aşağıda verilen tabloda gösterildiği gibi olduğu, davacının, söz konusu ödemelerle ilgili davalı firmaya 6.603,63 TL rücu edebileceği, ” şeklinde kanaat bildirmiştir.
Sözleşmelerde davacı idarenin işçilik ücret ve tazminatlarından sorumlu bulunduğuna dair açık hüküm bulunmaması, dava dışı işçinin davalı şirkette çalıştığı ve mahkeme kararı ve icra dosyası ile işçilik alacaklarının dava dışı işçiye davacı idare tarafından 17.02.2021 tarihinde ödendiği anlaşılmakla, tarafların tacir olmaları hasebiyle avans faizi işletilerek, açık ve ayrıntılı bilirkişi raporu hükme esas alınarak davanın kabulü ile aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE, 6.603,63-TL rücuen tazminatın 17/02/2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar kanunu gereğince dava değeri üzerinden alınması gereken toplam 451,09-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 112,78-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 338,31-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (madde-13 İkinci Kısım İkinci Bülüm) göre hesaplanan 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan; 59,30-TL Başvuru Harcı, 112,78-TL Peşin/nisbi Harcı, 1.000,00-TL Bilirkişi ücreti, 94,00-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 1.266,08TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ,
-Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
-HUAK 18A/13 maddesi ile HUAK yönetmeliği 26/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinden sayılan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk giderinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, miktar itibari kesin olmak üzere karar verildi. 16/02/2022

Katip …

Hakim …

BU BELGE, GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞTIR