Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/460 E. 2022/335 K. 11.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/460 Esas – 2022/335
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/460 Esas
KARAR NO : 2022/335

HAKİM : …
KATİP :…

DAVACI :….
DAVALI : ….

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/08/2021
KARAR TARİHİ : 11/05/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 12/05/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekili tarafından verilen 16.08.2021 tarihli dava dilekçesinde özetle: müvekkili ile davalı arasında 1002501665 sözleşme hesap 4003093397 tesisat, 202880856 müşteri numaralı ticarethane elektrik abonelik sözleşmesi bulunduğunu, davalının anIlan sözleşmeden ve elektrik tüketiminden kaynaklı 12.08.2015, 12.09.2015 ve 14.10.2015 tarihli fatura bedellerini ödemediğini, bunun üzerine davalıdan alacağın tahsili amacıyla…. Müdürlüğünün 2017/3236 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, borçlunun itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, dava şartı arabuluculuk görüşmelerinin anlaşmama ile sonuçlandığını, açıklanan nedenlerle; itirazın iptaline, takibin devamına, davalı borçlunun %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına, yargılama masrafları ile ücreti vekaletin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesi talebi ile iş bu davanın açıldığı görülmüştür.
SAVUNMA
Davalı tarafından işbu dava dilekçesine karşın verilmiş 22.10.2021 tarihli cevap/beyan dilekçesinde özetle: 2006 yılında söz konusu işyerini 35653809762 T.C. kimlik numaralı Ahmet Özdemir isimli şahsa devrettiğini, iş yerinden yaklaşık 10 yıl önce ayrıldığını, o adresteki ticari faaliyetlerini sonlandırdığını, vergi kapanışını yaptırdığını, vergi levhası ile 17.09.2006 tarihli işe nakil/bırakma bildirimi suretinin olduğunu, akabinde ise…’dan İstanbul’a taşındığını ve ilgili adresle ve iş yeriyle hiçbir ilgi ve alakasının kalmadığını, ancak 1002501665 sözleşme hesap, 4003093397 tesisat, 20288056 müşteri no’lu elektrik abone sözleşmesinden kaynaklı yaklaşık 10 yıl sonra hakkında icra takibinin başlatıldığını öğrendiğini, takibe itiraz ettiğini, davacı tarafa bu durumu izah etmesine rağmen huzurdaki bu davayı ikame ettiğini, iş bu sebeplerle; ilgili abonelik sözleşmesi ve elektrik tüketimi ile hiçbir şekilde alakasının bulunmadığını, hiçbir borcunun bulunmaması nedeniyle davanının reddine, tüm yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesi talep edilmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE
Dava; faturaya dayalı alacak nedeniyle itirazın iptali davasına ilişkindir. Dava 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmıştır.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu “Madde 67 – (Değişik madde: 18/02/1965 – 538/37 md.)
(Değişik fıkra: 17/07/2003 – 4949 S.K./15. md.) Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
(Değişik fıkra: 09/11/1988 – 3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.
İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminata hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.
Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.” hükümlerini haizdir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 14.05.2019 tarih ve 2017/19-823 Esas, 2019/553 E. Sayılı kararında ” faturayı alan kişi 8 gün içinde faturaya itiraz etmezse, faturanın dayandığı temel borç ilişkisinin bulunmadığının faturayı alan kişi tarafından ispat edilmesi gerekir. Ancak, faturayı alan kişi, öngörülen süre içinde faturaya ve bununla birlikte temel borç ilişkisine de itiraz ederse, genel hükümler çerçevesinde ispat yükü faturayı düzenleyen tacire ait olacaktır.” şeklinde karar verilmiştir.

Dosyamız arasına icra dosyası ile takibe konu faturalar alınarak bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılmıştır.
21/02/2022 tarihli bilirkişi raporundan özetle, Davacı şirketin davalı adına düzenlemiş olduğu ve yukarıda 6 ncı maddede ayrıntılı olarak arz ve izah edilen davaya konu faturalar üzerinde yazılı müşteri/muhatap-abone numarası bilgilerine davalı tarafça itiraz edilmı, davalı tarafın itirazının; takibe ve işbu davaya konu faturaların ait olduğu dönemler itibariyle faturalar üzerinde yazılı adresteki ticarethaneyi 10 yıl önce dava dışı …’e devrettiği ve ilgili vergi dairesine de kayıt silme beyannamesini vermiş olduğundan hareketle anılan elektrik faturalarına dayalı olarak davacı şirkete borcunun bulunmadığını, beyan etmiş olduğu, Ankara… Müdürlüğünün 2017/3236 esas sayılı dosyasında kayıtlı, asıl alacağın dayandığı faturalarda yazılı muhatap bilgilerinin, müşteri ve sözleşme numalarının yukarı maddede ayrıntılı olarak arz ve izah edilen davaya konu faturalar üzerinde yazılı müşteri ve sözleşme nolarına ait bilgilerin le uyumlu olduğundan, davalının beyan ve iddia ettiği fatura üzerinde yazılı adresteki ticarethaneyi devrettiği tarihlere/döneme ait takibe ve işbu davaya konu elektrik faturalarının ait olduğu sözleşme ve abonelik iptaline ait herhangi bir belgeye dosyasında rastlanmadığından ve ayrıca da davalı tarafın anılan ticarethanede fiili olarak faaliyet göstermediğine dair somut başkaca bilgi ve belgeye dosyasında rastlanmadığından takdir Sayın Mahkemeye ait olmak üzere; yukarıda ayrıntılı olarak arz ve izah edildiği üzere, davacı şirketin; davalı taraftan icra dosyası kayıtlı 0202880856 nolu müşteri, 001002501665 nolu sözleşme hesabına ait enerji bedeline ait faturalara dayalı/bakiyeli 864,24 TL tutarında alacaklı olduğu ve ayrıca da, asıl alacağa temerrüt tarihinden itibaren fiili tahsil tarihi itibariyle hesaplanabilecek değişen oranlarda işleyecek faiz alacağının da oluşmuş olduğu, ” şeklinde kanaat bildirmiştir.
Davalı her ne kadar işyerini 2006 yılında devrettiğini, İstanbul’a taşındığını iddia etmişse de davacı ile arasındaki 001002501665 nolu sözleşmeden kaynaklı abonelik ilişkisini sona erdirmemiştir. Bu nedenle adına kayıtlı abonelik ilişkisi devam etmiş, geçerli sözleşmeye istinaden oluşan elektrik borcundan sorumluluğu doğmuştur. Davalı devrettiği tarihte davacı ile sözleşme ilişkisini bitirdiğini, aboneliğinin kapatılmasını istemiş olsaydı, dava konusu faturalar davalı adına değil, devralan adına tahakkuk edecekti. Bilirkişi marifetiyle fatura konusu bedeller incelenmiş, takipteki fatura içeriklerinin kesinleşmiş bulunduğu anlaşıldığından, açık ve ayrıntılı bilirkişi raporunu hükme esas alarak davalıyı takip konusu alacaktan sorumlu tutmak gerekmiştir.
Alacak kesinleşmiş faturadan kaynaklı bulunmakla likit olduğundan icra inkar tazminatına da hükmetmek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE, Ankara… Müdürlüğünün 2017/3236 esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin aynı şartlarla devamına,
Takip çıkışının %20’si olan 222,02-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar kanunu gereğince dava değeri üzerinden alınması gereken toplam 80,70-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 59,30-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 21,40-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (Madde-13) göre hesaplanan 1.110,11-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan; 59,30-TL Başvuru Harcı, 59,30-TL Peşin/nisbi Harcı, 1.000,00-TL Bilirkişi ücreti, 90,00-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 1.208,60-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
-HUAK 18A/13 maddesi ile HUAK yönetmeliği 26/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinden sayılan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk giderinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,

Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, miktar itibari ile kesin olmak üzere karar verildi. 11/05/2022

Katip …

Hakim….

BU BELGE, GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞTIR