Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/458 E. 2022/880 K. 12.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C. TÜRK MİLLETİ ADINA
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/458 Esas
KARAR NO : 2022/880

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …….
DAVALILAR : 1- … – …
2- … – …
3- … – … …
VEKİLİ : Av. … .

DAVA : Elatmanın Önlenmesi (Satın Almaya Dayalı)
DAVA TARİHİ : 04/05/2021
KARAR TARİHİ : 12/12/2022
G. K.YAZILDIĞI TARİH : 13.12.2022

Mahkememizde görülmekte olan Elatmanın Önlenmesi (Satın Almaya Dayalı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Dava konusu işletmenin 01/12/2019 tarihinde usul ve yasaya uygun olarak müvekkiline devredildiğini, işletme içerisindeki tüm demirbaşların müvekkiline ait olduğunu, ancak davalı tarafın haksız şağil olarak müvekkiline ait işletmeyi işletmekte olduğunu ve müvekkilinin zararına olacak şekilde hareket ettiğini, devir tarihinden sonra müvekkilin izin ve bilgisi dışında yetkisiz kişilerce dava konusu işletmenin davalıya haksız ve hukuka aykırı bir şekilde gayri resmi olarak devredildiğini, müvekkilinin davalı tarafın haksız işgali sebebiyle işletmesini uzun süredir işletemediğini, bu nedenle vergi dairesi tarafından yapılan yoklamada müvekkili hakkında beyannamede bulunmadığından dolayı resen terk kaydı yapıldığını, davalı tarafın haksız eylemleri neticesinde müvekkilinin maddi ve manevi olarak büyük zararlar gördüğünü ileri sürerek, davanın kabulü ile haksız el atmanın ve zilyetliğin sonlandırılmasına, tüm demirbaş ve malvarlıklarının ayıpsız olarak müvekkiline aynen iadesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu işletmenin müvekkili şirket …. tarafından ekte sunulan …. Noterliği’nin 07/08/2020 tarih … yevmiye numaralı senedi ile dava dışı ….’den usule ve hukuka uygun şekilde devralındığını, ayrıca, müvekkil şirket tarafından işletmenin devralınmasıyla beraber işletmenin bulunduğu gayrimenkul sahibi ile kira sözleşmesi imzalandığını, … Belediyesi’nden “İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatı”, …Müdürlüğü’nden “İşletme Kayıt Belgesi” alındığını, ticaret siciline bildirim yapılarak işletmenin devri hukuka uygun olarak sağlandığını, Oysa ki; davacı taraf ile dava dışı…. arasında yapılan sözleşmenin gerçek bir devir sözleşmesi olmayıp, o dönem ilgili şirket yetkilisi … ve …’ın çalışanı da olan davacı … arasında imzalanmış muvazaalı bir sözleşme olduğunu, muvazaalı sözleşme sonrasında ticaret sicile herhangi bir bildirim yapılmamış, dolayısıyla işletmenin devrinin hukuken tamamlanmamış olduğunu, bununla birlikte; davacı tarafından muvazaalı devir sözleşmesinin akabinde dava konusu yeri işletme yönünde herhangi bir girişimde de bulunulmamış olduğunu, dava konusu işletmeyi müvekkil şirket … devralmış olup; diğer müvekkiller … ve …’un iş bu davada taraf sıfatları bulunmadığını, bu nedenle müvekkiller … ve … yönünden davanın sıfat yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
DELİLLER
-Ticaret Sicil Kaydı: Davaya konu işletmenin ticaret siciline kayıtlı olmadığı anlaşılmaktadır.
-Kira sözleşmesi: Davalı vekilince sunulan 01.07.2020 tarihli dava dışı mülk sahibi ile imzalanan sözleşme örneği dosya içine kazandırılmıştır.
-İşletme Devir sözleşmesi: 01.02.2019 tarihli İşletme devir sözleşmesi başlıklı, davacı ile dava dışı … arasında noterce düzenlenen sözleşme örneği
-07.08.2020 tarihli işletmenin devri sözleşmesi başlıklı, davalı … ile dava dışı A… arasında noterce düzenlenen sözleşme örneği
-Vergi Dairesi Kayıtları
-Belediye Ruhsat kayıtları: Gölbaşı Belediyesi tarafından mahkememize gönderilen cevabı yazı içeriğine göre , davaya konu işletmenin ”içkili restoran” olarak davalı şirket adına kayıtlı olduğu, 24.04.2016 tarihli işyeri ruhsatının 25.09.2020 tarihinde davalı şirkete devredildiği belirtilmiştir.
-Tanık Beyanları
DELİLLERiN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, el atmanın önlenmesi talebine ilişkindir.
Mahkememizce taraf delilleri toplanılmış, tanık ifadeleri alınmıştır. Dosya içeriğinde yer alan deliller nazara alındığında bilirkişi incelemesine gerek duyulmaksızın karar tesisi yoluna gidilmiştir.
Tüm dosya kapsamına göre;
Davacı vekilince açılan dava ile; Dava konusu ticari işletmenin 01/12/2019 tarihinde usul ve yasaya uygun olarak kendisi tarafından devralınmış olmasına rağmen, davalı tarafın haksız şağil olarak işletmeyi işletmekte olduğu ileri sürülerek haksız el atmanın ve zilyetliğin sonlandırılmasına karar verilmesi talep edilmiş olup, davalı tarafça aynı nitelikte sözleşme ile işletmenin davalı şirket tarafından işletildiği, haksız şağil durumunun sözkonusu olmadığı savunulmuş olmakla, uyuşmazlık aynı kuvvette sözleşmeye dayanarak üstün hak iddiasında bulunan taraflardan hangisinin beyanlarına itibar edileceği noktasındadır.
Mahkememizce ticaret sicil müdürlüğüne yazılan cevabi yazı içeriğinden de anlaşılacağı üzere davaya konu işletmenin ticaret sicilinde kayıtlı bulunmadığı bu nedenle sicile kayıtlı olmayan bir işletmenin devri için sicile bildirim ve ilanın gerekmediği anlaşılmakla, ilan hususu esasa etkili görülmeksizin diğer delillerin değerlendirilmesi gerekmiştir.
Davalı … bakımından yapılan değerlendirmede;
Mahkememizce yapılan araştırma neticesinde, davacı tarafından işletmenin 01.02.2019 tarihli İşletme devir sözleşmesi başlıklı sözleşme ile devralınmak suretiyle işletildiği ileri sürülmüş ise de, vergi dairesi kayıtlarına göre; davacının vergi kaydı bulunmadığı gibi adreste bulunmadığı için vergi kaydının terkinine karar verilmiş olduğu, davaya konu işletmenin davacı tarafından işletildiğine dair herhangi bir kaydın mevcut olmadığı, davalı tarafça sunulan 01.07.2020 tarihli, dava dışı mülk sahibi ile davalı şirket arasında imzalanan kira sözleşmesi içeriğine göre davalı şirketin kira aktinden kaynaklı olarak işletmeyi işlettiği, bu anlamda haksız şağil sayılamayacağı, Gölbaşı Belediyesince ve vergi dairesince mahkememize gönderilen cevabı içeriklerine göre davaya konu ticari işletmenin, ”içkili restoran” olarak davalı şirket adına kayıtlı olduğu, yine 24.04.2016 tarihli işyeri ruhsatının 25.09.2020 de davalı şirkete devredilmiş olduğu, mahkememizce davalı tanıkları olarak dinlenen … ve …’ın yeminli ifadelerinde ile belirtildiği üzere, davaya konu işletmenin ilk sahibi(işletmecisi) olan … ile davacı arasında düzenlenen sözleşmenin muvazaalı olduğu ve geçersiz olduğu, davacı tarafça muvaazalı olarak düzenlenen sözleşmeye dayanılarak üstün hak iddiasında bulunulamayacağı yine davacı tarafça işletme içerisindeki tüm demirbaşların müvekkiline ait olduğu savunulmuş ise de, bu yöndeki iddiasını dosya kapsamına ispatlayamamış olduğu anlaşılmakla davalı … hakkındaki davanın reddine dair karar vermek gerekmiştir.
Davalılar … ve … yönünden yapılan değerlendirmede;
Davacı vekilince, davanın davalı … dışında, … ve …’a da yöneltildiği anlaşılmakta ise de; mahkemenin taraflar arasında dava konusu hakkın esası hakkında bir karar verebilmesi için, bu kişilerin o davada gerçekten davacı ve davalı sıfatlarına sahip olmaları gerekmekte olup, davalıların, davada gerçekten davalı sıfatı yoksa, davanın esası hakkında bir karar verilemeyip, davanın, sıfat yokluğundan (husumetten) reddedilmesi gerektiği bu hususun dava konusu hakkın doğumuna engel olduğu için defi değil, yargılamanın her aşamasında taraflarca ileri sürülmesi mümkün ve mahkemece de kendiliğinden nazara alınması zorunlu bir itiraz niteliğinde olduğu belirgindir.( … Kurulu’nun 23.06.2004 gün ve…18.04.2007 gün ve …04.03.2009 gün ve…., 04.11.2009 gün ve …… gün ve …. sayılı kararları). Buna göre davaya konu ticari işletmenin davalı …tarafından işletildiği , diğer davalılar … ve … yönünden davanın sıfat yokluğu nedeni ile reddi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Davacı vekilince isimleri bildirilen tanıklar … ve…’nın ifadelerinde, davaya konu işletmenin 2019 yılı ilk aylarında davacı tarafında devralınarak işletildiği belirtilmiş ise de; işletmenin devrine dair sözleşmenin 01.02.2019 tarihli olup, dava dilekçesi içeriğinde de bu tarihten itibaren işletmenin işletildiği ileri sürülmüş olmakla, dosya içeriği ile bağdaşmayan davacı tanıklarının ifadesine itibar etmek olanaklı görülmemiş, dosya kapsamına göre davacının dinlenmesine karar verilen diğer tanıkların dinlenmesine dair ara karardan vazgeçilmek suretiyle aşağıdaki şekilde hükmün tesisi yoluna gidilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:
1-Davalılar … ile … hakkındaki davanın sıfat yokluğu nedeni ile REDDİNE,
2-Davalı…hakkındaki davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70 TL harcın, peşin alınan 341,55 TL’den mahsubu ile bakiye 260,85 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirmiş bulunduğundan AAÜT uyarınca belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde … Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/12/2022

Katip …
E imzalıdır

Hakim …
E imzalıdır