Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/446 E. 2022/71 K. 26.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/446 Esas – 2022/71
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/446 Esas
KARAR NO : 2022/71

HAKİM :….
KATİP : ….

DAVACI : ….
VEKİLİ :….
DAVALI : …..
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan rücuen tazminat)
DAVA TARİHİ : 29/07/2021
KARAR TARİHİ : 26/01/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 31/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan rücuen tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekilinin Mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile davacı vekili 29.07.2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; “ davalı firma nezdinde çalışmış olan …’a davacı kuruluşça ödenmek zorunda kalınan bedellerin rücuen tazmini talep edildiği, Yemekhane Tabldot ve Alakart Hizmetleri sözleşmesi kapsamında yüklenici firmalar adına çalışan dava dışı … ‘un 05.04.2017 tarihinde işten ayrıldığı,dava dışı işçi tarafından dava açıldığı … Asliye Hukuk Mahkemesinin 24.05.2019 tarihli 2017/167 E.,2019/195 K. sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilerek davacı kuruluş ve davalı firma aleyhine hüküm kurulduğunu, mahkeme kararı gereği hükmedilen tutarların tahsili için karşı taraf vekilince Çorlu 4.İcra Müdürlüğünün 2019/33456 sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığından davacı kuruluşça teminat mektubu sunulduğu )|İstinaf mahkemesi kararı sonrasında teminat mektubunun nakde çevrilmesi suretiyle tahsil edildiğini,taraflar arasında imzalanan sözleşmenin ayrılmaz parçası olan Teknik Şartnamenin 3. Maddesi hükmü gereğince işçiye ödenen tutar üzerinde davalı firmanın tam sorumluluğu bulunmakta olduğunu, bu kapsamda davacı kuruluş tarafından ödenmek zorunda kalınan 21.163,81-TL nin geri ödenmesi için davalı firmaya 08.12.2020 tarih ve 36689 sayılı yazı ile bildirimde bulunulduğu ancak ödeme yapılmadığı, ödenmek zorunda kalınan miktarın davacı kuruluş kasasından çıktığı tarihten itibaren işletilecek olan avans faizi ile birlikte davalı firmadan rücuen tahsiline” karar verilmesi talep edilmiştir.
SAVUNMA
Davalıya usulüne uygun davetiye tebliğ edilmiş davalı davaya cevap vermemiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE
Dava; Hizmet sözleşmesinden kaynaklanan işçilik alacakları sebebi ile rücuen tazminat talebine ilişkindir.
işçilik alacaklarınınişçilik alacaklarınınişçilik alacaklarındanişçilik alacaklarındanişçilik alacaklarınınişçilik alacaklarındanişçilik alacaklarıişçilik alacaklarıişçilik alacaklarındanişçilik alacaklarıişçilik alacakları 1475 sayılı İş Kanunu’nun “İşçilerin kıdemleri, hizmet akdinin devam etmiş veya fasılalarla yeniden akdedilmiş olmasına bakılmaksızın aynı işverenin bir veya değişik işyerlerinde çalıştıkları süreler gözönüne alınarak hesaplanır. İşyerlerinin devir veya intikali yahut herhangi bir suretle bir işverenden başka bir işverene geçmesi veya başka bir yere nakli halinde işçinin kıdemi, işyeri veya işyerlerindeki hizmet akitleri sürelerinin toplamı üzerinden hesaplanır. 12/7/1975 tarihinden, itibaren(2) işyerinin devri veya herhangi bir suretle el değiştirmesi halinde işlemiş kıdem tazminatlarından her iki işveren sorumludur. Ancak, işyerini devreden işverenlerin bu sorumlulukları işçiyi çalıştırdıkları sürelerle ve devir esnasındaki işçinin aldığı ücret seviyesiyle sınırlıdır. 12/7/1975 tarihinden evvel (3) işyeri devrolmuş veya herhangi bir suretle el değiştirmişse devir mukavelesinde aksine bir hüküm yoksa işlemiş kıdem tazminatlarından yeni işveren sorumludur.” hükümlerini haizdir.
Yargıtay’ın son dönem içtihatlarında sözleşme hükümlerinde yüklenici tarafından ödenen işçilik alacaklarının idarenin ödeyeceğine dair özel hüküm bulunması halinde bu sözleşme hükmü esas alınır. Sözleşmede bu yönde bir hüküm bulunmaması halinde işçilik alacaklarından yüklenici firmalar sorumlu tutulmalıdır. İdarenin ödenen işçilik alacaklarından sorumluluğu bulunmamaktadır. Yine idarenin müteselsilen sorumluluğu gereği ödediği işçilik alacaklarının sorumluluğu da yine yüklenici firmalardadır.
Taraflar arasında imzalanan sözleşmeler incelenmiş, davacı idarenin işçilik alacaklarından sorumlu olduğuna dair bir madde tespit edilememiştir. Bu halde davacının ödenen işçilik alacakları nedeniyle herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır.
Dava konusu rücuya tabi işçilik alacakları incelenmiş, davacı idare tarafından dava dışı işçilerin iş akitlerinin sona erdirilmesi nedeniyle kıdem tazminatı ve diğer alacakları ödenmiştir. Davacının kontrol ve denetim yükümlülüğünün tezahürü olan sorumluluk gereği ödemeyi yükleniciler adına yapmış, dava dışı işçilerin alacağının davalı şirketlerde çalıştığı sürelerle orantılı olarak işçilik alacaklarından sorumluluklarına gidilmiştir.
İşçilerin çalıştıkları şirketlerde, çalıştıkları süreler ve ödenen tazminat ve işçilik alacakları bilirkişi marifetiyle hesaplattırılmış, buna göre, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti ve bakiye ücret alacaklarının tamamı davalılardan, kıdem tazminatı, fazla mesai ücreti ve UBGT alacağı ise davalıların işçileri çalıştırdıkları süre ile orantılı olarak hesaplanarak, davalıların sorumluluk tutarları belirlenmiştir.
Tarafların tamamın ticari şirket olup, davada mahkememiz görevlidir. Dava dışı işçinin davalı şirketler nezdinde çalıştığı süreler dikkate alınarak davalıların sorumluluk tutarları belirlenmiştir.
Dosyamız arasına, Marmaraereğlisi İş Mahkemesi’nin 2017/167 E. Ve 2019/195 K. Sayılı dosyası ile Çorlu ….. İcra Müdürlüğü’nün 2019/33456 E. Sayılı icra dosyası ile sözleşme ve teknik şartname alınıp, incelenmiştir. Sözleşmenin 3-t maddesinde, yüklenici çalıştırdığı işçilerin çalışma saatleri haftalık 45 saat olup, kıdem, ihbar ve her nevi tazminat taleplerinde tek sorumlu olup, idarenin bu konuda hiçibr yükümlülüğü bulunmamaktadır. Sosyal Güvenlik Mevzuatı ile her türlü içi ve işveren hakkındaki mevzuata göre işçi alınası, işçi haklarının ödenmesi işçi çıkartılması ve sair konulardaki tüm sorumluluk yükleniciye ait olup, idare bu konuda sorumlu sayılmayacaktır, hükümleri mevcuttur. Taraflar arasında imzalanan sözleşmede işçilik alacaklarından idarenin sorumlu bulunduğuna dair herhangi bir hüküm mevcut değildir. Bu nedenle ödenen tutarlardan yüklenici davalı firmayı sorumlu tutmak gerekmiştir.
Rücuya konu alacağın tutarı konusunda bilirkişiden rapor alınmış,
15/12/2021 tarihli bilirkişi raporundan özetle, davacı ile davalı arasında “Yemekhane Tabldot ve Alakart Hizmetleri Hizmeti Alımına Ait Sözleşme” imzalandığı, dava dışı işçi …’un bu iş kapsamında ve …’a ait yemekhanede 27.03.2015-05.04.2017 tarihleri arasında çalıştığı, dava dışı işçinin … Asliye Hukuk Mahkemesi(İş Mahkemesi Sıfatıyla) 2017/167 E..2019/195 K. sayılı dosya ile açtığı dava sonucunda kıdem tazminatı, yıllık izin alacağı yönünden davanın kabulüne karar verildiği ; işçi tarafından davacı kurum ve davalı yüklenici aleyhine yapılan icra takibi neticesinde davacının Çorlu ….İcra Müdürlüğü 2019/33456 E. Sayılı icra takip dosyasına (05.08.2020 tarihinde 20.000-TL) ödeme yaptığı, mahkeme dosyası ile ilgili de karar harcı,istinaf harcı ve tehiri icra harcından oluşan 1.163,82-TL harcamada bulunduğu , bu şekilde toplamda 21.163,82-TL alacak talebinde bulunduğu, hüküm tesis edilir ise, davacınm davalıya rücu edebileceği tutar toplamının 14,494,35-TL olduğu hesaplanmış, faiz başlangıç tarihinin, iş mahkemesi dosyasında davalı da taraf olarak yer aldığından, ödeme tarihi olan 05.08.2020 tarihinden itibaren olabileceği, bu hususun Sayın Mahkemenin takdirinde bulunduğu, ” şeklinde kanaat bildirmiştir.
Dava dışı işçinin işçilik alacaklarının taraflar arasında yapılan sözleşme kapsamında davacıdan alınacağına dair açık hüküm bulunmaması, işçilik alacaklarından davalının sorumlu bulunduğuna dair hüküm bulunması, davacı tarafından mahkeme kararınca ödenen tutarın bilirkişi marifetiyle teyit edilmiş olması, bilirkişi raporunun açık ve ayrıntılı bulunması nedeniyle hükme esas alınmış, işçilik alacaklarından davalının sorumlu tutulacağına dair sözleşmede hüküm bulunması nedeniyle davacı tarafından ödenen bedelin davalıdan ödeme tarihinden itibaren tarafların tacir oldukları da gözetilerek avans faiziyle birlikte alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, 14.494,35-TL rücuen tazminatın 05/08/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Harçlar kanunu gereğince kabul edilen değer üzerinden alınması gereken toplam 990,11-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 361,43-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 628,68-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (madde-13 İkinci Kısım İkinci Bülüm) göre hesaplanan 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan; 59,30-TL Başvuru Harcı, 361,43-TL Peşin/nisbi Harcı, olmak üzere toplam 420,73TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ,
5-Davacı tarafından yapılan; 1.000,00-TL Bilirkişi ücreti, 106,50-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 1.106,50-TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak 757,80-TL lik kısmanın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise Davacı üzerinde bırakılmasına,
-Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
-HUAK 18A/13 maddesi ile HUAK yönetmeliği 26/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinden sayılan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk giderinin 416,00-TL’sinin davacıdan tahsili ile kalan 904,00-TL’sinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/01/2022

Katip ….

Hakim …..

BU BELGE, GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞTIR