Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/443 E. 2022/121 K. 15.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
ESAS NO : 2021/443 Esas
KARAR NO : 2022/121

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …

VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 28/07/2021
KARAR TARİHİ : 15/02/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 11/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı …’nin kimyasal hammadde sektöründe yıllardır faaliyet gösteren, bunların alımı, satımı, ithalatı ve ihracatını yapan ve kendi sektöründe faaliyet gösteren öncü firmalardan olduğunu, davalı ile müvekkil arasında sürekli bir ticaret ilişkisi bulunmakta olup bu ticari ilişki sonucunda davacının davalıdan 221.334,00 TL cari hesap alacağı doğduğunu, davalının mal talepleri üzerine davacının ifa borcunu yerine getirdiğini, alacağa konu malları süresinde faturalarıyla beraber borçlu firmaya teslim ettiğini, eksiksiz mal ve hizmet teslimine rağmen davalının borcunu ödemekten kaçındığını, davalı aleyhine Ankara …. İcra Müdürlüğü’nün 2021/6378 Esas sayılı dosyası üzerinden cari hesap işlem dökümü de sunularak ilamsız icra takibi başlatıldığını, takibe davalı tarafından sunulan dilekçe ile itiraz edildiğini, takibin davalı tarafından yapılan itiraz sonucu durdurulmasının ardından arabuluculuk sürecine girilmişse de uyuşmazlığın çözülemediğini belirterek icra takibine yapılan itirazın iptal edilerek takibin devamına, davalının işbu itirazına sebebiyle %20’den aşağı olmamak şartı ile icra inkar tazminatı ödemesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesin talep ve dava etmiştir.
Usulüne uygun tebliğe rağmen davalı taraf süresinde cevap dilekçesi sunmamıştır.
Davalı taraf vekilinin duruşmalardaki beyanında özetle davalı şirketin davacıya borcunun bulunmadığına yönelik beyanda bulunmuştur.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, ticari ilişkiye dayalı fatura alacağına yönelik başlatılan takibe davalının yaptığı itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Ankara …. İcra Müdürlüğünün 2021/6378 Esas sayılı dosyasının celbi sağlanmış olup Mahkememiz dosyası arasına alınmıştır. Takip dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine fatura dayanak gösterilerek 221.334 TL asıl alacağın tahsili yönünden takip başlatıldığı, borçlunun yetkiye ve borca itirazı ile takibin durdurulduğu görülmüştür.
Tarafların bağlı bulunduğu vergi dairelerine müzekkere yazılarak takibe konu faturaya ilişkin BA/BS formlarının gönderilmesi istenilmiştir. Ankara ve İstanbul Vergi Daireleri Başkanlığı’ndan gelen müzekkere cevapları dosyamız arasına alınmıştır.
Taraf vekillerine Hukuk Muhakemeleri Kanununun 222. Maddesi uyarınca ticari defterlerini ibraz etmek üzere süre verilmiş, davacı vekilinin müvekkili şirketin ticari defterlerini sunduğu, davalı tarafın kısmen defter ibrazında bulunduğu, bilirkişinin taraf defterlerini yerinde incelediği görülmüştür.
Dosyanın Mali Müşavir bilirkişiye tevdi ile tarafların ticari defter ve kayıtlarında akdi ilişkinin ne şekilde yer aldığı, ticari defterlerin usulüne uygun tutulup tutulmadığı, ticari defterlerinde uyuşan ve uyuşmayan kayıtların neler olduğu, gelen müzekkere cevapları da değerlendirilerek ve mahkemece yapılan uyuşmazlık tespiti çerçevesinde rapor tanzim edilmesi istenilmiş gelen bilirkişi raporu Mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
Bilirkişi Raporunda Özetle; Davacı tarafından dosyaya kazandırılan muhasebe kayıtlarında; satışa konu olan 13 adet faturanın dosyada bulunan cari hesap dökümüne işlenildiği, toplam fatura tutarının 1.320.192,62TL. olduğu, 18 kalemde toplam 1.098.858,62 TL.lık tahsilat yapıldığı ve 221.334,-TL. alacak kalanı olduğu, Davacı tarafından 2020 yılında 13 adette 1.320.192,62 TL-lık satış faturasının düzenlendiği ve davalı tarafa gönderildiği, davalı tarafın 2020 yılı cari hesap kayıtlarına işlenildiği ve tarafların BA/BS bildirimlerinde yer aldığı, faturalara TTK’nın m.21/f.2 hükmü kapsamında herhangi bir itirazın olmadığı, Davalı …’ne ait 2020 ve 2021 yılı kanuni defterlerinin 213 sayılı vergi Usul Kanunu’nun 221, 222, 223, 224 ve 225. maddelerinde belirtilen süre ve şekillere uygun olarak açılış tasdikinin yaptırılmış olmasına karşılık, defterlerin tasdikli sayfalara alınmadığı ve dolayısı ile Türk Ticaret Kanunu’nun 64. maddesine uygun olarak yevmiye defterinin kapanış tasdiki işleminin de yaptırılmadığı, Vergi Usul Kanunu’nun 215. ve 219. maddelerinde belirtilen kayıt nizamına göre ve genel kabul görmüş muhasebe standartları, Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği hükümlerine uygun olarak tutulmadığı, muhasebe kayıtlarının denetime elverişli olmadığı ve dolayısıyla sahibi lehine delil niteliği taşımadığı, Davalı …’nin 2020 yılı cari hesap muavin defter dökümünün incelenmesinde 1.320.192,62 TL.lık mal alışının yapıldığı ve hesaba alacak kaydedildiği, 612.228,96 TL.lık ödemenin yapılarak borç kaydedildiği ve yıl sonu borç bakiyesinin 707.963,66 TL. olduğu, davacı taraf kayıtlarında yer alan 286.629,66 TL.lik toplam tahsilat miktarının davalı kayıtlarında yer almadığı, muhasebe kayıtlarının usulüne uygun olmadığı, 2021 yılı hesap ve kayıtları ibraz edilemediğinden inceleme tarihi itibariyle davalı kayıtlarında yer alan miktarın tespit edilemediği, Dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler dikkate alındığında davacının, davalıdan 221.334 TL alacağının bulunduğu ve faiz talebinin yerinde olduğu, görüş ve kanaatine varılmıştır.
Davalı icra dairesinin yetkisine itiraz etmiş ise de; usulüne uygun yetki itirazı bulunmadığından, 16/11/2021 tarihli celsede icra dairesinin yetkisine yapılan itirazın reddine karar verilmiştir.
2004 sayılı İİK 67. Maddesinde; takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebileceği, bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlunun; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklının; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edileceği hüküm altına alınmıştır. İş bu davanın süresinde açıldığı görülmüştür.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri müddeasını ispata mecburdur. Bu hüküm,“bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır.
İspat yükünü düzenleyen 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 190. maddesine göre;
“(1) İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.
(2) Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.”
6100 sayılı HMK’nın 222.maddesi gereğince usulüne uygun olarak tutulan ticari defter kayıtları sahibi lehine delil teşkil edebileceği gibi, aleyhine de delil teşkil edebilir. Buna göre davacı yan kendi iddiasını ispatlamak için kendi ticari defterlerine dayanmış olmasına rağmen, ticari defterlerindeki kayıtlar kendisi aleyhine delil oluşturacak nitelikte olabilir.
Faturanın, onu teslim alan muhatabı borç altına sokabilmesi için her şeyden evvel borç doğurucu bir hukuki ilişkinin mevcudiyeti ve faturanın da bu ilişki nedeni ile düzenlenmiş olması gerekir ve öncelikle taraflar arasında böyle bir hukuki ilişkinin var olup olmadığının gözönünde tutulması zorunludur.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan tüm deliller ve alınan bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı, davalı ile ticari ilişkiye yönelik alacaklarının tahsili için başlattığı icra takibine davalının asıl alacağa yönelik itirazının iptali istemiyle eldeki davayı açmıştır. Davalı borçlunun takip dosyasında borca ve ferilerine yönelik itirazda bulunduğu görülmüştür. Somut olayımızda davaya ve takibe dayanak hizmetin ifa edildiği taraf defterleri, fatura içeriğinden ve vergi dairesinden gelen BA/BS formlarıyla görüldüğü anlaşıldığından tarafların arasındaki hukuki ilişkinin varlığı ve faturaya konu edimin ifa edildiği, davacı tarafından ispat edilmiştir. Ödemeye yönelik ispat külfeti kendisinde olan davalı/borçlu borcun ödendiğine dair belge ibraz etmemiştir. Sunulan bilirkişi raporunun denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olduğu kanaatiyle söz konusu rapor hükme esas alınmıştır. Davacı tarafından faturaya dayalı başlatılan takipte, takibe konu bedelin davalı tarafından ödenmediği anlaşılmakla, davanın kabulüne, davalının Ankara …. İcra Müdürlüğü’nün 2021/6378 Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin 221.334-TL asıl alacak yönünden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine, davalı tarafça yapılan itirazın haksız ve alacak miktarının likid olduğu anlaşılmakla davacının tazminat talebinin yerinde olduğu görülerek hükmedilen alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle
Davanın KABULÜ ile ;
1-Davalının Ankara …. İcra Müdürlüğü’nün 2021/6378 Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin 221.334-TL asıl alacak yönünden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine,
2-Hükmolunan 221.334-TL’nin %20’si olan 44.266,80-TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Harçlar kanunu gereğince dava değeri üzerinden alınması gereken toplam 15.119,33-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 2.673,17-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 12.446,16-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T’ye göre hesaplanan 23.943,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan; 59,30-TL Başvuru Harcı, 2.673,17-TL Peşin/nisbi Harcı, 1.500,00-TL Bilirkişi ücreti, 35,50-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 4.267,97TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Arabuluculuk ücreti olarak suç üstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
7-Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/02/2022

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza