Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/436 E. 2022/780 K. 16.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/436 Esas
KARAR NO : 2022/780

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …

VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : … – …

VEKİLİ : Av. … – …
DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
DAVA TARİHİ : 22/07/2021
KARAR TARİHİ : 16/11/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 17/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekili tarafından verilen 19.07.2021 tarihli dava dilekçesinde özetle:…Müdürlüğünün… numarasında kayıtlı … müvekkili … ortaklığı ile 26.12.2018 tarihinde kurulduğunu, müvekkilinin yurtdışında elde ettiği gelirlerini Türkiye’de yatırıma yönlendirmek amacıyla davalı şirkete ortak olarak bu şirketten kar payı elde etmeyi amaç edindiğini, şirketin kuruluşundan itibaren de yüksek kazançlı işler aldığını, ancak şirketin kuruluşundan bu yana müvekkiline hiçbir kar payı ödemesi yapılmadığını, şirketin iş ve işlemlerinin de müvekkilinden gizlendiğini, son iki yıl içerisinde müvekkilinin Türkiye’deki işlerini takip eden … şirketin hakim ortağı Mehmet Besen’in eşinin yeğeni ve şu anki Yönetim Kurulu Başkanı …tarafından şirketten uzaklaştırıldığını, mali konularda hiç bilgi verilmediğini, 13.04.2020 tarihli bir e-posta yazısı ile müvekkilinin vekil kıldığı…ın tüm yöneticilik görevlerinin sonlandırıldığını, Haziran 2020 itibariyle de şirketten fiilen de ayrılması gerektiğinin bildirildiğini, vekil kılınan …’ın şirketten uzaklaştırılması ile de müvekkilinin şirket işlerinden tamamen bilgisiz kaldığını, bu gelişen sürecin sonunda şirketin işleyişinin müzakere edilmesi ve bilgi alma ve inceleme hakkının kullanılabilmesi için müvekkili tarafından…. Noterliğinin 20.07.2020 tarihli ve… yevmiye numaralı ihtarnamesi TTK. 437. Maddesi gereğince şirketin 2018 ve 2019 yılları Genel Kurul toplantılarının yapılması Genel Kuruldan en az 15 gün önce Finansal Tabloların incelemeye hazır bulundurulması ve gelir tablosu ile bilançonun birer suretinin ise gönderilmesinin talep edildiğini, bunun üzerine şirket tarafından gönderilen 24.07.2020 tarihli ve 12456 Yevmiye numaralı ihtarname ile Genel Kurulun 01.09.2020 günü yapılacağının bildirildiğini, ancak müvekkiline ya da vekillerine Gelir Tablosu ve Bilançonun birer örneğinin hiç gönderilmediğini, şirketin Genel Kurul toplantısının 01.09.2020 günü yapılacağını düşünen müvekkilinin toplantıdan 15 gün önce TTK. 437, Maddesinden düzenlenmiş olan bilgi alma ve inceleme hakkını kullanabilmek için 27.08.2020 günü şirket merkezine vekilini gönderdiğini, ancak şirket merkezinde vekiline sadece 9 sayfa imzasız ve kaşesiz evrak teslim edildiğini, Bu belgelerin | sayfası 2018 yılı gelir tablosu, 1 sayfası 2019 yılı gelir tablosu, | sayfası 2018 yılı bilançosu, 1 sayfası da 2019 yılı bilançosu, kalan 5 sayfanın ise Matbu evrakın sadece belli kısımları “vardır/yoktur” şeklinde doldurulmuş olan Yönetim Kurulu faaliyet raporu başlığını taşıdığını, ancak anılan belgelerin şirketin iş hacmi göz önüne alındığında komik denilebilecek kadar boş ve özensiz olduğunu, davalı şirketin iş hacmi konusunda bazı bilgilerin: davalı şirket 2018-2019 yıllarında …Krallığında toplam sözleşme tutarı yaklaşık 250 Milyon USD olan sözleşmeler imzalamış, bu sözleşmelerden de yaklaşık 15 Milyon USD kar öngörülmüş, hatta bu karın 3.8 Milyon USD’si peşin olarak 2018-2019 yılı içinde tahsil edildi ıncak buna rağmen 2019 yılında peşinen tahsil edilen karın kabaca 3 Milyon USD’si fiilen şirket kasasında olması gereken bir şirketin 4 sayfadan ibaret muhasebe evrakının genel kurula sunulduğunu, yine … iş yapabilmek için şirketin 500.000-USD ödeyerek satın aldığı bağlı ortaklık….’nin tüm gelir ve giderlerinin ise özellikle gizlendiğini, müvekkiline …nun aradığı şekilde, bilgi ve belge sunulmadığını, müvekkilinin bilgi alma ve inceleme hakkına esas olan belgelerin mahiyeti ve içeriğİ…. Noterliğinin 27.08.2020 tarihli ve …Yevmiye numaralı tespit tutanağı ile belirlendiğini, müvekkilinin şirket yönetiminden uzaklaştırma ve şirket işleyişinden bilgi vermeme faaliyetlerinin Genel Kurul gibi şirketin en asli organından çıkartarak son noktasına ulaştığını, müvekkiline ait şirketin gelirlerinin… hakim ortağı olduğu … ye aktarıldığını, ….’nin 01.01.2016-31.12.2019 tarihlerini kapsayan Yönetim Kurulu Faaliyet Raporunda ..den borç alındığının açıkça yazıldığını, böylece faaliyetleri hakkında bilgi verilmeyen şirketin gelirlerini kendi şirketlerine aktararak kar dağıtmama sağlanmış ve Yönetim Kurulu Başkanına kazanç aktarıldığını, bu borç tutarının…ile ilgili açılan başka bir dava için hazırlanan 10.02.2021 tarihli bilirkişi raporu 23, sayfasında da 10.604.755,35-TL olduğunun belirlendiğini, Genel Kurul yapıldığı tarihte şirket kasasında en az 2,3 Milyon USD para olmalıyken, müvekkilinin bu durumu sorgulayacağı bilindiğinden olsa gerek müvekkiline kar payı dağıtılmaması için müvekkilinin vekilinin Genel Kurula kabul edilmediğini, bu şekilde, kar payı elde etmek amacını taşıyan müvekkilinin şirketin kasasında bulunan paradan kar payı alma ihtimalinin yok edildiğini, 2,3 Milyon USD nakit para ile pandemi döneminde çok kar getirebilecek yatırımlar yapılabilecek ya da kar olarak dağıtılabilecekken bu kadar büyük bir nakit para…’nün hakimiyetindeki bir başka şirkete aktarıldığını, şirketin nakit parası.. hakimiyetindeki bir başka şirkete bedelsiz aktarılmış, böylece müvekkilin hiç para almamasının sağlandığını, şirketin yurtdışında imzaladığı sözleşmelerin ifası için Türkiye’de kurulan ve yurt dışında şubesi olan ….’yi satın almış, ancak satın alınan bu şirkete tüzel kişi temsilcisi olarak Evren Ersü müvekkilin bilgisi ve onayı dışında atandığını beyanla, A..esas sayılı dosyasında bulunan belgelerden; davalı şirketin …. ile toplam 43.933.578,94-USD değerinde sözleşme imzaladığı, bu sözleşmeler sebebiyle …den; 2018 yılında; 200.000-USD, 2019 yılında; 3.600.000-USD, 2020 yılında; 12.826.443-USD 2021 yılında; 3.766.667-USD. (31.03.2021 tarihine kadar) olmak üzere toplam 20.393.109-USD’ın tahsil edildiğinin sabit olduğunu, 2020 yılında tahsil edilen 12.826.443-USD ve 2021 yılında tahsil edilen 3.766.667-USD’nin akıbeti hakkında ise müvekkilinin hiçbir bilgisinin bulunmadığını, bu durumun dahi tek başına ortaklar arasında güven ilişkisinin hiç kalmadığını ispat eder nitelikte olduğunu, bunun dışında da müvekkilce yapılan incelemede şirket kayıtlarında bazı geriye dönük düzeltmeler yapıldığı, bu düzeltmelerin tamamının ise müvekkilinin aleyhine davalı şirket yöneticisinin lehine parasal sonuç doğurduğunu, şirketin hakim ortakları kendilerinin yakın akrabalarının şirketlerine para aktararak veya aktarmı göstererek, ….’den Milyonlarca USD para tahsil edilmiş olmasına rağmen, kağıt üzerinde bilançoyu kar dağıtılmayacak hale getirdiklerini, davalı şirketin müvekkiline şirketin iş ve işlemleri hakkında müvekkile bilgi vermemeye devam da etmekte olduğunu, müvekkili tarafından en son .. Noterliğinin 08.06.2021 tarihli ve 18286 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile bilgi ve belgeler talep edilmiş ancak şirket tarafından … Noterliğinin 18.06.2021 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile bilgi verilmeyeceğinin açıkça bildirildiğini, bu sebeple müvekkil tarafından da …Mahkemesine ..esas sayılı dosya ile TTK 437/5 maddesi uyarınca bilgi vermeye izin davasının açıldığını, müvekkili tarafından şirket ortağı ..ve Yönetim Kurulu Başkanı … aleyhine sorumluluk davası için de dava açma işlemlerinin başlatıldığını, arabuluculuk görüşmelerinin anlaşmama ile sonuçlandığını, açıklanan nedenlerle; davalı – şirket yöneticilerinin görev ve yükümlülüklerini kanuna uygun biçimde yerine getirmediklerini, davacı ile davalı şirket ve diğer şirket yöneticileri arasında anlaşma ve uzlaşma imkanının olmadığını, taraflar arasında pek çok sayıda dava ve çekişme olduğunu, bu dava ve çekişmelerin davalı şirketin amacına hizmet etmediğini, davalı şirketin yöneticilerinin sorumluluğuna yönelik davaların ikame edildiğini, bazı yıllara ilişkin genel kurul toplantılarının yapılmadığını, Müvekkilin ihtarnameleri üzerine yapılan genel kurulda ise müvekkilin temsilcisinin dışarı çıkarıldığı da gi e alınarak müvekkil …’nun; ….ortaklığından çıkmasına ve çıkma kararına istinaden payların karar tarihine en yakın tarihteki gerçek değeri olarak şimdilik 50.000,00 TL’nin kendisine ödenmesine, yargılama masrafları ile ücreti vekaletin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesi talebi ile iş bu davanın açıldığı görülmüştür.
SAVUNMA
Davalı vekili tarafından verilen 16.08.2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle: Davanın haksız ve usulsüz olduğunu, Anonim şirketlerde “ortaklıktan çıkma” diye bir müessesenin olmadığını, TTK’nın 531. maddesi uyarınca haklı sebeplerin bulunması halinde şirket ortağının, şirketin fesih ve tasfiyesini talep hakkı mevcut olup, bu sebeple öncelikle fesih ve tasfiye için haklı sebeplerin mevcudiyeti kanıtlandıktan sonra mahkemenin fesih ve tasfiye yerine çıkmaya hükmedilmesinin mümkün olduğunu, fesih ve tasfiye talep edilmediğini, Anonim şirketlerde yasal düzenleme gereğince TTK 530. maddede yazılı hal dışında fesih davası açma hakkı tanınmamış olup, ortakların şirketin 6102 sayılı TTK’nın 529, maddesinde yazılı hallerden birinin gerçekleşmesi nedeniyle münfesih olduğunun tespitine ilişkin dava açma hakkı bulunduğunu, Sayın davacı vekilinin, TTK 530. Madde gereğince fesih sebepleri de bulunmadığından, fesih talep etmediğini, yine davacı vekili tarafından davanın yasal dayanağının açıklanmadığını, fesih ve tasfiye talep edilmeksizin, çıkma talep edilen haksız ve dayanaksız davanın reddinin gerektiğini, Sayın Mahkemeyi yanıltmaya yönelik, maddi gerçekliği olmayan hayal ürünü olayların anlatıldığını, müvekkili şirketin 26.12.2018 tarihinde, iki ortaklı, 50.000,00 TL sermayeli olarak kurulduğunu, davacı …’nun % 25 hisseye sahi olduğunu ve henüz ödenmemiş sermaye borcunun bulunduğunu, Davacının eniştesi olan Rıza Karimiyan’ın müvekkili şirketin Genel Müdürü ve tüm faaliyetlerinden sorumlu yöneticisi olarak çalışırken, izinsiz ve bildirimsiz olarak kendi isteği ile çalışmasını filen sonlandırdığını, daha sonra müvekkili ile aynı iş kolunda faaliyet gösteren Rönesans Holding bünyesinde 14 temmuz 2020 tarihinden itibaren halen müvekkil şirket kayıtlarında sigortası devam etmekte iken çalışmaya başladığının öğrenildiğini, Rıza Karimiyan’ın, kendi kişisel çıkarları için davacının ortaklık sıfatını ve vekil yetkisini kullanarak yasal dayanaktan yoksun davalar açtığını, Ankara 30. Noterliğinde keşide edilen 24 Temmuz 2020 tarih ve… yevmiye Nolu ihtarmame ile gerçeğe aykırı ithamlarla birlikte, 2018 ve 2019 yılı Genel Kurullarının yapılmasının talep edildiğini, karşı olarak .. Noterliğinin 24 Temmuz 2020 tarih ve..yevmiye No.lu ihtarnamesi ile davacıya bildirildiğini, 2018 ve 2019 yılına ait tüm belge ve bilgilerin Genel Kurul Toplantısında, toplantıdan ayrılmadan Rıza Karimiyan ve vekil Av. …’e teslim edildiğini, davacının tüm beyanlarının çelişkili ve gerçeğe aykırı olduğunu, ..’ın toplantıya katılımının engellenmesi gibi bir durumun yaşanmadığını, Genel Kurul toplantısına, ortaklardan … adına Rıza Karimiyan ve Av. …’in katılmak üzere ilan edilen toplantı saatinde hazır bulunduklarını, Bakanlık temsilcis.. tarafından, Davacı …’nun vekili ..’ın ibraz ettiği vekalet incelenmiş ve Anonim Şirketler Genel Kurul Toplantılarının Usul ve Esasları ile Bu Toplantılarda bulunacak temsilciler hakkında yönetmeliğin 21. Maddesindeki hususları taşımadığı görüldüğünden vekaletname Bakanlık görevlisi … tarafından kabul edilmediğini, bunun üzerine … ve Av, …, kendilerine verilen bütün bilgileri de alarak toplantıdan ayrıldıkların, …. ile imzalanan 212 milyon USD dolan tutarındaki sözleşmenin, bir ön sözleşme niteliğinde olduğunu, yürürlüğe girmesi, müvekkil şirketin Suudi Arabistan’da şirket kurması ve sözleşmenin bu şirket üzerinden devamı koşuluna bağlandığını, …Hükümetinin Türk Şirketlerine yaptırım uyguladığı için şube kurulmasına izin verilmediğinden söz konusu sözleşmenin feshedildiğini, …n, iki şirketin de genel müdürü olarak çalıştığı; 15.06.2011 ile 13.09.2019 tarihleri arasında şirketin yöneticiliğini, 2012’den sonra da 13.09.2019 tarihine kadar Genel Mi görevini yürüttüğünü, dava dilekçesinde sözü edilen,….’ye borç verme işlemi de bizzat davacının …’nin genel müdürlüğü döneminde, kendi icraatı olduğunu, kaldı ki, …’nin de ortağı olduğunu, yani “şirketin kötü yöneltildiğine” dair iddiaların ve olayların tamamı davacı vekilinin vekaletnamesinde imzası bulunan …’ın kendi icraatları olup, kendi imzası ile gerçekleşmiş olduğunu, dava dilekçesinde sözü edilen, …., davacının, özellikle vekili olan eniştesi Rıza Karimiyan’ın çok iyi bildiği ve dava dilekçesinde de beyan edildiği gibi 2020 yılında satın alınmış olup, henüz kar dağıtım aşamasına gelmemiş bir şirket olduğunu, 2021 yılında sağlandığı iddia edilen gelirlerin dağıtımının yapılmasının da mümkün olmadığını, …’nin üstlenmiş olduğu taahhüt işinin devam ettiğini, 2020 yılına ilişkin bilgi ve belge talebine ilişkin olarak ise yine TTK 437 hükümleri gereğince ancak Genel Kurul’da incelenebileceği, davacının hisse sahibi olarak (esasen vekili …ın) TTK 437. Maddesi kapsamında inceleyebileceği belgeler Genel Kurul tarihinden 15 gün önce inceleme için şirket merkezinde hazır bulundurul. 1 da … Noterliği 18.06.2021 tarihli ve… yevmiye numaralı ihtarname ile bildirildiğini, şirketin ….’den 2018 ve 2019 yıllarında aldığı 3.800.000 USD’nın..’a çelik boru temini için yapılan sözleşmenin avansı olarak alındığını ve 2020 yılı içerisinde açılan akreditif ile ihracatın gerçekleştirildiğini, banka ve merkez cari hesaplarında bulunan meblağlar bu işlem için gelen ve tutarların meblağları olduğunu, 2020 yılı genel kurulunun henüz yapılmadığını, şirket faaliyetleri ve finansal detaylar henüz ortaklarla paylaşılmadığını, davacının tarih ve firma isimlerini birbirine karıştırarak gelen meblağları çift gelmiş gibi gösterdiğini, şirketin kuruluşundan bu yana hiçbir şirket faaliyetlerine katılmayan davacı ortağın şirket faaliyetleri ile hiçbir ilgisi olmadığını, Ever Teknik’in ve iştiraki olan Boren’in üstlenmiş oldukları işin 2023 yılından önce karlılıklarının da belirlenmesinin mümkün olmayacağını, kar realizasyonu yapılmadan kar dağıtmanın hiçbir anonim şirket için söz konusu olmadığını, açıklanan sebeplerle; davanın reddine, yargılama ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesi talep edilmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava; anonim ortaklıktan çıkma ve ortaklık çıkma payının tahsili talebine yöneliktir.
… Hukuk Dairesi’nin 25.02.2019 tarih ve …K. Sayılı kararında, “TTK’nın 638/2. maddesi gereğince haklı sebeple şirket ortaklığından ayrılmasına, bu süreçte müvekkilinin ortaklıktan doğan borçlarının tümünün dondurulmasına ve müvekkilinin durumunun ve alacaklarının teminat altına alınmasına, şirket ayrılma payının tespiti ile şirket mal varlığından ödenmesine, şirketin red değerinin tespitine, tüm bu taleplerin şirket mali durumu nedeni ile mümkün olmaması halinde şirketin 531. madde gereğince haklı sebeple feshine ve tasfiyesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili özetle; müvekkili şirket unvanının Limited Şirket şeklinde gösterildiğini, …olduğunu sebeple davanın husumet yokluğundan reddi gerektiğini, dava dilekçesindeki iddiaların TTK’nın m. 638/2 yasa hükmüne dayandırıldığını ve bu hükmün limited şirketlerde uygulama alanı bulduğunu, müvekkili şirket anonim şirket olduğundan davacının dava sebebi olarak gösterdiği kanun maddesi uygulama alanı bulamayacağından davanın reddine karar verilmesi gerektiği, davanın reddi gerektiği” yönünde karar verilmiştir.
… Hukuk Dairesi’nin 17.12.2019 tarih ve … K. Sayılı kararında, “ileri sürerek müvekkilinin davalı şirketlerde ortak olduğunun tespitini, ortaklıktan çıkmasına karar verilmesiyle sermaye değerlerine ilişkin hisselerinin tespitini, hisse sermaye değerinin hesaplanıp şimdilik 72.380.TL’nin temerrüt faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir. (…) yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları ve esasen taraflar arasında, davacının, davalı şirkette ortak olduğu hususunda bir uyuşmazlık bulunmamasına ve buna bağlı olarak davacının anonim şirket ortaklığından çıkma isteminin TTK hükümleri çerçevesinde mümkün bulunmaması gözetildiğinde ilk derece mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.” şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosyamız arasına şirketin sicil dosyası sicil özetiyle birlikte alınmıştır.
04/07/2022 tarihli bilirkişi heyetinden alınan raporundan özetle, limited şirketlerden farklı olarak …’lerde ortaklıktan çıkma davası açılmasının mümkün olmadığı, bu nedenle, Davacının “çıkma kararına istinaden payların karar tarihine en yakın tarihteki gerçek değeri olarak şimdilik 50.000-TL’nin kendisine ödenmesi” şeklindeki talebi bakımından Heyetimizce bir değerlendirme yapılmadığı, ” şeklinde kanaat bildirmiştir.
Davalı şirketin Anonim Şirket olduğu, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda çıkmaya ilişkin herhangi bir düzenlemenin bulunmaması, davacının şirketteki ortaklık payının %25 olduğu, diğer ortağın payının %75 olduğu, alınan kararların yeterli çoğunluk sağlanarak alındığı, ortaklık yapısına uygun olduğu, davacının kanunen çıkma hakkı bulunmaması nedeniyle açık ve ayrıntılı bilirkişi raporu hükme esas alınarak aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 80,70-TL harcın mahsubu ile fazladan alınan 832,48-TL’nin yatıran tarafa iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
-Fazla yatan gider avansı ile delil avansı var ise 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Adalet Bakanlığı Hukuk Muhakemeleri Gider Avansı Tarifesinin 5.maddesine göre karar kesinleştikten sonra istek halinde taraflara İADESİNE,
-HUAK 18A/13 maddesi ile HUAK yönetmeliği 26/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinden sayılan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk giderinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde … Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/11/2022

Katip …

Hakim …

BU BELGE, GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞTIR