Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/43 E. 2021/709 K. 12.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
ESAS NO : 2021/43 Esas
KARAR NO : 2021/709

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … -…
VEKİLİ : Av. … – …
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 21/01/2021
KARAR TARİHİ : 12/10/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 09/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının … A.Ş Ankara – Kazımkarabekir Şubesi müşterisi olduğunu, davacı hesabından herhangi bir kredi kullanımı ve kredi artırım talebi olmadığı halde, yazılı bir bildirim yapılmaksızın ve onay alınmaksızın tek taraflı bir işlemle davacı hesabından 3.865,79 TL’nin tahsil edildiğini, bu suretle yapılan işlemin hukuka ve yasal düzenlemelere aykırılık teşkil etmekte olduğunu, davalı Bankanın Ankara Kazımkarabekir Şubesi tarafından yapılan haksız kesintinin ticari faizi ile birlikte iadesi ihtaren bildirilmiş olmasına karşın netice alınamadığını, dava şartı olarak arabuluculuk müessesesine başvuruda bulunulmuş olmasına karşın anlaşma sağlanamadığını, davalı yanın, tek taraflı bir işlemle tahsil edilen tutara ilişkin şimdilik; 100,00TL’ nin ticari faizi ile birlikte davalı yandan tahsiline, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin de davalı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının, müvekkili Banka ile; 09.06.2017 tarihinde 2.000.000-TL, 01.10.2019 tarihinde10.000.000-TL, 05.03.2020 tarihinde 10.000.000-TL -(ONMİLYONTÜRKLİRASI) ve24.06.2020 tarihinde 10.000.000-TL tutarlı Genel Kredi Sözleşmeleri akdetmek suretiyle müvekkili Banka nezdinde hesaplar açtırdığı ve sözleşmelere istinaden müvekkil Bankanın ürünlerini kullanmaya hak kazandığını, davacının imzaladığı kredilerin açık statüde olduğunu, müşteriye kredili mevduat hesabı ve kredi kartı hesapları da tahsis edildiğini, ücretlerin tahsili açısından, Merkez Bankasına bildirilen oran 260,25 iken davacıdan tahsil edilen oranın 90,13 olduğunu, dolayısıyla Merkez Bankasına bildirilen orandan yarı yarıya daha düşük oranda ücret tahsil edildiğini, davacı ile müvekkili banka arasında yapılan sözleşmeye göre yetkili mahkeme İstanbul Mahkemeleri olarak tespit edilmiş olup bu nedenle davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, davalı müvekkilinin ikametgahı Şişli/İstanbul olup HMK md 6 düzenlenen genel yetki kuralı gereği huzurdaki davanın İstanbul Merkez Adliyesinde açılması gerektiğini, davaya konu kredi tahsis ücretinin, davacının bilgi ve onayı dahilinde tahsil edildiğini, zira, alınan tutarın, tacir olan davacının imzalamış olduğu 09.06.2017, 01.10.2019, 05.03.2020 ve 24.06.2020 tarihli genel kredi sözleşmelerine tamamıyla uygun olduğunu, davacının bu sözleşmeye uygun olarak yaptığı ödemelerin iadesini isteyemeyeceğini, aksi yönde bir düşüncenin “sözleşmeye bağlılık” ve “irade özgürlüğü” ilkesine aykırı olacağını, tüm kredilerin davacı şirketin talepleri üzerine açıldığını ve şirkete söz konusu hesabın, tanımlanacak kredinin kullanım koşulları ve kredi kapsamında tahsil edilecek ücretlerin bildirildiğini, davacının imzalamış olduğu Genel Kredi Sözleşmelerinin “Metnin Müzakere Edilerek Mutabakata Varılmış Olması” başlıklı 65. Maddesindeki düzenleme ile sözleşmeyi okuduğunu ve içeriğini anladığını beyan ettiğini, davacının bilgi sahibi olarak uygun bulduğu ve bu kapsamda sözleşme imzaladığı masrafları iade talep etmesinin hukuken mümkün olmadığını, davacıdan alınan tüm masrafların anılan genel kredi sözleşmeleri hükümlerine olduğunu, davacının tacir sıfatıyla imzaladığı işbu sözleşme hükümleriyle bağlı olduğunu ve sözleşme gereğince yaptığı ödemelerin iadesini talep edemeyeceğini, aksi durumun hukukumuzun temel prensiplerinden biri olan … (Ahde Vefaz Sözleşmeye Bağlılık) ilkesine açıkça aykırı olacağını, davacı ile müvekkili Banka arasında akdedilen sözleşmelerde her türlü masrafın davacıya ait olacağı yönünde düzenlemeler bulunduğunu, Bu nedenle davacının sözleşme hükümleri ile mutabık olduğunun açık olduğunu belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı tarafa yüklenmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, davalı banka tarafından “kredi tahsis ücreti” adı altında yapılan kesinin iadesine yönelik alacak davasıdır.
Davacı vekili 26/08/2021 tarihli dilekçesi ile dava değerini 100,00TL’ den 3.865,70TL’ye ıslah etiklerini beyan etmiştir.
… Şubesine müzekkere yazılarak taraflar arasında akdedilen sözleşme ve ekleri ile var ise yapılan kesintilere yönelik tüm bilgi ve belgelerin Mahkememize gönderilmesi istenilmiş olup gelen cevabi yazılar Mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
Dosyanın Bankacı bilirkişiye tevdii ile tarafların iddia ve savunmalarını karşılar, Mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık çerçevesinde, taraflar arasında akdedilen kredi sözleşmesi ve ekleri incelenerek; Bankanın “Kredi tahsis ücreti” olarak var ise yaptığı kesintilerin ne kadar olduğu, Taraflar arasında akdedilen sözleşmede kredi tahsis ücretine ilişkin düzenleme bulunup bulunmadığı ve var ise oranının ne olduğu, takdiri Mahkememize ait olmak üzere var ise dava tarihi itibariyle davacı alacağının tespitinin yapılarak rapor tanzim edilmesi istenilmiş olup, 23/08/2021 tarihli bilirkişi raporu dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişi Raporunda Özetle; Davaya konu kredi tahsis ücretinin tahsil edildiği tarih itibariyle davacının kredi limitinde bir artış yapılmadığı gibi kredi limitinin güncellenmesi için davacı tarafından yapılmış bir talebin de bulunmadığı, Dolayısıyla, davalı Banka tarafından yapılmış olan söz konusu kesintinin “ Bankalarca Ticari Müşterilerden Alınabilecek Ücretlere İlişkin Usul Ve Esaslar Hakkında” 2020/4 sayılı Merkez Bankası Tebliğinin 9. Maddesi 2. Fıkrasına uygun olarak gerçekleştirilmediği, Tespitlerine binaen; 09.11.2020 tarihinde kredi tahsis ücreti” olarak tahsil edilen 3.865,70 TL’nin davacıya iadesi hususunun takdirinin Mahkemeye ait olduğu, sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Taraflar arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmesinin 6.1 maddesi uyarınca davalının yaptığı yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı, davalı bankanın kredi tahsis ücreti adı altında aldığı bedelin iadesine yönelik eldeki davayı açmıştır. Taraflar arasında geçmişte Genel Kredi Sözlemesi akdedildiğine yönelik ihtilaf bulunmamakla birlikte uyuşmazlığın, davalı bankanın “kredi tahsis ücreti” adı altında yaptığı kesintilerin yerinde olup olmadığı, davacının ücret kesintisi iadesi isteminin haklı olup olmadığı hususlarına ilişkindir. Mahkememizce alınan bilirkişi raporunun denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olduğu kanaatiyle söz konusu rapor hükme esas alınmıştır. Davaya konu bedelin tahsis edildiği tarihte davacının kredi limitinde bir değişiklik talebinde bulunmadığı, yeni bir sözleşme akdedilmediği ve tahsis ücretinin alınabilmesi için taraflar arasında akdedilen sözleşmede açık hüküm bulunması gerektiğinden, davalı bankanın dava konusu bedeli haksız ve hukuka aykırı olarak tahsil ettiği anlaşıldığından davanın kabulüne, 3.865,79 TL’nin 100 TL’sine davalıya bedelin talep edildiğine dair dilekçenin tebliğ edildiği 23.11.2020 tarihinden, 3.765,79 TL’sine ıslah tarihi olan 26.08.2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle
1-Davanın KABULÜ İLE;
2-3.865,79 TL’nin 100 TL’sine 23.11.2020 tarihinden, 3.765,79 TL’sine ıslah tarihi olan 26.08.2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Harçlar kanunu gereğince dava değeri üzerinden alınması gereken toplam 264,07-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 123,65-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 140,42-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T’ye göre hesaplanan 3.865,79-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan; 59,30-TL Başvuru Harcı, 59,30-TL Peşin/nisbi Harcı, 64,35-TL Islah Harcı, 900,00-TL Bilirkişi ücreti, 69,50-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 1.152,45TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Arabuluculuk ücreti olarak suç üstü ödeneğinden karşılanan 1.320 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı dava konusu miktarı itibari ile kesin olmak üzere karar verildi. 12/10/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza