Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/420 E. 2023/188 K. 14.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. …6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
ESAS NO : 2021/420 Esas
KARAR NO : 2023/188

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – ….
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – …

VEKİLİ : Av. …
TEMSİLCİ : … – … …
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 12/07/2021
KARAR TARİHİ : 14/03/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 06/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında ticari ilişki olduğunu, takibe dayanak faturaya konu hizmetin ifa edildiği ancak davalının fatura konusu hizmete ilişkin borcunu ifa etmediğini, fatura para alacağı olması sebebiyle Türk hukukunda götürülecek bir borç olduğunu ve taraflarınca arabuluculuk kanun yolunun da netice vermemesi sebebiyle işbu davayı ikame ettiklerini belirterek davalının …24. İcra Müdürlüğü’nün 2021/5710 E. sayılı dosyasına yaptığı haksız itirazının iptaline, davalı aleyhine asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin arabuluculuk toplantısına katılmayan davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Borca itiraz dilekçelerinde yetkisizlik itirazı yapıldığını, yetkili yerin…Adliyesi olduğunun belirtildiğini, Mahkemece öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itirazlarının değerlendirilmesine ve devamla …24. İcra Dairesi’nin yetkisizliğine karar verilmesini, davanın müvekkilinin ticaret siciline kayıtlı olduğu yer ve/veya hizmetin ifa edileceği yer mahkemesinde açılması gerektiğini, her halükarda…Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili mahkeme olduğunu, müvekkili şirketin arabuluculuk sürecinden hiçbir şekilde haberdar edilmediğini, şirkete usulüne uygun yapılan bir arabuluculuk toplantısına davet bildirimi bulunmadığını, davacının iddialarını ve taleplerini kabul etmemekle birlikte; alacak ve fahiş faiz talebine karşı zamanaşımı def’i ileri sürdüklerini, faturaya konu hizmetin davacı tarafından ifa edilmediğini, cari hesabın dayanağı olan fatura karşılığı hizmetin verildiği ve alacağın varlığını ispat yükü davacı yan olduğunu, haksız ve mesnetsiz davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, davacı tarafça faturaya dayalı olarak başlatılan icra takibine karşı davalı tarafça yapılan itirazın iptali ile icra inkar istemine ilişkindir.
…24. İcra Dairesi’nin 2021/5710 sayılı takip dosyasının celbi sağlanmış olup Mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.Takip dosyasının incelenmesinde, davacı tarafından davalı aleyhine takip başlatıldığı, borçlunun borca itirazı üzerine takibin durdurulduğu görülmüştür.
Davaya ve takibe konu faturalara yönelik BA-BS formlarının gönderilmesi için tarafların bağlı bulunduğu Vergi Dairelerine müzekkere yazılmış gelen müzekkere cevapları dosyamız arasına alınmıştır.
Taraf vekillerine HMK’nın 222. Maddesi uyarınca defter ibrazına yönelik süre verilmiş, taraf vekillerinin beyan dilekçesi sunduğu görülmüştür.
Dosyanın konusunda uzman Mali Müşavir ve makine mühendisi bilirkişi heyetine tevdi ile tarafların ticari defter ve kayıtlarında akdi ilişkinin ne şekilde yer aldığı, ticari defterlerin usulüne uygun tutulup tutulmadığı, ticari defterlerinde uyuşan ve uyuşmayan kayıtların neler olduğu, mahkemece yapılan uyuşmazlık tespiti çerçevesinde rapor tanzimi istenilmesine karar verilmiştir.
Bilirkişi raporunda özetle; Tarafların incelemeye sunulan 2021 yılına ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, davacı yanın incelenen ticari defterlerinde takip tarihi itibarıyla davacı yanın davalı yandan 5.463,40 TL alacaklı olduğu, davalı yanın incelenen ticari defterlerinde ise takip tarihi itibarıyla davalı yanın davacı yan ile borç/alacak bakiyesinin bulunmadığı, taraflar arasında ticari ilişki nedeniyle oluşan işlemlere ilişkin oluşan bakiye farkın 5.463,40 TL olduğu, işbu farkın ise; davalı yan tarafından davacı yan adına tanzim edilen iade faturasının davacı yanın ticari defterlerinde kayıtlı olmamasından kaynaklandığı, anılan faturanın davalı yan tarafından davacı yana 08.03.2021 tarihinde e-mail ekinde iletildiği ve davacı yanın da 09.03.2021 tarihinde e-mail ile daha sonra da 15.03.2021 tarihinde de noter aracılığıyla ihtarname keşide ederek ilgili faturaya itiraz ettiği, işbu ihtarnamenin davalı yana tebliğine dair tebliğ şerhine ise dosya kapsamında rastlanılamadığı, davacı şirketçe, davalıya ait 10 ayrı kaynak makinası için verilen parça değişimi ile onarım hizmetinin davalı şirkete 4 ayrı tarihte fatura edildiği, kaynak makinalarında meydana gelen arızalar yanı sıra değiştirilen parçaları bu aşamada belirsizliğini korumakta olduğu, davalı yanca böyle bir hizmetin alınmadığı, arızaların giderilmediği, bilakis kaynak makinelarının başka servise gönderildiği, içerisinde eksik parçaların olduğu, zararlarının arttığı dile getirilmekte olduğu, ancak; davalı şirketçe onarım için davacı şirkete teslim ettiği kaynak makinelarının usulüne uygun şekilde onarılmadığının karşı tarafa ihtarı ve/veya başka bir serviste onarıldığını doğrular nitelikte geçerli bir belgenin dosyaya kazandırılmadığı belirtilmiştir.
Taraf vekillerine 28/03/2022 tarihli ara karar gereğince 1.000-TL avansı yatırmak üzere 2 haftalık kesin süre verildiği ancak bilirkişi incelemesine ilişkin avansın yatırılmadığı ve dosyanın bilirkişiye tevdi edilemediği görülmüştür.
Davacı Şirket yetkilisinin sorulması için …Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne müzekkere yazılmış gelen cevabı yazı dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizin 14/03/2023 tarihli duruşmasında davacı şirket yetkilisi …; ” Davaya ve …24. İcra Müdürlüğü’nün 2021/5710Esas sayılı takip dosyasına dayanak faturadaki hizmetin, davalı tarafa eksiksiz ve kusursuz olarak ifa edildiği bakiye cari alacağa dayanak hizmetin ifasına yönelik davalı tarafından herhangi bir ayıp ihtarı yapılmadığı ve hizmetin taraflar arasındaki sözleşmeye uygun yapıldığı” şeklinde yemin eda etmiştir.
2004 sayılı İİK 67. Maddesinde; takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebileceği, bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlunun; takibinde haksız ve kötü niyetli olduğu görülürse alacaklının; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edileceği hüküm altına alınmıştır. İş bu davanın süresinde açıldığı görülmüştür.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri müddeasını ispata mecburdur. Bu hüküm,“bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır.
İspat yükünü düzenleyen 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 190. maddesine göre;
“(1) İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.
(2) Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.”
6100 sayılı HMK’nın 222.maddesi gereğince usulüne uygun olarak tutulan ticari defter kayıtları sahibi lehine delil teşkil edebileceği gibi, aleyhine de delil teşkil edebilir. Buna göre davacı yan kendi iddiasını ispatlamak için kendi ticari defterlerine dayanmış olmasına rağmen, ticari defterlerindeki kayıtlar kendisi aleyhine delil oluşturacak nitelikte olabilir.
Faturanın, onu teslim alan muhatabı borç altına sokabilmesi için her şeyden evvel borç doğurucu bir hukuki ilişkinin mevcudiyeti ve faturanın da bu ilişki nedeni ile düzenlenmiş olması gerekir ve öncelikle taraflar arasında böyle bir hukuki ilişkinin var olup olmadığının gözönünde tutulması zorunludur.
TBK.’nın 89. Maddesi uyarınca davalı vekilinin yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan tüm deliller ve alınan bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı, davalı ile ticari ilişkiye yönelik alacaklarının tahsili için başlattığı icra takibine davalının yaptığı itirazının iptali istemiyle eldeki davayı açmıştır. Davalı borçlunun takip dosyasında borca ve ferilerine itiraz ettiği görülmüştür. Somut olayımızda davaya ve takibe dayanak hizmetin ifa edildiği davacı defterleri, davacı beyanlarından görüldüğü, davalı taraf fatura konusu hizmetin ayıplı/kusurlu olduğunu iddia etmiş ise de bu hususta ispata elverişli belge sunulmadığı, ayıp incelemesine ilişkin bilirkişi ücretini kesin süreye rağmen yatırmadığı anlaşıldığından tarafların arasındaki hukuki ilişkinin varlığı ve hizmetin ifa edildiği, davacı tarafından ispat edilmiştir. Ödemeye yönelik ispat külfeti kendisinde olan davalı/borçlu borcun ödendiğine dair belge ibraz etmemiştir. İspat yükü kendisine düşen davalının yemin deliline dayandığı, davacı şirket yetkilisinin yemini eda ettiği anlaşılmakla davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle
1-Davanın KABULÜ ile; Davalının …24. İcra Müdürlüğü’nün 2021/5710 Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin aynı şartlarla devamına,
2-Hükmolunan 5.463,40-TL’nin %20’si olan 1.092,68-TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Harçlar kanunu gereğince dava değeri üzerinden alınması gereken toplam 373,20-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 93,31-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 279,89-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T’ye göre hesaplanan 5.463,40-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan; 59,30-TL Başvuru Harcı, 93,31-TL Peşin/nisbi Harcı, 2.400,00-TL Bilirkişi ücreti, 102,20-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 2.654,81TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Arabuluculuk ücreti olarak suç üstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
-Fazla yatan gider avansı ile delil avansı var ise 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Adalet Bakanlığı Hukuk Muhakemeleri Gider Avansı Tarifesinin 5.maddesine göre karar kesinleştikten sonra istek halinde taraflara İADESİNE,
Dair, davacı Şirket Yetkilisi ve davacı Şirket vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, dava konusu miktarı itibariyle kesin olmak üzere karar verildi. 14/03/2023

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza