Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/389 E. 2022/215 K. 28.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C. TÜRK MİLLETİ ADINA
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/389 Esas
KARAR NO : 2022/215

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. … -…
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … -…

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/06/2021
KARAR TARİHİ : 28/03/2022
G.K.YAZILDIĞI TARİH : 07.04.2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketçe, müvekkili şirket aleyhine Ankara …. İcra Müdürlüğünün 2020/8347 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, icra takibinde 6.677,00 TL ve 5.477,00 TL asıl alacak borcu gösterildiğini ancak müvekkilinin böyle bir asıl alacak borcu ve bu takibe istinaden talep edilen feriler yönünden borcu bulunmadığını, aksine cari hesap dökümünden de anlaşılacağı üzere müvekkili ile davalı arasında hiçbir alacak borç ilişkisi kalmadığını, işbu dava açılmadan önce davalının, takibin 6.667,10 TL’lik asıl alacak kısmından vazgeçtiğine dair icra dosyasına beyanda bulunduğunu belirterek; müvekkilinin Ankara … İcra Dairesinin 2020/8347 Esas sayılı dosyasında borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptalini, davalının %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketçe, davacı şirkete yapılan ticari satımlar nedeniyle sair tarihlerde fatura kesildiğini, bu kapsamda davacı şirketten bakiye alacağının bulunmadığını, taraflar arasında düzenlenen 01.01.2017-31.12.2017 ile 01.01.2018-31.12.2018 dönemlerini kapsar cari hesap dökümü ile sabit olduğu üzere 5.477,10 TL bakiye alacak ve işlemiş faizin tahsili maksadıyla Ankara … İcra Müdürlüğünün 2020/8347 Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlattıklarını, ödeme emrinin 16.03.2021 tarihinde davacı borçlu şirkete tebliğ edildiğini ve borçlu tarafından takibe herhangi bir itiraz gerçekleşmeksizin takibin kesinleştiğini, takip kesinleştikten sonra takip kalemlerine ilişkin sehven fazla girişin yapıldığının fark edildiğini ve fazla girilen 6.677,10 TL’lik asıl alacak tutarından işbu dava öncesi 12.04.2021 tarihinde feragat edildiğini ve feragat harcının yatırıldığını, müvekkili şirketin davacı şirketten alacağını tahsil edemediğini, tarafların ticari defterleri incelendiği takdirde de müvekkilinin davacı şirketten alacaklı konumda bulunduğunun görüleceğini belirterek; davanın reddi ile davacı aleyhine İİK 72/4 maddesi uyarınca reddolunan miktarın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
-Ankara 31. İcra Müdürlüğü’nün 2020/8347 Esas Sayılı Dosyası: Davalı tarafça Ankara 31. İcra Müdürlüğü’nde davacı aleyhine 02/10/2020 tarih 2020/8347 E. sayılı ilamsız takip başlatıldığı, takip konusu alacağın (6.6771,10 TL. Asıl Alacak, 5.477,10 TL Asıl Alacak, 1.702,66 TL, 1.042.02 TL işlemiş Faiz olmak üzere) toplam 14.898,88 TL olarak gösterilmiş olduğu, icra dosyası içerisinde ve takibe konu Asıl Alacak konusunda 05/07/2017 tanzim ve 01/12/2017 vade tarihli Asıl Alacak, 01/01/2018 tanzim ve 20/08/2018 vade tarihli Asıl alacak açıklamalarının olduğu, ekinde 2017 ve 2018 yıllarına ait Cari Hesap ekstrelerinin olduğu, davacıya tebligatların yapıldığı ancak teslim edilmeden iade olunduğu anlaşılmıştır.
-Bilirkişi Raporu: Davacı ve Davalı taraflara ait Ticari Defterlerin usulüne uygun tutulmuş olduğu, defterlerin sahipleri lehine delil olma özelliğine haiz olduğu, ancak taraflara ait kayıtlarda uyumsuzluk olduğu, 2017 yılı içerisinde davalı tarafın düzenlemiş olduğu faturalardan 31.10.2017 tarih 845496 nolu KDV dahil 4.475,73 TL lik faturanın davacı kayıtlarında görünmediği, faturaya ait 31.10.2017 tarih 376062 numaralı sevk irsaliyesinde teslim alan bölümünde … isminin olduğu, davacı tarafa ait 2017 yılı bu dönemlere ait SGK sigortalı hizmet dökümleri incelendiğinde bu kişiye ait kaydın olmadığı, (Farkın 4.475,73 TL olduğu) davalı tarafın 31.10.2017 tarih 845496 nolu KDV dahil 4.475,73 TL lik faturanın veya malzemelerin teslim edildiğini ispatlaması halinde takip asıl alacak tutarının 5.477,10 TL. olacağı, aksi taktirde 1.001,37 TL olacağı belirtilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, icra takibine karşı açılan menfi tespit davasıdır.
Hemen belirtmek gerekir ki; 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 72. maddesi gereğince borçlu icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu olmadığını ispat için menfî tespit davası açabilir. Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur (TMK m. 6).
İspat yüküne ilişkin bu genel kural, menfi tespit davaları için de geçerlidir. Yani, menfi tespit davalarında da tarafların sıfatları değişik olmakla beraber, ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf o vakıayı ispat etmelidir.
Menfi tespit davasında borçlu ya borçlanma iradesinin bulunmadığını ya da borçlanma iradesi bulunmakla birlikte daha sonra ödeme gibi bir nedenle ortadan kalktığını ileri sürebilir. Borçlu borcun varlığını inkâr ediyorsa, bu durumlarda ispat yükü davalı durumunda olmasına karşın alacaklıya düşer. Borçlu varlığını kabul ettiği borcun ödeme gibi bir nedenle sona erdiğini ileri sürüyorsa, bu durumda doğal olarak ispat yükü kendisine düşecektir.
Görülmektedir ki, menfi tespit davasında kural olarak, hukuki ilişkinin varlığını ispat yükü davalı/alacaklıdadır ve alacaklı hukuki ilişkinin (borcun) varlığını kanıtlamak durumundadır. (Ankara BAM … HD.2019/1158 Esas, 2022/129 Karar)
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 27.06.2003 tarih ve 2001/1 E., 2003/1 K. sayılı ilamında da açıklandığı üzere; bir alacak için fatura düzenlenmiş olması, alacağın varlığını ispata yeterli bulunmayıp, Fatura, tek başına akdi ilişkinin kanıtı niteliğinde bulunmamaktadır. Zira fatura, yalnızca sözleşmenin ifa safhası ile ilgili bir belgedir. Bu nedenle faturaya konu mal/hizmetin eldeki davada davacıya teslim edildiği hususunda ispat yükünün davalı üzerinde olduğu anlaşılmaktadır.
Mahkememizce yukarıda belirtilen açıklamalar ışığında, taraf delilleri toplanmış, bilirkişiden rapor alınmıştır.
Bilirkişi tarafından tanzim edilen ve hükme esas alınan raporda belirtildiği üzere; davalı tarafın 31.10.2017 tarih 845496 nolu KDV dahil 4.475,73 TL lik faturanın veya malzemelerin teslim edildiğini ispatlaması halinde takip asıl alacak tutarının 5.477,10 TL. olacağı, aksi taktirde 1.001,37 TL olacağı belirtilmiş olup, davalı tarafça 4.475,73 TL lik faturanın veya malzemelerin teslim edildiğinin ispatlanamadığı anlaşılmakla, davalı alacağının takip tarihi itibariyle 1.001,37 TL olarak kabulü gerektiği, buna göre dava değeri olan 6.519,12 TL’den(5.477,10 TL asıl alacak ve işlemiş faiz tutarı 1.042,02 TL) bu tutarın mahsubu neticesinde, davalı tarafça başlatılan icra takibinde 5.517,75 TL’sinden borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, yasal koşulları oluşmadığından tarafların tazminat taleplerinin reddine dair aşağıdaki şekilde hükmün tesisi yoluna gidilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:
1-Davanın kısmen kabulü ile, davacının Ankara … İcra Dairesi’nin 2020/8347 Esas sayılı takip dosyasında, 6.519,12 TL’nin (5.477,10 TL asıl alacak ve işlemiş faiz tutarı 1.042,02 TL) 5.517,75 TL’sinden borçlu olmadığının tespitine
-Fazlaya ilişkin isteminin reddine,
-Davacının ve davalının Tazminat taleplerinin ayrı ayrı REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 376,90 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin yatırılan 111,34 TL harcın mahsubu ile kalan 265,56 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı vekille temsil olunduğundan kabul edilen miktar üzerinden A.A.Ü.T. gereğince hesaplanan 5.100,00TL vekalet ücretinin davalıdan tahsiline, davacıya ödenmesine,
4-Davalı vekille temsil olunduğundan red edilen miktar üzerinden A.A.Ü.T. madde 13/2 gereğince hesaplanan 1.001,37 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsiline, davalıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvurma harcı, tebligat-müzekkere ücreti, bilirkişi ücreti 1.041,00TL olmak üzere toplam 1.100,30 TL yargılama giderinden kabul ve red oranına göre hesaplanan 931,00TL yargılama gideri ile, 111,34 TL peşin harç giderinin davalıdan tahsiline, davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-HMK’nun 333.maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/03/2022

Katip …
E imzalıdır

Hakim …
E imzalıdır